Scudo Sports

Trafikteki martı scooter terörü

Panik frende gövde seleden geride, ayna kolları yere paralel, kollar düz (kırılmamış) pozisyonda çok daha kısa mesafede durabilirsiniz. Bu pozisyon taklaya gelmeden ön frene daha fazla asılmanızı mümkün kılarken, arkaya verilen yük ile arka lastik yere daha sağlam tutunur. İstanbul trafiğinde yıllar içinde çok defa ihtiyaç duymuşumdur ;)

1666804639274.png
 
Scudo
Ben "yol bisikleti durmaz", "yol bisikletini fren durdurmaz, yavaşlatır" gibi ifadelerin gerçeğe aykırı olması nedeniyle konuya biraz eğlenerek yaklaştım. "Fren durdurmaz, sadece yavaşlatır" gibi fizik kurallarına aykırı ifadeler somut söylemleri tercih eden biri olarak beni çok rahatsız ediyor. Yavaşlama süreci gerçekleştiği sürece durulur. "Yol bisikletinin fren mesafesi X bisikletlerinden uzundur" ifadesine hiç itirazım olmaz, aradaki fark fersah fersah olmasa da.
Bir konuya teknik olarak yaklaşıldığında kullanılan ifadeler abartıdan uzak, gerçekliğe yakın olmalı.

Öncelikle yorumlar çok güldürdü beni, birisi paraşüt açarım bile demiş 🤣🤣 Keyifle alınmadan okudum hepsini, ince espiriler çok iyi teşekkür ederim yazanlara 👍👍😅😅 Herkesin böyle yüzünün gülmesi çok güzel.

Sizi forumdan takip ediyorum, bisiklet hususundaki tecrübeniz ile ben ve bir çok kişiye ışık tutuyorsunuz 👍

Nasıl yanlış anlaşıldı bilmiyorum ama fizik kurallarına göre durmaz demedim, öyle denirmi hiç 🤣🤣 Durmaz kavramını çok kullanırdık eskiden. Bu lastikler ile durmaz, pist ayarlarındaki amortisörler ile kaymak asfaltımızda durmaz vs...

Gerçekten durmayan motorlar vardı ama, x virajının optimum frenaj noktasına daha 30m kala frenlere asılan arkadaşlar vardı, durmaz derdik onlara. Yani kıyasladım durmaz kavramı ile Mtb, şehir...vs bisikletlere göre.
 
Herkesin ekleyeceği tecrübeler gün gelir hayatınızı kurtarabilir, mesela yağmur ilk yağmaya başladığında yerdeki ekzoz gazı, yağ vs gibi kaymaya elverişli yüzey pisliği (şehir içi) yağmurun şiddetine göre belirli sürede temizlenir, bu anlarda fren ölümcül hatadır, özelikle balıkçı vs gibi dükkanların önünden geçerken dikkatli olmakta fayda var, birde çok ani frene basmak gerektiğinde ilk frenlemeyi sert yapıp bırakıp tekrara frene basarım çok kısa sürede durur.
 
Son düzenleme:
  • Beğen
Tepkiler: Atasoy
Öncelikle yorumlar çok güldürdü beni, birisi paraşüt açarım bile demiş 🤣🤣 Keyifle alınmadan okudum hepsini, ince espiriler çok iyi teşekkür ederim yazanlara 👍👍😅😅 Herkesin böyle yüzünün gülmesi çok güzel.

Sizi forumdan takip ediyorum, bisiklet hususundaki tecrübeniz ile ben ve bir çok kişiye ışık tutuyorsunuz 👍

Nasıl yanlış anlaşıldı bilmiyorum ama fizik kurallarına göre durmaz demedim, öyle denirmi hiç 🤣🤣 Durmaz kavramını çok kullanırdık eskiden. Bu lastikler ile durmaz, pist ayarlarındaki amortisörler ile kaymak asfaltımızda durmaz vs...

