Süleyman Şatır
Forum Bağımlısı
- Kayıt
- 22 Mart 2005
- Mesaj
- 1.151
- Tepki
- 2.733
- Şehir
- Fatih / İstanbul
Bu hafta sonunun gezisi yine Trakya yönüne… Geçenlerde TEM otoyolundan (link) turu yaptık ya, bu hafta da niyetimiz TEM otoyolundan Lüleburgaz’a gitmek… 3 Haziran Pazar sabahı Yeni Bosna’daki Koçtaş’ın önünde 08:00’de buluşmak üzere Bülent Bey ve Kemal Bey’le sözleşiyoruz… Buluşma yerine ben Fatih’ten, Bülent Bey Merter’den, Kemal Bey de Bakırköy’den gelecek…
Evden biraz geç çıktığım için buluşma yerine 08:15’de ulaştığımda Kemal Bey çoktan gelmişti. Ama Bülent Bey, sabah evden çıkacağı sırada bisikletinin arka lastiğinin inik olduğunu görmüş. Lastik tamiri yüzünden buluşma yerine 08:45’de gelebildi. İç lastiği cant kesmiş.
Neyse, km saatlerimizi sıfırladıktan sonra hiç oyalanmadan Yeni Bosna’dan 08:45’de yola çıkıyoruz. E-5’teki Atatürk Hava Limanı Kavşağı’dan Basın Ekspres Yolu’na dönüyoruz. Bu yoldaki sapaklardan dikkatlice geçtikten sonra TEM’e çıkmak için gişelere doğru dönüyoruz. Ancak, yanımızdan geçen bir trafik polisi otosu, 100 metre kadar ilerledikten sonra TEM’e girmememiz konusunda bizi anonsla ikaz edince şok oluyoruz…
http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/3haz07luleburgaz/1.jpg
TEM gişelerinde lastik tamiri...
Çare yok, geri dönüp yan yollardan gitmeyi planlarken, polis otosu da beklemeyip gidiyor… TEM’de bisiklet sürmenin dayanılmaz cazibesine kapılmıştık ya, onların gitmesiyle biz de, yolumuza aynen devam ediyoruz… Gişelerden sorunsuz geçtik derken, Bülent Bey’in lastiği yine patlıyor. Yedek lastik kalmadığı için patlak lastiğe yama yapıyoruz. Ama, cant lastiği her an yine kesebilir.
http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/3haz07luleburgaz/2.jpg
Tekrar yola çıktığımızda, saat 09:50 olmuştu bile… Yine keyifli keyifli pedal basarken 18. km’de bu sefer benim lastik patlıyor. Benim lastiğimi tamir ederken, Bülent Bey'in de az ileride yine lastik tamir ettiğini öğreniyoruz... Bu gün bir terslik var ama, haydi hayırlısı... Neyse Kemal Bey'le çarçabuk benim lastiği tamir ettikten sonra, Bülent Bey'e ulaşıyoruz ve lastik bir kez daha yamandıktan sonra 10:50’de tekrar yola çıkıyoruz.
http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/3haz07luleburgaz/3.jpg
Bir lastik patlaması daha...
Bir süre yol aldıktan sonra, bu kez yolun karşı yönünden gelen bir polis otosunun anonsunu duyuyoruz. Otoyola bisiklet giremez, otoyolu terk edin… Bunlar yine aynı polislerse, bu ikinci ikaz olduğu için ceza kesebilirler… İleriden çıkacağımızı işaret ediyoruz ve yola devam ediyoruz. Önümüzdeki ilk çıkış Hadımköy çıkışı…
http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/3haz07luleburgaz/4.jpg
TEM Hadımköy çıkışından sonra, E5'e doğru pedallıyoruz…
27. km’de Hadımköy kavşağından otoyoldan çıkıyoruz (Saat 11:15). Dedim ya, bugün bir aksilik var üzerimizde, haydi hayırlısı… Ne yapacağımıza karar vermek için duruyoruz. Kemal Bey, otobandan çıktığımız yolun E5’in TÜYAP kesimine gittiğini söylüyor. Bülent Bey, E5’ten Büyükçekmece’ye gidelim, bisikleti yaptıralım diyor. Büyükçekmece’de bir bisikletçinin önünde durduğumuzda saat 12:00 olmuştu (40,47. km).
http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/3haz07luleburgaz/5.jpg
Büyükçekmece'de Dede Bisiklet... Yolunuz düşerse Metin Bisiklet'ten Metin Bey'in kuzeni oluyor kendisi...
Dede Bisiklet’in sahibi Saraçoğulları’dan, yani Bakırköy’deki Metin Bisiklet’ten Metin Saraçoğlu’nun kuzeni Mahmut Saraçoğlu… Geçen yıl İzmir-Çeşme’de girdiğim bir bisiklet tamircisiyle konuşurken onun da Metin Usta’nın abisi Celal Saraçoğlu olduğunu öğrenmiştim… Neyse cant içeriden bantlanıyor ve lastiği kesmesi önleniyor. 12:45’te bisikletçiden çıkıyoruz, yanımızda getirdiğimiz kumanyaları yemek üzere bir kahvehaneye giriyoruz.
