Scudo Sports

Neden çok sevdiğimizi iddia ettiğimiz bisikletlere karşı sadakatsiziz?

mariokaldato

En yeniden bir önce kayit olan adam
Kayıt
1 Ağustos 2015
Mesaj
10.988
Tepki
33.546
Şehir
Bursa
İsim
Raşit Cumhur Çakın
Başlangıç
1980—81
Bisiklet
Merida
Bisiklet türü
Şehir - Tur
ilk görüşte aşka inanır mısın ben inanmam
. . . En basidinden tutkulu sekilde bağlandığımız bisikletlere karşı neden çok hızlıca soğuyarak başka bisikletlere yöneliyoruz abi rahat mı batıyor anlamadım yani

Misal çocukken binbir sıkıntıyla aldığım beldesan (yada bisan tam emin değilim ) cobra biskletim vardi
O zaman onu ne satmayı nede yükseltmeyi aklımdan geçirmıştim
Halada o küçük gördüğünuz o market bisikletleri yada çelik kadro eski tip biskeletlerin sahiplerine sorun en az 10 yada 16 senedir kullandıklarını soyleyeceklerdir.
Mevzu ne yani anlat bana bilader?
Şu hıç biseyden mutlu olmayan zengin veletlere mi döndük acaba genel olarak?
Kendimde dahilim buna

Bu arada mtb mi satiyorum yalana gerek yok :D
 
Scudo
Haklısın be abi bi pedal aldım şimdi yükseltme hastalığına tutulcam diye korkuyorum lastik alcam ama chao yang market lastiği bildiğn :D
 
  • Beğen
Tepkiler: mariokaldato
Bazı bisikletler vardır keyif almak için üzerine çıkmanıza gerek yoktur, tablo gibi seyreder mest olursunuz. @ERDİNÇ DURAN'ın ara ara Günün Fotoğrafı başlığında paylaştığı klasikler bende bu etkiyi bırakır örneğin.

Bazı bisikletler ise metal ve plastik aksamı ile değil, üzerinde yol alırken yaşattığı deneyim ile keyif verir. Daha iyi bir bisiklet, daha çok keyif. Bu yüzden imkan bulabildiğimizde eski bisikletimizle vedalaşıp yeni yol arkadaşımızla kucaklaşmayı sadakatsizlik olarak görmüyorum ben.
 
çalınan bisikletimi 4 sene kullandım gittim market bisikleti aldım 9 ay kullandım sattım.gittim salcano aldım 6 ayda sıkıldım şimdi bitane daha alıcam .
 
  • Beğen
Tepkiler: mariokaldato
Bizde sadakatsizlik yok, kuma sistemi var. Turlara mosso 3.29 ile gidiyorum. Şehir içindeki işlerimde de 1990 model bisan mountain cat rijit mtb kullanıyorum, en azından çalınma riski yok. Biri esmerim, diğeri kumralım anlayacağınız :)
 
Cehalet mutluluğu diye bir kavram var yanlış anlaşılmasın cehalet yermek için değil eğer kişi hep yenisini daha güzelini araştırır ve öğrenirse kendi elindekini beğenmemeye başlar bu olay sadece bisiklette değil birçok şeyimizde télefon tablet pc araba ev vb vb internet tv çevre gibi faktörlerden dolayı yayılıp gidiyor biraz hepimizin bu konularda cahil kalmaya ihtiyacımız var unutmayın cehalet mutluluğu bazı mutluluklar bunun altında saklı
 
@özlemalikaan
Güzel tespitler bunlar guzel kardesim
 
Vallahi bana kaliteli sayılabilecek bir çelik kadrolu, altus setli, frenleri iyi tutan, bir de dik yokuşlar için 24 veyâ 27 vites verin ömür boyu kullanayım :) Benim de tek takıntım bisikletin üzerinde herhangi bir isim/marka yazması. Nasıl sökeceğimi bilmiyorum, sökersem garantisi de gider gerçi ama buna da takılmıyorum, kadro üzerindeki tüm yazıları sileceğim (yardım talep ederim). Sistemin üzerindeki Şimano yazıları da siyaha boyamayı düşünüyorum. 'Ne idüğü belli olmayan' bir bisiklet olsun.
 