Gerçekten durmayan motorlar vardı ama, x virajının optimum frenaj noktasına daha 30m kala frenlere asılan arkadaşlar vardı, durmaz derdik onlara. Yani kıyasladım durmaz kavramı ile Mtb, şehir...vs bisikletlere göre.

Yanlış anlamadım, kastedilen en baştan belli ama biraz şurada yazdığım gibi abartılı tanımlara karşı takıntım var, biraz da sizdeki ince/büyük tekerlekli ve amortisörsüz bisikletlere karşı kırılamaz önyargıya takılmak istedim. Motosikletten sonra bazı konulara alışmak için zaman lazım belki ama uyum sağlayamadığınız için o bisikletleri kötülediğinizde "gıcık" oluyorum ki daha önce de yazmıştım bunu. Motosikleti motosiklet, bisikleti bisiklet olarak değerlendirmek lazım, hepsinin kendi özelliği ve tekniği var, birbirleriyle kıyaslamak doğru değil.

Scooter'ları ise bence bisiklet olarak değerlendirmemek lazım, el gazlı elektrikli bisikletleri de. Kesmeyelim, dövmeyelim, terörist ilan etmeyelim tabii ama zerre trafik kültürü olmayan kişilerin ortalığı alt üst etmesine de razı olmak çok zor. Bu sorun kısmen kiralık bisikletleri de kapsıyor. Bisiklet yolunda bisiklet kullanmayı öğrenen var. Bisikletle bisiklet çarpışması şeklindeki tek kazam üstüme geldiğinin farkında olduğu halde çığıklar atan ama bisikletini durduramayan bir BİSİM'liyle, kendimi yolun dışına atmama rağmen gerçekleşti mesela. İş scooter yasaklamakla bitmiyor. Bir bisiklet yolu kültürü oluşması, genel trafik kültürü gelişmesi, hatta toplu yaşam kültürü sıçraması gerekiyor.
 
Scooter'ları ise bence bisiklet olarak değerlendirmemek lazım, el gazlı elektrikli bisikletleri de. Kesmeyelim, dövmeyelim, terörist ilan etmeyelim tabii ama zerre trafik kültürü olmayan kişilerin ortalığı alt üst etmesine de razı olmak çok zor. Bu sorun kısmen kiralık bisikletleri de kapsıyor. Bisiklet yolunda bisiklet kullanmayı öğrenen var. Bisikletle bisiklet çarpışması şeklindeki tek kazam üstüme geldiğinin farkında olduğu halde çığıklar atan ama bisikletini durduramayan bir BİSİM'liyle, kendimi yolun dışına atmama rağmen gerçekleşti mesela. İş scooter yasaklamakla bitmiyor. Bir bisiklet yolu kültürü oluşması, genel trafik kültürü gelişmesi, hatta toplu yaşam kültürü sıçraması gerekiyor.
İzmirdesiniz sanırım, ben İzmirden geçerken Selçuk tarafına iniyordum, Menderes tarafına yönelmek zorunda kaldım, trafiğe girdim 15-20 km lik yolda 10 kez kavşaklarda üzerime sürdüler, çok rahatsız oldum. Bu farklı bölgelerinde belki daha farklıdır. İstanbul da da bazı semtlerde çok nazik insanlar bazı semtlerde çok farklı, bunu genelleme yaparak değil oransal olarak söylüyorum. Ama genel bir kıyaslama yaptığımızda önceki yıllara göre inanılmaz bir gelişim olduğuda yadsınamaz bir gerçek. Bu scoter martı vs gibi (yeni ulaşım) şekli diyelim daha çok yeni zamanla bununda kültürü oturacaktır ama daha çok çekeceğimiz var gibi. Çünkü bunları getirip sunan insanlar belirli bir sermaye sahibi insanlar. İşin içine sermaye girince insanlar ilk önce alıştırılır yapısal düzenlemeler sonra gelir. Normal scoter lar dışında hiçbir elektrik yada farklı bir yakıtla hareket eden bir taşıtın trafiğe kapalı alana girmemesi ve kask kullanılmadan da binilmemesi gerekir.
 
