Scudo Sports

Trans Continental Tcr 6

@mümtaz öztürk

Abi ağrının nedenini çözümünü bilemem de şu aralar kırılan parmağımın rehabilitasyonu kapsamında masajdı mıncıklamaydı kımıldatma çalışmaları vb. şeyler falan yapıyorum haliyle acıyor. Fastjel kullanıyorum anında etki ediyor, ne menem bir şeyse sürer sürmez acıyı alıyor aklınızda olsun belki lazım olur.

fastjel.jpg
 
Scudo
@mümtaz öztürk bey DOLGİT adında sarı kutuda bir merhem kullanıyorum. İsmi de konuya uygun gibi :):):)
Keşke bir faydamız olsa . Beslenme, antrenman ,harita güzergah (para meselesi de dahil )....... gibi birsürü konu var. Yardımcı olan yada tecrübe ve bilgi veren vardır insallah.

Özellikle dinlenme ve masaj kısmının
Hem antrenman da hem de yarış esnasında
çözümü nedir ? .Ben de merak ediyorum.
 
İlgilenen arkadaşlarıma çok teşekkür ederim. Bir de doktora görüneyim diyecem ama spor doktoru olması lazım ki daha net bir çözüm olsun.

@Çağdaş78
antrenman ve türevleri ile ilgili, öncesi ve sonrası ile ilgili sıkıntım yok çünkü kendim antrenörüm. Yıllarca ve yıllarca antrenman bilimi okudum ve okuyorum...İnanın bu konu dipsiz bir kuyu, araştırdıkça yeni bir şeyler çıkıyor. Ancak en büyük sorunumuz para meselesi ki onu da borçla filan çözeceğiz. E buraya kadar geldik, geri dönmek olmaz. Evvel Allah...:)

28.03.2018 antrenmanı
96,5 km
23 km ort
102 hr ort
658 metre yükseklik kazanımı.
Çok rüzgarlı bir gündü.
 
@yusufgs36
Eskiden atletizm yapıyordum, Dekatlonda milli oldum. Daha sonra triatlonla tanıştım ve uzun yıllar bu sporla haşır neşir oldum. Özellikle o yıllarda nabız değerlerim ciddi oranda düştü. İstirahat nabzım 37 idi. Şimdilerde ise uzun sürüşler ve eşik antrenmanlarıyla bu duruma geldim. Tabi düşük nabız, uzun süre yorulmamak anlamına geliyor. Bizim için de istenen bu zaten. unutmadan triatlon yaptığım yıllarda uzun kros antrenmanları yapardım. Her pazar belgrad ormanlarında dört tur atardım.
 
@mümtaz öztürk
merhabalar , heyecanla hazırlık yazılarınızı ve paylaşımlarınızı okuyorum, teşekkürler.:harika:
Nabız ile ilgili kısa bir sorum olacak. Çok fazla etkeni ve değişkeni olduğunu biliyorum ama ; nabız sayımızın düşük kalması, daha uzun kilometreler sürebilmek ve daha geç yorgunluk için 3 öneri/tavsiye verecek olsanız ne derdiniz? Hazırlıklarınızda başarılar.. Syg
 
@mümtaz öztürk maşaallah abi triathlon ve cross koşularıyla sen zaten yıllarca bu yarışa hazırlık yapmışsın:) inşaallah çalışmalarının TCR'da karşılığını alır bizleri de sevindirirsin. keşke en iyi ekipmanlarla parayı dert etmeden rahat bir kafayla yarışa katılabilseydin ama gene de inşallah en iyi dereceyi yapacağına inanıyorum.
 
