Team Novo Nordisk ve Diyabet

Team Novo Nordisk takımının hedefi 2021 Fransa Turu'nda sadece tip 1 diyabetli atletlerden kurulu bir takımla yarışmak.


Takip etmek isteyenler için: (link)

Dünyada 415 milyon diyabet hastası var. Tip 1 diyabetle mücadele etmenin yollarından biri de düzenli spor yapmaktan geçiyor. Novo Nordisk diyabet konusunda çözümler üreten bir sağlık kuruluşu. Diyabet ve sağlıklı yaşam konusunda insanları bilinçlendirmek için bisiklet takımı kurdu, hatta şu an dünya klasmanında yarışan takımlarında diyabetli atletler de var.

Ancak son günlerde tartışma konusu olan, Bradley Wiggins, Chris Froome gibi astım hastası olanların ilaç kullanımlarının basına sızdırılmış olması ve devamındaki gelişmeler bu takımı da rahatsız etti.

(link)

Özellikle Marcel Kittel'in “If someone has serious asthma, they do not belong in high-performance sport,” şeklinde yorumu üzerine Phil Southerland, CyclingTips'e aşağıdaki açıklamayı yaptı:

"To say to all the kids out there that they should never dream of competing in professional sports because they have (link) is insulting."

Diyabet hastalarının dünya klasmanında yarışmalarını engellemeye çalışmak veya onları Paralimpik yarışlarla kısıtlamak, Tanrı parçacığı olan higgs bozonunu bulan insanlığın, sadece bencil yaklaşımlarla katı kurallar koymaya çalışması anlamına geliyor.

Çoğu profesyonel bisikletçinin solunum yollarını genişletmek amacıyla astım ilacı kullandığı ve bu sebeple astım hastası olduklarını öğrendim ben de kısa bir süre önce.
Evet, aydınlanma yaşadım Çok ilginç! Resmen sağlıklarını feda ediyorlar spor için

@Serkan Mıstınoğlu Froome'un bronkodilator kullandigini bir yarista gorunce cok uzulmustum.Acikcasi ben bircok pro yariscinin astim hastasi olduguna pek inanmiyorum.
Soyleki kucuklukte bana da astim baslangici teshisi konulmustu.Verdikleri agiz spreyini macta yorulmadan hemen once alinca performansim neredeyse 2 katina cikiyordu.Artik ilac kullanmasam da eger baba bir yokusta ilaci alirsam,o yokusu ayakta tum gucumle cikabilecegimi biliyorum.
İlacin etkisi de soyle gerceklesiyor.Akcigerlerimizin tamamini genelde kullanmayiz,vucut surekli yedek olarak bazi alveol keseciklerine fazla hava gondermez.Ancak bu ilac sayesinde daha fazla alveolumuz acilarak daha fazla oksijen vucudumuza girer.Haliyle daha fazla oksijen de daha fazla guc demek.
Demek istedigim,bu ilac bildigim kadariyla fazla kana karismadan sadece akcigerlere etki ediyor.Yani anlayacaginiz cok kullanisli bir DOPİNG

@kobalamin bundan almak lazım ya

@Serkan Mıstınoğlu aslinda ben de dusunuyodum bi ara da yan etkilerine bakayim dedim fena gibi duruyor.Bayagi roman yazar gibi yardirmislar.
Onun yerine aslinda param varsa jel kullanirdim.Gercekten jel,cikamadigim yokusu canavar gibi ciktigimi hissetiriyor.

Tabi diyabet astımdan bambaşka bir mevzu. Sporla ciddi derecede (bazıları için neredeyse tedavi denebilecek kadar) diyabete karşı mesafe kat etmek mümkün. Bu takımın da esas dikkat çekmek istediği nokta bu sanıyorum. Diyabet ilaçlarının performans artırıcı özellikleri var mıdır? sanmıyorum. Çünkü sağlasa bile barsak emilimlerinde (vitamin mineral), trigliserid gibi düzeylerde (kendimden örnek veriyorum), en önemlisi glikoz toleransında... diyabet seyrinde çok dalgalanmalar olduğu için farz edilen fayda kolayca ihmal edilebilir haldedir.
Takdir edilesi bir takım. İyi ki varlar bir kişiye bile ilham verip fayda sağlasalar bu çok büyük bir iştir. Umarım bizde de çoğalır bu gibi girişimler.

