Pedal gücüyle “Yılkı atlarını” kovalamak…

ymgirgic

Üye
Kayıt
13 Ocak 2006
Mesaj
98
Tepki
115
Şehir
Konya civarı...
*Önce Yılkı Atları:



“- Konya bölgesi halka dağlar ve bu halka dağlar arasında kalan bozkırlar onbinlerce yıllık tarih saklar..

-Dağların dorukları ikibin yıl öncesinin kalelerini barındırırken bozkırda Çatalhöyük, Canhasan gibi höyüklerde onbin yıl öncesine dayanan ilk yerleşim yerleri vardır.
(Çatalhöyük yöresine günübirlik güzel bir bisiklet turum vardır)

*Çatalhöyük yolu:



-Karaman’ın elli kilometre kuzeyinde Karadağ’ın kuzey eteklerinde “Binbir Kilise” olarak anılan bölgede Madenşehir, Derbe ve Üçkuyu köylerinde dünle bugünü ayırt edemez insan.
(Bu bölgelerin bazılarına da bir veya iki kişilik bisiklet turlarımız olmuştur)
- Bölge Hititler döneminde yoğun bir yerleşim alanıymış. Derbe’de Hititlerden kalma bir kaya anıtta çift süren, tarlaya tohum eken iki köylü var.
Karaman, Karapınar, Aksaray çizgisinde atçılığın geliştiğini, burada yetiştirilen atların o zamanlar komşu ülkelere satıldığını bildirenler var.
Dadaloğlu çok güzel dörtlükler söylemiştir atlar için.. Karacaoğlan ise Dadaloğlu’ndan geri kalmaz at sevgisinde;
Yiğit yiğidin kardaşı,
At, yiğidin öz kardaşı..”

Ben de bisiklet sevgisinde pek geri de kalmam..

Bisikletçi, bisikletçinin kardaşı,
Bisiklet, benim öz kardaşım.

“Fakat zaman çok şeyi değiştiriyor. Tarımdaki hızlı gelişme, makineleşme atın değerini yitirmesine neden oluyor. Yöre köylüleri bu yükten kurtulmak için atları Karadağ’ın kuzey eteğindeki volkan çukuruna terk ettiler. Yani yılkıya bıraktılar ve bu atlar günümüzde volkan çukurunda yaşıyorlar.
Volkan çukuru bahar aylarında şenleniyor.
Yörükler geliyor sahilden. Keçi sürüleri arasında otluyor atlar. Güzde ise eel ayak çekiliyor, yöre sadece atlara kalıyor. Karadağ’ın vahşi ve çekici güzelliğine bir kat daha güzellik katıyor yaban atları…

Ünlü yazar Nezihe Araz ile fotoğraf ustası Ara Güler mayıs 1956 da Karadağ’a gelerek yörüklerle bir röportaj yapar. Kırk pencereli konak, yörük sevdaları, düğünleri başlığı ile Hayat dergisinde yayımlanan bu röportajda yaban atlarından sözetmez yazar. Demek ki o zamanlarda hala önemlerini, koruyorlarmış. Dağda günümüzde 200 e yakın yaban atı yaşıyor. Ama tüm doğal ortamında yaşayan canlılar gibi onlarında hayatları tehlike altında..

Karadağ; Konya ile Karaman sınırında iki büyük zirveden oluşan volkanik bir kütle. En yüksek zirvesi olan Mahalaç Tepesinde Hitit Hiyeroglifi ile yazılmış bir kitabe ve Bizanslılardan kalma kilise var.
1826 yılında Laborden’in çizdiği bir Konya gravürünün geri planında görülen Karadağ İncil’de de geçiyor. Hz. İsa’nın havarilerinden Sen Pol Konya’dan kovultuktan sonra İlistra’ya geçiyor, buradan Karadağ’daki Derbe’ye giden havari orada bir süre kaldıktan sonra Güzel Atlar Ülkesine (Kappadokya)gidiyor. ..”
(Kapadokyaya ve Klistra (Gökyurt, keşfedilmemiş kapadokya) bölgelerine bisikletle günü birlik turlarımız olmuştur. )
*Klistra yolu




Yılkı atlarını kovalamak kim, biz kim.. Ben sadece İç Anadolu yöresinde antik-çağ’dan kalma toynak izlerini sürüyorum, pedal basarak..

