The Secret!

Merhaba arkadaşlar!
"The Secret" filmini yaklaşık 10 defa izledim. Şiddetle katıldığım ve yine aynı ölçüde katılmadığım görüşleri var. Bu filmi izleyen ve beğenen arkadaşlarla düzeyli bir şekilde fikir alışveriş yapmak istiyorum. Sizce "SIR"'rın ne kadarı doğru? Bana göre yine de doğruları oldukça bol olan bu fikir akımında, sizce de eksik olan bir şeyler de var mı? Kısacası; görüşleriniz nelerdir? Buyrun: .....

Herkesin seyretmesi ve önyargısız olarak verilenleri alması gereken bir film.
Filmde anlatılan şeyler tamamiyle doğru (benim görüşüm, araştırmalarım ve tecrübelerime göre). 10-15 seneyi aşkındır bu ve türevi görüşleri zaman zaman araştırıyor öğreniyor ve pratik ediyorum, bütün samimiyetimle söylemem gerekirki "yasa" hayatımızın her alanında mükemmel, eşit ve şaşmaz bir şekilde çalışıyor. Kimimiz ruhen bu bilgileri almaya hazır olmayabiliriz, bunda da bir sorun yok, ancak yasa her şekilde herkese işliyor aynı yer çekimi gibi, bir binanın tepesinden atlarsanız iyi veya kötü insan olmanız farketmez yere çarparsınız, yasa da herkese ayıretmeksiniz işiliyor, hepimiz zamanın sonsuz ve tükenmez yolculuğunda o an için yaşamamız gereken tecrübeleri yaşıyoruz ve tekamül etmeye devam ediyoruz. Ama şu an için yapabildiğimizi düşündüğümüzden daha fazlasını başarmak, daha iyiye daha ileriye, daha güzele doğru gelişmeye hazır hissediyorsak, bizi geride tutan önyargılarımızı ve eski alışkanlıklarımızı bırakmaya hazır hissediyorsak bu film harika bir öğretici ve yol gösterici. Tekrar tekrar 5 kere, 10 kere, 100 kere taa ki tamamiyle anlayana ve uygulayabiline kadar.

filmi seyretmeyen ve seyretmek isteyen arkadaşlar için film hakkında detay verebilmeniz mümkünmü acaba ?
oyuncular, sene , kapak fotoğrafı vs.


saygılar

http://www.haberkultur.net/upload/14_Aralik_2009_02_20_30_2384454608.jpg

Imbd linki (link)

Resmi linki : (link)
Kitabın linki: (link)

Kitap Açıklaması:
Çağlar boyu nesilden nesile geçerken, bir çok insan ona göz dikti, onu gizledi, kaybetti, çaldı, büyük paralar karşılığı satın alanlar oldu. Tarihteki en önemli insanların bazıları yüzyıllar kadar eski olan 'Sır'ra vakıf olmuşlardı. Eflatun, Galileo, Beethoven, Edison, Carnegie, Einstein ve diğer mucitler, bilim adamları ile büyük düşünürler 'Sır'rı biliyorlardı; ve şimdi 'Sır' dünyaya açıklanıyor.

'Sır'rı öğrendiğinizde, istediğiniz her şeyi elde etmeyi, yapmayı, ya da istediğiniz her şey olmayı da öğrenmiş olacak; asıl kimliğinizi bulacak ve hayatta sizi bekleyen gerçek ihtişamın ne olduğunu göreceksiniz.

Sizce dünya nüfusunun sadece %1'lik bir kısmını oluşturan bir kesimin tüm maddi gelirin %96'sına sahip olması bir tesadüf mü?

Olağanüstü bir servete sahip olmak ister misiniz?

Muhteşem bir malikanede yaşamak ister misiniz

Ömrünüz boyunca hiç sıkıntıya düşmeden bolluk, bereket içinde yaşamak ister misiniz?

Ruh eşinizi bulmak ya da huzurlu, mutlu bir evlilik yaşamak ister misiniz?

Peki kendinize sorun. Gerçekten ne, ama ne istersiniz?

Amaçlarınıza ulaşmak için bu kitabı kullanmaya başlayabilirsiniz. Yaşamınızdaki herhangi bir şey için bir cevap, bir rehber arıyorsanız, sorunuzu sorun, cevap alacağınıza inanın ve bu kitabı rastgele açın. Açılan sayfada aradığınız cevabı ve tavsiyeyi bulacaksınız.

