Scudo Sports

Ölümüne Uludağ Zirve Mücadelemiz.

Değerli arkadaşlar herkesin yorumuna saygı ile yaklaşıp sonsuz teşekkürlerimi belirtmek istiyorum...

bazı yorum yapan arkadaşlarımz benim Uludağa daha önce defalarca çıktığımı bilmiyorlar olduğundan ilk kez çıkışlarda falan yazılmış...
şimdi ben size şunu söyleyeyim...
konu başlığından anlaşılacağı gibi ölümüne zirve denmiş...
bu zirve tırmanışını herkes çok istiyordu ertesi gün hava açacağı belliydi ama zamanımız yoktu ve ne pahasına olursa olsun zirve yapılması gerekiyordu jandarmaya haber verilmesi gerektiğini biliyordum Erciyeste bunu tek olduğum halde yaptım kaldıki uludağ milli park Kaymakamlığa kadar gitmeniz gerekiyor ayrıca sizle biirlikte 9 kişinin sorumluluğu alınması durumu var...
eğer jandarmaya haber verseydik bizi salmayacakları belliydi zirveden sonra yolu şaşırabileceğimiz ihtimali aklımdaydı çünkü uludağ çok geniş bir alana yaılmış durumda açık havada bile yolunuzu direkt olarak bulamaya bilirsiniz tek başıma zirve yaptığımda hava çok açık ve güzeldi aşağıdaki çobaların uyarısına karşın çok kısa bi sürede çıkıp inmiştim benimde kendime göre güvendiğim durumlar vardı elbette etraftaki köyleri daha önceen görmüştüm en kötü ihtimal olarakta bu köylerin birine inilebileceğini zaten biliyordum fakat elbette hiç bir şeyden tam emin olamazsınız lütfen bunu çok bilmişlik olarak almayın herkesin görüşüne saygım var fakat uludağı ve dağcılığı bilmeyenin bu olayları anlaması çok zor .....
neyse herşey çok güzel bişekilde sonuçlanması iyi oldu herkes çok mutlu çok gururlu...
oradaki 10 kişi artık nasıl tatmin olacak ben onu düşünüyorum sadece....
 
Scudo
Öncelikle gerçekten yürek isteyen bişey yapmışsınız hepinizi tebrik ediyorum .Uludağ zirve hem zor hemde tehlikle bir parkur.Aşılması en zor yokuşlardan daha da zor herkes emin olsun.Ciddi tehlikeler atlatmışsınız geçmiş olsun demek istiyorum ama herşeye rağmen eminim mükemmel enstantaneler yaşadınız bu herşeye değer.:) Daha önce bizde pedalcı arkadaşlarımla zirveye tırmandık ve gerçekten de hiç hesapta olmayan durumlar oluşuveriyor ve sadece bize değil herkese oluyormuş artık bunda karar kıldım.Onun için Uludağ zirve yürek ister diyorum.Çok eğlenmişsinizdir ,unutulmayacak birçok an daha katmıştır birçoğunuz hayatına eminim.Tekrardan tebrikler çok güzel bir paylaşım olmuş fotoğraflar ve anlatımlarla sanki geçmişe dönüp o anı tekrardan yaşadım.Emeğinize sağlık teşekkürler
 
arkadaslar super olmus yaa ben henuz boyle etkinliklere katılcak kadar guvenim yok kendime ama super olmus ogun sabah burdan ben sizi ugurlamıstım beni tanımazsınız ben istanbul deniz otobuslerinde bilgi işlemde calısıyorum nobetten cıkıyodum gordum siz gidene kadar buyuk bir imrenmeyle baktım gercekten cok imrendim size gozunuze gonlunuze saglık bizim de gozlerimizi senlendirdiniz manzara gorduk biraz ellerinize saglık kazasız belasız bir omur gecirmeniz dilegiyle
 
