Scudo Sports

Salcanoyu Testettim ''Onaylıyorum..!!

Hocam size hangi bisiklet olursa olsun vız gelir yollar. :) Salcano çok satıdığı için şikayet çok olabilir, normal. Önemli olan, şikayetlere getirilen çözümlerdir. Bu konuda da görüş ayrılığı mevcut. Salcano tek tip hizmet sağlamadığı sürece de devam edecektir. Ben de Salcano almamaktan yanaydım. Fakat çok uygun fiyata bulunca dayanamadım. Tabi gidip herkese Salcano önermem çünkü o görüş ayrılığının devam ettiğini görüyorum. En azından sıfır bisiklet olarak Salcano tavsiye ederken düşünüyorum. Çünkü yepyeni bisikletiyle sorun yaşayanlar aklıma geliyor. Sebep olup da laf işitmek istemem. :D
 
Scudo
Yolda kalınca rahat sırtlanıp taşıyabilmek için Halterci kariyeri olmayan veya en az bir kıspet eskitecek kadar yağlı güreşlerle uğraşmayan birisi Salcanodan uzak durmalı. ( Tamam biraz mübala yapmış olabilirim . Olsun o kadar )

Frenk ülemasının ortaya attığı bir kavram olan " trade off " salcano felsefesini çok iyi özetleyebilir. Yani bir şeyi elde etmek için , başka bir şeyden fedakarlık yapmak lazım.Her şeyi isterseniz bu seferde fazla miktarda paradan vazgeçmeniz gerekir.

Olayın özeti budur. Görünürde güzel ve ucuz bir bisiklet satabilmek için fazla görünmeyen yerlerde ucuz ve kalitesiz parçalar kullanılması kaçınılmazdır. Hepimiz aynı bilinmeyeni yaşamışısızdır.Teknik bilgi veya kıyaslama yapacak tecrübe yoksa sadece dış görünüşler ve fiyatlar kıyaslanır. Bu durumda salcano almak fiyat bakımından avantajlı sanılır.

Kim ilk bisikletini aldığında orta göbeğin kalitesine veya akort tellerinin durumuna bakar ki ? Kaldı ki garanti belgesini gördüğünüzde aldığınız ürünün gerçekten garantili olduğunu zannedip , sorun yapadığınız vakit birde çözümü artık efsaneleşmiş olan salcano teknik servislerinde arayacaksınız.

Teknik servis size 4 seçenek sunar.
Ya parayı bastırır arızalı parçanın yenisini alırsınız.
Ya garanti kapsamında değişmesi sürecini başlatır aylarca beklersiniz, Saçı başı yolar, berberlere jubile yaparsınız.
Ya da bisiklete tövbe edip , toplu ulaşım araçlarını kulanmaya başlarsınız.
Veya bunlardan ümidi kesip kendi işinizi kendiniz görmeye başlarsınız ( ki teknik servis buna vesile olduğu için teknik servis seçeneği olarak varsayılmıştır )Salcano bu konuda size oldukça fazla tecrübe kazandırır.

Teknik servis ve garanti olayında cinnet geçirip bisiklet tamirini kendi kendinize mi öğrenmek istiyorsunuz ? Veya dünyada ahiret azabını bir nebze olsun yaşamak mı istiyorsunuz ? Model farketmez, Direkt salcano alın.

Bisiklet fuarında stantda sorduğunuz soruya cevap vermesini umduğunuz salcano yetkisi tanıtım kartını taşıyan kişi , cevap veremediğinden, hatta sorulan soruda ne sorulduğunu bile anlayamadığından , fabrika ürünlerini tanıtımını yapması için bayiisini stantda nöbetçi dikermi ? Bu durulmuş bir şeymidir ? Salcano söz konusu olduğu zaman elbette normaldir.

