Yıllardır çelik yapılar tasarım mühendisi olarak çalışmaktayım. Çelik ve alüminyum hakkında size kısaca şu bilgileri vereyim:
Çelik ve alüminyum elasto-plastik malzemelerdir.
Nedir bu elasto-plastik? Belirli gerilme değerine kadar elastik özellik gösterir, yani deplasman yapar, esner, uzar, kısalır ve tekrar eski haline döner. Bir değerin üzerinde plastik özellik gösterir, yani malzemede kalıcı deformasyon oluşur eski haline dönmez.
Şimdi çelik ve alüminyumun onlarca malzeme sınıfı vardır. Bu sınıflar malzemenin akma ve kopma dayanımını ve hangi sıcaklık değerleri arasında malzemenin elastik özellik göstereceğini belirtir. Örneğin; S235JR, S355J2 birer Euronorma göre tanımlanmış çelik sınıflarıdır. 'S' steel yani çelik demektir. 235 ve 355 mpa cinsinden akma dayanımını, JR ve J2 ise malzemenin içeriği için bilgi verir.
JR sınıfı çelik 0 dereceye kadar elastik özellik gösterir. 0 derecenin altinda ise elastik özelliğini kaybeder kırılgan özellik gösterir. J2 ise -20 dereceye kadar elastik özellik gösterir.
Bir konuya değinmek isterim. JR çeliği ile J2 çeliği arasında ciddi fiyat farkı vardır. Aynı şekilde 235mpa ile 355mpa dayanım gösteren çelikler arasında da ciddi fiyat farkı vardır. Bu farklar satın aldığımız kadronun hafifliğine (yüksek dayanımlı çelik kullanarak daha hafif kadro elde edilir) ve kullanım sıcaklık aralığına etki eder.
Özetle belli sıcaklık altında kadronuza zarar verebilirsiniz. Kırabilir, çatlatabilirsiniz.
Buradan bir başka sonuca daha ulaşabiliriz. Yüksek dayanımlı bir çelikten imal edilmiş bir bisiklet parçası, birçok alüminyum veya karbon giydirmeli parçadan hafif olabilir. Yani bir parçaya karbon diye atlamamak, çelik diye pis kaka dememek gerekir. Arkasındaki mühendislik ve malzemeye bakmak gerekir.