Son düzenleme:
  • Beğen
Tepkiler: Mythshaman
Tabikide önce martı ve scooter, adamlar bakarsınız benim gibi doğru yolu bulup belli bir yaştan sonra bisikletede dönerler. Bisiklet farklı bir kültür, eminim ki zaman ilerledikçe, artan yakıt fiyatları, cevre kirliliği ve trafik sıkısıkligi yuzunden bisiklet ve ebike kültürü hızla yayılacaktır.
 
  • Beğen
Tepkiler: Gürkan Yücel
Tabikide önce martı ve scooter, adamlar bakarsınız benim gibi doğru yolu bulup belli bir yaştan sonra bisikletede dönerler. Bisiklet farklı bir kültür, eminim ki zaman ilerledikçe, artan yakıt fiyatları, cevre kirliliği ve trafik sıkısıkligi yuzunden bisiklet ve ebike kültürü hızla yayılacaktır.
Keske dediginiz gibi bisiklet kulturu yayilsa ama su kriz ortami ve yuksek akaryakit fiyatlarina ragmen bile istanbulda gunluk ortalama 400 civari sifir arac satiliyor ve trafige karisiyormus. Yani insanlar her turlu dezavantajina ragmen otomobilden vazgecmiyor.
İstanbulda her yer araba oldu, bu sehir artik bunu kaldirmiyor, ancak kimsenin bununla ilgili yapici bir yaklasimi yok. Kimse konfor alaninin disina cikmak istemiyor. Lükslerinden vazgecmek istemiyor ve bunun maliyetine seve seve katlaniyor. Cok acayip bir durum gercekten.
Ben 3 yildir ise bisikletle gidip geliyorum ve bu sure zarfinda yaklasik 20bin km yaptim istanbul icinde. Bugunku hesaba gore bugunun parasiyla 40-50 bin tl arasinda sadece yakit maliyetinden tasarrufum var. Ama insanlara bunu anlatamiyoruz. Anlamak istemiyorlar. Rahatlarina cok duskunler.
 
Keske dediginiz gibi bisiklet kulturu yayilsa ama su kriz ortami ve yuksek akaryakit fiyatlarina ragmen bile istanbulda gunluk ortalama 400 civari sifir arac satiliyor ve trafige karisiyormus. Yani insanlar her turlu dezavantajina ragmen otomobilden vazgecmiyor.
İstanbulda her yer araba oldu, bu sehir artik bunu kaldirmiyor, ancak kimsenin bununla ilgili yapici bir yaklasimi yok. Kimse konfor alaninin disina cikmak istemiyor. Lükslerinden vazgecmek istemiyor ve bunun maliyetine seve seve katlaniyor. Cok acayip bir durum gercekten.
Ben 3 yildir ise bisikletle gidip geliyorum ve bu sure zarfinda yaklasik 20bin km yaptim istanbul icinde. Bugunku hesaba gore bugunun parasiyla 40-50 bin tl arasinda sadece yakit maliyetinden tasarrufum var. Ama insanlara bunu anlatamiyoruz. Anlamak istemiyorlar. Rahatlarina cok duskunler.

Herhangibirşey yaşam tarzı haline dönüşmedikçe insana angarya yada yük gibi gelir. Bizim insanımızın genelinde böyle bir kültür yok. Ama alttan gelen nesil hayata daha farklı bakıyor gibi.
 