( Bu vesiye ile Bakırköy metin bisiklet sahibi metin beyden özür diliyorum.Olay böyle gelişince cevap veremeyeceğini bile bile , Sırf cevap veremesin diye asıl soracağım soruları değil de , gıcıklık olsun diye , hidrolik disk fren yağının viskosite oranını ve kullanılan fren tellerinin genleşme katsayısını soran bendim . İtiraf ediyorum. Cevap verebilseydiniz şasardım zaten ancak normalde sormak istediklerimi bileceğinizden elbette şüphem yok. )

Sporsorluk yaptığı cumhurbaşkanlığı turunda en pahalıya sattığın Dİ'2 sistemli bisikletin tanıtımını ağır vasıta şöförümü yapr ? Salcanoysa yapar...

İşin ilginç İstanbul , Astro 242 Srd ve Xrs 300 modellerini kullandım. Kendi bakımımı ve tamiratımı kendim yaptığım için asla teknik servislerin ulvi bilgi ve tecrübelerine ihtiyaç duymadım.Direkt olarak teknik servisde çözüm aramadığım halde , çözüm arayanların başlarına gelenlere birebir şahit olmak bile beni bu kadar hayrete düşürüp , kızdırıyorsa , başlarına gelenler neler hissediyorlardır Allah bilir.

Özetle : Salcano almadan önce iyi düşünmek lazım.Henüz müşteri memnuyetinin ne olduğunu anlayamamış , önemini kavramamış bir yönetime sahip.
 
Benim astro 50 asfaltta yürüyüp kapalı garajda yatıyor.daha bir sıkıntı çıkarmadı.gerçi ben 110 kilo olduğum için bisikleti birde zorlu koşullarda zorlamak istemiyorum(kendimide tabi)yağ gibi akıyor yollarda
 
Bu arada hd disk olanı 750 liraya dusmus haberiniz olsun
 
Forumda veya çevremdeki arkadaşara SALCANO alın diye boşuna demiyorum, salcano alacak olan arkadaşlar, kimseye bakmayın. Gidin salcanolara bakın :) kendinizi bulacaksınız :)
 
Tek kelime ilen şunu diyebilirim..
Kullandığı parçaları hangi markada gördüm bilmiyorum..
Fakat 303 srd ile 1 yıl kadar maceram sürdü..
Hiç bir sorun çıkarmadı..
hatta x5 ön aktaracı 2.5 sezonunu yaşıyor benim ile :)
Salcano bir markadır..
Siz üzerindeki malzemelere bakın..
Ritchey. vs :)
Eğer amatör kullanıcı iseniz en ufak ses size gıcık gelecektir.
Eğer bisikleti anlıyorsanız teknik bile olmasa o sesi takmazsınız bile :)
Misal ben..
Üst seviye bisikletleri kaçmaz .
 
Serkan bey asıl sıkıntıda zaten belirttiğiniz durumdur.

Satın almak isteyen ve bakan elbette üzerindeki parçaya baksın ancak bu parçanın ne olduğunu veya nasıl olması gerektiğini kıyas yapabilecek tecrübe ve bilgi birikimi yoksa ne olacak ? Salcanoyuda ayakta tutan budur. Ucuz seçenek kulvarını iyi kullanıyorlar.

Yeni bisiklet yeni heyecan demek, Yeni bir bisiklet sahibi zaten ayaklr yerden kesilmiş bir şekilde mutludur. Zaten hareketli parçalar yeni olduğundan tam randımanla çalışır, ancak zaman geçtikçe bakımları yapılmaz ise sorunlar çıkartmaya başlar. En kaliteli parçalarda bile bakımsızlık arızayı beraberinde getirir. Her zaman dikkat çekmeye çalıştığım konuda budur. Görünmeyen ve öneminin ne olduğu anlaşılamayan taraflarda, no name , ucuz ve kalitesiz parça kullanılarak genel fiyatı düşük tutabilmek.

Bu kullanılan parçalar fiyatı ucuz tutabilmek kalitesiz seçilmiş ise çok kısa sürede sorun çıkartmaya başlıyor. ister ucuz modellerinden olsun , ister pahalı modellerinden olsun , Bir salcano sahibinin mutluluğu , ancak teknik servislik olana kadardır.

