Sele baskısı ve zararı

@gurol

hehehe aynı annem gibi konuşmuşsun annemde böyle saçma şeyler dediğinde cevabım hep aynı:
aman dikkat edeyimde başıma göktaşı düşmesin
yanlız hamburgere yanlışlıkla fare zehri karışmış olabilir
yada televizyon veya pc de patlayabilir değilmi bunlarıda göz önüne alıp kendimize çelik bi oda yaptırıp içinde ölümü beklemeliyiz bence

çok önemli bir konu bende bunları duyunca daha dikkatli olacam teşekkürler

@Abdullah Hakkı

ya çelik oda palanırsa yada oksitlenirse napacaksın

sele baskısı ile ilgili tüm yazıları okudum, bu konuda bir yargıya varmak gerçekten zor. ancak sürüş tekniği ve ekipmanın olası bir probleme doğrudan etki ettiğini öğrenmiş oldum.

günlük 3 saate varan şehiriçi sürüşlerimde kalitesi düşük bir sele kullandığımdan sık sık ayağa kalkıyor, arada bir mola veriyor ve bu şekilde kan dağılımını kendimce düzenlemeye çalışıyorum. 1-2 aylık yeni sağlık problemimin (hemoroid) kalitesiz selenin baskısından dolayı olduğunu sanıyorum. selenin burnu yukarıda ve yüksekliği alçak olarak kullandığım için ağırlığımın tümü belli bir noktada toplanıyordu, sağlık sorunumun da bundan kaynaklandığını sanıyorum.

sele burnunu aşağı indirince de malum bölgeye az kan gidiyor deniyor. böylece "aşağı tükürsen sakal" muhabbetine dönüyor durum.

sele yüksekliğini ayarlayıp yük dağılımının bir kısmını gidona verip sele açısını da düzelttim. bakalım sonuç ne olacak.

problemimin seleden ve uzun süreli sürüşlerden olduğunu sandığımı söylemiştim.
revir.com da okuduğum bu yazı, tahminlerimde beni haklı çıkarıyor.

(link):

...
Bisiklete binmek veya bilgisayar başında fazla oturmak hemorroid oluşumuna neden olur..
...

@y0lcu

O zaman siz binmeyin .Binenleri de yanlış bilgilendirmeyin...

bisikletin hemoroidlere faydası olduğunu söyleyemem ama aynı süreyi oturup tv seyrederek geçirirseniz daha çok zararlıdır. Yada ayakta dikilip durursanız daha zararlıdır. Sporun sağlığa zararları konusunda ilmi olmayan kendi şahsi görüşlerime gelince kazalar konusunda haklı olabilirler. Yada derece kaygısı ile çeşitli performans arttırıcı,yorgunluk hissini engelleyici kullananlar içinde çeşitli risklere inanırım.Ancak doğa dan bahsedilmişken bedenimiz tasarlanırken çok daha zorlu şartlar için tasarlanmış ve imal edilmiştir. Dr arkadaşımız makinelerden bahsediyor doğru haklı ama unuttuğu şu hermakine tasarlandığı şekilde kullanılırsa uzun ömürlü olur.İnsan organizması ise bu gün yaşadığımız sedanter yaşama göre tasarlanmamıştır. Aradaki farkı gene spor ile kapatabiliriz. Kalp atım sayısı toplamınada katılıyorum hermakine gibi kalbinde toplam atım ömrü bellidir ama burdada unutulan spor yapan sağlıklı bir insanın dk kalp atış sayısı daha az olduğu yoksa haftada 2 kez yüksek attı diye toplam atış sayısındaki inanılmaz düşüşü görmezden gelmek yanlış. Tabi söylediklerimin hemen hepsi vucut ağırlığını arttırmayan,Yarışmacı olmayan doğal besinlerin ötesinde ek gerektirmeyecek ölçüdeki spor içindir. Ötesine geçen ek performans için ek bedel öder. 170 cm boy 100 kg sırf kaslı süper erkek görünümlü vucudun bedeli elbette vardır. vDaha iyi açıklayacak, yanlışımı düzeltecek ek yapacakları bekliyorum saygılar.

