bence bisiklet alırken bisiklete verilen paraya oranla masrafa girilmeli mümkün olduğunda, bu bisiklet 280liraysa 500liralık deore almak fazla bence, ama bir altı olan alivio ideal olabilir.
bir de tavsiye edilmiyor karma parça, çünkü olası çıkabilecek arızalar da söz konusu olunca problem problemi getirebiliyor.
mecbur kalınmadıkça zoom 327 escape marka ve model amortisör mecbur kalınmadıkça değişmeyebilir, zaten orta ayar seviyedeki başka marka almaya kalksanız 300ytl ediyo kafadan.
toplama bisiklet pahalı bisiklet toplandığında ucuza gelebiliyo hazır halde astarı yüzünden pahalı gelene göre, ama ucuz bisikletlerde geçerli olmuyor eğer tüm parça shimano olucaksa.
ya elimde trek kadro olsa ömürboyu garantilisinden, ona bu sefer de deore setin aşağısı sırıtır. Bizimkine mesela düşünsenize 100liralık kadroya 1500ytllik ekipman, üstüne bir de fox maşa falan 950$ falan çok sırıtır, zaten bizim bisikletimizle dağa çıkarız dünyayı turlarız demiyoruz, klasları bile aynı değiller.
kimse asla öyle bir saçmalık etmez yani sayın karaoğlu
bu bisiklet başlangıç amaçlı olup, kısa turlar halinde bizim gibi sahil kenarlarından pek çıkmayanlar için ideal bisiklet, çünkü bu alanlarda kullanılan bisikletin kaza olmadığı sürece arıza vermesi neredeyse imkansız gibi, çünkü hasar almasına sebep yok, yollar mermer gibi,paten bile kayan var.Ya da benim gibi kondisyon amaçlı düşünenler için ideal. yeni sigarayı bıraktım, daha fazla pedal çevirmem şimdi işime geliyor, zaten gittikçe kondisyonum artıyor.
ilerde tabi bazı şeyler değişecek sistematik olarak bende de.
Alp arkadaşımızın yaptığı gibi,yolda enerjimi fazla harcatan dağ bisikleti lastiğine göre daha uygun kullanıma açık yol lastiği, kalteli ve yağ gibi akan sağlam 3 göbek,sağlam ve pedal çevirmede yüksek verimi sağlayabilecek dişliler ve vites çekiş sistemiyle verimi yükselteceğim aşikar, bana fazlası da gerekmez zaten, ne dağa tırmanırım, ne de yarışırım, ne de şehrin dışına çıkarım, hatta gezindiğim birkaç ilçenin asla dışına pedal çevirmem 1metre bile.
altıma Türkiye'de 2tane bulunan o pınarello yarış bisikletini de verseniz bende iş yok, o bisiklete sahip o yaşlı amcalar beni harcarlar o yollarda.İş bisiklette değil, kullanamadıktan sonra maksadı yok yani, ben de kullanamam açıkçası.
bizler hata yaptık daha evvel o tartışmalarda, salcano günlük kullanımlara ve kısa yolculuklara hizmet veren bisiklet yapan marka, ben hiç yarış bisikleti duymadım, gerçekten ümitte bile gördüm ama salcanoda yok.
Kron veya sizin de almayı düşündüğünüz(sanırım) sedonalar (711'den başlayanı söylüyorum, aşağısını saymıyorum,çünkü onlar da bizimki gibi kısa yol bisikleti) ile güzel bir doğu veya karadeniz boyunca sahil turu yaparsınız kuşkusuz.ekibiniz ekipmanınız olsa onunla rahat şehirler arası gezersiniz.
