@five merhaba, bahsettiğim gibi 2 kişi çadırlı yapacağımız turu arkadaşın mazereti dolaysıyla yalnız yapmak zorunda kaldım. Öncelikle şunu belirteyim, tekbaşına turların olabilecek bazı sıkıntılarını gözönüne alırsak tek bazen sıkıntı olabilir. neyse o konu ayrıca değerlendirilecek bir konu. Ben Ankara'dan 7 Haziran seçim akşamı otobüsle Sinop'a hareket ettim, 8'i sabah Sinop' taydım. O gün misafirhaneye yerleştim kahvaltı sonrasında doğruca inceburuna gittim, birgün öncesinden yağmur yağmıştı fakat 8'inde hava güneşliydi İnceburuna hamsilos diye bir mesire yerine uğradıktan sonra küçük yerleşim yerleri arasından ve en önemlisi Çam ormanı içinden gidiyorsunuz birgün öncesinin yağmuru o günün güneşiyle birleşince harika bir çam kokusu. İnce burun dönüşü iskeleden sinop yarım adasını dolaştım ertesi günü yani 9 Haziran'da sabah kahvaltı sonrası Boyabata doğru yola çıktım. Hava kapalı yağmur yağdım yağacak ilk gün için oldukça sevimsiz bir hava. O yolu gidenler bilir, Sinop sahil rakım sıfır dersek 1400 'lere çıkılacak kısaca 60 km'lik bir yol sıfırdan 1400 yol yüksekdikçe sis içine girdim, hatta dıranz tüneline doğru sis içindeydim sayılır hava sıcaklığı 7-8 dereceler düştü. Tünelin içi sonderece tehlikeliydi zemin sisten dolayı incecik bir çamur tabakası düşmeden tüneli geçtiğime şükrettim. Tünelden sonra 15 km civarında yanılmıyorsam iyi bir iniş var iniş sonrası sola dönüyorsunuz 5-6 km sonra Boyabata ulaştım. Bu arada inceden de yağmur başlamıştı hatta bir benzinlikte yağmur molası verdim, o gece Boyabatta bir misafirhanede kaldım gece bardaktan boşanırcasına bir yağmur sabah uyandığımda yağmur yoktu ama geceden yağan Yağmur'un bir soğukluğu mevcut yine iyi bir kahvaltı sonrası Kastamonu'ya doğru hareket ettim. (sabah kahvaltısı : 3 yumurtalı biraz peynirle karışık omlet, yanında zeytin bir parça ekmek) sabah kahvaltısı sağlam olunca öğlen yemeğine bile ihtiyaç duymadım. Sinop'tan Anamur'a kadar 2 günü öğlen çorba içtim, onun haricinde öğlen yemeği yemedim, çokta rahat ettim. Yemedim deyince hurma vardı yanımda, tuzlu ve tatlı bisküvit vardı, yolda bir iki küçük atıştırmayla akşama kadar rahat bir sürüş yaptım. Kastamonu yolu çok iyi bir yol değil soğuk asfat kısaca bisiklet için bilirsiniz pek hoş yol değil. Giderken meşhur sarımsağıyla ünlü Taşköprü'ye uğradım, ufak bir mola tekrar yola devam yol çok düz bir yol değil birkaç iyi rampa vardı. Ve de en önemlisi yağmur vardı yol üzerinde yağmur geçişini bir kereste atölyesinde bekledim, 5-10 km sonra tekrar başladı Kastamonu Şeker Fabrikası karşısında bir bakkalın sundurmasına sığınmak zorunda kaldım, sağ olsun çay demledi oradaki arkadaş birkaç bardak çaydan sonra yola devam ettim. Kastamonu'ya geldiğim zaman hava kararmıştı, bilmediğiniz bir yer olunca telefonla misafirhanenin yerini bulmak zor oldu birde misafir hane Kastamonu'ya girişin tam tersi bir yerde Kastamonu çıkışında bir yerde olması bayağı işimi zorlaştırdı. Bu turda şöylede bir şey oldu gün içinde 100 küsürlerde yapılacak bir yolun olması sonucunda sabah kahvaltı sonrasında sabah 9 civarında yola çıkıyordum küçük molalar, resim çekimleri falan derken o günkü etap sonunda akşam 17.00-18.00'leri buldu genelde gün etabını tamamlamam. Misafirhaneye yerleş duş al, akşam yemeği derken, gittiğiniz yerin ne bir tarihi yerini veya görülecek gezilecek bir yerine gitme imkanım olmadı. O tür bir gezi için bir gün daha o şehirde kalmak gerekiyordu o zamanda turu 18-19 günde ancak tamamlardım. Onun içinde iyi bir planlamayla ve yolu daha sınırlı tutarak mesela 300-400 km'lerde tutarak turu sindire sindire yapmak gerekir. Kastamonu da kaldığım gecede yağmur yağdı yine soğuk bir sabah kahvaltı sonrası yine yola koyuldum. Kastamonu çıkışı (sabahın verdiği dinlenmişlikle ) sağlam bir rampası var Kastamonu kent Ormanına kadar daha doğrusu Kastamonu Havalanı düzlüğüne kadar rampa var, sonra Ilgaz dağlarına doğru güzel bir iniş sonrası bir vadiden geçtikten sonra Ilgaz Dağının eteklerine ulaşıyorsunuz. Kastamonu istikametinden Çankırı istikametine gelirken dağın eteklerinde büyükçe bir u çekip dağa tırmanmaya başladım başlamadan önce genç bir arkadaş yol kenarında bekliyordu biraz sohpet ettik, abi o rampaları nasıl çıkacaksın dedi, zira o yolları Anka'dan gelirken gece geçmiştim hatta uyuyordum nekadar çıktık nekadar indik bilmiyorum hal böyle olunca genç kardeşimin söyledikleri konusunda çok fazlada yorum yapamadım. Neyse rampalara vurduk, hava yağdım yağacak seviyesinde zivt gibi birde birkaç gündür yağan aşırı yağmurlar yol kenarlarında yer yer toprak kaymaları yapmış bir ekip arabası gidip geliyor kamyonlar var yolda oralara taş falan taşıyorlar, bir tarafta birtakım çalışmalar var beton mikserleri gidip geliyor yani yolda trafikte yoğun derken ufaktan atıştıran yağmur bana pançoyu giymek zorunda bıraktı, yağmur değil yolun yukarılarından çamurla karışık geliyor, tabiki pançoyla bisiklete binmeninde imkanı kalmayınca yürümeye başladım, panço hava almadığı için üstüm başım ter içinde kaldı. Yağmurdan ıslanmıyorum ama panço hava almadığı için bir şey fark etmiyor ter içinde kaldım. Biraz yürü biraz bisiklete bin derken bir mola yeri buldum, içerde soba yanıyordu gözleme yapıyorlardı çayla gözleme üstümü değiştirdim çok ıslakları biraz soba etrafında kurutma imkanı oldu fakat yağmurun durmaması işimi zora soktu zira o günkü etap Kastamonu-Çankırıy'dı 2-3 saat orada kalmak yolun geri kalanını zora soktu
1850 metre Ilgaz Dağı rampasından sonra Tosya yolu kavşağına kadar süper bir iniş var, inişte 72 km'yi de gördüm. Güzel bir iniş sonrasında İndağına doğru çıkışa başladığımda saat 17.30 civarlarındaydı. Karşıda Ilgaz dağları bulutların içinde kalmıştı.