Aslında dünyaya gelmek dahi riskli, fayda-zarar oranını hesaba alıp karar vermeli... yok yok mademki gelmişiz, geri dönmek imkansız.. o zaman daha çok nasıl faydalanabiliriz diye düşünmek gerekli... o zararlı, bu zararlı diye ön yargılı yaşamak ise dünyadan faydalanmak isteyenlerin önündeki en büyük duvar.

Bilimin getirileri burada devreye giriyor... bilimsel istatistikler anlamlı yada anlamsız yorumları birbirinden ayırt etmemizde bize yardımcı oluyor. Verilebilecek en doğru kararı tesbit etmemizi sağlıyor... Bir kanaat ne kadar bilimselliğe yakınsa, o denli güvenilir sayılır... yinede tıpta hiç bir şey %100 kesin değil.
Bir bilimsel sorunda, özellikle bir hastalıkta; kanaat ne denli bilimsel verilere dayanıyorsa o denli yol göstericidir, değerlidir.. O kanaat ne denli kişisel ise o denli yanıltıcıdır, tehlikelidir.

Bisiklet hemoroid yapar diyen kişi acaba;
- Bir tıbbi literatüre dayanarak mı bunu iddia ediyor,
- cevabı evet ise, o literatür tıbben itibar edilen bir dergide yayına kabul edilmiş mi?
- cevabı hayır ise ve kanaati kendi şahsi yorumu ise, acaba kendisi bisiklete hiç binmiş mi?
- bisiklete biniyorsa acaba kendisi bu sebeple hemoroid olmuş mu?
- kendisi bu sebeple hemoroid olmuş olsa bile istisnalar kaideyi bozmayacağından acaba yeteri sayıdaki popülasyonda (toplumda) sadece ve sadece bisiklete binerek hemoroid olan istatistiki olarak anlamlı sayı çokluğunda kaç kişi gösterebilir?

Yukarıdaki soruların hepsine tatmin edici cevap almadan ben bisikletin hemoroid yaptığına inanmam, inanamam. Halen de inanmıyorum.


Hemoroidi olan, yada hemoroid oluşturucu başka sebeplere sahip kişi eğer bisiklete de biniyorsa ve bisiklet üzerindeyken hemorid başını ağrıtmaya başlamışsa o kişi de hemoridine sebep olarak bisikleti gösteriyorsa ben buna bisiklete kast etme derim. Yada bisikletin selesine hiç kimsenin oturmadığı şekilde oturuyordur derim.

Bisiklet selesinde oturmanın da tabi ki bir adabı, ergonomisi var.
Bir kuzey Avrupa ülkesindeki fizyoloji laboratuvarında kadın ve erkekler denekler üzerinde yapılan bir araştırmada, bisiklet selesi üzerinde çeşitli süre ve pozisyonlarda oturmanın cinsel organların kan perfüzyonu(dolaşımı) üzerine etkileri ile ilgili yayınlar mevcut. Bunlar bilimsel çalışmaların sonuçları. Sonuçta onlar bisiklet binmeye hala devam ediyorlar, tüm dünya gibi. Ancak ben şimdiye kadar bisikletin hemoroid yaptığına dair bir tıbbi-bilimsel literatürle karşılaşmadım. Bilen varsa paylaşsın, öğrenelim. Yine yakın zamanlarda yapılmış bir kardiyovasküler cerrahi kongresinde uzun süre bisiklete binmenin iliak damarların endotelinde kalınlaşmaya yol açabileceği belirtilmiş. Bu durum ise daha ziyade çok uzun süre profesyonel bisikletçilik yapanlarla ilgili bir konu ve hemoridle uzaktan yakından alakası yok.
Bisiklet selesinde oturmak başka yerlere oturmaya benzemez. Orası oturulabilecek en sağlıklı yerdir. O selede oturan kişi pedal çevirerek efor sarfetmekte ve bu sayede sempatik sistemini aktive etmektedir. Bu sayede dolaşım sisteminde kan deveranını artırmış durumdadır. Yani damar yatağında staz(kanın beklemesi), viskozite artışı(kanın koyulaşması), hipoksi(kandaki oksijenin azalması) gibi olumsuzlukların hiç biri olmadığı gibi tam tersine, damar yatağında bir hiperdinami, kan akış hızında artış ve oksijenasyonda artış sözkonusu.
Hemoroid de nihayetinde makattaki damarların varisidir diyebiliriz. Yani makattaki damarların torbalaşması ve zaman zaman içinde kanın pıhtılaşması.
3 saatten fazla süren otomobil yolculuklarında bir kan sulandırıcı ajanın kullanılmasının bacaklardaki varisler açısından faydalı olacağını, varislerdeki trombüs riskini azaltacağını biliyoruz. Buradaki risk hareketsizlikten kaynaklanmakta. Bisiklet selesi otomobil koltuğu gibi değil. Bisiklet selesindeki kişide sempatik sistem aktivasyonundan dolayı zaten (damarlarda torbalaşma değil)vazokonstruksiyon sözkonusu. Ayrıca kasılan kasların damarları dışardan sağma yöntemiyle sıkması dahi sözkonusu. Bu da özellikle bacaklardaki varis oluşumunu engelleyen bir durum.
Velhasılı vel kelam ben diyorum ki, ergonomik koşullarda bisiklet kullanmak hemoride iyi bile gelebilir.

