Scudo Sports

Şiirde Geçen "Suları ıslatamadım" Ne demek?

Bisikletli Gezgin

Forum Bağımlısı
Kayıt
4 Mart 2011
Mesaj
3.874
Tepki
4.603
Şehir
Altındağ, Ankara
İsim
Mustafa
Bisiklet
Sedona
Savaştayım elli yıldır
Ömrüm geçti boşalt, doldur
Anlamadım bu ne haldir

Birgün silah çatamadım
Suları ıslatamadım

Ekin ektim başak yılan
Kuşandığım kuşak yılan
Yorgan akrep, döşek yılan

Birgün rahat yatamadım
Suları ıslatamadım

Ne payem oldu ne sayem
En doğruya varmak gayem
Düşüncemdir tek sermayem

Alan yoktur satamadım
Suları ıslatamadım

Yolum yokuş, izim ayrı
Dilim yağsız, sözüm ayrı
Bedenimden özüm ayrı

Biri bire katamadım
Suları ıslatamadım

Talipli yoktur sevgiye
Anlamadım, neden? Niye?
Canlar gücenmesin diye

Can attım gül atamadım
Suları ıslatamadım

Rahmetli Abdurrahim Karakoç üstadımızn bu şiirinde geçen "Suları Islatamadım" sözü sizce ne anlama geliyor?


Musa Eroğlu'ndan dinleyebilirsiniz...
 
Scudo
benim yorumum şu şekilde:

Zaten yapması mümkün olmayan bir şeyi yani suları ıslatmayı yapamadığını söylemeye çalışıyor. Yani bu benim kaderim bunu bırakamazdım ve bırakamadım demek istiyor. En doğruya varmak gayesi mücadelesi içinde, bu gayeye ulaşmaya çalışmayı , mücadele etmeyi hiç bırakamamış gibi anladım ben..
 
Şair burada diyor ki herkesin yaptığı, doğal karşılanan ve kolay olan şeyleri yapamıyorum, bir şey bana batıyor.
 
Şair burada ne anlatmaktadır? Aynı zamanda kitabının da adı olan Suları Islatamadım diyerek ne söylemektedir?

''Kelamda maksat manayı hakikidir'' der Mecelle. Hukuk dilinde bu böyledir ancak şiir dilinde durum bambaşka bir hal alır. Şiirin dili mecaz, benzetme gibi edebi sanatlarla örülü olduğundan kelimelerin başkaca anlamlarına bakmak gerekir. Edebi santaları reddettiğini söyleyen İkinci Yeni akımı şiirlerini yorumlarken dahi şiirdeki diğer anlamla karşı karşıya kalırız. Bu yorumlamada kimi zaman Ahmet Haşim gibi sanat ustası şairler için bilinçaltına yolculuk yapılır, kimi zamansa Attila İlhan gibi söz ustası şairler içinse şairin hayatına. Temel metedolojide çoğu zaman şiirin bütününden yola çıkılır. Ana tema ve veya ana fikir belirdiğinde kıtalar, ardından mısralar, çözülüverir.

''Benim şiirimi profesör de anlamalıdır çoban da'' diyen hece ustası Abdurrahim Karakoç'un Suları ıslatamadım kelamındaki manayı çözmek için hayatına bakmalıdır. Hayatını bir mefkureye adamış bir insan tablosu görürüz onun yaşamında. Bu mefkure için çeşitli sıkıntılar çekmiş, doğru bildiği yolda yürürken bu idealinin hem yolcusu hem de yol göstericisi olmuştur.

''Sular'' kimlerdir? Kimince Altın Nesil'dir, kimince Devrimci Gençlik'tir, kimince Ülkücü Gençlik'tir. Üzerimde Bob Marley tişörtü taşıyan biri için esrarcılar alemini temsil eder belki ama Bob Marley için Afrika Aslanları'dır. Sular burada Abdurrahim Karakoç için kendi davasına inan kişilerdir. Şairin düşüncelerini kabullenen herkestir. Şair burada Suları ıslatamadım derken hayatını vakfettiği idealin sonuca ulaşamadığını, bu yolda çokca sıkıntılar çektiği halde başarılı olamadığını, zaten düşüncelerinin itibar görmediğini söylüyor. Bu başarısısızlıktan da kendine pay biçip ''ıslatamadım'' diyerek insanları yönlendiremediğinin özeleştirisini yapıyor. Vesselam.
 
@M.Ozkul

Mustafa;bir şiiri anlamak çoğu zaman zor,bazen de mümkün değildir.Dolayısıyla,yorumuna harfien katıldığım Mehmet Ali kardeşimizin yazdığı gibi,önce Abdurrahim Karakoç'u tanımak,anlamaya çalışmak gerekir.Karakoç,yaşamı boyunca elitist,fildişi kulesinde yaşayan sözde aydın ve Cafe şairlerine,çatı edebiyatlarına karşı dimdik duran,sevsek de sevmesek de saygı duyduğumuz bir halk ozanımızdır.Bu duruşa kendi döneminde de sıklıkla çağdaşları tarafından yoğun eleştiriler yapılmıştır.Bunlar açık saldırılar olmamışsa da,gizliden gizliye yermek,hor görmek ve hedef göstermeksizin "Ortaya karışık" yapıldığından,sanat tekelleri tarafından genellikle hor görüldüğü açıktır-ya da aşikardır-diyelim.

Şairin hem bireysel olarak bir sanatcı gözüyle,hem de toplumsal olarak siyasi bir gözle gördüğü gerçeği paylaşıyor oluşu malesef bizim topraklarımızda ötekileştirmenin kurbanı olmakta.Yani,hem Nazım hikmet'i hem de Necip fazıl'ı sevmek yasakmışcasına,ideolojilerin aralarına duvarlar örerek yetiştiğimiz,ya da yetiştirildiğimiz için malesef Karakoç'lar,Necip Fazıl'lar ya da Abdurrahim Karakoç'lar bir başka acı çekiyor,toplum bambaşka bir acı.

Yani, şiir Liselerin müfredatında öğretilemez.Hayatın içinden,kendi kalbinden bir pencere açıp oradan bakmadıkça;tüm önyargılardan sıyrılıp sadece duygulara odaklanmadıkça da anlaşılamaz.İşte ,Karakoç bu mücadelenin içinden gelen bir şair olarak bir yandan yaşadığı dönemin toplumsal acılarını yüreğinde hissedip bunun savaşını verirken,diğer yandan da kendi çağdaşları tarafından yaşadığı dışlanmayı,yok sayılmayı,arı bir şiir dili kullanmasından ya da moda akımlarının dışında kalmasından ötürü kendisine yapılan ağır ve yersiz eleştirilere karşı da daima tetikte beklemek zorunda kalmıştır.

Suları ıslatmaktan neyi kastettiğini tam olarak söylemek ise tamamen imkansızdır.Bu,şairin verdiği büyük mücadelesiyle birlikte felsefesiyle de ilişkili bir metafor olarak görülmelidir.

@MehmetAliB.

Takdire şayan bir yorum olmuş."Beğen" butonuna basarak beğenimi ifade edemeyeceğimden,en azından bir teşekkür etmek için alıntı yaptım.Tebrikler.
 
Çok güzel açıklamalar yaptınız arkadaşlar... Hepinize teşekkürler... :in:
 
Geri