Yemeğimizi yerken, yola E5’ten devam etmeye karar veriyoruz. Bülent Bey’in ikinci gördüğümüz polis otosunun, ilk gördüğümüz polislerle alakası olmadığını, çünkü arabanın modelinin değişik olduğunun söylemesi üzerine, yeniden TEM’e dönme iştahımız kabarıyor ve Kumburgaz’dan gireriz diyoruz ve 13:10’da yeniden yollara düşüyoruz…
http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/3haz07luleburgaz/6.jpg
Yola E5’ten devam ediyoruz ama, yolun neredeyse TEM’den farkı yok. Yavaş yavaş istediğimiz hızları yapmaya başlıyoruz. 53. km’de Kumburgaz’dan, 56. km’de Kamiloba’dan, 58. km’de Celaliye’den, 61. km’de Selimpaşa’dan geçerken hızla geçerken, TEM’e girmeyi aklımızdan bile geçirmiyoruz. Artık moralimiz düzelmiş, gezimiz keyifli bir hal almaya başlamıştı...
http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/3haz07luleburgaz/7.jpg
Hava çok sıcak... Zaman zaman benzinci marketlerinde durup su takviyesi yapıyoruz, dinleniyoruz...
Silivri’ye doğru yaptığımız hızlı inişte ise, şimdiye kadar başıma gelmeyen bir şey geliyor ve önce koluma, kolumdan sonra da sol göğsüme çarpan bir arı, üstümdeki formanın üstünden iğnesini bana batırmayı başarıyor. Arıyı ancak bisikleti durdurduktan sonra üzerimden atabiliyorum. Yolculuk sırasında acısını unutuyorum ama, şu anda göğsümde kocaman bir kırmızılık var... Bu arada yolda Cahit’le ve Rahman’la konuşuyorum. Halbuki onlara 15:00 gibi Lüleburgaz’da oluruz demiştim ama, yollarda çok vakit kaybettik…
http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/3haz07luleburgaz/8.jpg
Silivri girişi...
Saat 14:45’de Silivri’ye ulaşıyoruz (71,31. km)… Hiç durmadan yola devam ediyoruz ve yaklaşık 10 km sonra Çorlu yönüne dönerek, E5’den ayrılıyoruz. Çorlu'ya giden yol da yeni asfaltlanmış, kaymak gibi bir yol… Ama hava da o kadar sıcak ki, bisikletin gidonundaki termometre 35’den aşağı hiç düşmedi. Zaman zaman durarak su takviyesi yapıyoruz…
http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/3haz07luleburgaz/9.jpg
http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/3haz07luleburgaz/10.jpg
E5'ten hemen çıkışta, Çanta Köy'e doğru...
http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/3haz07luleburgaz/11.jpg
Sanovel İlaç Fabrikası… (link)
http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/3haz07luleburgaz/12.jpg
http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/3haz07luleburgaz/13.jpg
Çorlu yakınları...
Evden biraz geç çıktığım için buluşma yerine 08:15’de ulaştığımda Kemal Bey çoktan gelmişti. Ama Bülent Bey, sabah evden çıkacağı sırada bisikletinin arka lastiğinin inik olduğunu görmüş. Lastik tamiri yüzünden buluşma yerine 08:45’de gelebildi. İç lastiği cant kesmiş.
Neyse, km saatlerimizi sıfırladıktan sonra hiç oyalanmadan Yeni Bosna’dan 08:45’de yola çıkıyoruz. E-5’teki Atatürk Hava Limanı Kavşağı’dan Basın Ekspres Yolu’na dönüyoruz. Bu yoldaki sapaklardan dikkatlice geçtikten sonra TEM’e çıkmak için gişelere doğru dönüyoruz. Ancak, yanımızdan geçen bir trafik polisi otosu, 100 metre kadar ilerledikten sonra TEM’e girmememiz konusunda bizi anonsla ikaz edince şok oluyoruz…
http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/3haz07luleburgaz/1.jpg
TEM gişelerinde lastik tamiri...
Çare yok, geri dönüp yan yollardan gitmeyi planlarken, polis otosu da beklemeyip gidiyor… TEM’de bisiklet sürmenin dayanılmaz cazibesine kapılmıştık ya, onların gitmesiyle biz de, yolumuza aynen devam ediyoruz… Gişelerden sorunsuz geçtik derken, Bülent Bey’in lastiği yine patlıyor. Yedek lastik kalmadığı için patlak lastiğe yama yapıyoruz. Ama, cant lastiği her an yine kesebilir.
http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/3haz07luleburgaz/2.jpg
Tekrar yola çıktığımızda, saat 09:50 olmuştu bile… Yine keyifli keyifli pedal basarken 18. km’de bu sefer benim lastik patlıyor. Benim lastiğimi tamir ederken, Bülent Bey'in de az ileride yine lastik tamir ettiğini öğreniyoruz... Bu gün bir terslik var ama, haydi hayırlısı... Neyse Kemal Bey'le çarçabuk benim lastiği tamir ettikten sonra, Bülent Bey'e ulaşıyoruz ve lastik bir kez daha yamandıktan sonra 10:50’de tekrar yola çıkıyoruz.
http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/3haz07luleburgaz/3.jpg
Bir lastik patlaması daha...
