Orhan Kılıç
Forum Bağımlısı
- Kayıt
- 30 Ocak 2010
- Mesaj
- 1.478
- Tepki
- 2.263
- Şehir
- İstanbul
Bir süredir sevgili Kemal’in isteğini yerine getirmek için Silivriye gitmek istiyorduk ama hava şartları nedeniyle birkaç kez erteledik. Uğurla son kez Şubat ayında yaptığımız Silivri turunda Büyükçekmecenin ayazı ile hasta olmuş ve uzun süre iyileşememiştim.
Aslında 2 haftadır yine hastayım. Nasil bir gripse bu önce annemde başladı, sonra bende ve şimdi ben hala öksürürken eşim hastalandı. Bir eve girdimi bütün ahalinin kapısını çalıyor mutlaka.
Hafta içi Cumartesi havanın iyi olacağını öğrenen Uğur arayıp abi bir yerlere gidelim dedi. Ben de artık evde oturmaktan sıkıldım. Tamam dedim Büyükçekmeceye gidip gölün çevresini dolaşıp piknik yapalım. Bu arada aklıma kemal geldi. Planımızı Kemale söyleyince yine Silivri merakını dile getirince rotayı Silivriye çevirdik. Cuma günü Mimarsinanda oturan sevgili dostum diğer Uğur’u arayıp planımızı söyledim. Ankaradan dönüyormuş akşam ben sana haber veririm dedi.
Kemal sabah 06:30 gemisi ile Karaköye geçip Samatyada bizimle buluşacaktı. Tam evden çıkıyordum ki, Kemal arayıp yeni kalktığını istersek gidebileceğimizi söyleyince bekleriz diyerek turu 1 saat erteledik. Aklımdan Kınalıköprüdeki Edirne yol ayrımına kadar gidip oradan dönmek vardı ama turu 1 saat erteleyince Silivriye kadar gitmeye karar verdim.
08:15 te Samatya sahilinde Kemal ile buluştuk. Makine yi yanlış ayarda kullandığımdan ilk birkaç fotoğraf soluk çıkmış.
Uğurda bizi balıkçıların olduğu meydanda bekliyormuş. Telefon ettim geldi.
Sahildeki bisiklet yolunu kullanarak yola çıktık. Avcılardaki yan yolda kavşağa kadar durmadan devam ettik. Burada bir durum değerlendirmesi yapmamız gerekiyordu. Ya sağdaki yan yolu takip edip ileride E5 e çıkıp devam edecektik, yada sola deniz tarafına geçip Ambarlı, Yakuplu üzerinden gidecektik. E5 te mevcut metrobüs yolu uzatılacağı için inşaat verdı ve yol kenarındaki geniş yan yolda çalışıldığından ana yolda hiç emniyet şeridi yoktu. Bu yolu takip edersek biraz sıkıntı çekip tehlike yaşayacak ama daha hızlı gidebilecek, sonunda da Gürpınardan Büyükçekmeceye doğru enfes bir iniş yapacaktık. Diğer yoldan gidersek yol uzayacakti. Kemal ve Uğur güvenli seyahati tercih edince sahil tarafına geçtik, az ileride Kemal’in su alması için mola verdik.
Kış boyunca oturunca oldukça kilo almışım.
Neyse ki ayar hatasını fark edip düzelttim.
Bundan sonra yine mola vermeden devam edip Yakuolu ve Gürpınardan geçerek Büyükçekmeceye indik. Az sonra telefonum çaldı. Arayan Uğurdu. Gökhan ve Canerle tura çıkmışlar, gölün kenarında Kervansarayda buluştuk.
Gökhan’ı tanıyorum. Geçen yıl benim Kömür Limanına gittiğim turda bana yol arkadaşlığı yapmış ama şartların zorluğundan Şarköyden geri dönmüştü. O günden bu güne çok gelişme gösterdi. Bu yıl birkaç tur yapmak için hemen ayak üstü anlaştık. Uğur o turda bize Tekirdağa kadar eşlik etmişti. Caner ile ilk kez karşılaşıyorum.
Uğur Çatalca, İnceğiz, Ortaköy turu yapacaklarını söyleyip bizi de davet etti. Ben Kemalin Silivri merakını gidermek üzere yola çıktığımızı söyledim. Sonunda dönüşte piknik yapacağımız Selimpaşada buluşmaya karar verdik.
Arkadaşlarımız gölün yanından Çatalcaya doğru pedal çevirmeye başladılar.
Gölün kenarında Hazerfandan kalkan bir uçakla karşılaşmışlar.
Yolda sevimli bir köpeğe rastlamışlar. Köpekleri hiç sevmem ama bunu ben de sevdim.
Bir çeşme başı molası.
Önlerinde sıkı bir çıkış kendilerini bekliyor.