*Mysthia yolu:



ve aynı yoldan bir manzara:





Not: İç Anadolu bölgesi evvel Allah, sonra bizden sorulur(İç Anadoluda gezinen tamamen amatör bir bisiklet sevdalısı olarak tabii). Bu bölgede sizin için görüp bu sayfalarda paylaşmamızı istediğiniz bir yer varsa, yada daha önce gördüklerimizi merak ediyorsanız.. bildirin bize.. ücretsiz gezelim sizin için, tüm bisiklet dostları için…Hafta boyu 6(altı) gün full çalıştığımdan sadece Pazar günleri (eğer o Pazar da nöbetim yoksa tabii) gezebilirim. Günlük kilometre limitim ise maksimum 350-400 km. dir. Daha fazla km. için beni yormayacağınızdan dolayı şimdiden teşekkürler ve bu bir meydan okuma yada yarış değildir.. lütfen yanlış anlaşılmasın.. muhtemel yanlış anlamalar için peşinen herkesten özür dilerim.)
Son söz: Acizane Antik Anamorium’da da tozlu tekerlek izlerimiz vardır. Kalesinde çekilmiş naçizane birkaç ta fotoğraf karesi.. (meraklısına duyurulur)

Kaynaklar:
1. Zeki Oğuz (Azrahaber mart2006, 1/1) Teşekkürü borç biliriz. Ücretsiz olduğu için hakkını helal etsin.)
2. ymgirgic (Pedalize antik-çağ araştırmacısı)
 
Scudo

sarrri

Üye
Kayıt
10 Mart 2006
Mesaj
13
Tepki
4
Şehir
Konya
Merhabalar Mesut abi,

Döktürmüşsün yine.

Saygı ve sevgilerimle...
 

Mumi

Üye
Kayıt
23 Eylül 2004
Mesaj
34
Tepki
44
Şehir
KNY/TR
Teker izlerimi bırakırken geride,halen "ölümsüzlüğün" ne olduğunu merak edenlere baktım şöyle bir...

Tabela Çıkmamış Mesut abi izninle büyük yapalım şöyle;

http://i18.photobucket.com/albums/b135/halfmumi/PHTO0019.jpg

İÇ ANADOLU'da "Ben önce ayak bastım bu rotaya" diye birşey olmaz...Olamaz...

Rotayı sert ve ölümcül rüzgarlar altında YA "GİDERSİNİZ",Ya Gitmeyi "denersiniz".Bırakmak elde değildir..

Pedalı bir kere kilitlerseniz,gidişiniz diğer yerlerdekinden farklı olur.

Korsanlar misali,"KARA RÜZGARLAR ADINA!" diyerek çıkarsınız yola..Rüzgar hiçbir zaman 10km altına inmez.Yokuş çıkarken rampaya+rüzgara+ağırlığınıza karşı çıkarsınız yokuşu...


Durup bakarsınız orada;


http://i18.photobucket.com/albums/b135/halfmumi/PHTO0195.jpg

Ölümsüzdür...Sadece "SİZ" ve orada duran "Aşkınız"...

Sonsuzluğa karedir....



"KONYA DÜZLÜK" diyipte alnının karışlanmasını isteyen varsa eğer,11kmden sonra başlar güzel yokuşlar,buradan monitör ekranına ve resime bakmakla anlaşılmaz oradaki tatlı acı...Kadronun arasından nefes nefese,170 nabızla çektirir resimi;

http://i18.photobucket.com/albums/b135/halfmumi/PHTO0063.jpg


Rampaları Ağlatmaz,
SÜRÜNDÜRÜR;

http://i18.photobucket.com/albums/b135/halfmumi/PHTO0089.jpg

Tibete gidip binlerce ve yıllarca azap dolu işkencelerden geçip sınırsız huzuru bulmanıza gerek yok aslında.Zira,Budha, M.Ö. 3409 yıllarında,Anadolunun tam ortalarına gelerek,burada 1 gün geçirip "Gördüm Hanyayı-Konyayı" demiş ve ardından "Yemişim Şamanlığı,burada olmaz bu iş" diyerek geldiği yere göçmüştür.Sabır testine her er yiğid giremez,10 dakika altında zaman süreciyle;

http://i18.photobucket.com/albums/b135/halfmumi/PHTO0093.jpg


Zira "Denizde yok oralarda,siz ne yapıyorsunuz?" diye soranlara,ördek gibi "yüzme bildiğimizi" ve aşklarımızla beraber yüzdüğümüzü göstermekte isterdik hep;

http://i18.photobucket.com/albums/b135/halfmumi/balikugurabi.jpg

Yüzdük yüzdük "kuyruğuna geldik" dedik hep...Kuyruktan sonra bir kuyruk daha,bir kuyruk daha...