Düşe kalka yürümeyi öğrenen bebek misali. Ülke resmen kıvranıyor ve can çekişiyor. Bu martı ve scooter terörünü bizzat biliyor ve yaşıyorum. Yanlış kullanımı ve vurdumduymazlığı bu elemanlarda çok görüyorum. Tamam onlara da haklar tanınmalı. Ancak ben onların bisiklet yolunu kullanmaları tarafında değilim. Başka bir çözüm bulunmalı. Bir kısmının karakter gelişimini olumsuz yönde ilerlemiş olarak görüyorum. Örneğin yerlere çöp atmak ta benzer bir karakter gelişimi sonucu. Çevreye ve insana karşı sorumluluk duygusu gelişmemiş ailelerden yetişen kişiler ve çocuklar bunlar. Sonuçta kural tanımaz ve vurdumduymaz olarak büyüyorlar. Kendi haklarını alırken, başkasının hakkının gasp edilip edilmediğiyle ilgilenmiyorlar. Eminim biz bisikletlileri de onlar sevmiyorlardır. Bizler için "iyi ki bisiklet yolu çizilmiş, hemen havalara girdiler, kendilerini bir şey sanıyorlar" diyorlardır. Bizim bu eğitimsizliği aşmamız gerekecek. Ben bu geçişi ve aşımı zor görürüz diyorum. Ama yine de, cahile bir şey öğretmenin imkânsız olmasını bilmemize rağmen, inadına onların çocuklarına örnek olmaya devam etmeliyiz ki, belki imrendikleri bisikletli abilerini ileride "örnek" alırlar.
 
Yol bisikletinde ani durmak için arka fren kullanmak düşmeye davetiye çıkartmak gibi bir şey. En azından benim için. Ayrıca arka lastiğin çöp olması demek (özellikle Pirelli anında eriyor). Arka taraf illaha bir tarafa doğru gidiyor. Refleks edindim frenleme anında ağırlığımı arkaya atıp ön freni basıyorum. Edindiğim deneyimlere göre işin puf noktası fren basma anı ile kendini arkaya atma anı aynı zamanda olmalı. Önce arkaya atılıp sonra frene basıldığında arka daha fazla havalanıyor. Bisikletin arkasının kalktığı oldu, ön tekerin kızakladığı oldu ama hiç takla atacak pozisyona gelmedi. Çok şükür ki bu zamana kadar frenleme mesafem yetmediği için kaza yaşamadım. MTB deneyimi olan biri olarak elbette ki ince yol lastiği nedeniyle mtb kadar sürtünme olmuyor ama yol bisikletinde takla atmak daha zor. (Deneyimli bir mtbci takla atmadan nasıl etkin duracağını bilecektir ama kanımca yola göre daha teknik bir tecrübedir) MTB de ön ani bastığında süspansiyon çökerek öne ivmeyi artırıyor, lastik de kalın, sürtünme fazla, direk taklaya gidiyor.

Not: Yol bisikletinde ani frenlemede sadece disk fren deneyimim var.
 
Bir de ben yazayım. Bir hızı aştığınızda bisiklet için yüksek hızlarda bir de ani bir fren yapmanız gerektiğinde arka teker direk kilitlenir. Hatta bilmeyenin elinde düşük hızda bile kilitlenebilir (ince lastik olursa ihtimal artar). Ön frenin kilitlenmesi çok zor o kadar iyi fren görmedim dogrusu. Yine yuksek hizlarda frene sert basmak da çok zor oluyor ( yol bisikletinde yasiyorum). Burada hidrolik olanlar avantajlı. Yani bisikletin freni çok değişkenlik gösteriyor bence (ağırlık transferi de var).
Düzeltme: İmla
 
Son düzenleme:
  • Beğen
Tepkiler: Burak Uğurlu
Tehlikenin farkında olanlar artıyor...
(link)
 
Araba, motosiklet en sonundada scooter terörü geldi 😅 Bazı kesimlere göre bisiklet sürmeyen herkes terörist nedense. Herkes bisiklete yol vermeli, bisikleti sıkıştırmamalı, bisiklet yolunu boş bırakmalı. Başka hiç bir şey girmemeli, hayvan da, karşıdan karşıya geçen yayada...

Bisiklet yolundan sadece bisiklet gitmez, scooterda gidebilir, elektrikli motosiklet tarzı bisikletlerde gidebilir ki onlarda bisiklet sonuçta. Geciş üstünlugu derseniz bisikletten daha dengesiz, zayıf ve küçük bir araç olduğu için geciş üstünlüğü olmalıdır hatta scooterların.