'Sır tüm olmuşların, olanların ve olacakların cevabıdır.'

Alıntıdır

Bu filmin bir noktası benim için M.Ö. ve M.S. oldu. Yani Milat!!!
O da geçmişte ne kadar az şükrettiğimmiş. Şükretmenin ne kadar önemli bir şey olduğunu çok daha iyi anladım.
Şöyle düşünün:
"Kapınıza bir gariban geliyor. Sizden birkaç şey istiyor. Siz de ona güzel birkaç şey veriyorsunuz. Lakin o bunları beğenmiyor. Daha güzellerini istiyor. Siz de tamam deyip istediklerini veriyorsunuz. Lakin o teşekkür edeceğine onları da beğenmiyor ve daha da iyilerini isterim diyor. Verdiklerinizin kıymetini bilmiyor ve hatta bir kısmını fıydırıp atıyor. Bu döngünün bir süre devam ettiğini düşünelim. Siz hiç bir daha bu adama bir şey verir misiniz? En azından hatasını anlayıp, özür dileyene kadar ya da verdiklerinizin kıymetini bilene kadar!!! Halbuki verdiklerinizi beğenen bir kişi olursa, ve size içten bir şekilde teşekkür ederse; siz de sevinirsiniz ve ona daha fazla şeyler vermek istersiniz. Sahip olduklarının daha da fazlasını...
İşte şükretmek veya şükretmemek de böyle bir şey! Bizi yaratan yüce varlık, bize bir sürü güzel şeyler veriyor. Paranın alamayacağı kadar çok güzel şeyler, dünyalara bile değişmeyeceğiniz kadar güzel şeyler. Örneğin gözleriniz, kulaklarınız, vücudunuz, organlarınız, arkadaşlarınız, aileniz, tüm sahip olduklarınız, vs. vs. lakin siz bunları beğenmeyip de hepsi ne kadar da kötü, bunlar da nimet mi derseniz, kesinlikle!!! hem elinizdekiler gider, hem de O güzel Yaratıcı size, siz hatanızı anlamayıp o yanlışlardan vazgeçmeden bir daha aynılarını bile vermez. (Allah muhafaza eylesin!)
Ama eğer ki, sahip olduklarınıza şükrederseniz, gayet mümkündür ki, çok yakında çok daha iyilerine kavuşursunuz. Ve bu böyle devam edip gider."
Secret'da geçen bu şükretme düşüncesi, bizim dinimizdekine de uyan bir düşüncedir. Ve yerçekimi kanunu gibidir. Bizim dinimizden 3 güzel örneği de, sizinle paylaşmak istiyorum:
1. "Hani Rabbiniz size şöyle bildirmişti; "Eğer şükrederseniz, size yönelik nimetlerimi kesinlikle arttırırım, eğer nankörlük ederseniz, hiç kuşkusuz azabım pek şiddetlidir."" İbrahim Suresi-7. Ayet
2. "...Allah şükredenlerin mükafatını verecektir." Al-i İmran Suresi - 144. ayet
3. "... kullarımdan şükreden çok azdır" Sebe' Suresi - 13. ayet

Başka düşünceleri olan arkadaşlar?

Kitap ve filmi ilgimi çekti.İlk fırsatta filmi izleyeceğim.

Ben kitabını okudum. Filmi de izledim. Benim de katıldığım ve katılmadığım noktalar var. Şöyleki pozitif bakış açısı, motivasyon, düşünebilmenin gücü anlamında hoş bir kitap. Ancak, insanın sadece düşünerek sahip olamayacağı şeyler de var. İnsan tek başına var olamaz. Başka insanlara ihtiyacı vardır , inanmaya ihtiyacı vardır. Her şey filmde göründüğü kadar basit değil. Yani o film belki bi adımdır. Ama yol gösterici olamaz kanımca.
Sınırsız Güç adlı bir kitap var. Çok daha doyurucu. Onu okumanızı öneririm.

Bence de harika bir kitap, adam iki satırda anlatılacak bir şeyi iki yüz sayfada nasıl anlatmış şaştım kaldım

Kitap ilk çıktığı sıralar kardeşim almıştı, du bi de ben bakayım dedim Hep aynı pilavı ısıtıp ısıtıp sunuyor.