@7haiku
Guzel fikir abi ne idugu belli olmasin kalitesini bi tek sen bil
 
Günümüzde geçerli olan sistem; insanları ev, araba, iyi eğitim vs gibi temel sayılabilecek ihtiyaçları alabilmeleri için kredi çekmeye dolayısıyla borçlandırmaya, yani bankalara köle yapmaya endeksli. Bunun sonucunda da saçma sapan bir amaç uğruna ardı kesilmeyen 5-10 senelik kredilerle heba olan hayatlarımız. Kısaca bu düzende mutlu olabilmek için hemen hemen hepimiz mutluluğu parayla satın alma yolunu seçiyoruz. Beni hatırlayanlar bilir geniş bir star wars koleksiyonum var. Nereden baksanız 5-6 bin civarı bir para harcadım. Bisikette benim için mutluluğu parayla alma aracı bir nevi. Bisiklet aldım mı aldım ee? sonrası pedal, dış lastik, gidon bandı aksesuar vs paralar harcayıp halen alışverişe devam ediyorum. Örn: Yarın amerikadan ısmarladığım continental dış lastiğime kavuşup bir süreliğine mutlu olacağım. bitecek mi açlık? tabiki hayır. İlerki yıllarda daha da iyi bir bisiklete göz dikeceğim. Kısaca karın tokluğu ve korunma ihtiyacımızı sağlama alıp hayatında kendini gerçekleştirmeyi başarmış veya bu yolda ilerleyen bir birey olmadığımız sürece alışveriş çılgınlığına devam edeceğiz.
 
@Kerem Özbayrak
Cozmusun isi bilader .welcome to the real world neo this is metriks :D
 
Meseleye bisiklet özelinden bakmanın eksik olduğunu düşünüyorum.
Kapitalist sistemin kültürel değişimlerinden biri demek daha doğru olabilir.

Sürekli satın almaktan haz duymak, satın alınan nesnenin alım sonrası keyfinin(!) bitiminde oluşan iç boşluğu ve yeniden alım ihtiyacı, günümüz sisteminin sürekli insanlara enjekte ettiği bir virüs gibi yayılan bir kültürel evrim.

Satın al, aldığını göster, mal varlığınla saygı gör...

Sorun bu kültürün aslında insanları mutsuzlaştırması, odaklanma sorunu yaşatması, bir kere gelinen dünyada hepimizi birer küçük tüketim canavarına dönüştürmesi.

Bisiklet bunun sadece minik bir ayağı.

O yüzden yaşamın gerçek değerlerini bulmak, dostluğu, aşkı, sanatı, bilimi ve kültürü yüceltmek
bu yoz kültüre karşı en büyük silah ve kurtuluşumuz olacaktır.
 
@Ahmetgitar
çok doğru ve isabetli tespitler tebrik ederim dostum. Esas bu illetten kurtulmanın yolu ne onu bulmamız lazım
 
@mariokaldato
"O yüzden yaşamın gerçek değerlerini bulmak, dostluğu, aşkı, sanatı, bilimi ve kültürü yüceltmek
bu yoz kültüre karşı en büyük silah ve kurtuluşumuz olacaktır."
 
  • Beğen
Tepkiler: Yalchinosis
Bu sorun günümüze ait değil; insanlık tarihi boyunca var oldu. Birey binlerce yıl öncesinden bugüne kadar, hayatın her alanında taş üstüne taş koyup gelişirken, olgun insan olma hedefinde aynı başarıyı gösteremedi. Yazılı tarihimize bakalım; bugün insan ilişkilerinde, bireyin yaşam amacında yaşadığı sorunlar, bundan yüz yıl önce de 500 yıl önce de aynıydı. Atasözlerinin halen değer taşımasının nedeni de bundandır, değişen bir şey yok! Doğan Cüceloğlu iyi bir tanım yapıyor Savaşçı'da: bir kuş yavrusunun tek amacı kuş olabilmektir, kedi yavrusu için de öyle diğer yavrular için de öyle. Ancak insan yavrusu ne gariptir ki insan olmayı amaçlamaz; belki büyüdüğünde her şey olabilir ama olgun insan olduğundan şüphe duyarsınız.
İnsanın tarih boyunca yaşadığı temel sorun şu: Bireyin eğer kendi özüne karşı sevgi ve saygısında eksikleri varsa, bunu çözmek için kimliğini genişletme çabasına girer. Çünkü özü bireye yetersiz geldiğinden, başka şeylere sahip olarak, zihnini geliştirip daha akıllı, daha uzman olarak, duygusal yanını geliştirip daha çok insanı kullanarak, iç güdülerine yatırım yapıp daha çok haz duyarak kimliğini büyütme derdine düşer. Öyle insanlar görürsünüz ki toprakta kapladığı yer 1 m2 bile değildir, ama yolda yürürken kimliği 10larca m2 kare yer kaplar.
 
@Ahmetgitar
bu saydıklarından tekini bulsam yeter bana çıtayı çok yüksek tutmamak lazım :D misal aşkı bulduk , hadi üçbeş çabayla bilimide yakaladık . Sanat var dostluk var kültür var baya bi sıkıntı yani abi :D şaka bi yana klişelerden ve başkalarının bize dayattığı dayatmalara ve metaforlara rest çekmeden bizden bir cacık olmaz dostum :) değerli görüşlerini paylaştığın için teşekkür ederim

@Bahadır Gürel
kuş yavrusu kuş olmayı arzular ; insan evladı en hızlı sürede insanlıktan nasıl çıkabilirim ? üstüne yetiştirilir sistem ve çevre tarafından. Sonuç aha zombiler nesli
 
Geri