Porter3434 Bey; özel mesaj yazma yetkim olmadığı için buradan cevap verebiliyorum.
Dün akşam yaşadığım şey tam olarak düşmek değildi aslında; yandaki h100 panelvanın aniden açılan kapısına girdim...
Bende fazla bir şey yok, bu sabah bilek filmi çektirdim, temiz çıktı. Neyse ki kafamı sağa sola vurmadım, ve önemsiz bir yaralanma ile atlattım.
Bisikletimin durumu daha kötü; az önce atölyeye verdim. Ön fren gidik, zincir alakasız bir yere dolanmış, ve arka bagajın değişmesi gerekiyor. Neyse ki kadroda eğilme yok.
Tura hazırlıksız çıktığımı düşünüyorum, en azindan ön farımın olması gerekirdi.... Ve belki de daha fazla tecrübemin; ilk defa üzerime kapı açıldı.
Doğrusu, kazadan sonra yaklaşık 15dk boyunca düşme yerindeydim; çünkü bisiklet de ben de hareket edemeyecek durumdaydık. Üzerime kapıyı açan kamyonetin şöförünü, beni Kadıköy'e bırakması için ikna etmekle uğraşiyordum.
Ne yalan söyleyeyim, kaza pek can sıkıcı bir şey de değil, bu kadar hafif atlatıldıktan sonra. Bunlar bisiklet kullanmanın tatlı çileleri diye düşünüyorum.
Ancak kazadan sonra sizlerden hiç kimseyi yanımda görememek beni müthiş hayal kırıklığına uğrattı... Sadece benim arkamdan gelen arkadaşımız (İlker Bey herhalde), yanımda bir an durup "düştün mü" dedi, ben de "kapı açıldı" dedim. Sonra İlker Bey yoluna devam etti. Gece de Kudret Bey'in attığı ilk mesaj "dostlar teşekkürler"den ibaret oldu.
Daha fazla da söyleyebileceğim bir şey yok sanırım.
Hasar durumumu özel mesajla sorduğunuz için teşekkür ederim. Ayrıca daha sonra beni bulmaya çalıştığınız için de teşekkür ederim.
İyi günler...