Bir süre yol aldıktan sonra, bu kez yolun karşı yönünden gelen bir polis otosunun anonsunu duyuyoruz. Otoyola bisiklet giremez, otoyolu terk edin… Bunlar yine aynı polislerse, bu ikinci ikaz olduğu için ceza kesebilirler… İleriden çıkacağımızı işaret ediyoruz ve yola devam ediyoruz. Önümüzdeki ilk çıkış Hadımköy çıkışı…
http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/3haz07luleburgaz/4.jpg
TEM Hadımköy çıkışından sonra, E5'e doğru pedallıyoruz…
27. km’de Hadımköy kavşağından otoyoldan çıkıyoruz (Saat 11:15). Dedim ya, bugün bir aksilik var üzerimizde, haydi hayırlısı… Ne yapacağımıza karar vermek için duruyoruz. Kemal Bey, otobandan çıktığımız yolun E5’in TÜYAP kesimine gittiğini söylüyor. Bülent Bey, E5’ten Büyükçekmece’ye gidelim, bisikleti yaptıralım diyor. Büyükçekmece’de bir bisikletçinin önünde durduğumuzda saat 12:00 olmuştu (40,47. km).
http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/3haz07luleburgaz/5.jpg
Büyükçekmece'de Dede Bisiklet... Yolunuz düşerse Metin Bisiklet'ten Metin Bey'in kuzeni oluyor kendisi...
Dede Bisiklet’in sahibi Saraçoğulları’dan, yani Bakırköy’deki Metin Bisiklet’ten Metin Saraçoğlu’nun kuzeni Mahmut Saraçoğlu… Geçen yıl İzmir-Çeşme’de girdiğim bir bisiklet tamircisiyle konuşurken onun da Metin Usta’nın abisi Celal Saraçoğlu olduğunu öğrenmiştim… Neyse cant içeriden bantlanıyor ve lastiği kesmesi önleniyor. 12:45’te bisikletçiden çıkıyoruz, yanımızda getirdiğimiz kumanyaları yemek üzere bir kahvehaneye giriyoruz.
Yemeğimizi yerken, yola E5’ten devam etmeye karar veriyoruz. Bülent Bey’in ikinci gördüğümüz polis otosunun, ilk gördüğümüz polislerle alakası olmadığını, çünkü arabanın modelinin değişik olduğunun söylemesi üzerine, yeniden TEM’e dönme iştahımız kabarıyor ve Kumburgaz’dan gireriz diyoruz ve 13:10’da yeniden yollara düşüyoruz…
http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/3haz07luleburgaz/6.jpg
Yola E5’ten devam ediyoruz ama, yolun neredeyse TEM’den farkı yok. Yavaş yavaş istediğimiz hızları yapmaya başlıyoruz. 53. km’de Kumburgaz’dan, 56. km’de Kamiloba’dan, 58. km’de Celaliye’den, 61. km’de Selimpaşa’dan geçerken hızla geçerken, TEM’e girmeyi aklımızdan bile geçirmiyoruz. Artık moralimiz düzelmiş, gezimiz keyifli bir hal almaya başlamıştı...
http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/3haz07luleburgaz/7.jpg
Hava çok sıcak... Zaman zaman benzinci marketlerinde durup su takviyesi yapıyoruz, dinleniyoruz...
Silivri’ye doğru yaptığımız hızlı inişte ise, şimdiye kadar başıma gelmeyen bir şey geliyor ve önce koluma, kolumdan sonra da sol göğsüme çarpan bir arı, üstümdeki formanın üstünden iğnesini bana batırmayı başarıyor. Arıyı ancak bisikleti durdurduktan sonra üzerimden atabiliyorum. Yolculuk sırasında acısını unutuyorum ama, şu anda göğsümde kocaman bir kırmızılık var... Bu arada yolda Cahit’le ve Rahman’la konuşuyorum. Halbuki onlara 15:00 gibi Lüleburgaz’da oluruz demiştim ama, yollarda çok vakit kaybettik…
http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/3haz07luleburgaz/8.jpg
Silivri girişi...
Saat 14:45’de Silivri’ye ulaşıyoruz (71,31. km)… Hiç durmadan yola devam ediyoruz ve yaklaşık 10 km sonra Çorlu yönüne dönerek, E5’den ayrılıyoruz. Çorlu'ya giden yol da yeni asfaltlanmış, kaymak gibi bir yol… Ama hava da o kadar sıcak ki, bisikletin gidonundaki termometre 35’den aşağı hiç düşmedi. Zaman zaman durarak su takviyesi yapıyoruz…
http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/3haz07luleburgaz/9.jpg
http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/3haz07luleburgaz/10.jpg
E5'ten hemen çıkışta, Çanta Köy'e doğru...
http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/3haz07luleburgaz/11.jpg
Sanovel İlaç Fabrikası… (link)
http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/3haz07luleburgaz/12.jpg
http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/3haz07luleburgaz/13.jpg
Çorlu yakınları...