Yahu kişisel gelişim dediğimiz şeyin özünde bir huzur arayışı yok mudur? Bunun için neden bu kadar para harcanır da bu piyasanın ekmeğine yağ sürülür? Mutlu olmak zor bir sey midir?

Bu konu hakkında Ekşi Sözlük yazarları da baya bir ahgam kesmişler, okumanızı şiddetle tavsiye ederim.

Günümüzde insanoğlu üzülmek için yer arıyor kanımca, küçücük şeylere canımızı sıkıp depresyona giriyor, bolca paralar döktüğümüz kişisel gelişim kurslarından, kitaplardan...vs medet umuyoruz.
Öyle ki şimdiki çocuklar bile en ufak bir terslikte 'psikolojimi bozuyorsun' diyebiliyor.

Yahu bu ne menem bir şeydir ki hemen bozuluyor? Biz küçükken öğretmenimizden sıra dayağı yerdik, eve gidip babamıza 'Okulda öğretmen bizi sıra dayağına çekti!' dediğimizde, babamız da 'Kim bilir ne haytalık ettin de hak ettin sıpa!' derdi. Bu yetmezmiş gibi bir de annemizden zılgıt yerdik. Anne-babamız bu yüzden tartışırdı ama psikolojimiz bozulmazdı hiç. Yarın yine o okula güle oynaya giderdik. Hiç bir şey olmamış gibi...

Yani velhasılı kelam, çok fazla kafaya takıp, 'aman ben mahvoldum, vay beni biri kurtarsın, abu başıma gelenler, ben nerelere gideyim, iyisi mi bir seminere katılayım belki durumumu düzeltir' falan diye paranızı çarçur etmeyin, gidin bir hobi edinin parayı oraya yatırın, bana dua edeceksiniz ki buna ihtiyacım var mı orasını da bilmiyorum...

Haydi kalın sağlıcakla a dostlar

Yok öyle üzülmek falan ...

hoca mesaj kutun dolu mesaj yollayamıyorum

M.Kaptanbaşı kullanıcısı için dedim

bende bi kaç bi sey söylemek isterim bu secret hakkında.simdi bi konusma,tartısma tekniği vardır 4 tane kesin,güzel dogruyu söylersin 1 tanede çok büyük yalanı araya sıkıstırırsın lafı uzata uzata adama yutturursun.burda en güzel örneği var.bi insan bi seye gercekten odaklanmıssa ya onu yapar ya da ona yaklasır.bu olay böyledir.ama nerden geldik nereye gidiyoruz unutmamak lazım.yaratıldık ve yaratılısımızın gayesi bize verilenlere sükretmektir.sükredersen sükrettiklerin artar bu dogruyu vermisler.bi resme bi hayale odaklanırsan o olur.bu da dogru 2pozitif düsünürsen hayatın iyi bi yola giricektir dogru 3.bize simdiye kadar olan seyleri kendi kendimize yaptık bundan sonrakileriide biz yapacagız büyük yalan.söyle cogu seyi kendimiz yaparız ama bazen elimizde olmadan bi olaya magruz kalırız bu sınavdır ne cevap verecegimize bakılır.bu bazen zenginlikte olabilir.ne yapacak sapıtıcak mı yoksa iyiliğe mi harcayacak.ve bu arada iyiliştegini,zayıfladıgını,sigara zararlarından temizlendigini arındığını düsünmek,bacak kaslarının şiştiğini düsünmek ise yarıyo sankibu da dogru 4.

Kitabı okumuştum. Not alayım dedim. Küçük bir post-it'i ancak doldurabildim

15 yıl kadar önce bir kitap okumuştum: %100 Düşünce Gücü
Secret, 15 yıl önceki bu kitabın üzerine hiçbir yenilik getirmiyor.
Bu tarz kitapları mütemadiyen ısıtıp ısıtıp farklı isimlerle çıkarıyorlar. Piyasa işi çünkü. Gidiyor. Biraz pazarlama yaptın mıydı tamamdır. Best seller olman garanti.

Ha, tamam, pozitif bakmak önemli. İnanmak başarmanın yarısıdır, eyvellah.
Ama budur yani, ötesi yok.
Ortada öyle bir "sır", bir "yasa", ne bileyim acayip bir güç filan yok.
Metafizik olan hiçbir şey yok.
Nedir ki yani "yasa" denilen şey? Kimin yasası, neyin yasası, kim işletiyor?

