Öncelikle kaza geçiren arkadaşımıza geçmiş olsun. Uzun bir fizik tedavi dönemi geçirmesini öğütlemiş doktorlar, umarım daha çabuk bisiklete geri dönebilir. Bir de alkolle sürmek hakikaten doğru değil, ne refleks ne de denge konusunda insan kendine güvenemez oluyor.
Diğer yandan sokak köpekleri ile ilgili tartışmaları da okudum. Bununla ilgili çeşitli mecralarda çok fazla şikayet okuduğumdan kendimce biraz detay vereyim istedim.
Örnek yönetmelikler:
(link)
Madde 32: Güncel Hayvanları Koruma Kanununda yer alan maddeler gereği kısırlaştırılarak alındığı yere veya doğaya geri bırakılan hayvanların beslenmelerini sağlamak amacıyla yeşil alanlarda beslenme odakları kurmak.
-
(link)
3. Sahipsiz sokak hayvanlarının rehabilitasyonu ve kayıt altına alınması
-
(link)
Madde 7: Başıboş sokak hayvanlarına rehabilitasyon merkezi açmak, hayvanların sağlıklarını korumak ve üremelerini kontrol altına almak maksadıyla, kısırlaştırmak, aşılamak, sahiplendirmek veya işaretlendirerek alındığı ortama bırakmak.
-
Tüm veterinerlik işleri müdürlüğü yönetmeliklerinin dayandığı (link)
Madde 6- Sahipsiz ya da güçten düşmüş hayvanların, 3285 sayılı Hayvan Sağlığı Zabıtası Kanununda öngörülen durumlar dışında öldürülmeleri yasaktır.
Güçten düşmüş hayvanlar ticarî ve gösteri amaçlı veya herhangi bir şekilde binicilik ve taşımacılık amacıyla çalıştırılamaz.
Sahipsiz hayvanların korunması, bakılması ve gözetimi için yürürlükteki mevzuat hükümleri çerçevesinde, yerel yönetimler yetki ve sorumluluklarına ilişkin düzenlemeler ile çevreye olabilecek olumsuz etkilerini gidermeye yönelik tedbirler, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı ile eşgüdüm sağlanarak, diğer ilgili kuruluşların da görüşü alınmak suretiyle Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
Sahipsiz veya güçten düşmüş hayvanların en hızlı şekilde yerel yönetimlerce kurulan veya izin verilen hayvan bakımevlerine götürülmesi zorunludur. Bu hayvanların öncelikle söz konusu merkezlerde oluşturulacak müşahede yerlerinde tutulması sağlanır. Müşahede yerlerinde kısırlaştırılan, aşılanan ve rehabilite edilen hayvanların kaydedildikten sonra öncelikle alındıkları ortama bırakılmaları esastır.
-
Biz de Beylikdüzü Belediyesi olarak benzer yönetmelik ve kanunlara tabiyiz. Son zamanlarda en büyük mahallelerimizde köpek çeteleri oluşmuş durumda. 10-15 kafadar bir araya gelip geceleri yüksek desibelli sohbetler, ulumalar, kovalamacalar yapıyorlar. Yanlarına gidince gıkları çıkmıyor fakat dönen şeylere karşı psikolojik olarak bir kıl olma durumları var, çamaşır makinesine karşı dursalar ona dahi havlayacaklar. Onları böyle kabul etmemiz gerekli.
Sosyal medyayı takip ediyoruz, çokça geri bildirim geliyor köpekleri ortadan kaldırın şeklinde. İstanbul’un en donanımlı denebilecek barınağı bizde olmasına rağmen sokak hayvanları kayıt altına alındıktan, kısırlaştırıldıktan ve tedavi edildikten sonra alındığı yere kanun gereği 1-2 gün içinde geri bırakılmak zorunda. Çünkü o kadar çok sorunu olan hayvan var ki bir hayvana daha yardım edebilme şansı için iyileşenin barınaktan ayrılması gerekiyor. Ayrıca ömür boyu bakıma muhtaç olarak barınakta kalanların sayısı da hayli fazla. Bu da alınan köpek/kedilerin barınakta uzun sürelerce ağırlanmasını engelliyor. Ayrıca genellikle sahiplendirme çalışmaları da yapılıyor ki sokakta ve barınakta yaşamaktansa doğru düzgün bir ev çatısı altında olsunlar.
Paylaşılan postlardan birinde bir köpek barınağı önünden yürüyerek geçen bisikletli videosu verilmiş. Bizde de durum aynen böyle, barınağın önünde en az 50 belki çok daha fazla köpek var. Çünkü onlara da zaman zaman barınağa gelen yemeklerden veriliyor ve arkadaşları da barınakta bakım gördüğünden pek kapının önünden ayrılmıyorlar. Araçlara, insanlara, bisikletlere devamlı havlıyorlar. Yanlarına gidip “efendim, bana mı bağırdın sen komik tüylü” deyip başını okşadığınızda susuyorlar ve hatta diğerleri bizi niye sevmiyorsun deyip kıskanarak yanınıza geliyorlar. Özlerinde hepsi bu şekilde davranıyor.
Korkabiliriz, panik olabiliriz, ben de binerken ya da yürürken olmuyor değilim fakat belediyelerin yine kanunla belirtilen zorunlu hallerdeki uyutma opsiyonu dışında başka yapabileceği pek bir şey yok. Boş arsalardan/sokaklardan alınan köpekler çok kısa bir süre içinde kayıt altına alınıp bırakılıyor. Kanunun emrettiği de bu şekilde ne yazık ki. Keşke daha çok hayvana hizmet sunulabilse.
STK'lar da kendi bütçeleri doğrultusunda çeşitli çalışmalar gerçekleştirebiliyor elbette fakat tabii yine de uzun süreli bakım/konaklama çok masraflı olduğundan bakabildikleri (veya sahiplendirebildikleri) hayvan sayısı çok çok yüksek rakamlarda olamıyor maalesef. Keşke olabilse.
Yazı biraz uzun olmuş olabilir fakat bilgilendirici olması temennisiyle bu postu yazdım. Merak edenler kanunu ve ilgili diğer kanunları okuyarak daha fazla bilgi de alabilirler.