Bisiklet yolundan küçük hacimli, moped yada scooter tarzı motosikletlerde gidebilmeli mesela, araçlar bunları çok sıkıştırıyor, ve bunların çoğu ortalama bir şehir bisikletinden bile yavaş. Bazen görüyorum kaptırmış adam yol bisikleti ile sahil bisiklet yolunda belki 50km anlık hız yapıyor, zil çala çala gidiyor, çoluk cocuk sahilde sağa sola koşuyorlar, önüne çıksa o ince tekerler ve pabuç frenleri ile bırakın ani durmayı yavaşlamayaz bile.

Panik fren yapildiginda istenildigi kadar kaliteli olsun incecik lastikler yola tutunmaz, amortisör yok, şaşi geometrisi frene uygun değil, çarparsınız yani.

Kıssadan hisse terörist ne kullanırsa kullansın trafikte terör estirir. Pedala basan terörist olmaz diye bir kavram yok. Görüyoruz zaten %90 bisikletli elinde telefon, ışık yok önde, zil yok ıslık çaliyor, arkada stop yok. Kaldırımlarda keyfi gidiyor vs...

Kalan %10 luk kısmın yarısıda, taytını giyip bisiklet yolunda uçarak gidiyor adeta, ben sporcuyum triplerine girip, önüne birşey cikabilir diye dusunmeyen. 50+ km hızlarda, caddede araba sollayanıda görüyorum, yanında otobüs geçse rüzgarından uçacak adam.

Ben amatör sürücü diyorum kendime. 2 yıl oldu öğreneli ve sürekli kullanmaya başlayalı. Bu süre zarfında bisiklet kullanıp da art niyetli davranan hiç kimse görmedim diyebilirim. Genelde hoşgörü ve yardımcı oluyorlar. Hele ki ilk başlarda karşıdan gelenin üstüne mi sürmedim. arkadan gelenin yolunu mu kapamadım. Neler neler.

İstanbul Bahçelievler'de oturuyorum. Aktif olarak Bakırköy sahil yolundaki bisiklet yolunu kullanıyorum. Sarayburnu'na kadar gidip geliyorum. Vaktim olduğunda da marmaraya atlayıp Pendik-Söğütlüçeşme arası parkuru kullanıyorum şimdilik. Bu yollar ve süre zarfında mavi şerit bisiklet yolundan hiç yol bisikleti kullanan birini görmedim. Çünkü; zaten parkurlar bozuk, hız yapmaya müsait değil vs. vs. adamlar sahil yolundan sağ şeritten gidiyor. Mavi şeritli olan yolda da absürt kullanan 1-2 kişi gördüm evet ama istisnalar kaideyi bozmaz.

Martıların kullanımına gelince bisiklet kullanıcılarına saygı gösterdiklerini çok düşünmüyorum. Karşıdan geliyor yanımdan yakın geçecek ve hızını bile kesmiyor. Bu moped kullananlar içinde geçerli, elektrikli kullananlar içinde. Aracı zaten bisikletten geniş, haliyle beni sıkıştırıyor. Bence siz empati kurmaktan fazlasını yapmışsınız. Tamam elektrikli 2 teker kullananların trafikte zorlandığı doğru da onlar bu yola girdiğinde, bir sonraki level motorların girmesi olacak. Onlar da zorlanıyoruz diyecek. Kaldı ki zaten bu yolu kullanıyorlar.
 
Tehlikenin farkında olanlar artıyor...
(link)

Yazıda sadece kaskın saklanma ve çalınma güvenliği konusundan bahsedilmiş ama aslında şöyle konular var:
- Kask scooter ile kiralanacaksa: Kişiye uygunluk ve hijyen nasıl sağlanacak? (scooter'lar sadece toplanma noktalarından kiralanıp oralarda farklı boylarda kasklar, içlerinde tek kullanımlık pad'lerle kiralanabilir)
- Kaskı kullanıcı temin edecekse: Scooter kullanıcılarının çoğunluğu kiralık olanları kullanıyor, ciddi bir çoğunluk da anlık çözüm olarak scooter kullanmaya karar verip atlıyor ve gidiyor. Kimse "belki scooter'a binebilirim" diye yanında sürekli kask taşımaz.