Ovada yüzmek,trafiğinde ilerlemek,UYARI isteyen birşeydir zira,buradaki trafik yolların genişliğinden ve sürücülerin deliliğinden kurtarmaz bazen,UYARI! dersiniz;

http://i18.photobucket.com/albums/b135/halfmumi/warning.jpg

nafiledir...

Her gün aşkınız hakkında daha fazla bilgi öğrendikçe,ona dahada aşık olursunuz...Her gün kapıldıkça,dahada kapılmaya devam edersiniz,Delicesine,AÇSINIZDIR bu Aşka;

http://i18.photobucket.com/albums/b135/halfmumi/pic1.jpg

Zamanla şekillenir;

http://www.upload.bisikletforum.com/uploads/c71de4780b.jpg

Zamanla yer açar kendine;

http://www.upload.bisikletforum.com/uploads/b3513d86ef.jpg


Ve açtıkça kazınır kalbinize,İsmi şekillenir...Ölümsüz olur,Bir olur sizinle.

Ve biz,yıllar sonra baktığımızda geriye,
Ölümsüzler olarak "oradaydık!" deme şansını elde ederiz..
Şeytandan iç lastik çalıp,paslı zincirlerimizle,
Patlamaya hazır kalbimiz ve nasır tutmuş ellerimizle,
Sonsuza dek,
Pedallarla "aşkı" çizeriz...

http://www.upload.bisikletforum.com/uploads/2fb0e85b57.jpg



BEDELİ olsa bile,Xander'ın dediği gibi," [Dipnot: Mideniz sağlamsa bakarsınız :)]

Not:Resimler tarafımdan küçültülmüştür Tuğrul
 

ymgirgic

Üye
Kayıt
13 Ocak 2006
Mesaj
98
Tepki
115
Şehir
Konya civarı...


Mumicim, pes ediyorum... :D


İhya oldum valla!!! Resmen "mest" oldum...Valla hemşerimsin diye demiyorum.. Senden korkuyorum.. :eek:

Sen gez, gör anlat.. ben seni izleyeyim.. Böylesi çok daha rahat ve keyifli oluyormuş...:D :D
Seni okumadan önce kendimi konuşmayı, pedal çevirmeyi, foto çekmeyi biliyorum zannediyordum... Aslında ben çoook geç keşfetmişim bu zevkleri(bu lafımı yaşıma atfediyorum, üzerine alınırsa tabii)

not: Saygıdeğer tüm Türkiyeli ve Dünyalı Bisiklet, doğa, sanat sever büyüklerimiz ve küçüklerimiz, yukarıda mumi'ya yaptığım övgülerden dolayı kusuruma bakmasınlar... Ben nacizane hemşehrim olan bir kardeşimle keyif ve sevinç dolu şahsi duygularımı paylaşmak istedim...

En zayıf bir bisiklet dostunun bile çevirdiği yarım tur pedal, belki kendi adına küçük bir adımdır ama, insanlık adına ise büyük bir adımdır bizim için... (bu da sosyal bir mesaj olsun, haddimiz olmayarak)

sürç-ü lisanımız affola olayını tekrar hatırlatayım.. ;)

mumi, mesajını gönderme saatinde hata yoksa eğer sen gerçek bir "gece baykuşusun" ama, bu güzel resimlerden dolayı sana kıyamıyorum ve artık "uyuyamayan güzel" diyecem bundan sonra..
bir de; o muz ağacını ne güzel devirmişsin, yer de sürünüyo.. ellerine sağlık.. :D onun da kulakları çınlasın..
 
Kayıt
9 Mart 2006
Mesaj
19
Tepki
3
Yılkı atları , en cok korktuğum şey arkalarından kovalarken çiftesi.yabani olunca beni daha da korkutuyor:)
Onlarla beraber yana dört nala gitsek nasıl olur?
 
