Neden dağ bisikleti alıp şehirde kullanıyoruz?

Ben de şehir içinde dağ bisikleti kullanıyorum. Neden diye sorarsanız eğer...

Birincisi normalde yol bisikleti de kullanma şansım oldu evet çok hızlı gidilebiliyor düz yolda rahat 60'a çıkıyor yüklendiğinde ama frenleme mesafesi beni tatmin etmiyordu (frenlerden kaynaklıdır değildir bilemem) yani ortası yoktu. Ya az sıkıyordum ya da ondan biraz fazla sıktığımda direk lastikler kaydırmaya başlıyordu. İkincisi olarak bulunduğum yer arnavut kaldırımları ile dolu nasıl yapmışlarsa yolu her yol bisikletini kullanıp eve geldiğimde illaki akor ayarı bir yerlerden kaçmış oluyordu ve bu bana bıkkınlık getirmişti. Üçüncü olarak ciddi ciddi Şehir bisikleti almaya kafaya koymuştum hatta Sedona 321 aradım iki-üç ay boyunca ama malesef bulamadım bende MTB'ye geçtim bunda da gerek hidrolik frenin verdiği güven, gerekse istediğim gibi bisikleti zorlayabilmem (kaldırımdan zıplama, tümseklerden atlama vsvs.) oldukça etkili oldu.

Ama yine de ileriki zamanlarda MTB'ye 2.2 lastik yerine 2,0 veya 1,75 lastik takmayı düşünüyorum.

MTB alıp asfaltta sürenlerden biriyim. Öyle yüksek hızlarla işim olmuyor. Ulaşımımı rahatlıkla sağlıyorum.
İstanbul genelinde adam gibi bisiklet yolu olmadığı bir gerçek. Hal böyle olduğunda yeri geldiğinde kaldırım inip-çıkıyoruz. Bisikletle merdivenlerden geçiyoruz. Çukurlardan hoplayıp zıplıyoruz. Arnavut kaldırımından bozma yollardan geçiyoruz.

30 km ile giderken hızımı kesmeden kaldırımdan atlayabiliyorum. 3-4 basamaklı merdivene denk geldiğimde bisikletten inmeme gerek kalmıyor. Patır kütür inip yoluma devam ediyorum. Haftasonu sıkılırsam da araziye girebiliyorum.

Bütün bunları şehir bisikletiyle yapmak çok zor, hatta imkansız olabilirken ben rahatlıkla yoluma devam edebiliyorum.

Asfaltta mtb kullanmak her zaman bilgisizlik-hamallık olmuyor.

Bende şehir içinde mtb kullanıyorum ama sık sık arazi yollarına çok sivri taşlı yerlere giriyorum.Bu şartlarda yol bisikleti dayanır mı bilemem ama ben şahsen riske atmazdım.Bu şartlar altında dağ bisikleti sürülüyorsa,asfaltta sürmeye de razıyım.Gülü seven dikenine katlanır.

@Berke Kazankaya

Böyle genelleme yapmak yanlış bizim yollarımız avrupa yolu olmadığından ben şehir içindede mtb ile gidiyorum önüme bin tane kaldırım, patika çıkıyor şehir merkezinde oturmama rağmen ve her gün düzenli olarak 35- 40 km yapıyorum ve gördüklerimin %90 ı ve sürekli gördüğüm arkadaşlar bunlar mtb kullanıyorlar..

Ben her gün işe bisikletim ile gidip geliyorum.Boş zamanlarımda da araziye çıkıp pedal basıyorum.Alırken ur ya da şehir bisikleti almayı da düşündüm yol bisikleti almayı da düşündüm.Tecrübesiz biri değilim yıllardır bisiklete biniyorum(kask takmanın ayıp olduğu zamanlarda kask takıyorduk) hatta şu an kullandığım ikinci bisikletim.Tercih yaparken hep aklımda yol durumu ızgara(mazgal)ların yarattığı tehlike vardı.Yani ben her sabah işe giderken yola dört gözle bakmayı tercih etmiyorum.(Gözümü kapatıp gitmiyorum tabiki)

En ufak bir çukurda lastiğimin patlaması olasılığı yada çukur gördüğümde kaçacak yer arama derdini de sevmiyorum.Tabiki mtb bisikletim ile de çukurların hepsini doldurmuyorum ama diken üzerinde de gitmiyorum hani...(Malum ülkemizin yol şartları belli yol bisikleti kullananlar hep dert yanar.)

Ayrıca temel amacım olan arazi şartlarında bisiklete binme keyfini de boş zamanlarımda "acaba" demeden rahat rahat gerçekleştiriyorum.