@Cem crk

Bu takımın her gün aldığı ilaç TUE listesinde var. Hatta UCI kontrol listesinde bu atletlerin de adları geçiyor. Bu nedenle tepki gösteriyor.

Aslında söylemek istediği şu: Gelin bu konuyu karşılıklı irdeleyelim akıllıca çözümler bulalım diyor. Sonuçta arkasında koca bir ilaç firması var. Pire için yorgan yakmak akıl işi değil diyor.

Benim durum amatörce olsa da bir bakıma aynı kategoriye giriyorum.

2012'de kalp ameliyatı olduktan sonra her gün 4 ilaç kullanmak zorundayım. 2015'te ilaç almayı bıraktım. Tam bir yıl boyunca. Amacım ilaç olmadan kendimi görmek, yarışlara katılmaktı. Tek değişen nabzımın daha yüksek atmasıydı. Performansımda düşüş olmaması bir kenara daha başarılı dereceler aldım. Ancak bu yılın başında kardiyoloji ve ürolojiye gittiğimde damarlarımda tekrar sertleşme başlangıcı olduğunu gördüm çünkü ne kadar spor yaparsam yapayım genetik bir sorun olduğundan üstesinden gelemiyordum. Hatta her yerde yazar "bisiklet yüksek tansiyona iyi gelir" diye. Hiçbir ilgisi yok. Tansiyon hapı almayı bırakırsam olan şu: yüksek şiddette bir antrenman sonrası birkaç saat tansiyonum 9/6 seviyesine dolaşıyor. Daha sonra tekrar 14/10 ve üzeri değerler görmeye başlıyorum.

Nabzımı düşüren ilaç Beloc (beta blocker). Bu ilacın etkisini bariz görüyorum. Sabah ilacı alıp antrenmana çıkarsam en yüksek şiddetteyken bile nabız 170'e gelmiyor. Ama hiç almazsam 185'leri görüyorum. FTP nabız değerim bile değişti. Geçen yıl FTP nabız değerim 170'ti (bunu forumda birçok kez yazmıştım). Bu yıl ilaç aldığım için 160 oldu. Ancak bu doping mi o tartışılır. Çünkü beta blocker'larla ilgili çok kaynağı okudum. Spor forumlarındaki tartışmaları inceledim. Beta blocker kasın maksimum seviyede kasılmasını engelliyor. Yani bir bakıma kalp krizine karşı önlem. Ama bu kasılma sadece kalp kası için değil tüm kaslar için geçerli. Bir tür takometre. Sonucunu tahmin edin. Benim için tek çözüm (yabancı bir forumda gördüm), ilacı antrenmandan sonra almak. Aslında beta blocker'ın kasın kasılmasını engelleme nedeni adrenalin hormonunun kalp kasına girmesini önlemesi. Yani benim heyecanlanmam da güç (bu konunun nereye varacağını mümkünse tartışmayalım). Ki bisiklet yarışları adrenalin sayesinde kazanılır.

Aldığım ilaçlar doping statüsüne girer (coraspin de var). Bu nedenle yarışlara katılamamak veya derece verilmemesi, pire için yorgan yakmak konusuna denk geliyor.

Konuyu açan arkadaşa teşekkür ederim bende tip 1 diyabetliyim ve böyle gelişmeler görmek açıkçası beni mutlu ediyor. Fakat belirtmeden geçemeyeceğim bir kaç kez bisiklet üzerindeyken şekerim düşmüştü ve bir keresinde bisikletten düştüm bunun en önemli sebebi o gün 80 kilometre yol yapmamdı ve şekerimin düşme belirtilerini hissetmeme rağmen gerekli müdahaleyi zamanında yapamamamdı. Bisiklet üzerindeyken muhakkak yanımda 3-4 tane çikolata gezdiriyorum azami dikkat ediyorum.

Konuda geçen tip 1'lilerden oluşan takım kurmak bana limitlerimi görmemde daha yardımcı olacak takipteyim umarın güzel gelişmeler olur.

Şu an icin iyi gelebilir astım ilacları. ama gercekten sonradan ASTIM hastası olmayalım. ALLAHIM tüm hastalarımıza şifa versin. AMİN

konu cok guzel takip edelim,bende bu kervandayim.

