Empati yapıyorum. (Ziyadesiyle kurgu)
Tüm yolları denedim, karşı taraf hem vurdumduymaz hem terbiyesiz hem ahlaksız hem suçlu hem güçlü... Davamı açtım. Sonuç almak ne yazıkki mümkün değil. Dava açmış olmam sayesinde elde ettiğim karşı taraf adres bilgisine istinaden beni neredeyse öldürebileceği aracı belirttiği adreste evinin önünde... elimde bir miktar yanıcı madde. Araç karşımda. Çok öfkeliyim... İçimde Kocaman bir çığ, önüne çıkan tüm canları yutuyor... İçimde bir yangın, bu cehennemden kimse sağ çıkmıyor...
Bir insanı neredeyse öldürüyor olmanın verdiği herhangi bir vicdani muhasebeye girişmediği gibi, şans eseri hayata tutunmuş o insana en azından kendi payına düştüğü öçüde maddi manevi yardımda bulunmamış. Kısacası umursamamış. Belki gelip affet dese... Hata oranımı indirgemez biliyorum ama anlık bir dalgınlık hocam gerçekten farkndayım ve çok üzgünüm dese... Dese ki asgari ücretle çalışıyorum, 3 çocuk bakıyorum benden talep ettiğin o tutar çocuklarımın, ailemin aç kalmasına sebep olur... Ufak ufak ödeyim.. minik minik karşılamaya çalışayım zararını dese... Sahtede olsa bir kaç damla gözyaşı ile "kendimi çok kötü hissediyorum, ya sana daha büyük bi zarar verseydim" dese... Demedi. Demiyor.
Oturmuş dizi izlerken dışarda bir koşturmaca... Bağırış çağırış. Pencerede sarımsı bir aydınlanış... Ne oluyor yahu diyerek cama doğru ilerledi. Çıkardığı terlikleri ayakları üşümesin diye tekrar ayağıyla buluşturarak. Hasta masta olsam çekilmez hayat dedi içinden. Sağlığı önemliydi nede olsa. İlerledi cama.. Arabasını koyduğu yer değil miydi o.. O alevler.. Dişinden tırnağından arttırarak aldığı o güzel arabası... Aklı gitti.. Apar topar giyinmeye çalıştı.. yarım yamalak.. gözleri yaşarmaya başlamıştı.. Işığa bile basmadan apartmanda koşmaya başladı.. Hoş istesede yanmayacaktı lambaları apartmanın.. Yanmaması istenmişti o an. Zemin kata inmek üzere 2 3 merdiven kalmışken, o karanlıkta, son adımı zemine basamadan ayakları mı birbirine dola yoksa bir şeye mi takıldı anlayamadan yüzünü yere çarptı... Alnındaki kanın ılıklığını hissedemeden önce bir kaç saniye nerede olduğunu anlayamadı... Eliyle yokladı... bir cisim ayaklarının dibinde... Dışarıda koşturmaca devam ediyor.. Alevlerin çıtırtıları o hengame de hernasılsa duyuluyor ama apartman kapısı tamamen açık olmadığından görülmüyor yada apartmanı aydınlatmıyordu. Ayaklarının dibindeki cismi aldı eline... Bir lastik... Bisiklet lastiği.. Alnındna kan dudaklarına dokunarak damlıyor.. Bisiklet lastiği mi? Yamuk bir bisiklet lastiği...
Arabam diyor.. Kalkmam lazım.. Sigorta pahalı diye yaptırmamıştım... Kahretsin.
Hatırlamıyor yada anlamıyor işte.. Neden böyle çizildiğini bilemedi yolun... Anlasa başka olurdu hayat. Anlayabilse başka bir yönden yürürdü zaman... Yürümedi.
Sevgili arkadaşlar, amaç hiç bir şekilde yöntem göstermek yada intikam öğütlemek değil. Okudum, içim acıdı, yazarak rahatladım. Sadece bu.