Çok genel konuşmak gerekirse nerdeyse her sektörde , Amerikan üreticileri , Amerikadakki çılgın mahkemele kararlarından çekindiği için mecbur kaliteli ürün yapar, Almanlar tüm dünyaya satmak için çok üstün kalite standartı yakalar. Ancak Türkiye söz konusu olduğu vakit ne mahkeme korkusu ne de dünyaya satma kaygısı vardır. Kar'ın maksimize edilebilmesi için ne gerekirse yapılır. Buna düşük kalitede parça kullanmakta dahildir.

Salcano tanıtım ve sponsorluk için hakikaten çılgın bütçeler ayırıyor olmalı.Fakat bu bütçelerin çok küçük bir kısmıyla çözbileceği müşteri mutluğu ve teknik servis kalitesinin yükseltilmesi olaylarını halletmedikçe bisiklet camiiasında sadece ve sadece ucuz seçenek olmaktan öteye gidemez.

Bizler genel bir hata yaparız. donanıma bakarken sadece vites sistemi , amortisör ve belki lastik markasına dikkat ederiz.
muadil olan yabancı markalarla olan aradaki fahiş fiyat farkınıda, markanın büyüklüğüne veya kadro bedeli olduğunu zannederiz. Vites sistemi belki on numaradır ama çoğunluk pedallara , orta göbeğe, lastik göbekerlerine , frenlere, dikkat etmez. lastiğe bakar ama jant çemberine ve akort teli kalitesini düşünmez etmez. Özel örümmüş. O zaman iyidir. Bilmeyen birisi daha fazla ne diyebilir ki ? salcano asıl numarayı buralarda çeviriyor. En çabuk yıpranan yerler hareketli aksamlar. Yabancı firmalar bunların arızasını garanti kapsamında hallederken salcano kullancısı hatasına sarılıyor.

Asla ve kat'a salcano almayın demiyorum. Bunu hiç bir yerde ne yazılı ne de sözlü olarak da demedim. Kalkı ki kendim bile Salcanonun hem citybike , hem mtb hemde yarış sayılabilecek modellerinin bizzat kullanıcıydım. Bunları bilerek aldım. Ne yaptığımı bildiğim halde , teknik bir sıkıntı yaşamadığım halde, şikayetçi olduğum bu kadar çok konu oluyorsa hem firmanın kendisinde hemde teknik hizmetlerinde ciddi sıkıntılar olduğu içindir.

Salcano alın ama hizmet beklemeyin.Salcanoya binin ama garantiye güvenmeyin , salcanoyu son vidasına kadar sökün ve geri takın , korkmayın en fazla 50 liraya telafi edebileceğiniz bir arıza çıkartabilirsiniz. . Salcano alın ucuz seçenektir. çalınırsa fazla canınız yanmaz, kırılırsa çokta paranız gitmez. Ayrıca en büyük getirisi mekanik tecrübe kazanır ve kendi kendinize tamiri öğrenirsiniz.

Zaten göreceksiniz bisiklette kullanılan bütün ekipmanlar, kadroya tutturmak için sıkılan vidalar ve çalışma aralığı ayarladığınız ayar vidalarından ibaret.Teknik serviste zaten kuş kondurmuyor bu ayarları yapıyor.

Bizler istanbul , Ankara , izmir gibi büyük kentlerde bile sıkıntı çekerken anadolunun şehrinde , ilçesinde yaşayan ne yapsın ? fuarda "bu ayarları ve bakımları gösteren bir dvd hazırlasanız vatandaş kendi bakımını kendisi yapsa veya internet sitenize bunla alakalı videolar koysanız" teklifime gülünüp geçiliyor. eeee servis nerden ekmek yiyecek ? fabrikasyon hatası bile kullanıcı hatası diye para istenince ve ekipmanda kalitesiz olunca , servise abone olursunuz. Salcanonun müşteri mutluluğundan anladığı şimdilik bu.

Bir kez daha yazayımda tam anlaşılsın. ister ucuz modellerinden olsun , ister pahalı modellerinden olsun , Bir salcano sahibinin mutluluğu , ancak teknik servislik olana kadardır.
 