En son ve en önemsiz olarak mtb nin yapısını ben daha fazla beğeniyorum.Tüm bu sebeplerden dolayı gidip ikinci defa mtb aldım.Kesinlikle pişman değilim işe giderken zamana karşı yarışmıyorum.Çukura v.s girdiğimde de içimin yağları erimiyor "En fazla akord ayarı bozulur" deyip yola devam ediyorum.

neden sehirde arazi aracı kullanilir? sorusuyle gayet benzer bence.
Çünkü Türk halki olarak gösterisi seviyoruz.

Arabalarla kıyaslayan ve arasi aracına benzeten arkadaşlara şunu sorayım:
WTCC aracıyla İstanbul yollarında rahat dolaşır mıydnız?

Şahsen ben en ufak taşın üstünden hoplaya zıplaya geçen bir araç sürmek istemem, daha önceki tecrübelerimden keyif almayacağımı biliyorum. Aynı mantıkla hibrit bir bisiklet alıp kendime göre eklentiler yapıp daha fazla sürüş pozisyon seçeneği elde etme yolunu tercih ettim.

Bu tip seçimler bence her zaman gösteriş veya cahillik demek değil. Sonuçta bisiklet sadece performans yapmak veya daha hızlı parkur dönmek için sürülmüyor.

Çetin beyin dediği gibi bisikletler %100 son kullanıcıya hitap etmiyor; kişiselleştirmeye ihtiyaçları var.

Tapatalktan gonderdim Turkce karakter varsa "tepetaklak" olmus olabilir

amacına uygun bisiklet kullanmak o bisikletten aldığınız keyfi artırır...
ben sahil kenarında oturduğum ve sürekli asfaltta kullandığım için elbette city tercih ettim.. yormadığı gibi akıcılığı beni mutlu ediyor.. bozuk yollar hemen hemen yok gibi...
mtb kulananlara nedenli tercihlerinden dolayı saygı duyarım...

Kendimce cahilane bir anım da oğlumla beraber gidip iki tane dağ bisikleti aldık kron xc150 ve xc250 ormanda kırda beraber pedallarızdı düşüncem araç arkası aparat aldık ki hem dağ hem şehirde kullanalım diye ama evde ki hesap uymadı aldığımız bisikletler ağır sanki bisiklet değilde gtt taşıyoruz lastikleri kalın vitesler desen değiştirirken eski pikap anadolun vitesi gibi gacır gucur sele desen evlere şenlik bu kadar mı rahatsız olur arkadaş sanki çivi üstünde oturuyorsun tabiki genç değiliz yaşımızı başımızı almışız 20 yaşında iken bir avuç olan popomuz olmuş üç karış onunda etkisi var yiğidi öldür hakkını yeme ....İşin özü şimdi ki gibi bilinçli bir bisiklet kullanıcısı olsaydım asla böyle kalitesiz ( bence kalitesiz başkası kaliteli der ben kullanıyorum cıncık gibi der saygı duyarım ) bir dağ bisikleti almazdım mali olarak biraz daha yukarılara çıkar daha hafif daha kullanışlı bir marka ve model alırdım ne mi alırdım ? Trek ds 8.2-8.3 alırdım hem dağ hem şehir de kullanabileceğim hibrit modellere bakardım ....Alım aşamasın da bir başka hatam ise kadro boyu 20 inç aldım yuh kardeşim dedim kendi kendime 195 boya 100 kg 20 inç olur mu ? Üstelik 26 jant tam komedi....Baktım olmuyor şehirde sürebileceğim bir bisiklet araştırmaya başladım tabiki bana göre Trek fx 7.1 aldım kadro 22.5 inç 28 jant ...Tamam işte dedim tam bana göre kullanmaya başladım bisiklet kuğu gibi gidiyor ceylan gibi sekiyor vitesleri tıkır tıkır ...anlayacağınız cahilliğim beni iki bisiklet sahibi etti aslın da zarar da olduğumu da pek düşünmüyorum dağda dağ bisikletim şehir de şehir bisikletim var bu kardan zarar...sağlıcakla kalın forumdaşlarım...

Neden mtb seçtim. Bilmediğimden, daha sağlam görünmesinden. Sonra lastikleri şehir lastiği yapıp 2. Bisikleti şehir bisikleti aldım. Bence şehir içinde mutlaka ve mutlaka şehir bisikleti kullanılmalı. Eskiden maşanın amartisörlü olmasını şart koşuyordum ama şimdi bunda kararsızım. Hafiflik daha önemli sanki. 2 bisikletimde Amortisörlü olduğundan farkı yazamıyorum.


iPhone 'den Tapatalk aracılığı ile gönderildi

@halil ibrahim duran

Dişsiz lastikler için söylediğiniz doğru.
Mesela yol lastiklerine göre, 23mm lastik, 28mm lastikten daha az yol tutuşu sağlıyor. Asfaltla temas eden yüzeyi daha az. Formül basit.