+ Bu konular aynen kiralık bisiklet kullanımı için de geçerli. Aradaki en önemli fark aslında Scooter'ın motorlu araç olması ama devlet ikisini aynı şey olarak görüp bisiklet yoluna koyuyorsa kuralları ikisi için beraber işletir.
 
Her şey den önce bisiklet yolunun ortasında park edilen scooterlara el atsınlar. Her ne kadar bisiklet yolunu çok az kullansam da çok sinir bozucu bir olay her 500 metre de bir yolun ortasına bırakılmış scooter görmek.
 
  • Beğen
Tepkiler: el Cezeri
"Fren durdurmaz, sadece yavaşlatır" gibi fizik kurallarına aykırı ifadeler somut söylemleri tercih eden biri olarak beni çok rahatsız ediyor.

Tanıdığım motorsiklet sürücülerinin sıkça kullandığı bir deyim var; "Arka frenle yavaşlayıp ön frenle duracaksın". Kullanıcısı olmadığım için detaylarına hakim değilim ancak sanırım yüksek hızlarda giderken ani frenlemede takla atma riskini düşürmek amacıyla, önce arka frenle hızı düşürüp bitirici hamleyi ön frenle yapma tekniği anlatılmak isteniyor :)

Mesaj sahibi arkadaş da motorsikletten bisiklete geçiş yaptığı için, eski alışkanlıkları ve tecrübeleri doğrultusunda böyle bir yorumda bulunmuş olabilir.
 
  • Beğen
Tepkiler: Özcan
Tanıdığım motorsiklet sürücülerinin sıkça kullandığı bir deyim var; "Arka frenle yavaşlayıp ön frenle duracaksın". Kullanıcısı olmadığım için detaylarına hakim değilim ancak sanırım yüksek hızlarda giderken ani frenlemede takla atma riskini düşürmek amacıyla, önce arka frenle hızı düşürüp bitirici hamleyi ön frenle yapma tekniği anlatılmak isteniyor :)

Mesaj sahibi arkadaş da motorsikletten bisiklete geçiş yaptığı için, eski alışkanlıkları ve tecrübeleri doğrultusunda böyle bir yorumda bulunmuş olabilir.

"Fren durdurmaz, sadece yavaşlatır" motosikletten geçen arkadaşımızın cümlesi değil, benim yakın zamanda bu forumda gördüğüm başka bir kişi tarafından yazılmış bir cümle ve "fizik kurallarına aykırı ifadeler" için seçtiğim bir örnek. Arkadaşın cümlesi "Yol bisikletini anca yavaşlatırsınız fren ile" şeklindeydi. Benim her iki ifadeye takılma nedenim, yavaşlama sürecinin durma ile sonuçlanacak olması. "Fren durdurmaz" mantıklı bir ifade değil, çünkü fren durdurur. Dünya üzerindeki yüz milyonlarca bisiklet kullanıcısı durmak için neyi kullanıyor? Tabii ki zınk diye durdurmaz ama en kötü fren bile yavaşlatarak durdurur. Diğer ifade için de aynı konu geçerli. Teknik konular anlatılırken böyle abartılı ve fizik kurallarına aykırı ifadeler yerine "durdurmanın X'e göre daha zor olduğu" şeklinde anlatılabilir, şurada da açıklamıştım.
 
  • Beğen
Tepkiler: ugurus
Unicycle kullanmaya başladım; ne fren ne vites var. Tekerlek, sele ve pedallar dışında hiçbir şey yok. Arka teker olmadığından arka fren ihtimali de yok. Duruluyor ama bir şekilde😃
 
Yazılanların hepsini değil ama çoğunu okudum. Martı şirketine/uygulamasına yasal düzenleme getirilebileceğini düşünen aşırı iyimser arkadaşlar var. Bir kez daha bunun neden olamayacağını hatırlatalım.

20221030_125101.jpg

(link)
 
Sürücüleri gerçekten hem çok dikkatsiz hemde deli cesareti var. Dikkatli olmak gerek.
 
Geri