@Aytekin Erzan

Sevgili Aytekin..
Senin yaptığın faaliyetlere ne kadar saygı duyduğumu, gururlandığımı bilirsin.Yaptığın işlerin ne denli önemli olduğunun altını defalarca çizmiş biri olduğumu da bilirsin.
Burada benim dikkat çekmek istediğim konu şudur:
Bizler yaptığımız faaliyetlerle pek çok insana örnek olup, yol açıyoruz.. Genç arkadaşlar da bizlerin yaptıklarından esinlenerek daha da güzel etkinlikler gerçekleştiriyorlar.Bunlarla da gurur duyuyoruz. Bu arada objektif ve realist davranmalıyız ki yanlış yönlendirmeler nedeniyle nahoş olaylar yaşanmasın..
Şimdi..
Daha önce defalarca Uludağ’a çıkmak kaybolmayacağız anlamına gelmez… Sonuçta sizin ekibin başına gelen olay da bir kaybolma olayıdır. Şanslısınız ki ( rotanıza tam ters olan yöne) köylerin olduğu yöne düşmüşsünüz. Rotaya göre kuzeyde (doğru yönde ) kaybolsaydınız o giysilerle Aydın arkadaşın dikkat çektiği olmazsa olmaz donanımdan da yoksun bir halde geceyi açıkta geçirmek zorunda kalabilirdiniz. Hiçbir şekilde ulaşamazdınız kampa.. Bu da ölümcül bir sonuç getirir Uludağda..
Normal bir havada kaç kez çıkılırsa çıkılsın, hava patladığında ölümcüldür Uludağ.. Aladağlarda, Kaçkarlarda hatta Erciyes’te kaybolma pek yaşanmaz. Bir vadidesindir sağın solun aşılmaz duvar. En kötü ihtimalle o vadi içinde döner durursun. hava da çok değişken değildir.Açıksa açık, kapalıysa kapalı.

Uludağ bilen bilir hava günlük güneşlikken bir anda yürürken ayakkabını göremezsin yoğun sisten. Bir sonsuzlukta, sis denizinin içinde nereye gittiğini bilmeden ilerlersin. İşte bu durumda Aydın arkadaşın dikkat çektiği olmazsa olmaz malzemelere ihtiyaç vardır hayatta kalabilmek için..
Kudu’nun dediği adrenalin duygusunu aşan bir durumdur bu.. Her mevsim sayısız kereler yaşandı bu durum. Dağcılıların da çok kez başına geldi kaybolmalar. Pek çok keresinde arama kurtarma görevinde bulunduğum ve tanık olduğum olaylar nedeniyle yazıyorum bunları..
Bu arada Kudu pusuladan sözediyor.. Uludağ’da pusulalara güvenilmez. Volfram ve demir madenleri pusulaları yanıltır ve kuzeye diye güneye yönlendirir insanı. Dağın bu özelliğini bilmeyen Yıldız Ün.Dağcılık biriminin sporcuları da pusulayla kaybolmuşlardı 91-92 de.
GPS en iyi yoldur..Giderken güzergahta koordinat alır, dönüşte aynı noktalara uğrayarak dönersin. Dağı çok iyi bilmeyenler için en güvenilir yol GPS tir. Aydın arkadaş “kerteriz almalı” demiş. Kerteriz alacak kadar görüş olsa zaten görünen köy kılavuz istemez misali bunlara gerek kalmaz. Bir sis denizinden ve sıfır görüşten sözediyorum burada..
Sonuç Uludağda zirve yapacak arkadaşlara önerim.
Yanlarında mutlaka bir gps bulundurmaları..
İyi izalosyonlu giysi..
Kendilerini 1 gün idare edecek yiyecek..
Çakmak,gazete kağıdı., çakı..
Eldiven ve bere ( ısı kaybının % 80’ başımızdandır)
Küçük bir sırt çantasında bunlar varsa eğer işinizi şansa bırakmadan mutlaka zirveyi yaşarsınız. Tüm foruma saygılar
 
Müthiş bir gezi olmuş. Fotoğraflardan da resmen yaşadım gezinizi. Ayaklarınıza sağlık. Uludağ zirveyi listeme ekledim.(Ayıların geçtiği dere yatağı hariç:D )
 
  • Beğen
Tepkiler: RECEP İŞLEK
@ibrahim Kızılkaya

İşte bu, en kestirme ve pratik yöntem.
İbrahim Kızılkaya kardeşim dağcılık bilgi ve tecrübesiyle çok değerli bir açıklama yapmış.
Günümüzün gelişmiş teknolojik olanakları kullanarak rotaları şaşırmak artık imkansız.
 