@yusufgs36
Allah razı olsun kardeşim, eh artık biraz da yaş gitti gibi...:) eski performanslar yok artık...ama elimizden geleni özellikle forumdaşlar için yapacağız. Sizleri düşünüp pedal basacağımızdan hiç şüpheniz olmasın...:)

@Abdullah ozturk
Öncelikle hangi spor olursa olsun, öncesinde çok iyi bir ısınma ve sonrasında da iyi bir soğuma periyodu şart. İkinci olarak bazen düşük nabızla uzun sürüşler, bazen de eşik çalışmaları yapılması gerekir. Özellikle eşik çalışmaları laktik asit eşiğine yakın yapıldığı için nabzın düşmesinde çok etkili. Ancak burada çok önemli bir nokta, bunun uzun bir süreç olduğudur. Yani bir kaç ay içinde hemen nabzınızın düşmesini beklememelisiniz. Üçüncü olarak ta sabır, sabır ve sporda devamlılık şart. Şöyle ki : vücut, yaptığı branşa yaklaşık yetmiş haftada tam uyum sağlıyor. Bu da şu demek, yılda en az üç yüz antrenman ve bir buçuk senede ancak uyum sağlanır...:)
Unutmadan, tempo antrenmanları da nabzın düşürülmesinde çok etkili. Örnek : % 75-80 hr ile yapılan ve en az 2 saat olması gereken sürüşler, ayrıca sert tempo antrenmanları : %85 hr ile setli olarak yapılan 15'-20'-25' gibi nabzın bir ayarda tutulduğu tempo antrenmanları da çok önemli. Hem nabız düşürmek için hemde performans için olmazsa olmazlar...:)
Burada hedef nabız karvonen formülü ile hesaplanır.
220-yaş-dinlenik nabız x ant.dozaj yüzdesi +dinlenik nabız = hedef nabız
 
@mümtaz öztürk abi kaba bir hesapla haftada 6 gün antreman yapmamız gerektiğini anlıyorum. çalışanlar için kendi adıma konuşursam bunu yapmam mümkün değil. çalışanlar için önerebileceğin bir sürüş programı olur mu? mesela haftada 2 ya da 3 gün 1 saat trainer veya dışarı sürüşü yapan bir kişi için bu bir saati nasıl dilimlenebilir? teşekkürler :)
 
  • Beğen
Tepkiler: hamlet2006
@yusufgs36
İşin doğrusu, üç günün altında antrenman pek bir işe yaramıyor gibi. Ama zorunluluk ta hiç yapmamaktan daha iyidir diyebilirim. Bir de antrenmanın süresi önemli. Bir saatlik bir antrenmanın zaten ısınma soğuma periyodu en az yarım saat. Geriye yarım saat kalıyor. Bunda da tempo ( 2x15') yapılabilir. Ama uzun sürüşler ve uzun tempo antrenmanları için vakit bulmak şart. Kısa parkurlu yarışlarda faydası olur ama uzun yarışlarda ( 80-100 km) zorlayıcı olabilir...:)
 
@yusufgs36
Yapılan geniş kapsamlı bir çalışmada, geniş kapsamlı derken deneklerin tamamen gözlemlendiği kan değerleri VO2Max gibi ölçümlerin yapıldığı deneyde, kişilerin yarısına haftada 3 gün diğer yarısına da haftada 4 gün spor yaptırılmış. Bu kişiler sezonu bitirmiş dinlenme zamanındaki amatör sporcular. Yani boş döneminin hemen akabinde yapılıyor çalışma. Haftada 4 gün spor yaptırılan kişilerde yüzde 30/40 gibi ciddi oranda gelişim gözükürken, 3 gün yapanlarda bu oranda anlamlı gelişim gözükmemiş. Üstelik gruplardaki spor günü 5, 6'ya çıkarıldığında gelişmeler olmasına rağmen 4 gündeki oran kadar %30/40 fayda görülememiş. Aynı şekilde Joe Friel de haftada 3 günü normal yaşantısındaki insanlar için spor olarak görürken, antrenman yapıyorum diyebilmek için en az 4 günü öneriyor.
Ciddi hedef yoksa 4 iyidir yani:harika:
 
@MehmetAliB. tesekkurler bu degerli bilgi icin. sanirim extra caba sarfetmem gerekecek kayda deger bir gelisim gozlemlemem icin.
 
