Valla İstanbul'da amatör bir yarış koşulacak olması efsane bir haber. Benim haberim yoktu, çok şaşırdım ve sevindim
Ama görünüşe göre sonraki yorumları elimde patlamış mısırla, keyifle okuyacağım çünkü yukarıda efsane bir tartışmanın fitili ateşlenmiş
Forumdaş başka bir fondo'da jantını çizdirdiği için bu yarışa temkinli yaklaşmış ve hatta fahiş katılım ücreti uygulanması tavsiyesi de gelmiş
Biz amatörler, bu bisiklet sevdası işini abartıp gücümüzün yettiği en üst seviye ekipmanı, kredi kartı limitimizin suyunu sıkarak aldığımız için bu konuda epey hassasız. Hepimiz böyleyiz, çünkü artık bu malzemeler çok ama çok değerli ve ulaşması da gerçekten zor
Bu durumun neticesinde, bizi heyecanlandırması gereken yarış, "ekipmanım yine zarar görür mü" korkusunun gölgesinde kalıyor.
Bisikletlere ulaşmak giderek zorlaştığı için bu korku doğal ve hatta yaygın, pek çoğumuzda var, dolar 2 lira da değil 4 lira da değil...
Fakat yine de risk alıp (her yarış risktir) bu fondoya katılmak isteyen yol bisikletli forumdaşlar için birkaç tavsiye yazayım. Bu ufak önerilerle ekipmanınızın zarar görme riski en aza inecektir
1- Kesinlikle start noktasına erken, hatta çok erken gidin. Bunu yapabilmek gerçekten zor, çünkü sürüş öncesi ısınma yapacağınızı da hesaplarsak yarış yerine epey erken gitmeniz gerekebilir. Fakat bu en çok dikkat etmeniz gereken nokta: Gerçekten erken gitmek ve yarışa önlerde başlamak.
2- Her kalabalık (grup veya grupçuktan bahsediyorum) aynı değildir, temkini asla elden bırakmayın. Bu tip yarışlarda çoğu zaman biz de profesyoneller gibi havaya girebiliyoruz
Nedir bu havaya girişten kastım? Önümüzdeki ve yanımızdaki sporculara alışık olduğumuzdan daha yakın sürüşü tercih edebiliyoruz birkaç watt kazanmak, daha az yorulmak ve enerjimizibitiş noktasına daha iyi taşıyabilmek adına. Çünkü doğal olan da bu, bisiklet sporunun içinde bu var, hatta profesyonel yarışlarda peloton içindeki sporcuların omuz omuza mücadeleye girdiklerini izliyoruz, biliyoruz. Omuz omuza olmasa da, biz de şartlar el verdiğince aksiyona girmeye hevesleniyoruz. Çünkü "şimdi değil de ne zaman!"
Fakat bu aksiyonlara hiç tanımadığımız sporcularla giremeyiz... Bu kesinlikle büyük risktir. Her an ani bir gidon hareketi yapabilir yakınımızdaki sporcu (buna 500 tane sebep sayabiliriz, logar kapağından kaçmak, mataradan su içerken hafif denge kaybından tutun da, SPD'sini sıkılamak için bir elini gidondan çektiği için dengesini kaybeden sporcudan, sırf heyecan olsun sırf aksiyon olsun diye beklenmedik bir gidon hamlesi yapan sporculardan bile bahsedebiliriz arkadaşlar...) Biz birlikte süreceğimiz bu sporcuları kesinlikle tanımıyoruz, tecrübeleri hakkında hiçbir bilgimiz yok.
Bu yüzden, özellikle yarışın hemen başında yaşanan o keşmekeşte, birkaç dakika boyunca ÇOK AMA ÇOK dikkatli olmak ve kritik seviyede hiçbir sporcuya yaklaşmamak, her an tetikte olmak, dikkat seviyemizi enn üst seviyede tutmak, gidonu her an iki elimizle birden kontrol altına tutmak ve ani bir frenleme veya gidon hamlesi için her an tetikte olmak gerekir.
Unutmayın, bu da kaza riskimizi sıfırlamaz. Kusursuz bir şekilde pürdikkat gitsek dahi hemen önümüzdeki sporcunun herhangi bir sebeple düşmesi, bizim de düşmemiz anlamına gelir... Emin olun kaçamayacaksınız... Ani fren yapsanız arkanızdakiyle iç içe girecek, ani dümen kırsanız sağınızdaki veya solunuzdakiyle iç içe girecek, hiçbirini yapmazsanız hemen önünüzdeki düşmüş arkadaşla iç içe gireceksiniz... İşte bu yüzden, sporcuların hareketlerinden tecrübe seviyelerini kestirmeye çalışın, ve size güven veren bir sporcunun arkasını kapın
3- Unutmayın, ilk tırmanış çok önemli.
Yarıştaki ilk tırmanış tahminime göre 2. kilometre civarında başlıyor. Ve bu tırmanış peloton için tam bir kırılma noktası oluyor. Bu tırmanışa kadarki yarış ile, bu tırmanıştan sonraki yarış birbirinden tamamen farklıdır, hatta neredeyse farklı bir yarışa girmiş gibi olacaksınız, çünkü etrafınızdaki sporcular tamamen değişmiş olacak
Eğer kondisyonu sizinkinden farklı (iyi veya kötü fark etmez) bir bir arkadaşınızla yarışa katılmışsanız, bu ilk yokuştan önce kendisiyle vedalaşın, çünkü muhtemelen artık bitiş noktasında görüşeceksinizdir
İlk yokuş, formda sporcuların gelmesi için sabırsızlandığı, formda olmayan sporcuların ise asla karşılaşmayı istemediği bir andır
Çünkü dananın kuyruğu ilk kez burada kopar ve ana grup (şimdiye dek hiç dağılmamış olan, yüzlerce metre uzunluğundaki) adeta elekten geçer bu ilk yokuşta. Görünüşe göre uzun da bir yokuş
Çok iyi eleyecektir
İşte bu yokuştan sonra eğer ilk 3 gruptaysanız (muhtemelen küçük grupçuklar oluşacaktır) artık etrafınızda daha iyi sporcular vardır ve artık kendimizi bu yeni grubumuza daha ait hissedebiliriz. Bu yeni grupta muhtemelen hiç MTB'li olmayacak (istisna olabiliyor). Eğer ilk 2 gruptaysanız, hele de ilk gruptaysanız işiniz zaten çok zor çünkü güçsüz gördüklerini gruptan dökmek için ellerinden geleni yapacaklar, nabzınızı hop hop hoplatacaklar
Neyse konumuz bu değil, konumuz; Artık bu gruptaki sporculara daha çok güvenebileceğimiz. Ve gerçek yarış, ilk kez düzlüğe tekrar kavuşacağımız yer olan 6. veya 7. kilometreler arasında başlayacak. Artık gerçek bir yarışın içinde gibi hissedebilir, ekipman korkunuzu bir kenara bırakabilirsiniz
4- Mutlaka SPD kilitleme alıştırmaları yapın.
Start noktasındaki yerinizi kaybetmemeniz çok önemli ve o anda sizi en çok zorlayacak olan şey SPD'nizi tek seferde kilitleyip pedala basabilmek. Bunu yapamayan pek çok sporcu olacaktır, iyi bir SPD kilitleme alıştırması sonrası ustalaşıp, SPD'sini kilitleyemeyen rakiplerinizi geride bırakmanız da iyi olacaktır