Cihaz bozulmadığı sürece GPS 'e her durumda güvenilir,bu yüzden iki adet cihaz olursa hem sağlama yapılmış olur hemde biri bozulursa diğerinden devam edilir.Koskoca gemiler uçaklar GPS kullanıyor rotalarını bulmak için..GPS in çekmemesi diye birşeyde yok sadece üstü kapalı bir yerde iseniz çekmeyebilir.
 
İbrahim abi bir kez daha teşekkürler. Benim vermiş olduğum bilgiler Uludağ'a özgü olmayıp bir genellemeydi. Yoksa bilmediğim bir yer olan Uludağ hakkında atıp tutmak ne haddime. Ayrıca yazdıklarımın amacı bu tür aktivitelere katılacak arkadaşları doğru yönlendirmekti. Yapılan geziye bir gönderme içermiyordu, kimse alınıp darılmasın.

Herkes GPS diyor ama yine yine söylüyorum. GPS kullanın fakat kendinizi de geliştirin. Herkes GPS bozulmasından yada çekmemesinden bahsetmiş ama bu aletlerin pille çalıştığını atlamış (ve çoğu da lanet lityum pillerle çalışıyor) Arazidesiniz ve diyelim ki çok ama çok uzak bir rotada kayboldunuz ve dönüş yolculuğu saatler sürecek. GPS'in pili bitti.. Ne yapacaksınız?

Sözün özü, kendi kendinize yetecek hayatta kalma bilgisini edinin. Teknolojiden önce kendinize güvenin. (Benim nacizane görüşümdür)
 
@ibrahim Kızılkaya

desene biz tam geri kalmışız teknoloji düşmanı olursan işte böyle olur gps yi harbiden bilmiyordum evet pusulanında güvensiz olduğunu anladım vay anası bu teknoloji neymiş yahu ben çok gerilerden seyrediyorum olayları ağrıya çıkmak için desenize gps lazım bir de bunu kullanmasını bilmek gerekiyor
gene ben kendime bu ülkede zirveye yolu olan 1600 rakımlı tepeler arayım neme lazım kayboluruz falan filan postu deldiririz :D :D :D
 
Zirve yürüyüşüne devam eden ve bu son aşamayıda gerçekleştiren 10 arkadaşımıda kutluyorum.
Ben sizlerle bisikletle gidilecek son noktaya kadar geldim. orada verdiğimiz mola esnasında Aytekine zirveye varış ne kadar sürüyor diye sorduğumda 2 saat cevabını alınca gidiş dönüş 4 saat 1 saat de mola dinlenme ve resim çekme süresi koyunca bisikletlerin bulunduğu yere dönüşümüz akşam üzeri saat beş' i bulacaktı. bu hiç bir sorun çıkmadığı ve her şeyin yolunda gitmesi halinde mümkün olabilecekti. Ordan sonra da bisikletlerle kamp yerine dönüşümüz ortalama 1.5 saat ve kamptan toparlanıp ayrılmak en iyi ihtimalle akşam saat 7 - 7.30 da olabilecekti. Bu saatte uludağdan aşağıya inişimiz karanlıkta yapabilecektik. keza oradan öteye mudanyaya gidişimizde ancak karanlıkta mümkün olabilecekti.
Aramızda bulunan ve çıkıştada geride kalan arkadaşlarıda düşününce ben en azından aydınlıkta uludağdan inebiliriz diye geri dönmeye karar verdim.
Zaten benim öncelikli amacım bisikletle çıkış yapmaktı ve onuda son noktaya kadar yapmıştım.
Sizlerden ayrıldıktan sonra benimle birlikte geri dönmeye karar veren Kerem kardeşimle birlikte inişe başladık. Bu esnada güneşin açması ile sis dağıldı ve karşımızda çıkış sırasında hiç göremediğimiz harika manzaralar çıktı. Tabi bende fırsatı kaçırmadan bunları fotoğraflamaya çalıştım. Bu foto lardan bazılarını aşağıda göreceksiniz.
Kamp yerimize döndükten sonra sizleri telefonla izlemeye başladım ve diğer arkadaşlarında izlemesini istedim. Hatırlarsanız özelikle kaybolduğunuzu söyledikte sonra sizler cep telefonlarından devamlı arandınız. Eğer bir köy gördük ve oraya doğru gidiyoruz demeseydiniz karanlığa kalmadan faaliyete geçilebilmesi için hemen jandarmaya haber verecektim. Neyseki köye vardığınızı söyledikten sonra bizde rahatladık.
Sizler için çok heyecanlı ama birazda tehlikeli bir yolculuktu. Bu yolculuktan bir gün geçekmeyle de olsa sağ ve salim gelebilmeniz çok sevindirici.
Umarım önümüzdeki yıl bu çıkışın bir benzerini daha gerçekleştiririz ve o zaman daha tecrübe sahibi olduğumuz için daha fazla keyif alacağımız ve eksiksiz donanım ve ihtiyaçımız olabilecek herşeyde planlı ve programlı olarak yanımızda bulunur.
Bu arada hep karanlığa kalmaktan korkarken korktuğum başıma geldi Çekirgeden aşağıya iniş sırasında karanlıkta aşağıdan gelen ve yolun boş olduğunu zanneden bir maganda şöförün hiç işaret vermeden yolun soluna dönmek isterken yolumu kesmesi üzerine ani fren yapmak zorunda kaldım, yolun nemli oluşuylada bisikletim dengesini kaybetti ve düştüm.
Arkadaşların yardımı ile gittiğim hastanede sağ diz kapağımın üzerine 3 dikiş atıldı. Kask olması kafamı korudu başkaca bir şeyim yok. Sadece kısa bir süre bisiklete binemeyeceğim.
Hepinize sevgiler ve bol pedallı günler dilerim.