Cömert bey..
Güzel anlattım.
Bu sorunları bende çok yaşadım ve aştım...
küçük ilçelerde tam manası ile bisikletin tam dilinden anlayanlar yok sorun orada galiba..
Yapılmıyor ise kendi işini kendin yapacaksın.
Sedona ? kron ? veya trek..
Hiç bir yerde herkes mutlu değil ki.
 
bende salcano insomnia 30 kullanıyorum modeli seçip almadan önce iki ay üzerindeki donanım inceleyip araştırdım heleki hidrolik disk frenler ayarından tutun hava alma işlemine söküp tekrar montajına kadar. bizim tek eksiğimiz örnek vereyim kendi mesleğim elektronik sorarım size hangi aldığınız elektronik eşyanın kullanma kulavuzu ve garanti şartlarını okumuşuktur. bilinçli olunmadıkça satıcıda servis te size istediğini yapar hem bu işlerin resmi makamlarıda var gerekirse tüketici heyetiyle de sesinizi üreticiye duyurursunuz. evet ben salcano kullanıyorum bakım zamanı servise gitmeyeceğim ki bulunduğum yerde varmı onuda bilmiyorum ama bu markanın kötü olduğu anlamına gelmiyor herkeze saygılar.
 
Böyle bir konu varmış bende bir salcano kullanan olarak yazayım.
Bisikletimi 2011 ekimi kasımı gibi aldım aşşağı yukarı 2 yıla yakındır kullanıyorum. Her üründe olduğu gibi bisiklettede '' markalaşma '' denen bir olay var. Nedir bu markalaşma... Bir markanın özelliği ile değil ismi ile satması. Hidrolik frenli Sram x5 sistemli bir salcano ortalama 1400-1800 civarlarında iken aynı özellikteki X marka bisiklet 2500 lira. Kimse kusura bakmasın ama sırf ismi için ben hiçbir şeye 500-600 lira fazla veremem. 2 yıldan beridir bir kere bile bisiklette sorun yaşamadım. Ha lastik patlar ufak tefek şeyler elbette oldu ki bu tarz şeyler değil salcano 25 bin liraya alacağınız bisiklette de olur. Ben ve çevremdekiler genel olarak salcano dan memnun ve bana görede çokta kötü bisikletler üretmiyor. Türkiye de de daha iyisini yapan varmı bilmiyorum. Hiç kullanmadığı halde olumsuz yorum yapanları zaten hiç anlamıyorum. Bisikletimin fren(avid 3) vites(sram x4) sisteminden gayet memnunum, kadro geometrisi bana göre çok güzel. Servis konusunda Adana da sıkıntı yaşamadım hertürlü yardımı saolsunlar yapıyorlar. Şuanda ritchey yada fsa kullanıyorlar bazı modellerinde ve salcano nun gidişinden ben memnunum. Sorunlar elbette olacaktır kimi çok memnun olur kimi saç baş yolar. Ama benim istatistiklerime göre memnun olanlar daha fazla.

Cömert abimiz belliki teknik serviste sıkıntı yaşamış, kaldıki istanbul gibi bir yerde. Ona kendimce şöyle bir izahat getireyim. Bana göre büyük şehirlerdeki bisiklet servisleri biraz tok satıcılar. Sizin memnun olmamanız konusunda hiç endişeleri yok. Özellikle istanbul esnafından birçok tanıdığım tanımadığım kişi çok rahatsız. Bence anadoludaki değil istanbul yada diğer büyük illerdeki bisikletlilere yazık. Diğer şehirlerde bir samimiyet var ama istanbulda bunun çok olacağını sanmıyorum bir adanalı olarak istanbulda böyle kötü olaylar başıma gelse '' Adanalı '' tabirini ordaki esnafa tam manasıyla yaşatacağımı düşünüyorum. Bisiklette sorun çıkabilir çıkmaz diye birşey yok ama servislerin kötü ve vurdumduymazlığı yüzünden böyle kötü sorunlar yaşanıyor.