  • Beğen
Tepkiler: ymgirgic
Kayıt
9 Mart 2006
Mesaj
19
Tepki
3
slm mumi ,çok etkileyici süper bir slayt gösteriside çıkardı burdan.kıskandım bu görüntüleri:cool:
 

ymgirgic

Üye
Kayıt
13 Ocak 2006
Mesaj
98
Tepki
115
Şehir
Konya civarı...

Arkadaşım;

Çatalhöyük konusu dikkatinizi çektiği için daha ayrıntılı olarak tekrar bahsetmek istedim ama bu sayfada değil de, yeni bir konu başlığı açarak “60km. çamur, toplam 120 km=Çatalhöyük” gibi bir başlık altında size ve diğer ilgililere sunmaya çalışacağım. (çok yakın zamanda)

“Yılkı Atları” başlığı aslında tarihi ve turistik boyutu da olan üretgen bir başlık.
Yani; Bizim bu başlık altında yaptığımız günübirlik bisiklet gezilerinden bazıları şunlar dı:

1. Çatalhöyük gezisi , (60km. çamur, toplam 120 km=Çatalhöyük)
2. Türkçe’nin doğduğu yere yolculuk..(-7 derece soğukta 280 km.)
3. Keşfedilmemiş Kapadokya(Kilistra) gezisi. (dikkatleri çekerim: “Nevşehirde değil”)
4. ilaveten “anamorium” turu. (milattan önce inşa edilmesine rağmen hala, yer yüzünde ayakta durabilen taştan kütüphaneler, tiyatro salonları, hamamlar, kale burçları, deniz fenerler vs..)
5. proje aşamasındaki geziler: Obruk, Akşehir ve Tuz gölleri..


Not: yeni projelere de açığız..

(ilgililerine duyrulur)

Saygılar..
 
  • Beğen
Tepkiler: Gürsel A.
Kayıt
7 Mart 2006
Mesaj
5
Tepki
1
Standart bir bisiklet sürücüsüsü için sevgili ymgirgiç'in bu forumda yazdıkları bana ciddi anlamda çok ilginç ve imrendirici geliyor. Düşünüldüğünde hatırı sayılır biçimde kilometre yapacaksın ( spor yapacaksın ) gördüğünüz yerleri fotoğraflandıracaksın ve tüm bunlara kaynak bulup bizim gibi tüm forum üyeleriyle paylaşacaksınız.
Tüm bunlardan dolayı sevgili ymgirgiç'e teşekkür ediyorum, inşallah bizim de bir gün buna benzer bir turumuz olur ve tüm bisiklet forumcularıyla paylaşabiliriz. Teşekkürler ymgirgiç
Bu arada ymgirgiç'ten Torasların İçanadolu yakasının fotolarının da görmek benim gibi bir forum takipçisi için keyif olacak.
 
  • Beğen
Tepkiler: ymgirgic

ozcansn

Üye
Kayıt
10 Mart 2006
Mesaj
2
Tepki
1
Size hayallerimi canlandırdığınızı ''tek seferde 260 km'' yazınıza cevapta söylemiştim. Akdenizde Adresan ve Olimpos'da gezerken hissettiklerimi paylaşmak istedim. Yüzyıllar önce aynı taşlara ve toprağa basan insanları yaşamın yalın amacı ''nefes almaya'' değer vererek ve bu doğrultuda yaşamları sürdürebilmek için verdikleri mücadeleyi sanki onlarlaymışım gibi hissettim. Benden farklı olarak ''Dünyayı iyileştirmeyen insan görevini yapmamış demektir'' sözüne sıkı sıkı bağlı olan bu insanların doğayı da işlerinin içine katarak yaptıkları her eser ve yapıt, sadece hayranlıkla bakılacak şeyler değil. Saygı duyulacak şaheserler (En küçük yapıtaşı bile). Resimlerinize baktığımda, o kahve rengi-sarı tabelalar bana o gün yaşadıklarımı anımsattı. Kendime bişr hedef belirleyerek yol alırken geçtiğim noktaları çoğu zaman atlarım ama sanırım önemli olan hedefe varış yolunda her santimin geçmişten bir değer taşıdığını bilerek yol almak ve hakkını verebilmek.
 
  • Beğen
Tepkiler: ymgirgic

olgun

Üye
Kayıt
27 Mart 2006
Mesaj
1
Tepki
1
Performansınız karşısında şapkamı çıkarıyorum gerçekten tebrikler.
Tabi önce bir adet şapka almam lazım:)
 
  • Beğen
Tepkiler: ymgirgic