Dedim ya, madem geldik dünyaya.. hayata devam... korkulmayacak şeylerden korkmak hayatı çekilmez kılar...
Sağlıklı bir kişi için hemoroidden korunmak için en güvenli tıbbi pozisyon popo havada yüzüstü secde pozisyonunda durarak hemoroidal venlerdeki basıncı minimum seviyede tutmaya çalışmaktır. Ancak böyle yaşayan birini uzaktan görenlerin onun insanca yaşadığını düşünmeleri de pek olası değildir...

Lance Armstrong için "bisiklete bindiği için testis kanseri oldu" dediler. Lance testisleri seleye oturamayacak kadar ağrılı ve şiş durumdayken dahi bisiklete binmeye devam etti... ve yine bisiklete binerken tedavi oldu... ve yine bisiklete binerken önce kanseri yendi sonra 7 kere dünya şampiyonu oldu..

Bence en güvenilir ve sağlıklı mekan, bisikletin üzeri... Ben demiyorum, bunu Lance Armstron dedirdiyor..

Üstadım ne güzel açıklamışsın.Ellerine sağlık.

bilgilerim burada ve internette okuduklarımla sınırlı olunca yorumlarım da yanlış olabiliyor. nitekim gönderdiğim link kendi yorumum gibi zannedilince
"O zaman siz binmeyin .Binenleri de yanlış bilgilendirmeyin..."
fırçasına da haklı/ haksız maruz kalabiliyorum. o mesajımın bir üst satırda alıntı yaptığım kaynağı görebilirsiniz. kendi yorumum değildir.

genel olarak böyle bir kanının olmasını da sele seçimi ve sürüş tekniği ile ilgili yapılan hataların genellenmesi sonucu oluştuğunu düşünüyorum. alttaki linkte okuyacağınız "bisiklete binmeme" tavsiyesi de bu kanının eseri.

(link)

kendi yorumum değildir

@y0lcu

Yazdıklarımı size atılmış bir fırça gibi algıladıysanız sizden özür dilerim. Zira ben size değil bilimsel dayanağı olmadan, sizler gibi iyi niyetli bisikletçileri etkileyecek yayınlar yapanlara yönelik bir yazı yazmıştım. Amacım başta siz olmak üzere hiç kimseye fırça atmak değil, herkesi bilimsel kanıt göstermeye davet idi..

Verdiğiniz son linkteki öneriye karşı yorumum ise şu: Hemoroidli olanların bisiklete yada motorsiklete binmemesini tavsiye etmek, bisiklet hemoroid yapar anlamını taşımaz. Nihayetinde hemoroidi olan bir hastadır. Tedavisini yaptırsın sonra istediği yere otursun.

En güzel günler sizin olsun, bol pedallı günlerinizi olsun.