Boşverin böyle piyasa kitaplarını. Süslü kapaklı, koca puntolarla bol sayfa dolduran ama Ateze'nin de söylediği gibi ancak iki satıra sığacak bilgi içeren, arkasında müthiş bir pazarlama gücü olan, medyanın almamız için çırpındığı bu kitapları boşverin.
O kadar büyük bilim insanı ve filozof gelmiş geçmiş bu dünyadan. Demokritos'tan, Hayyam'dan, Nietzsche'den değil de Secret'tan mı öğreneceğiz evrenin sırlarını! Peeeh

İşin "Sır" rı : Ferrarisini satan bilgeyi ! anlatıp kendine ferrari alabilecek parayı kazanmak.

Bu safsatalara inanmayın arkadaşlar.Bu kitabı okuyanlara,okumayı düşünenlere ve hiç okumayanlara bir kitap tavsiyesinde bulunmak istiyorum.

Kitabın adı;The Secret'ın Sırrı
Yazar;Kevin Hogan (Yakamoz Yayınevi)

Ön bilgi olarak aşağıdaki alıntı yazıya bir göz atıverin.

"The Secret adlı film ve kitap, Çekim Yasası'nı daha önce hiçbir 'Yeni Çağ' akımının başaramadığı şekilde çok geniş kitlelere yaydı. Çekim Yasası'nı 'yerçekimi gibi' fiziksel bir yasa olarak sunan fikir pazarlamacıları, düşüncelerinizin 'benzeri şeylerle' ortak 'titreşim' yarattığını ve bu titreşimleri evrene göndererek düşündüğünüz şeyleri size getirdiğini, dahası bunun her seferinde bu şekilde işlediğini söylüyorlar. Peki, gerçekten öyle mi?

Sahte bilime ve bolca aldatmacaya dayanan Çekim Yasası, hayatınızdaki her şeyden sizin sorumlu olduğunuzu söylüyor. Kanseriniz varsa kendiniz çekmişsinizdir ve düşüncelerinizi değiştirirseniz kanser de gidecektir. Ruanda'daki soykırım; onu da kendileri çektiler. Birleşik Devletler'de küçük çocukların tecavüze uğraması ve öldürülmesi… Bu onların hatası, bilinçaltlarından kendileri çektiler.
Kulağa delice mi geliyor? Ancak 'Çekim Yasası'nın yapımcıları ve öğretmenlerinin söyledikleri bunlar…

Dünyanın ikna, etki ve kültler konusundaki en önemli iki uzmanı olan Dr. Kevin Hogan ve Dave Lakhani, yakın tarihte en geniş kitle manipülasyonu olarak tanımlanabilecek The Secret'ın maskesini indirmek için televizyon yapımcısı Blair Warren ve Psikoterapist Peder Bob Beverley ile güçlerini birleştirdiler. Size, bütün dünyada insanların bu zararsız gibi görünen hızlı para ve kolay çözüm mesajının peşinden neden ve nasıl koştuğunu gösterirken, kendinizi kurbanlar arasına katılmaktan nasıl koruyabileceğinizi anlatıyorlar."

Araştırma yaparken rastladığım aşağıdaki makale konunun daha iyi anlaşılmasında sizlere yardımcı olacağını düşünüyorum.

"The Secret'in sırrı açığa çıkarsa!"

"The Secret" kitabı satış listelerinin üst sıralarındaki yerini koruyor... Bu kitabın gerçek sırrı göründüğü gibi "iyi düşün iyi hisset mi?" Sadece bu olsa televizyon programlarının da içinde bulunduğu bu denli büyük bir projeyi kim finanse ederdi, bu kadar reklamını kim yapardı?

Kızının verdiği bir kitap ile "sır kafasında çakan" Rhonda Byrne, TV ve kitap projesinde konuşturduğu öğretmenleri topluyor... Mekan ABD... Byrne ise Avusturyalı....

Aslına bakılırsa, bu kitabı ortaya çıkaranlarla insanın tanrılaştığı küresel din tezgahçıları aynı noktadan hareket ediyor. Yoga ve meditasyon şebekelerindeki alternatif din çabası, The Secret ekibinin kutsal kitabı "İyi düşünürsen herşey iyi olur" cümlesinden ibaret olan bir öğretiye hizmet ediyor: Kabala

Kitapta dikkat çeken "iyi düşün iyi hiset" düşüncesinin yanında "Bu sırrı kullan, kader yoktur, Tanrı dediğin içinde, kaderini kendin belirle"... düşüncesi...