Şu anda yeni modellere baktığımda gayet güzel ürettiklerini görüyorum ve aklımda yine salcano almak var çünki diğerlerine göre daha uygun.
Ben sorun yaşamadım tavsiye edermisin deseler tavsiye ederim. Kötü düşüncenin aksine salcano bana göre iyi bir bisiklet ve ilerde daha da iyi olacağını düşünüyorum. Zira ürettiği bisikletler bunu kanıtlar nitelikte.
Kısacası bende test ettim onaylıyorum.
 
Alper bey eğer teknik serviste bir sıkıntı yaşasaydım Aynı markanın İstanbul , Astro 242 srd ve xrs 300 modellerini alıp kullanırdım sizce ? Söküp takmak ve çalışma mantığını anlayabilmek için bizzat salcanoyu tercih ettim.

Anlatmaya çalıştığım kavramı pek izah edemiyorum galiba.Bende zamanında aynen sizin gibi düşünüyordum. XYZ donanımlı salcano 1500 lirayken neden bir ghosta 2.500 Lira vereyim. sadece marka ve kadro farkı var ,Donanımda birebir aynı .. Ki yapılan hatada bu zaten donanım birebir aynı değil verilen hizmet ve garanti asla aynı değil.

Salcano üst düzey bisikletlerinde grup set kullanıyor.Yani vites , fren , aynakol , orta göbek , zincir ve ruble aynı markanın uyumlu parçalarından olduğu için uyumlu çalışıyor. Ama orta ve alt düzey bisikletlerindeki ekipmana baktığınız vakit sadece fren ( o da ancak hidrolik disk fren ise ) , ön maşa ve vites sisteminin ne olduğunu anlayabilirsiniz. Tekerlek göbekleri, orta göbek en düşük seviyede parçalarla yapılırken , aynakol , gidon ,fren kolları , ruble,sele , sele borusu, jant çemberleri , gidon boğazı gibi parçalar genelde fason üretim , markasız ve diğer markaların kullandıkları ile kıyaslandığında oldukça kalitesiz parçalarla yapılıyor. maliyeti düşük tutup , Muadillerine göre ucuz satabilmenin yolu bu.

Eğer salcanonun teknik servisleri iyi olsa , aradaki bu fark bütçede düşük ise , sineye çekilip , tolere edilebilinir.Ama ne yazık kii hem yetkili satıcılar , hemde yetkili teknik servisler bile salcano fabrikasından yaka silker hale gelmişler.Bundan dolayı belki daha önce defalarca yaşamış oldukları " garanti kapsamından değiştirmek" olayında çözüm bulamayacaklarını bildiklerinden veya kendilerin bir çözüm yapmaya kalkarlarsa bedelini alamamak çekincesiyle , cezayı kullanıcıya kesmeyi daha uygun buluyorlar.

Burada çok büyük olmayan ancak sinir bozucu paralardan bahsediyoruz.Bu forumda bile çok fazla sayıda örnek bulabilirsiniz.
Ghost kadrosu çatladığı için kadrosu birebir değişenin mutluluğu ile 1 haftalık xrs 700'ündeki hatalı parça yüzünden frenlerinin jantını çizdiğini beyan edenin mutsuzluğu gibi. Xrs 700 de olan olay bir ghostta veya trekte olsa fabrikaya atacağınız tek bir mail ile kıyamet kopar. Ama salcanoda olduğunda millet güler geçer.Normaldir çünkü. Bu bir salcano klasiğidir.Ne kadar şikayet edilsede edilsin salcano düşük segmentli pazarda önemli satışlar yapıyor. Müşterinin memnuniyetide kimsenin umurunda değil.

