@Kıvanç Pürtelaş
Bu anlatım genel olarak bisiklet yarışmaları, takımlar ve seviyelerle ilgili bilgimizin az olduğunu gösterir. Ama soru doğaldır, cevaplamak gerekir.
Kıvanç, Dünyada bisikletçilik ülkemizden çok ilerde. Her ne kadar ben de çalışılarak hedefe varılacağını kabul etsem de bu bireysel olarak olabilecek bir başarı değil.
Önce doğru zamanda yakaladığımız bir yetenekli sporcu olmalı. Büyük ihtimalle bir işi pek işe de yaramaz bir takım oluşturacak kadar yetenekli eleman yakalanmalı. Teoride bunun hali hazırda Türkiyede olduğunu varsayabiliiriz.
Sonra bu takım yurtdışındaki yarışlara katılacak seviyede lisans almalı. Ki şu anda ülkemizde bırakın pro'yu, pro-kıta (pro-continental) yada kıta (contienental) düzeyde takım yok. Şu anda olan tüm takımlar ulusal lisanslı. Bu da belli seviyeden yüksek yarışlara katılınmasını engeller.
Böyle bir takımımız olursa, ki bir kaç tane olması daha iyi olur. Dışardaki yarışmalarda alınacak bireysel başarılar sporcularımızı ön plana çıkarır. Bu durumda da pro takımlara transfer olma olasılıkları olur. Bu transfer sadece bireysel başarının ön plana çıkması ile gerçekleşmez. Lobi de yapılması gerekir.
Diyelimki bir yada bir kaç sporcumuz büyük bir takıma girdi. Bu 30 kişilik kadronun içinde de bir yerlere gelebilmeli ki Fransa turu kadrosuna alınsın.
Yani iş kolay değil.
Gel gelelim, biri sponsor olup 2-3 yıllığına yılda 10milyon euro gibi bir bütçe sunarsa... Ben bile fransa turuna katılabilirim. Kurarız pro takımı, transfer ederiz en baba yabancıları, bir sezon koşarlar. İkinci sezon Fransa turuna davet edilir. Takım da beni kadrosuna alır.
Parayı veren düdüğü çalar.