A.Bülent Yamaner
 
@aydin

sevgili Aydın kardeşim..
Dikkat çektiğin noktaları çok önemsediğimi belirtmeliyim.Ben de bu noktalara ek yaptım.Hiç bir arkadaşın alınganlık göstereceğini düşünmüyorum.çünkü yapılan iş çok değerli.Biz sadece yaşananların daha da keyifli yaşanması adına birikimlerimizi bisiklet sevdamız adına dostça paylaşıyoruz. Ayrıca sevgili Aytekin dostumun altını çizdiği bir konu var.Tüm sıkıntılara rağmen dokuz kişinin tek vücut olarak,dayanışma içinde hareket etmiş olması..Ekip ruhu ile hareket etmiş olması da takdir hakeden bir nokta..Tüm tersliklere rağmen çok güzel anılarla dönülmüş nefis bir faaliyet sonuçta.Tüm arkadaşları bir kez daha kutlamak istiyorum..
Sevgili Bülent abiye de çok geçmiş olsun..
 
Harika bir gezi olmuş katılan tüm arkadaşların yüreğine sağlık, bu çeşit dağ maceraları uludağ'da sık sık yaşanmakta, ucuz atlatmışssınız geçmiş olsun yaşlandığınızda torunlara keyifle anlatılacak bir anı daha yerini aldı hafızanızda :)
 
Sevgili arkadaşlar nerdeyse bir gelenek olan Uludağ çıkışlarına bir yenisini eklediğiniz ve bizimle paylaştığınız için teşekkür ederim.

Ancak lütfen ve lütfen, ayakta spd lerle, bisiklet taytları ile , özellikle konu uludağ gibi bir yer olunca , rotayı ezbere bilen bir kişi yanımızda olmadan kendimizi tehlikeye atmayalım. Hırsımızı dizginleyelim. Uludağ hep orada ama siz değerli dostlarımız dünyada teksiniz.

Defalarca yaz - kış zirve yaptığım uludağ beni her zaman tedirgin etmiştir.
Batı anadoludaki en yüksek nokta olan uludağ da hava o kadar hızlı değişirki . Bunu hiçbir hava tahmini önceden kestiremez. sis ( sizinde başınıza geldiği gibi ) uludağ ın en büyük tuzağıdır. Zirve yolunun neredeyse aynı düzlükte , bir plato şeklinde , maden bölgesinin yukarısına ( dağcıların kapı diye tabir ettikleri yer ) devam ettiği için yön duygusunun kaybolması çok kolaydır. çünkü bir anlamda aşağı yön bulunmamaktadır.

Türk Dağcılığının en büyük otoritesi Nasuh Mahruki'nin deyimi ile "Uludağ Türkiye'nin en tehlikeli dağıdır"



Yaşadıklarınız ( kaybolma tehlikesi ) başardıklarınızı ( mudanya - uludağ zirve ) gölgelemesin ancak yeni zirve adaylarına da örnek olsun.


Geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum.
Tekrar tebrik ederim.
 
Geri