  • Beğen
Tepkiler: MehmetAliB.
@mümtaz öztürk Size tavsiye vermek haddime değil ama paylaştığınız antremanda pişik emareleri görünce benim korkulu hayalim olan bu konu da tedbir almalısınız diye düşündüm. Tembel ve vasat bir koşucu olarak siz benden fersah fersah ötede deneyime sahipsiniz ama bu pişik/tahriş olayı biraz fizik temelli olduğu olduğu için bayağı pro sporcularda bile olabiliyor .Hani bir gün iki gün olsa yarış acıya dayanır sonrasında bir şekilde iyileşirsiniz ama bu kadar uzun bir süreçte yarışın ilk yarısında mümkünse hiç başınıza gelmemeli /kimseye de olmaz umarım. Ama bir başladımı ertesi gün iyileşmeden sürekli tazelenecek . Tabi bu kadar yazıyorum da görende hep bana oluyor sanıcak ama öyle bir acılı deneyimimde yok. Çinko içerikli kremler iyileşmede /acıyı almada etkili bebe pudraları da nemi gidermede başarılı ama öncesi için bir krem gördüm decatlonda hemen aldım ama deneme şansı olmadı henüz . Birde sprey yara bandı görünce aldım belki işinize yarar basit yara çiziklerde yara bandı tutmayabileceği için etkili olabilir -bu da test edilmedi henüz-
Daha önce de benzer talepte bulunan arkadaşlar gibi bende start anına kadar ara ara fotolar bilgiler atmanızı isterim . Yarış süresince pek mümkün olmaz sanırım ama öncesindeki heyecana bizi de taşıyabilirsiniz .

IMG_20180328_010933_HHT.jpg IMG_20180328_011048_HHT.jpg
 
@waafy
Mustafa kardeşim öncelikle beni düşünüp de verdiğin tavsiyeler için çok teşekkür ederim. Allah razı olsun. Paylaşmış olduğun kremleri en kısa zamanda almayı düşünüyorum. Senin de söylediğin gibi bu pişik olayı,devam etmesi durumunda Tcr yi kabusa çevirir. Sağ olasın...:)
 
valla konu içerisinde çok değerleri bilgiler var. @mümtaz öztürk size de nabız ile bilgiler için çok teşekkürler. yalnız burada dikkat edilmesi gereken bir durum da var. laktak eşik çalışmalarında nabız red line a geldiği için sporla önceden çok haşır neşir olmamış insanlar için tehlike arz edebilir. pro ve ileri amaötör sporcular laktak eşiğinde sürüşler yapıp kendini geliştirmeye meyillidirler. bende uzun süredir sporla uğraşıyorum ama nabız seviyem çok aşağılarda değil. ortala bir tempo yakaladıgımda düz yolda 140-145 arası takılıyorum. yokuşlarda da çok zorlayarak 180-185 görebilmiştim. 110 gerçekten çok iyi bir değer.
 
  • Beğen
Tepkiler: yusufgs36
@mümtaz öztürk

Merhaba

Kişinin çok özel bir sağlık durumu olmadığı sürece "krem, ilaç, merhem vs." kullanmaması gerektiğini düşünüyorum. "şahsi fikrimdir, kimseyi bağlamaz." Çünkü uzun mesafe ve hızlı "yüksek kadans" yol bisikleti kullanmak, diğer hiçbir spor dalına benzemez. Hem basınç, hem çok yüksek kadans ve aşırı ter, malum bölgede ne krem bırakır ve merhem. deneyip görebilirsiniz, terin asidi herşeyi tenden uzaklaştırıp, kremin özelliğini vs. bozabilir.

