Silinmiş mi bu haberim yok valla.
Sundu Bisiklet iyidir.52 lafı geçmediğine zaten eminim.Ama yazarken anlamı güçlendirmek için 52 kapış kapış 56 satılmıyor diye ''itelediler'' dedin yaAdamların elinde 54 yani sana uygun ve daha pahalı olan kadro vardı; adamlar sana bi şey itelemedi.Zaten itelemenin mantığına da çok uymuyor.Sen de gittin 56 yı ucuz diye aldın geçtin(Fark edeceğini bilmiyordun olabilir, buna inanıyorum)
Kimseyi haksız çıkarmaya çalışmıyorum.Düşmanlık hele de hiç etmiyorum.Kimsenin savunucusu da değilim.
Yazdıklarınız ortada , üstüne üstlük adamlara bir de ''şerefsiz'' demişsiniz.Doğrusunuz, haklısınız mı diyeyim.Doğruya doğru; yanlışa yanlış demez isek nerede kaldı ''adalet hak hukuk'' anlayışımız.
Daha da ilginç bir şey yazayım.Ben esnafken birisi bana yakıştı mı dediğimde ''çekinmeden yakışmıyor'' dediğimi yazmıştım.Siz de ''esnaf için bu kadar dürüstlük de doğru değil'' demiştiniz.Hadi her şeyi geçtim, Sunducular sadece sizin dediğiniz gibi ''bu kadar dürüstlük de doğru değil'' ilkesini kullandıysa.Ki ben Sunducuların o tarz insanlar olmadığını bu forumdan defalarca okudum.
Abi ortamı yumuşatma çabanın farkındayım ama sana katılmıyorum bu konuda.Esnaf ya ''şerefsiz'' değilse ne diye adamları ''tukaka'' edelim.Bu haksızlık olmaz mı?
Bu bilgi işime yarar sağolun😃@-Deniz- Orada kullanılan kısaltma Operasyon Çocuğu olabilir...
Not: Bir tanıdığım, hakem Arda Kardeşler hakkında Twitter'da böyle mesaj yazdığı için dava edilmiş, mahkemede "Ben orada Operasyon Çocuğu demek istedim" diye savunma vererek beraat etmişti
Basmane Sundu'da bir çocuk vardı. 2021'de kaza sonrası ön vites çalışmıyordu. Sağına soluna bakıyorum anlayamıyorum. O çocuk bir baktı, "bunun tırnağı kırılmış" dedi. Gösterdi, gerçekten helal olsun. 😅
Aynı kişiden mi sözediyoruz bilmiyorum. 4 yıl geçti sonuçta. Eleman bisikletde kullanan biriydi.
Benim bahsettiğim 16-17 yaşında şuan. Bisikleti o toplamıştı
Binlerce çalışanı olan firmaların bugünlerde bu kadar işten çıkarma yapıyor olması aslında ‘işler kötü’ kadar basit bi sebebe dayanmıyor. İşler uzun zamandır ülkemizde zaten oldukça kötü gidiyor. Baskılanan dolar kuru sebebiyle çalışan maliyeti Türkiye’yi artık ucuz iş gücü konumundan çıkardı. Gönül isterdi ki bu iyi bişey olsun, kazançlar artmış olsun, nitelikli çalışan sayımız artmış olduğu için böyle olsun ama o da değil, yarıdan fazlası asgari ücretle vasıfsız işçi konumunda çalışandan oluşan bir iş gücümüz var ve oldukça pahalıyız. Adaletin gelmiş olduğu hâl sebebiyle yabancı yatırımcı zaten mal güvenliği endişesiyle yatırımı kesti, ihracatımız da işçilik maliyeti sebebiyle rekabet içinde olduğumuz ülkelere göre yüksek kalmaya başladığı için tükenmek üzere. Haliyle firmalar geçmişte 2-3 kişinin yapabileceği işi eş dost aç açıkta kalmasın diye daha düşük maaşlarla 8-10 kişiye yaptırmayı tercih ettiği için şimdi o daha düşük maaşlarla tekrar 2-3 kişiye yaptırmanın yolunu arıyor, bu da kalan 6-7 kişinin işten çıkarılmasına sebebiyet veriyor. Tabi memleketin içinde bulunduğu bu hal ve hakettiğinden çok daha düşük maaşlarla dün birden fazla kişinin yaptığı işi bugün tek başına yapmaya zorlanan bu ‘nitelikli’ 2-3 kişi de niteliklerini yavaş yavaş kaybetmeye başlıyor. Sonuçta bir kısır döngüye girdik; düşük gelir - düşük verim - yüksek maliyet - düşük ticaret hacmi - işten çıkarma - düşük gelir - düşük verim…
Ben arasına peynir sürer yerim valla ekmeğin hiç sorun değil de ıslak mendile çözümüm yok... Geri sokunca da çok çirkin oluyorSosisler 5'li pakette satılıyorken sosisli ekmeklerinin 6'lı pakette satılmasının ardından kapitalizmin kurduğu en büyük tuzaklardan biri de ıslak mendil paketinden bir tane çektiğinizde iki tane ıslak mendil gelmesidir.
KKM'yi dövizi salmak için bitirdiklerini, bu hamlenin ise hiperenflasyon ile neticeleneceğini varsayıyorsunuz sanırım.