Büyük firma olmak veya marka olmak. Fabrika açıp, çok satmak değildir.Müşterisini tam manasıyla mutlu edemeyen firma bir yere kadar gelir ve o yerde saymaya başlar. İsterse Giroya , Tour de frence ye sponsor olsunlar. Garanti belgesi olduğu halde , garanti kapsamına giren bir arızayı yapmamak için işi yokuşa sürüyorlarsa ve her türlü sorunuma çözüm bulamıyorsam , aynı parayı veripte bir başka markada aynı olayı yaşadığım vakit ücretsiz çözüm bulabiliyorsam , Bana çözüm üretmeyen , üretemeyen , üretemekten kaçınan ve bunda israr eden , O firma ve marka KÖTÜDÜR. ( Ürün değil, marka ve firma ) Teknik servisin bu halini ve fabrikanın bu yaklaşımını gördükten sonra üst düzey salcano alırmıyım ben ??? ( Sizi bilmem ama ben bırakın almayı bakmam bile )

Daha öncede iddia ettim , şimdide ediyorum.Eğer Salcano büyümek ve uluslar arası pazara açılmak istiyorsa acilen yönetim mantığını ve hizmet kalitesini değiştirmek zorundadır.Bu şekilde ucuz bisiklet segmentindeki bir boşluktan ve müşterinin ne isteyeceğini bilemeyecek kadar tecrübesiz olmasından faydalanıp , janjanlı görünümlü kadrolarla satış yapıp , sattıktan sonra müşterini kaderine terk ederek değil büyük marka , bir marka bile olunmaz.Eğer müşteri mutluluğuna biraz değer verip , teknik servis kalitesinide yükseltirse salcano piyasayı tarumar eder.Ama her ne hikmetse durumlarından memnun olmalılar ki kimse kılını kıpırdatmıyor.

Türkiyenin en kapsamlı forumunda bile bir yetkili çıkıp açılan şikayet başlıklarına iki çift laf yazma gereği bile duyumuyor ( ne yazacaksa artık )

Ucuzdur. itirazım yok.Düşük bütçeler için idealdir yine itirazım yok.Başlangıç için idealdir. bakın bunada itirazım yok.
Ama ister 250 liralık modelini alın ister Dİ2 sistemli modelini , her halükarda aynı kafa yapısındaki satıcıdan veya yetkili teknik servisten , fabrikadan ve sistemden medet umacaksanız ve çözüm bekleyecekseniz Allah yardımcınız olsun.

Son kez yazayım iyi anlaşılsın. "Bir salcano sahibinin mutluluğu , ancak teknik servislik olana ve garanti kapsamında değişim bekleneye kadardır."
 
  • Beğen
Tepkiler: umutcelikel
Hocam ben de yaklaşık 3 yıldır Salcano Hector 26" kullanıcısıyım. Fiyatı liste olarak 320 civarlarında diye hatırlıyorum. Tamam, ağır ama sağlam. Daha önce bir defa market bisikleti kullandım 154 tl'ye. Vites sistemleri falan berbattı. Elimdekinde Microshift Sunrun var. Emin olun, bundan önce resmen bisikleti taşımışım. Şimdikini de taşıyorum ama en azından bu bana destek oluyor, ben yorulmayayım diye. Anlayışlı bisiklet canım :) (buradan bisikletinin lastiğiyle ciddi ciddi konuşan abimize selamlar :) benimki de öyle oldu :D) Servisi takmadım bile. Hep götürmek istedim ama bizim ordaki tamirci de iyi bakıyor. Şimdi bu yaz da inşaallah XRS F01 almayı düşünüyorum(bu bisikletin adı sayemde meşhur olacak bu gidişle :) ). Kurulumu kendim yapmak isterdim de alacam yanıma tamir aletlerimi, aldığım yerde kurdurup gevşek vidalarını sıkacam :D Veya varsa uygun, işini yapan servis, orda yaptırabilirim. Yazı uzun oldu, kusura bakmayın.
Not: Gidonum gevşekti, ön freni sıkınca oynuyordu, 3. yılında gıcırtı yapınca tamirciye götürdüm, özel yağ sürdü falan, taş gibi oldu. Bir defa çıkarıp takın gidonu, mümkünse uzun ömürlü, kıvamlı, yeşil bir yağ var, gereken yerlerine sürün, hem ömrü uzasın.
 
Geri