Anadolu Birlik Holding'in yatırımı olan Konya Şeker Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu listesinde 39. sırada.
(link)
Bu ne demek biliyor musunuz? En çok kar elde eden firmalar arasındalar.
(link)
Çalıştığım yer bilişim sektöründe Türkiye'de en çok bilinen ilk 5 firmadan birisi olduğundan, Konya Şeker de ERP hizmetleri için bizi tercih etmişlerdi. Yaklaşık 10 yıla varan hizmet anlaşmamız oldu. Torku'nun eski antrenörü Lionel Marie'nin röportajını okuyunca bir benzerini ERP hizmetlerimizde biz de yaşadık. Marie ne güzel söylemiş:
"Yönetim, kendi takımına saygı duymuyor. Bir takım oluşturmak için zamana, gerçekçi bir hedefe ihtiyaç var. Fakat profesyonel spor hakkında bir fikirleri yok, hala 1950'lerdeler."
"Takımın nasıl geliştiğini anlamak zorundasın. Yönetimin bir planı yoktu, sadece kazanmak istiyordu. Bir gün yabancı sporcuları tutacağız diyorlardı, ertesi gün sadece Türk takımı olacağız. Sadece Türk sporcularla da mümkün, fakat ayrı bir süreçle."
"Torku'nun sorunu para değil, zihniyet. Torku Lyon ve Bordeaux'da bürolar açtı ama bürolarla takım arasında bağlantı kurmayı, takımı Avrupa'da bir reklam aracı olarak kullanmayı reddettiler. Halbuki marka için Avrupa'da ucuz reklam fırsatıydı.
Profesyonel spor profesyonellik gerektiriyor, halbuki bu yönetim amatör. Çok yazık, çünkü Torku Avrupa'da yarışan ilk Müslüman takım olabilirdi. "
Benim Konya Şeker hakkında düşündüklerimi çok güzel özetlemiş. Ben çalışan kesimi veya ara yöneticilerde bir hata veya art niyet görmüyorum. Onlar işlerini yapıyorlar ama sorun daha üst takımda. Görünen o ki Ülker'in Eti'nin pazarına girmeye çalıştı, başaramayınca bisiklet takımını kapamayı koz olarak kullanıyor.
Eğer bir şirket Türkiye'nin gurur kaynağı olan bir takımın defterini kapatırsa o şirket hakkında hiç iyi şeyler yazmam.