@Cem crk

Tip 2 de iyileşme var ama tip 1 de maalesef yok. İnsülin tip 1 tedavisinde kullanılır ve anabolizan etkisi vardır. Peptit yapıda olduğu için ester yapılı hormonlara göre testlerde yakalanması daha zordur. Büyüme hormonu(GH) ile birlikte kullanan sporcular var ne yazık ki.

@sahbaz061

Kendinize dikkat edin, şeker düşüklüğü yüksekliğinden çok daha tehlikelidir. Aç kalmayın, halsiz hissederseniz kendinizi hemen ara verin. Uzun süre bisiklet sürüyorsanız vitargo'yu tavsiye edebilirim

tip 2 yi arkadaşlar bende 3 defa koma durumuna girdim,çok şükür antrenmanda fazla etkilenmedim,bir kere antrenmanda kötü oldum sadece cebimdeki yiyeceklerle kendime geldim,diyabet olanlar çok dikat etsin derim.

@Soykan U. Açıkçası bisiklet kullanımında herhangi bir ek besin almıyorum ihtiyaç duyacak kadar bisiklet sürmüyorum tavsiyeniz için teşekkürler ürünü inceleyip doktoruma danışacağım yinede.

"In February 2005, a mystery investor gave Phil Southerland $400 to chase an idea of using cycling to inspire, educate and empower people affected by (link).
Twelve years later, our team is racing on the World's stage to inspire a new generation of people with diabetes!"

Şubat 2005'te gizemli bir yatırımcı Phil Southerland'a 400$lık bir miktarı, bisikleti kullanarak diyabet hastalarını eğitmek, onlara ilham ve güç vermek düşüncesiyle hibe etti.

Kuruluşu bu amaca dayanan ve gerçekten de bu amaç üzerinden devam eden takım, bu sene Dubai yarışlarında resmi olarak varlık göstermeye başladı. Artık onları çoğu yarışta görebiliyoruz.

(link)
(link)

Bu youtube kanalı üzerinden ve facebook hesapları üzerinden sorcuların deneyimleri, karşılaştıkları sorunlar ve hayat-diyabet hikayeleri gibi faydalı paylaşımlarda bulunuyolar. Gerçekten de ilham verici buluyorum. Soruları cevaplıyorlar. Yarışlara gittikleri yerlerdeki diyabetle ilgili sosyal verileri öğrenip oralarda ne kadar diyabet farkındalığı yaratıp faydalı olabileceklerini planlıyolar.

Eğer bu çizgide devam ederlerse bu Livestrong skandalından sonra gerçek bir modern zaman kahramanlık hikayesi olarak tarihe geçerler ve bir çok diyabetlinin vücutlarını yaşarken çürümeye terk etmesine mani olabilirler.

Bisiklet bu iş için gerçekten de çok uygun bi çok sebepten ötürü. Umarım ilerleyen on yıllarda ülkemizde de böyle bi oluşum başlar ve bu bisiklet ve spor kültürünün gelişmesine de katkıda bulunur.

Konuyu daha yeni gördüm açıkçası bende yaklaşık 11senedir tip1 diyabetim ve Edirne Tekirdağ vs. İllerde olan yol yarışlarına katılıyorum bu takım bu spora devam etmemde ateşleyici olduğu zamanlar oluyorsadece bilinçli olarak şeker kontrolü ve antremanları ona göre ayarlamak gerekiyor

@Gokhan GUNEY Merhabalar. TNN sporcuları CGM sistemini kullanıyolarmış. Continuous Glucose Monitoring. Vücutlarına bi alet yerleştiriyolar ordan sürüş boyunca bilgisayarlarına veya telefonlarına sürekli olarak ölçüm gidiyo. Ülkemize henüz gelmedi sanırım bu sistem. Siz nasıl idare ediyosunuz?

Evet o sistemi az çok biliyorum ben şu zamana kadar hiç bir katıldığım yarışta ve antremanda şeker düşmesi yaşamadım tabi en önemli faktör beslenmekten geçiyor antreman öncesi ve sonrası şeker takibi yapıyorum sürüş anında bunu yapmak bu sistem olmadan mümkün değil ancak insülin iğnesini bacaklardan yapmamak gerekiyor daha hızlı dusurebiliyor çünkü