110 kilonun üzerindeyken bile, günden 100 km den fazla bisiklet süren bir arkadaşınız olarak, kendi bulduğum çözümler şunlardır;

- Sabah duş almış olsanız bile, 13:00 de idmana çıkacaksanız; mutlaka bacak aranızı mümkünse zeytinyağlı doğal bir sabunla iki kere güzelce yıkayın ve saç kurutma makinası ile aşırıya kaçmadan kurutun, neden havlu değil derseniz havlu tahriş edebilir, beklemiş yada kirli bir havlu o bölgeyi mikro düzeyde bile olsa tekrar kirletebilir. Zeytinyağlı sabunu bulamam diyorsanız, internetten tarifini öğrenin ve evde kendiniz yapın "çok zor değil ve en sağlıklısı"
- Kesinlikle her antremandan sonra taytınızı vs. yıkayın ve güzelce kurutun, dünden kirli kalmış taytı bir kere daha giyeyim birşey olmaz demeyin, Olur !
- Taytın içine iç çamaşırı giymek gibi fantazilere girişmeyin.
- Satın alacağınız tayt bedeninize ve yapacağınız kilometreye uygun olsun, bisiklet tayları esnek olduğu için M beden arkadaş, zorlasa S beden de giyer, L hatta XL bile giyer. Bedeniniz neyse ona uygun tayt alın, ilerde zayıflar yada kilo alırsanız taytınız bedenini mutlaka değiştirin, yoksa taytın jel bölgesi, sağa sola sıkışır yada gereğinden fazla öne arkaya kayar, kesin sorun yaşarsınız.
- Satın aldığınız taytın kaç km yada kaç saatlik sürüşler için uygun olduğunu mutlaka araştırın, 1 saatlik başlangıç seviyesi tayt satın alıp 4 - 5 saatlik tura çıkarsanız, yada o dandik tayt ile çok yüksek kadanslı 1 saat antreman yapmaya kalkarsanız, sorun yaşamanız kaçınılmazdır.
- Aynı sorun koşu sporunda da sıkça yaşanır, antrenmanı uygun olmayan kişi, ucuz ve uygun olmayan bir ayakkabı ile 10 km ve üzeri koşmaya çalışır, ve genelde bir yerini sakatlar..
- Çok para vermeniz, o tayt ile rahat edeceğiniz anlamına gelmez, her insanın rahat ettiği tayt kumaşı ve jel farklı olabilir, taytın kumaşının hava alma seviyesi ve ter tahliye seviyesi pişik konusunda ciddi etkendir.
- Ciddi antreman yada uzun bir sürüş yapacaksanız, lütfen taytın üzerine şort, eşofman, kampçı pantolonu yada yürüyüş taytı vs. şeyler giymeyin. Bisiklet taytının görüntüşü şık değil, toplum rahatsız oluyor diyorsanız, benim gibi ince bir şortu arka cebinizde taşıyın, bir yerde durunca giyer, hareket ederken tekrar arka cebinize koyarsınız.

aklıma gelenler bunlar, yazdıklarıma muhalif arkadaşlar çıkacaktır, lütfen sizde bilgilerinizi ve tecrübelerinizi paylaşın, ama yazdıklarımın içinden birşey cımbızlayıp; "öyle değil böyle olur" tarzında cevaplar yazmayın.

son olarak; pişik yada mantar oluştuktan sonra, herkesin cildi farklı olduğu için tüm tedavi yöntemleri ve önerileri kişiye göre değişebilir, "Hastalık yoktur, hasta vardır". Birine iyi gelen, diğer arkadaşın durumunu daha da kötüleştirebilir. Pişik yada mantar olan bölge temiz tutulur, havluyla bile kurulanmaz, kişinin keyfine göre az güneş ışığı yada imkan varda deniz iyi gelebilir. Mutlaka ama mutlaka pişik olan bölge bol ışık ve temiz hava almalıdır. malum bölge nasıl ışık alacak ? derseniz, yorganın altına fener gibi bir ışık kaynağı konulabilir, telefonun ışığını da olur derseniz, kameraya bir bant çekmeyi unutmayın, ne olur ne olmaz.


katılan tüm arkadaşlara tekrar başarılar diliyorum
unutmayın ki; kalan eksiklerinizi tamamlamak boynumuzun borcudur.
sizler eksiklerinizi yazın, kim neyi tamalayabilir, bizler de çaresine bakmaya çalışalım.

saygılarımla
 
Geri