Scudo Sports

Sokak köpeklerini neden toplamıyorlar?

Durum
Başlık tartışmaya kapatılmıştır.
@ippon
benim sorum yok kimseye.... bu arada youtube da gökmen arıkan diye biri var adam sokak köpeklerine yaklaşımla ilgili güzel videolar paylaşıyor tavsiye ederim izlemenizi...
 
Scudo
25 sayfa olduğuna göre duyar kasan çok olmuştur. 1000 tane köpeğin canı 1 insan canı kadar değerli değildir. Allah'ın yarattığı her bir can kesinlikle çok değerlidir. Konumuz o değil. İnsana zarar veriyorsa duyar kasmaya gerek yok. Bana köpek yüzünden araba çarptı havada 2 takla açıp yüz üstü düştüm kolum kanadım kırıldı. Köpek saldırdı 10 tane malum bölgeden kuduz aşısı vuruldum. Eğer bir hayvan insanın yaşam kalitesini düşürüyorsa onun yeri insanın yaşam alanı değildir.
Aksini iddia eden çocuğuna, annesine, babasına köpek sürüsünün saldırdığını hayal etsin ve öyle cevap yazsın.

Bütün köpekler hachiko değil ki sarılalım, kucaklaşalım.
 
Sorunların sorun olarak ele alınması ve kesin çözüm bulunması,sadece baştakilerden birinin ailesinin bir ferdinin o sorunu yaşamasıyla mümkün olur.
 
Köpekler genelde teker gibi dönen şeylere hamle yapar veya havlarlar. Bu bisiklet,motosiklet veya otomobil olabilir.
Bu gibi durumlarda özellikle bisiklette iseniz durmak ve gerekirse bisikletten inmek onları sakinleştirir. Hatta çağırıp sevebilirsiniz bile.
 
@Heisenberq

25 sayfa olduğuna göre "nefret kusan" da çok olmuştur. Okuyup anlamaya çalışacak yerde hemen değersizleştirici ifadelere başvurmak forum adabına dahil değildir. Buraya birbirimizi dinleyelim, mantık ve etik uyarınca konuşup tartışalım diye geliyoruz. Hangi dinin hangi kitabında 1000 tane köpeğin canının 1 insan canı kadar değerli olmadığı yazıyormuş? Hem bunu söyleyip hem de Allah'ın yarattığı her bir canın değerinden bahsetmek de çok tuhaf. Konumuz bu. Konumuz sizin okumuyor olmanız, hayvan hakları konusunda, etik konusunda, hak hukuk kavramları konusunda temel metinleri, uluslararası sözleşmeleri, üretilmiş raporları, uygulanmış çözümleri okumuyor olmanız. Okumadan, bilgi sahibi olmadan konuştuklarınızın fikir olduğunu sanıyorsunuz, bir de aksini iddia eden çocuğuna annesine babasına... diye güya duygulara hitap ediyorsunuz. Komşunun çocuğuna olunca anlamadığım şeyi kendi çocuğuma olunca anlayacaksam, vay benim adalet duyguma, vicdanıma? Ucu kendine değene kadar başkasının acısına bakamayan insandan kimseye hayır gelmez, bunu bütün kitaplar yazıyor, ama ısrarla okumuyorsunuz. Yazdıklarımızı okumayacaksanız ve buna rağmen "duyar kasan" gibi laflar edecekseniz, ağzınızın payını ziyadesiyle alırsınız. Önce iletişim kurmasını öğrenin, forum adabına vakıf olun.

Paragraf biraz uzun oldu, sizi yoracaktır.
 
@Heisenberq
Bebek - Suadiye gibi yerlerde bisiklet süren tayfaya bunları anlatamazsın boşuna uğraşma. Ben artık bu başlk altında yazmayı kestim.
 
Hafta sonu 100 kilometrelik bir tur yaptım. Daha önceki turları da hesaba kattığımda, köpekler en çok köy girişleri ve çıkışlarında bulunuyorlar. Yiyecek meselesinden sanırım... Kovalayan da oldu kaçan da. Her neyse, daha önce birkaç defa kovalandım, yani bu hissi aşağı yukarı birçok kişi yaşamıştır. Her ne kadar köpek sevgisine sahip olsanız da, o esnada üzerinize kızgınlıkla adeta depar atan bir köpek sürüsü ister istemez korkutuyor. Kaçarsanız, yorulana kadar kovalıyorlar. Kaçarken yaşanan panik de ayrı, bir önceki turda tam kaçmak için hızlanacakken sol bacağım kasılmıştı. Sadece sağ bacağımla pedal basabildim bir süre. Güç bela kaçtım. Son turdaki sürüye karşı(bu seferkiler çoban köpeğiydi, 3 tanelerdi ve 3'ü de azman gibiydi. Kangal tipindelerdi.) bu sefer bisikletten inerek bisikleti önüme siper ettim. Başta hız kesmediler. Ben de üzerine siper ettiğim bisikletle karşı hamle yaparak bağırmaya başladım. Yavaşladılar. Bu esnada çoban da uzaktan bağırmaya başladı. Yalnız buradaki asıl tehlike, köpeklerin etrafınızı sarması. Öndekine savunma yapacağım derken arkadaki gelip zarar verebilir. Her neyse, havlamalar homurdanmalara dönüştü. Sonra sustular ve yavaş yavaş geri dönmeye başladılar. Ben de yoluma devam ettim.