@y0lcu



mesut abi fırçalama olarak algılanan söz benim sözüm. sizin değil. Ama asla kimseyi fırçalamak için yazı yazmadım yazmamda.Ufak bir yanlış anlaşılma olmuş. Yolcu arkadaşım sizin yazdığınız kesin yargı bildiren yazınızdan sonra o yazıyı yazdım.Evet biraz sert olmuş olabilir, ama zaten ülkemizde insanlar bisikletten korkuyor,bu tür yazılarda insanları büsbütün bisiklete binmekten vazgeçiriyor.O yüzden kesin doğru bilgi olmadan lütfen bisikletle ilgili bu tür olmusuz bilgiler vermeyin(sözüm size değil genel olarak konuşuyorum) İyi forumlar...

@Oksal Özdöl


Olsun, konuyu senin yerine önce ben tatlıya bağlamış olmuşum. Yine de sana da teşekkürler.

NEyse ben de bisikletin kısırlık yaptığı duyumlarını aldım.İşin gerçek tarafı 1 senedir düzenli bisiklet kullanıyorum ve ilk 3-4 aylık kullanımdan sonra testislerimde damar genişlemesi tespit edildi.Ancak bu genişleme ilk aşama olduğu için ameliyat gereği duyulmadı.Ameliyat bu damar genişlemesinin ileri safhalarında kısırlık tehlikesine karşı yapılıyomuş.Ben bu damar genişlemesini daha ilk safhasından olmasına rağmen çok şiddetli sancılar ve ağrılar çektim.İnanın dik duramıyordum.
Şimdi beni tereddüte düşüren durumla karşılaşmış başka arkadaşlarımız var mı bilmek isterim.
Konudan baya sapılmış,hafif bi münakaşa ortamı doğmuş ama umarım bişeyler öğrenirim.

Sizde oluşan rahatsızlığın nedeni kesinlikle bisiklet olamaz. 3- 4 ay gibi kısa bir sürede bisiklet bu zararı vermez. 3-4 yıldada vermez. Hatta 20-30 senedede vermez. Ama sizde bu rahatsılık vardır ve bisiklete binmek te buna iyi gelmeyebilir.

@senzapiombo

Oksal beyin yorumuna katılmakla beraber sizinle ilgili soruna bir katkı yapmak isterim.

Varikosel nedir? Nasıl tedavi edilir?
Varikosel testislerdeki kanı boşaltan venlerin (toplardamar) genişleyip varisleşmesidir.
Toplardamarların iç yüzeyinde kan dolaşımını düzenleyen kapakçıklar işlevlerini yitirmiştir ve kanı boşaltamamaktadır. Testisten çıkan toplar damarların aşırı ve anormal olarak genişlemiş olması, testiste ısı etkisi ve beslenme bozukluğu sonucu sperm üreten hücreleri toksik bazı maddelerle karşı karşıya bırakır. Bu durum maddeler testis içinde etki yarattığı için sperm oluşumunu kötü etkiler. Testislerin sonografik muayenesi ve damarsal araştırılması gerekir. Böyle bir durum cerrahi müdahale ile düzeltilir.


Puberte sonrası erkeklerin yaklaşık % 10-20 sinde görülür. Kısırlık (infertilite) şikayeti olan erkeklerin ise yaklaşık %40 ında varikosel mevcuttur. Sekonder infertilite şikayeti olan erkeklerde ( önceden en az bir çocuğu olan ancak şimdi kısırlık şikayeti çeken) ise bu oran % 80 lerin üzerine çıkmaktadır. Varikosel her iki testiste de görülebilir. Ancak anatomik komşulukları dolayısı ile sol testiste görülme oranı % 85, sağ testiste görülme oranı ise % 15 civarındadır. Bir taraftaki varikosel genellikle diğer testisi de etkilemektedir.

Varikosel çoğu zaman hiçbir belirti vermez. Ancak bazen aşağıdaki belirtiler görülebilir:
Testislerde ağrı
Testislerde küçülme
Testislerde dolgunluk hissi
İnfertilite (kısırlık)
Gözle görülebilen genişlemiş damarlar
Ele gelen genişlemiş damarlar

Varikoselin neden kısırlığa sebep olduğu konusunda henüz kesin bir bilgi yoktur. Ancak genişleyen damarların testislerde sebep olduğu ısı artışının sperm üretimini olumsuz etkilediği, genişleyen damarlarda biriken kanda anormal konsantrasyonlara ulaşan böbreküstü bezi ve renal ürünlerin sperm oluşumunu olumsuz etkilediği, yine bazı metabolik ürünlerin artması ve oksijenlenmenin azalmasının sperm üretimini olumsuz etkilediği gibi birtakım teoriler mevcuttur.
BAkın yukarıdaki teoriler arasında bisiklete binmekten bahsedilmiyor.

