bunun nedenleri belli.
bir ülkenin nüfusu,üretim ve kaynaklarının karşılayamayacağı şekilde ve sürekli düzensiz olarak artıyorsa gelinen bu vahim sonuçlar hiç de sürpriz sayılmaz,sayılmamalıdır.düşünebiliyor musunuz istanbul un nüfusu neredeyse finlandiya,isveç ve norveç in toplamına eşit.bu nüfusu karşılayacak sosyal,ekonomik,siyasal politika ve uygulamalardan eser yok.
altyapı,kültürel gelişim,çevre,doğa,eğitim hak getire.
böylesi az gelişmiş bir ülkede gelişmiş toplumların reflekslerini,hareketlerini benimser uygularsanız,ya dayak yersiniz ya da canınızdan olursunuz.
üstelik hala 3 çocuk yapın diyenleri savunan ciddi bir kesim var.o kesim bisiklet yollarında arabasını park eder,mangalını yapar,çevreye hiçbir saygı duymaz,adeta benliği gibi gözleri de körleşmiştir.
maalesef bu güzelim ülke onların ülkesi haline geldi.bize düşen hep kaçmak;sabahları erkenden bisiklet kullanmak için programlar yapmak,başka rotaları planlamak, istanbul dan gitme planları yapmak ve sonunda bu tımarhaneden tası tarağı toplayıp arkana dahi bakmadan gitmek.
çok üzücü ancak çarpık,yozlaşmış politikalarımızın,eğitimimizin acı sonuçlarıdır bunlar.
bu ülkenin neresinden tutsanız elinizde kalır.
bisiklet? o da nesi! bize avm,rezidans,siteler,4.köprü,5.havaalanı,beton lazım.
her ülke hakedildiği şekilde yönetilirmiş.