Ormanci
Üye
- Kayıt
- 28 Ocak 2010
- Mesaj
- 95
- Tepki
- 123
- Yaş
- 44
- Şehir
- İstanbul
- Bisiklet
- Merida
Yazmayayım yazmayayım dedim ama dayanamadım. Her hayvan, kedi, köpek vb. muhabbetinde aynı şey. Lütfen kusuruma bakmayın, şimdiden saldırıya geçenler de olacak ama empati yaparak, işin bu tarafından da bakmayı deneyin derim.
Ve çoğu "hayvansever"in samimiyetsizliği... "Yaşam Hakkı" hikayesi...
Dikkat ediyor musunuz bilmiyorum, bizde "hayvanseverlik" diye birşey yok. "Kediseverlik" ve "köpekseverlik" var sadece.
Ve yine dikkat ediyor musunuz bilmiyorum, sokağa çıkıp elinde tas tencere ile sokak kedilerini köpeklerini besleyenler de genelde yaşlı veya psikolojik sorunları olanlar. Böyle olmayanları tenzih ederim, ayrı
Bunların yaşam hakkı varsa, benim de "huzur" hakkım var. Ben kediden veya köpekten tiksiniyorsam, korkuyorsam, fobim varsa, ben bunlarla beraber yaşamak zorunda veya alışmak zorunda değilim?! Kaldı ki ben kedi de severim, köpek de severim, o yüzden saldırıya geçmeye çalışmayın ama insanımızın yapmaya çalıştığı şeyden hiç hoşnut değilim. Abartılıyor bu işler.
Elde tas tencere ile beslemeyeceksin arkadaş, bunun pisliği var, mikrobu var bilmemnesi var. Çok istiyorsan al evine besle, ne halt ediyorsan et.
Yaşam hakkı var diye kaldırımdaki kirpiyi de besliyor musunuz? Ya da bir apartmanın deposundan çıkıp diğerine kaçan fareye de "yaşama hakkı var" diye mi yaklaşıyorsunuz, yoksa "amanın bizim apartmana gelmesin" diye apartman görevlinizin elinde kürekle peşinde koşmasını mı diliyorsunuz?
Geçen sahilde pedallıyorum, teyzenin biri elinde tencere, kedileri besliyor, o yemlerden mamalardan nasiplenmek isteyen martılar da gelmiş, "hayvansever" teyze martıları tekme tokat kovalıyor, "yürü gittttttt, allah belanızı versinnnnn" diye çirkin çirkin bağırıyor. Gördüklerimin %90'ı böyle. Köpeği yemleyen kediyi kıştlıyor, kediye veren martıya saldırıyor. E hani lan nerede sizin hayvanseverliğiniz? Hani çok seviyordunuz?
Sokaktaki kedi köpek beslenmeyecek.
Ama onların da yaşamaya hakkı var. Var ama "yaşayabilirse".. "Doğal Seleksiyon"a da izin verin biraz arkadaş.
Bakın bir ara şu küçük kaplumbağalar (caretta caretta) ünlenmişti, yumurtadan çıkan yavrular denize ulaşmaya çalışıyor, kimisini kuş kapıyor, kimisi bilmemne oluyor, kimisi kayboluyor, kimisi oradaki çer-çöpe takılıyor falan filan... Bakmışlar ki cidden bu hayvanların nesli tehlikeye giriyor, insanlar "işte bu bi çevre felaketiiiiiiiiiii, yavrular denize ulaşamıyooooooor" falan diye çeşitli çer-çöp vb. ile haber olunca, bu sefer bütün millet oraya gidip yumurtadan her çıkan yavruyu eline alıp denize fırlattı. Sonra ne olmuş biliyor musunuz, insanları "siz karışmayın kardeşim, doğa dengesini buluyor, alıp alıp denize atmayın" demeye başlamışlar. Niye, çünkü bu sefer gereğinden fazla üreyen kaplumbağa, oradaki ekosistemi bozmuş
Ekosistemi bozmayın
"O zaman sen de öl, sen de bilmemne yap, seni de kafese kapasınlar da gör" falan tarzı şeyleri bırakalım. Hayvanları da kendi hallerine bırakalım, onlar bi şekilde ayak uydurup yaşıyor zaten. Arkadaşlardan biri söylemiş, insandan fazla ürüyorlar zaten
Niye? Zaten yaratan bunu o yüzden böyle yaratmış, dış etkenlere dayanabilsin, bi seferde 7-8 yavru olsun ki, biri soğuğa dayanamaz, öbürünü kuş kapar, diğerini bilmemne yapar, geriye 1-2 tane mutlaka yaşayacak kalabilsin... Sen 7-8'ini birden yaşatmaya çalışırsan zaten sistemi çoktaaaan bozmuş oluyorsun.
