Fidan Kayaoğlu
Aktif Üye
- Kayıt
- 27 Şubat 2012
- Mesaj
- 118
- Tepki
- 96
- Şehir
- İstanbul
- Bisiklet
- Kron
17 Şubat’ta Türkiye’nin ilk resmi CycloCross yarışını düzenleyecek. Salcano CycloCross Cup, UCI CycloCross dünya kupasında C2 sınıfında yer alan bir yarış. İstanbul/Arnavutköy’de düzenlenecek olan yarışın en güzel yanı Salcano’nun yol bisikleti ile gelecek olanlara parkura uygun tekerlek seti hizmeti sunacak olması. Dolayısıyla “bisikletim yok” bahanesi kalmıyor.
İstanbul/Arnavutköy’de düzenlenecek olan yarışın en güzel yanı Salcano’nun yol bisikleti ile gelecek olanlara parkura uygun tekerlek seti hizmeti sunacak olması. Dolayısıyla “bisikletim yok” bahanesi kalmıyor.
CycloCross Hakkında
Türkiye’de bisiklet denince herhalde akla en son gelen dal CycloCross. Belçika (Flaman bölgesi bilhassa), Fransa ve Hollanda da sonbahar/kış aylarında son derece revaçta olan bu bisiklet yarışı tipi aşağı yukarı 2km’lik parkurlarda turlanarak yapılıyor. Fakat yarışın kendine has karakterini belirleyen iki unsur var.
1) Parkurun yapısı: mevsimsel nedenlerden de ötürü parkur genelde çamur deryası şeklinde oluyor, buna kar/buz, ağaç kökleri vb şeyleri de eklerseniz “normalde” bisiklet sürmenin imkansıza yakın olduğu bir ortam söz konusu.
2) Bisikletler: Bisikletler ilk bakışta dişli lastik takılmış yol bisikleti gibi dursalar da aslında yol bisikleti ile dağ bisikletinin karışımı denebilirler. Yol bisikleti kadroları ve gidonlarının kullanılmasının bir nedeni cyclocross’ta parkur nedeniyle sık sık bisikletten inip bisikleti taşıma zaruretinin belirmesi. Bu nedenle zaten bisikletini omuzlamış, çamur içinde bir adam bu sporun ana görsel unsurlarından biri. Buna ek olarak ince ama dişli tekerlekler çamurda daha iyi performans sağlıyorlar. Son olarak cantilever tipi jant frenleri gene çamur ortamı için en uygun frenler.
(link)
İstanbul/Arnavutköy’de düzenlenecek olan yarışın en güzel yanı Salcano’nun yol bisikleti ile gelecek olanlara parkura uygun tekerlek seti hizmeti sunacak olması. Dolayısıyla “bisikletim yok” bahanesi kalmıyor.
CycloCross Hakkında
Türkiye’de bisiklet denince herhalde akla en son gelen dal CycloCross. Belçika (Flaman bölgesi bilhassa), Fransa ve Hollanda da sonbahar/kış aylarında son derece revaçta olan bu bisiklet yarışı tipi aşağı yukarı 2km’lik parkurlarda turlanarak yapılıyor. Fakat yarışın kendine has karakterini belirleyen iki unsur var.
1) Parkurun yapısı: mevsimsel nedenlerden de ötürü parkur genelde çamur deryası şeklinde oluyor, buna kar/buz, ağaç kökleri vb şeyleri de eklerseniz “normalde” bisiklet sürmenin imkansıza yakın olduğu bir ortam söz konusu.
2) Bisikletler: Bisikletler ilk bakışta dişli lastik takılmış yol bisikleti gibi dursalar da aslında yol bisikleti ile dağ bisikletinin karışımı denebilirler. Yol bisikleti kadroları ve gidonlarının kullanılmasının bir nedeni cyclocross’ta parkur nedeniyle sık sık bisikletten inip bisikleti taşıma zaruretinin belirmesi. Bu nedenle zaten bisikletini omuzlamış, çamur içinde bir adam bu sporun ana görsel unsurlarından biri. Buna ek olarak ince ama dişli tekerlekler çamurda daha iyi performans sağlıyorlar. Son olarak cantilever tipi jant frenleri gene çamur ortamı için en uygun frenler.
(link)