Sonuç olarak, bu işler köpek sevgisiyle, hayvanseverlikle ya da hayvan nefretiyle alakalı bir durum değil. Mecburen içgüdüsel olarak davranıyoruz. Burada kimse şahsi fikriyle köpeklere saldırmıyor veya köpeklerden kaçmıyor. Bu tamamen içgüdüsel olmakla birlikte, ne kadar soğukkanlı kalabildiğiniz ile alakalı. Bir şekilde durmayı akıl ettim de, köpekler üzerime koşarken açıkçası ''eee şimdi ne yapacağım'' diye düşünerek soğuk soğuk terliyordum. O esnada köpekler durmayıp komple dalsalar ne yapardım? Umarım son yazdığım gerçeğe dönüşmez demekten başka çarem yok galiba.
 
Yahu köpekten korkan insan da yaşamayıversin bi zahmet, soran olursa seleksiyon deriz..
 
  • Beğen
Tepkiler: Pawcraft
İnsanların korkusu köpekler değil. O tepkiyi gösteren ve .çevresindekilere zarar verebilecek her canlı karşısındakine korku uyandırır. Bu ikisini ayırt edemeyen varsa yaşamasın zaten. İnsansı deriz, primat deriz.
 
Yalnızca bir durum değerlendirmesi yapmak amacıyla başımdan geçen örnek bir hikaye anlatayım dedim, ''köpekten korkan insan'' yaftasını yiyerek doğal seleksiyondan elendim. Köpeklerden de korkmam bu arada ama yobaz, boş levha olarak nitelendirilebilecek tipler gerçekten ürkütücüdür. Cahil diyemiyorum çünkü cahillik okuyup tecrübe edinilerek çözülebilir. Ama öbürü başka bir şey. Her neyse, bu başlıktaki son yazım olsun. Rahatsızlık verdiysem affola.
 
bu başlığın devamlı ilk sayfada oluşu forumun geldiği içler acısı noktayı gözler önüne seriyor.
her gün forumu açıyorum, başlığı görünce direkt kapıyorum.
yarın görüşürüz forum
 
@bisikletgundemi

Konumuz sizin okumuyor olmanız, hayvan hakları konusunda, etik konusunda, hak hukuk kavramları konusunda temel metinleri, uluslararası sözleşmeleri, üretilmiş raporları, uygulanmış çözümleri okumuyor olmanız.

Damdan düşen Nasreddin hoca ne demiş. Tez, demiş, bana bir damdan düşen getirin. Hâlimden ancak o anlar.

Okusam ne olacak. Sokakta güven içinde bilgili bilgili gezecek miyim?
Hayvan sevgisi adı altında ruh hastalıklarınızı icra ediyorsunuz.
Benim istediğim köpeklerin katledilmesi değil köpekleri barınaklara yerleştirmek, insan hayatını tehlikeye sokmayacak bölgelere dağıtmak.

Bana, sevdiklerime zarar veren bir hayvanı korumam, sevmem için bir sebep var mı? İnsan haklarının olmadığı bir ülkede yaşıyosun neyin hayvan haklarından bahsediyosun? İnsan hayatına değer veren bir ülkede yaşasak zaten böyle bir konu olmayacak.

Hayvanların genel olarak var oluş sebepleri, insanlık alemine çeşitli şekillerde hizmet etmektir. Konu neden koyun, kuzu, inek, öküz başlı antilop değilde köpek?
Fıtratında yırtıcılık, saldırı olan bir canlıyı sokakta istemiyorum. Herkes sizin gibi braveheart değil, güneş doğmadan işe giden insanlar var onların yaşam kalitesini düşürecek, psikolojilerini bozacak bir saldırıda hayvan mahkemeleri mi bu zarar gören insanların hallerini düzeltecek.