Hayvanları "insan"laştırmaya çalışmayın. İnsan muamelesi yapamazsınız onlara. Şu an yapmaya çalışılan bu, buradaki arkadaşlarda da benzer zihniyetleri görüyorum, acilen bundan kurtulabilmeniz dileğiyle
Ve çoğu "hayvansever"in samimiyetsizliği... "Yaşam Hakkı" hikayesi...
Dikkat ediyor musunuz bilmiyorum, bizde "hayvanseverlik" diye birşey yok. "Kediseverlik" ve "köpekseverlik" var sadece.
Ve yine dikkat ediyor musunuz bilmiyorum, sokağa çıkıp elinde tas tencere ile sokak kedilerini köpeklerini besleyenler de genelde yaşlı veya psikolojik sorunları olanlar. Böyle olmayanları tenzih ederim, ayrı
Bunların yaşam hakkı varsa, benim de "huzur" hakkım var. Ben kediden veya köpekten tiksiniyorsam, korkuyorsam, fobim varsa, ben bunlarla beraber yaşamak zorunda veya alışmak zorunda değilim?! Kaldı ki ben kedi de severim, köpek de severim, o yüzden saldırıya geçmeye çalışmayın ama insanımızın yapmaya çalıştığı şeyden hiç hoşnut değilim. Abartılıyor bu işler.
Elde tas tencere ile beslemeyeceksin arkadaş, bunun pisliği var, mikrobu var bilmemnesi var. Çok istiyorsan al evine besle, ne halt ediyorsan et.
Yaşam hakkı var diye kaldırımdaki kirpiyi de besliyor musunuz? Ya da bir apartmanın deposundan çıkıp diğerine kaçan fareye de "yaşama hakkı var" diye mi yaklaşıyorsunuz, yoksa "amanın bizim apartmana gelmesin" diye apartman görevlinizin elinde kürekle peşinde koşmasını mı diliyorsunuz?
Geçen sahilde pedallıyorum, teyzenin biri elinde tencere, kedileri besliyor, o yemlerden mamalardan nasiplenmek isteyen martılar da gelmiş, "hayvansever" teyze martıları tekme tokat kovalıyor, "yürü gittttttt, allah belanızı versinnnnn" diye çirkin çirkin bağırıyor. Gördüklerimin %90'ı böyle. Köpeği yemleyen kediyi kıştlıyor, kediye veren martıya saldırıyor. E hani lan nerede sizin hayvanseverliğiniz? Hani çok seviyordunuz?
Sokaktaki kedi köpek beslenmeyecek.
Ama onların da yaşamaya hakkı var. Var ama "yaşayabilirse".. "Doğal Seleksiyon"a da izin verin biraz arkadaş.
Bakın bir ara şu küçük kaplumbağalar (caretta caretta) ünlenmişti, yumurtadan çıkan yavrular denize ulaşmaya çalışıyor, kimisini kuş kapıyor, kimisi bilmemne oluyor, kimisi kayboluyor, kimisi oradaki çer-çöpe takılıyor falan filan... Bakmışlar ki cidden bu hayvanların nesli tehlikeye giriyor, insanlar "işte bu bi çevre felaketiiiiiiiiiii, yavrular denize ulaşamıyooooooor" falan diye çeşitli çer-çöp vb. ile haber olunca, bu sefer bütün millet oraya gidip yumurtadan her çıkan yavruyu eline alıp denize fırlattı. Sonra ne olmuş biliyor musunuz, insanları "siz karışmayın kardeşim, doğa dengesini buluyor, alıp alıp denize atmayın" demeye başlamışlar. Niye, çünkü bu sefer gereğinden fazla üreyen kaplumbağa, oradaki ekosistemi bozmuş
Ekosistemi bozmayın
"O zaman sen de öl, sen de bilmemne yap, seni de kafese kapasınlar da gör" falan tarzı şeyleri bırakalım. Hayvanları da kendi hallerine bırakalım, onlar bi şekilde ayak uydurup yaşıyor zaten. Arkadaşlardan biri söylemiş, insandan fazla ürüyorlar zaten
Hayvanları "insan"laştırmaya çalışmayın. İnsan muamelesi yapamazsınız onlara. Şu an yapmaya çalışılan bu, buradaki arkadaşlarda da benzer zihniyetleri görüyorum, acilen bundan kurtulabilmeniz dileğiyle