istanbulda her şey var yani, 3km yakınımda tamircisi servisçisi her şeyi var tüm marka bisikletlerin, hatta kron,geotech,sedona,merida,scoot,trek.... satan bayilere de evim yakın olmasa da varmam yarım saatten az zaman alır yani, sorunum çıksa hemen o gün götürüp ilgilenmeleri için götürebilecek imkanım var çok şükür. Tanesi 40-50€ olan maxxis(emin değilim, schwalbe de olabilir) marka dış lastiğim yarılsa ucuza temin ettirebiliyorum kendim gidip alıp mesela çok şükür. Burada kullanacağınız bisiklet kolay kolay eskimez, mesafeler kısa çünkü, hatta burada aşırı trafik olduğundan millet hız yapamadığı için yapılan kazalarda ölüm riski çok azdır şehirler arası yolculuk yapan otomobil ve kamyon şöförlerine göre.Bu şehirden pek de kolay kolay çıkmayan adama ince lastikli yol bisikleti veya bizdekiler ideal gibi geliyo bana o yüzden.Hatta metroya,vapura,trene,tramvaya bisiklet sokabiliyo millet.Yani %100 bisiklet olmuyo vasıta imkanı, köprüden geçiş yasak çünkü.O yüzden sırf istanbulda sürüp de "aylardır sürüyorum arızam yok" diyen adam sivastan erzuruma kadar sürsün de görelim bisikleti hala burdaki gibi yepyeni mi görünüyo hala? eskimesi daha çoktur kesinlikle. Kaldığım yazlıktan ilçe merkezine 35km giderken yolda kenarda en ufak bir yardım merkezi ya da mağaza fala yok mesela.Yol iyice ıssız ve güvensiz oluyo belli bir mesafeden sonra, durmadan alçak tempoyla gitmek zordur yani.
Ama istanbulda en fazla bu rakam 1kmdir, 20dakkada bir dinlenebilir bir yerlerden su ya da yiyecek falan alıp dinlenebilirsiniz sürekli.Sizi de yormaz bu asla.şartlar arasında büyük farklar var anlatabiliyor muyum?
Tabi hız da gerekiyo bize.Çok yavaş sürmek veya hızlıysa da yolun en dibinden gitmek de çok risklidir, aniden şöför veya yolcu arabadan fırlayabilir içinden o an siz hızlıysanız.Ortalama 25-40km arası gidebilen bisiklet olabilmesi önemlidir, otobüs minibüs kornaları da oldukça tahrik edici, dikkat ve sinir bozucu oluyor..
ama bizler hep 1 birim almak isteriz paramız ve ihtiyacımız yettiğince, fakat birileri doldurur bizi 3 al 2 öde der hep. Oysa o 1 birim de yetiyor bize, fazlası da çoğunlukla elimizde kalıyor. misal adam alıyor uzun yol bisikleti ama mahallesinden çıktığı yok, ya da çıkabildiği yok,adam 1ay sonra satışa sunuyo işim gücüm var süremiyorum deyip. Diğerlerini katmıyorum, aksine kimseyi eleştirmiyorum da.amacımıza göre seçemiyoruz bazen sadece alacağımız malı.
Bu sadece bisiklet değil, her şeyde böyle, kontörleri düşünün. Misal ki ilk telefon çıktığı zamanlar ayda 1 kez kontöre para verirdim, şimdi o bedavalar çıktı 10dk konuş 2kntr yok ayda 5000 beleş mesaj falan bu sefer de 3günde bir haraç ödüyorum resmen, ya da yok kardeşim 500 kontör yükle sana 100 kontör verelim gazları falan hep harcamaya ve aşırı tüketmeye teşvik edici..
Bazı ülkelerde domatesi taneyle alır bizim burada 1 kilosuna verdiğimiz parayla ama, tüketeceği kadar masrafa girmeye teşvik eder. Bizde para bolsa bol keseden 10çocuklu aileye aş pişecekcesine fazla fazla alınır çoğu da ziyan olur.Pazarlar kapanınca bizim burası rezalet oluyor, bariz adamlar topuğuyla bilerek ezmiş bazı zerzavatları.Bazı durumu olmayan yaşlı başlı maddi imkanı olmayanlar o ezilmişlerle de evinde yemeğini yapıyor
neyse fazla bölimiym lafı da, bizim bisiklete fazla da modifiye şart olmayabiliyor aslında işlevsellik bakımından, göbek seti değişince tamirciler jantı da rubleyi de şunu da bunu da değiş derken her şeye el atmışlar kanına girip. Hatta alp arkadaşımızın pedalı bile en pahalı pedallardan takılmış, usta her şeye el atmış.Amacın dışında da yeni güzel şeyler takılmış ama misal kimse bana demesin pedal değişince çok şey ifade eder diye

yani konforu umrumda değil, işlevselliğini diyorum.İkisini de döndürüyorum çok güzel biçimde.