Prof. Dr. Kemal GÖZLER'in 17 Nisan 2016'da yazdığı, "1982 Anayasası hâlâ yürürlükte mi? – Anayasasızlaştırma Üzerine Bir Deneme" başlıklı makalesinden bir alıntı:
"Özelde anayasa, genelde bütün hukuk sistemi, insan davranışlarının önceden belli olan kurallara tabi olması gerektiği, insanların insanlara değil; insanların kurallara itaat etmesi gerektiği varsayımına dayanır. Yine bir hukuk düzeninden bahsedebilmek için, sadece kuralların olması yetmez, insanlarda ve özellikle kamu makamlarında kuralların bağlayıcı olduğu yolunda bir inanç olmalıdır. Böyle bir inanç olmadıkça, bir devlette ne kadar mükemmel kurallar olursa olsun, o devlette bir "hukuk" olduğu, o devletin bir "hukuk devleti" olduğu söylenemez. Korkarım ki Türkiye'de "devlet" denince, insanın hukuka itaat ettiği bir düzen değil, insanın insana itaat ettiği bir düzen anlaşılıyor. Ne olduğu bir türlü söylenemeyen "Türk tipi başkanlık sistemi", acaba, insanların kurallara değil, insanların başkana itaat ettiği bir sistem mi olacaktır?
İnsanın insana itaat ettiği yerde, anayasa da olmaz, hukuk da olmaz."
Bugün Rasattepe'deki kabrinde, milletinin kalbinde yatan adamın tek gayesi, bu memleketin insanlarının kula kulluk etmeyeceği bir ülke yaratmaktı. Tam da bugün kendimize soralım. Onun bıraktığı emanete sahip çıkabildik mi? Onun bıraktığı yerden daha ileriye taşıyabildik mi?