Dişli lastikte ise durum farklı.
Dişler nedeniyle, hem yere basan yüzey alanı düşüyor. Hem de, aslfalt için üretilmemiş olan lastiğin performansı asfalt lastiği gibi olmuyor.

Eğer vaktiniz varsa, 2.2"'lik bir dişli lastiğin yere basan alanını hesaplayabilirsiniz. Genele oranını...

@Gökhan Toros

Gökhan bey,

Sürtünme katsayısını hesaba katmaz isek dediğiniz tamamen doğru.

Bir sonraki açıklamama da bakarsanız eğer dişli lastiğin yol lastiklerine kıyasla esnes ve yumuşak formundan dolayı daha fazla sürtünme katsayısının olduğunu da yazmıştım.

Sürtünmede yüzey kadar temas halindeki iki yüzeyin durumu da katsayıyı etkiler:
80 kumla zımparalanmış tahta üzerine 800 kumlu zamparalanmış tahtayı sürerseniz kayar, aynı yüzeye 80 kumlu zımparalanmış tahtayı sürterseniz kaymaz; ya da sert plastik/daha yumuşak ve pürüzlü plastik ile deneyin: sonuç aynı olur.

Dişlerden dolayı temaz yüzeyi az olsa da mtb lastiklerinin daha pürüzlü ve yumuşak yapısı sürtünmeyi artırıyor.

Başka bir örnek vereyim:
Arazi aracınıza daha derin dişli ve yumuşak hamurlu kış lastiği taktığınızda ortalama yakıtınız artar, sebebi de sürtünme katsayısının artmasıdır.

Yani iki değişken de birbiriyle ters orantılı olan sürtünme ve yoltutuşu olumlu veya olumsuz etkiler.


Tapatalktan gonderdim Turkce karakter varsa "tepetaklak" olmus olabilir

şehirde 6 ay gaint katlanır bisiklet kullandım.
4 ay mtb kullandım.
son 2 aydırda hibrit merida kullanıyorum.

Bu zamana kadar önceki 2 bisikletime boşuna para harcadığımı hibrite geçince anladım.
Mtb şehirde adamı çok yoruyor.
Bir mtb ile hibrit arasında kafadan ztn 4 kilo var.

Kısaca bende bu olayı sorguladım.
Ve sonunda hibrit denen olayı buldum.

Tavsiye ederim.

Bence olay tamamen bisikletin üstündeyken ne hissettiğinle alakalı. His derken özgürlük, spor yapmanın getirdiği sağlıksal özgüven gibi şeyler değil. Olay RAHATLIK. Ben üniversiteye gelip çalışıp kendim bisikletlerimi alana kadar hep kuzenin komşunun arda kalan bisikletlerine bindim. Hepsi bir birinden farklı ve güzellerdi. Performansları görünüşleri yol üstünde akışları çok farklıydı. Profesyonel değilim bu arada değerlendirmem o değil fakat konunun sonucunun o olduğundan da emin değilim. Neyse bence kişi bisikleti o yol için uygun olsun olmasın üstünde rahat ettiği sürece ne alındığının önemi yok. Fixed bisikletler bir nevi veledrom dan fırlama ne alakası var şehir içinde?... Ama benim için bir o kadar rahat ve kullanışlı. Bir tane de mtb var sabah kalkıp havaya baktığımda kafama bir anda dank ederse atlıyorum üstüne gidiyorum karşıyakanın, balçovanın dağlarına. Şehir içinde kullanmıyormuyum, yeri geliyor yapıyorum. Oda açıkcası ayrı zevk veriyor. Fixed dan sonra traktör kullanıyormuşum yada chooper kullanıyormuşum gibi hissediyorum, üstündeki rahatlığım ve aldığım zevk tamamen farklı ve bir okadar binilebilir kılıyor mtb yi şehir içinde.

Neden mtb seçtiğimi söleyim bende. Yaşadigim yer istanbul burda bisiklet yolu varmi yokk kismen sahilde var. Yolun durumuna göre bazen kaldirimda bazen asfaltda sürmek gerekmiyormu ? evet gerekiyor. Bizim kaldirimlarimiz nasil kilit taş. Kaldirima çikinca bisiklet elektriğe kapilmiş gibi titremiyormu birde bahcelievler sokaklari hep kilittaş işe git gel hep kilittaşli yollarda hoplaya ziplata gidiyoruz. Ben bu yollarda amortisörlü 1.90 yol lastikli mtb ile zar zor yol alabiliyorum . Yol bisikletlileri düşünemiyorum. Yol olmadigi yerde ne yapicaksiniz ya elinize alicaksiniz yada sürmeye devam edip bisikleti dagitacaksiniz yol bisikletini. Yol bisikletleri istanbula kismen uyumluysa mtb ondan iki kat daha uyumlu bu yollara bence. Sizi bilmem ben degiştirecek olsam yine mtb den şaşmam çünkü başka türlü gitmez dagilir.

