Konuyu açanlara ve tartışmaya katılanlara teşekkür ederim. Tartışmanın erdemine inanırım, farklı bilgi ve bakıç açılarını görmemizi ve bunlardan faydalanmamızı sağlıyor. Uslup meseleleri zamanla çözülen şeylerdir. Bu nedenle kimsenin esasla ilgili fikrini ve bilgisini söylemekten çekinmemesini rica ederim. Uslup sorunları nedeniyle insanların susturulmaya çalışılması da bence hoş ve yararlı bir şey değildir.
V Fren ayarları konusunda, ben de uzun süre sıkıntı çekmiştim, pabuçların aynı anda basmaması ve sürekli ayar yapma gereği sıkıcı olduğundan, ve nihayetinde sorun malzeme kalitesiyle ilgili olduğundan, bir süre sonra ayardan vazgeçmiştim. Paralel baskı iyi bir çözüm ancak kilitlenmeyi önleyecek aparat, sadece giriş seviyesi kullanıcılar için, gerekli gibi görünüyor. panik fren ile hiç takla atmadım, ama bir kez, arka tekerim havalandı. ondan sonra da hiç böyle bir şey yaşamadım. ön tekerin fren papuçlarını, janta, arkadakilere oranla biraz daha uzak tutmak gibi, basit çözümler var. Ancak sürüş tecrübesi arttıkça ön freni nasıl kullanmanız gerektiğini öğreniyorsunuz. Lakin, ön tekeri kilitleme yüzünden takla atma kazası yaşayan bir kaç insan da biliyorum, duydum. Son tahlil de insanların öğrenme kapasitesine güvendiğim için, bu aparatı kullanmayı tercih etmem. Ancak kişiye özel olarak belki tavsiye edilebilir, o da, Özütürk beyin söylediği gibi verdiği güven duygusu nedeniyle. bazı bisikletliler güven duygusuna daha çok ihtiyaç duyuyor.