Genele konuşuyorum; futbol konusunda bu kadar eleştiri yapmaya gerek yok. Futbol hayatımızın içinde, futbolla beraber büyümüşüz. Gazete kağıtlarını iç içe sarıp, etrafına bant çekerek, kola kutusunu ezerek top yaptık; iki taşı üst üste koyup kale yaptık. Yuvarlak minik taşlarla bile top oynadık da, heyecanla gelen ortaya (TAŞA) kafa vurup, kaşı - gözü patlatmışlığımız da var hani... Dünyanın gözdesi olan bir sporun bizim ülkemizde de gözde olmasında yadırganacak bir şey yok. Futbola olan özen yüzünden diğer sporlar geri kalıyor derseniz, bir yere kadar haklısınız derim. Ben, üç ay öncesine kadar SPD pedal diye bir kelime duymamışken, sadece son bir yıldır ciddi anlamda bisiklet turlarına/tamirine merak salmışken yıllardır Fransa turunu izleyebiliyorsam, başkaları da bunu elbet yapabilir-di. Yıllardır futbol tutkum en üst düzeydedir ama televizyonda bir bisiklet turu varken izlemek için asla futbol maçı aramadım.
Futbolun ve milletin bir suçu yok yani.
Bizim coğrafyayla alakalı problemler bunlar. Üşeniriz, bizi terletecek işleri pek sevmeyiz. Hele bir de popüler değilse, eyvahlar olsun.
Bisiklet spordan çok bir karne hediyesi ya da ulaşım aracıdır. Bisikletle yarışana deli derler; ki hala kask taktığınız için her gün çok bilmişin biri "naapıyor lan bu gerizekalı" bakışıyla dudak arasından gülmüyor mu? Ümraniye'de / Çamlıca'da türünün son örneği olan bir hayvan kadar ilgi çekiyorum. Her gün geçtiğim yolda, her gün ilgiyle izleniyorum
Trekking yaparsınız, arabayla asla göremeyeceğiniz/giremeyeceğiniz doğal ortamlara girersiniz; "abi deli mi öptü seni, o kadar yol, o kadar yükle yürünür mü?" derler.
Örnekler uzatılır da, bizim mesai uzamasın.
Bizim kültürümüzün bu sporu kabul edip, kendi içinde geliştirmesi on yılları alır. Futbol diyoruz, futbola bile doğru düzgün yatırım yok ülkede. Devşirme futbolcularla milli takım kurmuşluğumuz çok. O yüzden 4 tane sporcuyla tura katılmamız da çok görülmesin. Bizde yapılan yatırımlar işin popülaritesine göre yapılıyor, popüler kültüre hizmet eden işler yapılıyor. Yine futboldan örnek verecek olursak, İngiltere takımı adını hiç duymadığın genç bir oyuncu alıp onu yıldız yapıyor, biz ise posası çıkmış yıldız oyuncu getiriyoruz. Popüler kültüre hizmet ettiğimiz sürece yaptığımız işler de balon olmaya devam edecekler ve malum ki; her balon patlar ya da havası söner. Gelişimini "bir türlü" tamamlayamamış ülkelerin genel problemi.