Senin gibi insan hayatını hiçe sayıp hayvan da hayvan diyecek kadar vicdanımı, aklımı kaybetmedim.

Sayı temsiliydi insan hayatının öneminden bahsetmek istedim. şuan 2000 köpek benim gözümde bir insan kadar değerli değildir.

Sen duyar kasmaya devam et uzaktan komik gözüküyorsun, eğleniyorum.
 
Son düzenleme:
Sokak köpekleri konusunda CİMER'e yaptığım çeşitli başvurulardan sonuncusuna verilen yanıt şöyle;

190909

Bu, Çankaya Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğü tarafından verilen resmi yanıt. Bu yanıt sonrasında, Veteriner İşleri Müdürlüğü'nden üst düzey bir görevli ile yaptığım görüşme ise durumun ne denli vahim boyutlara geldiğini anlamamı sağladı.

Görevli; hayvan seviciler yüzünden işlerini yapamadıklarını, sokaklardan köpek toplamakta bile zorlandıklarını, hatta bazı yerlerde araçlarının hayvan seviciler tarafından taşlandığını, hayvan sevicilerin barınakları bastığını, köpekleri zorla dışarı çıkarmaya çalıştıklarını, vb. olaylar anlattı. Belediyelerde çalışanlar, sürekli olarak hayvan seviciler ile bunlardan rahatsız olanlar arasında kalmaktan bunalmış durumdalar. 5199 Sayılı Kanun'daki belirsizlikten dolayı da iş yapamaz hale gelmişler.

Bakmayın siz, bu forumdaki hayvan sevicilerin "biz de köpeklerin barınaklarda yaşamasını istiyoruz" demelerine. Tam tersine, daha mesai başlamadan hayvan sevicilerin barınakların kapısına dayandığını ve nasıl oluyorsa tek tek hayvanları seçerek, onların barınaktaki sürelerinin dolduğu gerekçesiyle görevlileri tehdit ettiklerini söylüyor Veteriner İşleri.

Şimdi hayvan seviciler, barınaklardaki koşulların köpekler için kötü olduğunu ileri sürerek onların dışarıya salınmalarını savunacaklar tabii. Veteriner İşlerinden görüştüğüm bürokrat ise tam tersine, Çankaya Belediyesine ait barınağın son derece iyi ve yeterli olduğunu, hayvan sevicilerin baskısı olmasa bu sorunu insanları rahatsız etmeden çözebileceklerini, bunun için yeterli bütçe ve olanaklara sahip olduklarını söyledi. Ama dediğim gibi maalesef hem belirsiz bir Kanun olan 5199, hem de hayvan sevicilerin baskısı yüzünden, tüm toplum bu sorunu büyüyerek yaşamaya devam edeceğiz.

Veteriner İşlerindeki bürokratla çok uzun bir görüşme yaptım. Bana çok ilginç ve vahim olaylar da anlattı. Konu uzarsa onları da paylaşırım. Ama görünen o ki, bu keskin ayrışma yüzünden ortak bir paydada buluşma ve huzurlu bir ortamda yaşama reflekslerimizi gün geçtikçe yitiriyor olacağız.

Gerçekten çok umutsuz bir ayrışma bu...
 
@Punctum
beledıyeye sunu da sorar mısınız ? bu köpekler nasıl ürüyorlar? sizin bu kopeklerı kısırlastırmanız gerekırken, neden kısırlastırmıyorsunuz?( kısırlastırma ıslemı yapılıyorsa ve hala uremeye devam edıyorsa hata kımdedir, nerededir?) sahıplenılıp sonrasın bakılamayıp ya da bakılmayıp sokaga bırakılan hayvanlar için ne gibi calışmalar yapıyorlarmış? cıpleme ışlemlerı hakkında ne gıbı calısmalar yapıyorlarmış. sorunun hayvan severler degılde ısını yapmayan beledıyeler oldugunu ne zaman anlayacaksınız acaba bunu cok merak edıyorum. dünyanın en kolay kaçış yolu bu olsa gerek gerekli çalışmaları yapmayıp, önlemler almayıp sonrasında başkalarını suclamak, dış güçler, onlar bunlar demek. ülkemizin özeti resmen.
 
  • Beğen
Tepkiler: yenhesa
Bu hayvan seviciler yok mu... Bunlar sözde hayvan severler... Hayvan sevmezler...
PETA orgutunun Turkiye uzantisi.
 
