Evet, nihayet bu akşam gidip alabildim kızımı.
Arka mil QR oldu, çok iyi oldu çok da güzel oldu

Malum olduğu üzere pedal sorunum vardı. Murat elindeki en hafif pedalı iteledi gibi. 40 lira mı 50 lira mı ne dedi pedallara. Tam hatırlamasam da Sora ayna kol takımına zeval gelmemesi adına önemsemedim. Fly The Plane First.

Bi tanecik matara kafesi aldım. Benim termosu rahatlıkla alabiliyordu. 15 lira yamulmuyorsam, 10 da olabilir.
Komple elden geçirttim velespiti. Gidon ve boğaz konusunda da kulağı delik olacak arkadaşın. Fantastik olmayan fiyatlarda birşey bulursan haber ver ya da al dedim. Güveniyorum sonuçta.
Gidonu biraz aşağıya bakacak şekilde konumlandırdım. Halen alışmaya çalışıyor olsam da ilk başlardaki en büyük sıkıntım fren yaparken zorlanmamdı. Durdum yolun ortasında gevşettim vidasını ve biraz aşağı bakacak şekle getirdim. Daha da rahat bir frenleme yapar hale gelince sıktım.
Sürüş pozisyonuna alışmak neticemin seleye alışmasından daha uzun sürecek gibi dursa da yılların verdiği MTB deneyiminin üzerine acayip bir duygu. Işıklarda beklerken yeşil yandığında pedala dokunduğum anda uzamaya başlıyor ve garip hissettiriyor. Esas denememi ilerleyen günlerde sık kullandığım parkur olan Sarıyer-Beşiktaş güzergahında yapacağım. Zira MTB ile 1:45-2:30 saat arası zamanlarım oldu. Bu kızım beni daha kısa sürelere taşıyacak ilk izlenimlerim itibariyle.
Evet arkadaşlar, kardeşler, abiler, MTB'den yol bisikletine geçen biri olarak kafamda deli sorularla yaşadıklarım bunlar. İlerleyen zamanlarda birlikte daha fazla şeyi keşfedeceğiz.
ps: normal şartlarda yapılan işlemlerin tamamını kendim yapabiliyor olsam da yine de işi erbabına bırakmakta fayda gördüğümden bisikletçiye yaptırmak en güvenlisi dedim. Garanti falan hak getire zaten. Habire birşeyler ekleyerek garanti falan bırakmıyoruz ortada. Hep daha iyisi, hep daha fazlası.