Bazen hastalar testislerinde gördükleri veya ayakta iken ellerine gelen genişlemiş damarlar sebebi ile doktora gelirler. Doktor tarafından yapılacak elle muayene ile genellikle tanı konur. Bazen ultrasonografi / Doppler gerekebilir. Bütün varikoselli hastalara 4 günlük cinsel perhizden sonra sperm tahlili (spermiogram) yapılıp sperm sayısı, hareketliliği ve şekilleri araştırılmalıdır. Hastaların yaklaşık %70 inde sperm yoğunluğu ve hareketliliği azalmış, şekilleri bozulmuştur. Bu hastalarda yüksek oranda kısırlık görülür.Kısırlık şikayeti olan varikoselli erkeklerde, çok yoğun ağrı şikayeti olanlarda ve testislerinden biri diğerine göre anlamlı küçülme göstermiş varikoselli erkeklerde cerrahi tedavi önerilir. Tedaviye geçmek için varikoselin mutlaka sperm değerlerini bozmuş olması gerekir. Yani spermi normal ise tedavi edilmeyebilir. Evli olmayan erkeklerde de varikosel bulunmuş ve sperminde bozulma başlamış ise tedavi yapılmalıdır. Eğer erkek adolesan çağda, yani henüz ergenliğe gelmemiş ise ve sperm veremiyorsa bu durumda testiste küçülme olup olmadığına bakılır. O taraf testisi %10’dan fazla volüm kaybetmiş ise yine ameliyat endikasyonu vardır.

Testislerinde ağrı olan ve muayene ile varikosel saptanan erkeklerde bu ağrının mutlaka varikoselden kaynaklanıyor olması gerekmez. Önce diğer nedenler araştırılmalı ve semptomatik tedavi yapılmalı, ondan sonra varikoselin tedavisine geçilmelidir.

Umarım bu bilgiler sizi aydınlatır.
Geçmiş olsun.
SElam ve sevgiler.
(link)

Biligilendirme için çok teşekkürler Mesut abi( abi diyorum umarım saygısızlık etmiyorumdur...)

çok teşekkür ederim paylaşımlarınız için.direk akla bu geliyo çünkü gidiş dönüş 30+30 km turlarımda kan dolaşımı azaldığında bölgeyi hissedemiyoruz,ayakta bi kaç pedal attıktan sonra dolaşımı normal haline döndüremiyoruz.
tekrar teşekkürler..

@Oksal Özdöl

Estağfurullah. Abilikten daha onurlu bir söz mü olur.


@senzapiombo

Yardımcı olabildiysek, ne mutlu bize.

Herkes bir yorum veya internetten araştıdığı bilgileri paylaşmış; herkese teşekkürler.
Ben olaya şu yönden bakmak istiyorum.

Sigaranın erkeklerde iktidarsızlık, kanser, solunum sorunları vb. sağlık sorunları bilimsel olarak ve dünyada herkes tarafından kabul edilen bir durum. Bunu bildiğimiz halde bir çok insan bunu kullanıyor mu? Kullanıyor.
Örneklemek gerekirse,
Bir insan vardır günde bir paket sigara içer ve 70 yaşına kadar hiç bir sıkıntısı olmaz.
Bir insan vardır sağlığına dikkat eder hiç sigara, alkol almaz ama kısır olabilir.
Bu durumda sigara kullanmak kısırlık için kesin kriter midir? Böyle bir durumda bana göre değildir. Eğer sağlık kaybedilicekse yapsakta yapmasakta bizi bir şekilde bulup rahatsız edebilir. Çünkü herkesin biyolojik yapısı etmenlere karşı tepsiki farklıdır.
Sonuc olarak bisiklete binmek insana hayat verir, insanı mutlu kılar, vucudu dinçleştirir, kısırlık veya hemoroid olacaksa zaten o hayatın içinde bir yerdedir. Bisikletin selesinde değil...