Bende dağ bisikleti kullanıyorum.Şu anki aklım olsa ya cyclocross yada merida crossway 300 alırdım.

Ben sahsen MTB'yi sadece daglarda kullandigim icin aldim. Her MTB her dag/arazi sartlarinda kullanilmaz bunlarinda kendine göre kategorileri vardir ve bu yüzden de her sürüs sartlarina uygun bisikletlerim var ve olmasi da gerekiyor. Normal hardtail ve iyi üstseviye bir 100mm fully asfaltda kullanilir. Ben sahsen 110mm Fully MTB'yi asfaltda 100km kadar turlarda kullaniyorum ve ne yorulma nede zorlanma oluyor.
Her lastik de ayni degildir, MTB lastiklerin de yolda tutusu, performansi ve akiciligi iyi ve kötü olanlari vardir. Eger taninmamis ucuz lastik alinirsa hem yol bisikletinde hem de MTB de tabiki kayar ve insani yorar ama iyi bir lastik alinirsa insanin düsüncesi ve ön yargisida degisir.
Bence bilincziz yanlis malzeme alip kötülemettense bilgi toplayip iyisni almak ve memnun kalmak daha iyidir.
Kimisi yol bisikletini sever kimisi de MTB'yi ama yol daha iyi yada MTB daha iyi diye biribirlerine tas atmak iyi degildir, birakin biribirinize tas atmayi ve elinizdeki bisikletin tadini cikarmaya bakin sonucta ikisi de iki teker üzerin de giden aletler.
Bir de MTB'yi sehir icin de süren kisiler spor amacli kullanmiyorlar diye bir sey yok, hangi bisikleti kullanirsan kullan sonucta o pedali cevirmeye basladigin an spor demektir , hangi sartlarda ve mesafe de olursa olsun.

Benim düsüncem de böyle, yanlisim varsa lutfen düzeltme yapin.

Tüm bisiklet kullanicilarina bol pedallamalar dilerim. :in:

speeder t2 var birde

1- Dağ bisikletini sadece lastik değişimiyle asfalta kısmen de olsa uygun hale getirebiliyoruz, şehir bisikleti'nin arazi performansından iyi asfalt performansı veriyor.
2- 28" tekerlek farkını isteyen 29er mtb ile kapatabilir, ki şehirde bana göre ani hareketler de gerekebileceğinden atiklik önemli bir etken, 26" gayet iyi bu konuda.
3- İnce lastikli 26" mtb'de duraklama anında, ani frenlemede vs. üst boruya inmeseniz bile ayağınızı yere şehir bisikletinden daha kolay dayayabiliyorsunuz, sele boyu doğru yükseklikteyken bile. deneyimli biri için önemli olmasa da amatör biri için güvenlik açısından, ayrıca herkes için kullanım rahatlığı açısından yararlı sayılabilir.
4- şehir bisikleti amortisör varsa zaten aşırı bir performans farkı yaratmıyor mtblere göre, amortisör yoksa da bozuk yolda kilidi açılan, düz yolda kilitlenen maşasıyla mtb şehir kullanımına daha uygun konfor açısından.
5- ağırlık derseniz de benim bisikletim şuan 13,1kg boş haliyle, ortalama bir amortisörlü şehir bisikletinden 1kg kadar daha hafif, ki daha da hafifletip düz maşalı ortalama şehir bisikletinin altında bir ağırlığa çekebilirim.
6- hafif ve akıcı bir mtb kaliteli bir asfalt lastiğiyle ortalama bir şehir bisikletinden çok daha iyi asfalt performansına sahip olabilir.

daha da sayılabilir ama şimdilik yeterli herhalde

ileride istersem yol bisikleti de alırım ikinci bisiklet olarak, ama ilk bisikletim temel kullanım amacım şehir içi ulaşım olduğundan mtb olacak.
şimdiye kadar günlük en fazla 40km kullandım, aralıksız 20-25km.
2.2 lastiklerle mtb beni yormadı ortalama 25km hızda, bana yetiyorsa neden rahatlık yerine performansı arttırayım

düz mantık amörtisör varsa daha gelişmiş ve daha rahattır..