Bilindiği gibi bu düşünce New Age/ Yeni Çağ dinlerinin ortak noktası.

Prof. Dr. Şinasi Gündüz dünya üzerindeki 100'ü aşkın New Age akımının "kaderi" sıfırladığını ve bunu yaparken de geleneksel ögelerden beslendiğini anlatıyor ve ekliyor: Bu akımlar geleneğe ters düşmemeye ve tepki toplamamaya dikkat ederek yayılıyor. Bu nedenle yeni bir din olmadıklarını idddia ediyor. Ama yayılış biçimleri ve örgütlenmeleri itibariyle "din"ler... Yayılırken de gizemci teoriler, Tao, Karma felsefeleri, kişisel gelişim, meditasyon grupları, sırlı kitaplar, taşlar, büyü ne sihir nesneleri, astroloji aygıt olarak kullanılıyor."

*****
Prof. Gündüz'ün de belirttiği gibi "The Secret", "Bir Dilek Tut Hayatın Değişsin" gibi kitapların da bu noktada değerlendirilmesi gerekiyor. Secret'ın ön sırrı: New Age dinler... İşte bu yüzden çok satıyor, işte bu yüzden bol keseden reklamları yapılıyor, bu yüzden televizyonlar bu projeye kapılarını açıyor, internet siteleri kuruluyor

*****
"Bu akımların yüzde 90'ı ABD'den yayılıyor" diyen Prof. Gündüz, Bu akımların temelinde Kabala öğretisinin de büyük payı olduğuna işaret ediyor: "Kabala öğretisinin temelinde, cifir ve gizeme dayalı şifreler vardır. Bu şifrelerle insan geleceği ve tabiat kontrol altına alınır ve insan böylelikle yaratıcı olur ve kaderi değiştirebilir bu inanışa göre. Yahudilik temelli Kabala gibi öğretilerin seküler dünyada dinden uzaklaştırılmış insanların yaşadığı manevi boşluğu fırsat bilip empoze edildiği açık. "

*****
Birçok araştırmacı yazar tarafından da Kabalistik fikirlerin daha önce de İskenderiye felsefesi ve Gnostik inançlara ve hatta Pitagorcu, Platoncu, Hint Brahmancı ve Budist fikirlerine benzerlik arz ettikleri kaydediliyor... Bu benzerlikler, bu öğretinin kılık değiştirerek yayılmasına da zemin hazırlıyor...

Genelde Kabalistler arasında iki meyil var: Biri tamamen doktrin ve dogma koluna; diğeri de pratik ve mücizevi harikalar işine koyulmuş durumda. The Secret ve "Bir Dilek Tut Hayatın Değişsin" gibi kitaplar bu ikinci kolun ürünü gibi duruyor. Zaten "Dilek Tut Hayatın Değişsin" kitabının yazarı Gahl Sasson ünlü bir Kabalist. Kitaba önsöz yazan kişi Budist lider Dalai Lama... Kitabın ilk çevrildiği dil ise Türkçe oldu!

The Secret projesinin de içinde yer aldığı New Age öğretilerin Kabala öğretisinin çocukları olduğunu görmek, meditasyon, yoga ve kişisel gelişim çetelerinin nasıl bu kadar hızla ve örgütlü yayıldığını görmek hiç de zor değil aslında... Kabala'ya göre herşey enerjiyle mümkün olabilmekte ve mutlu olabilmemizi saglayabilmekte. Dünyevi yaşam veya yaşamlardan sonra her bir ruh sonunda Tanrıyla birleşmek üzere arındırılması istenmekte...

Sırlarla yaratıclığı ve hayatımızın iplerini elimize almamız salık verilmekte... Sırlara ulaşan kişinin sonsuz bir yaratma ve yok etme gücüne sahip olacağı iddia edilmekte...Yani "Adam Kadmon" (Tanrı İnsan) hedeflenmekte...

Bu ilkelerin hepsi yeni çağ dinlerinin de felsefesi... Felsefe aynı, görünümler farklı. The Secret'ın sırrıyla Adam Kadmon olmaya hazır mısınız? Yazar Rhonda Byrne'nin okuduğu sırlı bir kitaptan -Kabala beni andı!- keşfettiği sırrı öğrenmeye... O halde pamuk eller cebe... Gözler yıldızın altı köşelisine...

Alıntı