Yokuş bitti.
Sevgili Uğur yaz kış her turda olduğu gibi bu turda da küçük havlusunu gidona asmış.
Arkadaşlarımız Ortaköy’e gelmişler. Selimpaşa’ya az kaldı.
Devam edecek............
Aslında 2 haftadır yine hastayım. Nasil bir gripse bu önce annemde başladı, sonra bende ve şimdi ben hala öksürürken eşim hastalandı. Bir eve girdimi bütün ahalinin kapısını çalıyor mutlaka.
Hafta içi Cumartesi havanın iyi olacağını öğrenen Uğur arayıp abi bir yerlere gidelim dedi. Ben de artık evde oturmaktan sıkıldım. Tamam dedim Büyükçekmeceye gidip gölün çevresini dolaşıp piknik yapalım. Bu arada aklıma kemal geldi. Planımızı Kemale söyleyince yine Silivri merakını dile getirince rotayı Silivriye çevirdik. Cuma günü Mimarsinanda oturan sevgili dostum diğer Uğur’u arayıp planımızı söyledim. Ankaradan dönüyormuş akşam ben sana haber veririm dedi.
Kemal sabah 06:30 gemisi ile Karaköye geçip Samatyada bizimle buluşacaktı. Tam evden çıkıyordum ki, Kemal arayıp yeni kalktığını istersek gidebileceğimizi söyleyince bekleriz diyerek turu 1 saat erteledik. Aklımdan Kınalıköprüdeki Edirne yol ayrımına kadar gidip oradan dönmek vardı ama turu 1 saat erteleyince Silivriye kadar gitmeye karar verdim.
08:15 te Samatya sahilinde Kemal ile buluştuk. Makine yi yanlış ayarda kullandığımdan ilk birkaç fotoğraf soluk çıkmış.
Uğurda bizi balıkçıların olduğu meydanda bekliyormuş. Telefon ettim geldi.
Sahildeki bisiklet yolunu kullanarak yola çıktık. Avcılardaki yan yolda kavşağa kadar durmadan devam ettik. Burada bir durum değerlendirmesi yapmamız gerekiyordu. Ya sağdaki yan yolu takip edip ileride E5 e çıkıp devam edecektik, yada sola deniz tarafına geçip Ambarlı, Yakuplu üzerinden gidecektik. E5 te mevcut metrobüs yolu uzatılacağı için inşaat verdı ve yol kenarındaki geniş yan yolda çalışıldığından ana yolda hiç emniyet şeridi yoktu. Bu yolu takip edersek biraz sıkıntı çekip tehlike yaşayacak ama daha hızlı gidebilecek, sonunda da Gürpınardan Büyükçekmeceye doğru enfes bir iniş yapacaktık. Diğer yoldan gidersek yol uzayacakti. Kemal ve Uğur güvenli seyahati tercih edince sahil tarafına geçtik, az ileride Kemal’in su alması için mola verdik.
Kış boyunca oturunca oldukça kilo almışım.
Neyse ki ayar hatasını fark edip düzelttim.
Bundan sonra yine mola vermeden devam edip Yakuolu ve Gürpınardan geçerek Büyükçekmeceye indik. Az sonra telefonum çaldı. Arayan Uğurdu. Gökhan ve Canerle tura çıkmışlar, gölün kenarında Kervansarayda buluştuk.
Gökhan’ı tanıyorum. Geçen yıl benim Kömür Limanına gittiğim turda bana yol arkadaşlığı yapmış ama şartların zorluğundan Şarköyden geri dönmüştü. O günden bu güne çok gelişme gösterdi. Bu yıl birkaç tur yapmak için hemen ayak üstü anlaştık. Uğur o turda bize Tekirdağa kadar eşlik etmişti. Caner ile ilk kez karşılaşıyorum.
Uğur Çatalca, İnceğiz, Ortaköy turu yapacaklarını söyleyip bizi de davet etti. Ben Kemalin Silivri merakını gidermek üzere yola çıktığımızı söyledim. Sonunda dönüşte piknik yapacağımız Selimpaşada buluşmaya karar verdik.
Arkadaşlarımız gölün yanından Çatalcaya doğru pedal çevirmeye başladılar.
Gölün kenarında Hazerfandan kalkan bir uçakla karşılaşmışlar.
Yolda sevimli bir köpeğe rastlamışlar. Köpekleri hiç sevmem ama bunu ben de sevdim.
Bir çeşme başı molası.
Önlerinde sıkı bir çıkış kendilerini bekliyor.
Yokuş bitti.
Sevgili Uğur yaz kış her turda olduğu gibi bu turda da küçük havlusunu gidona asmış.
Arkadaşlarımız Ortaköy’e gelmişler. Selimpaşa’ya az kaldı.
Devam edecek............