İndağında ramplarının yolu sıcak asfalt yolda hiç problem yok fakat çok geçkaldı akşam Çankırıya ulaşmak imkanı yok gibi gözükmeye başladım. Rampanın başında bir yerlerde bir ara bir dalgınlık oldu bisikletle birlikte devrildim,gidonun ucu kaburgalarıma doğru vurdu, acayip acım var nefesim kesildi yerde yatarken kaburgam kırıldı dedim, yavaşça kalktım ama nefes alırken zorlanıyorum, işte tek gitmenin en önemli sıkıntıları butür olaylar belki ölmüyorsun ama belki hastahaneye gitmen gerekse okadar malzemeyi ambulansa almazlar vs. vs.vs. Kalktıktan sonra elimle sağ tarafımdaki kabur gaları kontrol ettim elime bir yamukluk gelmiyor, sanırım kırık yok diye düşünüyorum. Fakat acayip ağrı var kendimce diyorum ki çatlak var diyorum. Neyse ağrı falan derken gece 21.15 ve
İndağı Geçidi rakım 1420, kısaca Çankırı hayal oldu istikamet Korgun, hava karardı inişte güzel bir rampa var fakat yolda bir çukur falan olsa Allah muhafaza kafayı gözü parçalamak işten bile değil, neyseki bir sıkıntı olmadan Korguna vardım, 155'i aradım Polis arkadaştan yardım istedim kalacak yer konusunda, öğretmen evi varmış dolu otel motel yok, neyse bir arkadaşın yanında beni misafir ettiler beni sağ olsunlar. Ertesi günkü rotam Kırıkkale, yanlızca busefer Ankara'yı baypas yaparak Kalecik üzerinden Kırıkkale. Yol 134 km. şimdilik bukadar yolun geri kalanını yine anlatmaya devam ederim.
Sevgiyle kalın.
@z. usta merhaba, kafayı bozmaya gerek yok zira kafa yollarda lazım olacak

fakat hiçbir şeyi ertelemeyin yarın geç olabilir. Sevgiyle kalın

@z. usta