  • Beğen
Tepkiler: Kızılçam
Geçen Ankara belediyesi 153 e şikayet ettim. Bu hafta yine aynı köpek grubu tarafından kovalandık. Eymir imrahor vadisi yolunda, viyadüğü geçince. Orayı mesken edinmiş durumdalar bilginize. Etrafta bir sürü dana kemiği,kabırgaları hatta kaftası gördüm yani o bölgede besleniyorlar tahmin edileceği üzere. Tekrar 153 ü arar mıyım bilmiyorum?
 
@denizyalin

Deniz bey,

Bu köpeklerin nasıl ürediği konusunda temel biyoloji bilgisine sahip olduğunuzu sanıyorum :) Kısaca EŞEYLİ ÜRÜYORLAR :) Belediyeye de sordum, onlar da öyle biliyormuş :)

Sevgili dostum,

Bir insan yaşamı boyunca ortalama 1-3 yavruya sahip oluyorken, bu köpekler bir yılda ortalama bunun 3-4 katı yavruluyorlar. Doğal seleksiyonla da en az yarısı hayatta kalıyor. Şimdi belediye görevlileri istediği kadar sokaklardan köpek toplasın, aradan kaçan bir dişi köpek dahi o bölgede kısa sürede aynı popülasyona ulaşmalarına neden oluyor. Ayrıca bu hayvanları yakalamak da sanıldığı kadar kolay değil. Artık ekip araçlarını tanıyacak kadar hassas olmuşlar. Mutlaka saklanıp, gizleniyorlar. Yani konu sizin klasik demagojilerinize indirgenemeyecek kadar çetrefilli.

Sahipli hayvanların sokağa terkedilmesi yasal boyutta bir yaptırımla karşılaşmıyor bildiğim kadarıyla. Belediyelerin bu konuda yasal yaptırım gücü de yok. Hayvanlara çip takılması da öyle.

Burada problem, hayvan sevicilerin (hayvan sever tanımını özellikle kullanmıyorum) resmi görevlilerin işlerini yapmasına engel olması...
 
konu artık kemikleşmiş bir sorun. benim çocukluğumda, sokak köpeklerini zehirlerlerdi ya da kuduz şüphesi olanı tüfekle vururlardı. o zamanlar, sokakta bu kadar köpek var mıydı hatırlamıyorum. ancak, köpek bahçede, gelen gidenlerden tanınmadık varsa uyarı olsun diye, sevenlerince ya da ihtiyaç duyanlarca beslenirdi. dediğim zamanlar 1980 Muğlası ve Urlası. insan doğasına bile aykırı devasa şehirlerde yaşamaya başlayınca, sokak hayvanlarının sayısında inanılmaz fazlalığı farkettim. gerek doğrudan insan eliyle, gerek çöpler ile beslensinler, bu hayvanlar yeterince gıdaya erişebiliyorlar. sağlıklı beslendiklerini, sağlıklı yaşadıklarını iddia edemem ama karınları bir şekilde doyuyor. doğaları gereği hiyerarşi içinde sosyal yapıları var ve bir araya geliyorlar ve çeteleşiyorlar. maliyet hanesine yazılıyor maalesef. bu canlıların ıslahı (kısırlaştırılması ve rahat barınmalarının sağlanması) oldukça maliyetli. 1 köpeğin yakalanması, aşılanması, temizlenmesi, kısırlaştırılması, korumalı bir alanda izolasyonu ve ömrünü doldurana kadar sağlıklı beslenmesi gerçek bir mali külfet. hayvanseverlere de al o zaman sen besle demek ile korkanlara öldürelim gitsin demek çözüm değil maalesef. nemrut suratlı bir çalışanı, kedi beslerken gördüğümde, güvenilir biri olduğunu hissediyorum, bir miktar sohbet edince de, o nemrut suratın, kendisini, çıkarcı insanlardan korumak için yıllar içinde kullanmak zorunda kaldığı bir maske olduğunu anlıyorum.

doğa ile bağımız koptu maalesef. herşeye ama herşeye bir fiyat biçer hale geldik. bu canlılar, bize insan olduğumuzu hatırlatıyorlar. vicdan terazimizi ayarını yapıyorlar. unuttuğumuz gerçek sevginin aynasını tutuyorlar.

herşeye para bulunabileceğini biliyorum. yıllardır şahit olduğum savurganlıklardan ne canlar kurtulurdu. mesela, bir gsm şirketinde müdürüm, bana mobbing yaparak atmak için 3 yıl uğraştı ve bu şirkete yaklaşık 2015 yılı parasıyla 360 bin liraya patladı. bu para ile bir barınağın belki bir süreliğine bakım işi yapılırdı. bunun gibi çöpe giden çok meblağlara şahit oldum ben. kaynakların doğru kullanılması gerekli.
 
Durum
Başlık tartışmaya kapatılmıştır.
Geri