tırt kaptan
Forum Demirbaşı
- Kayıt
- 30 Temmuz 2006
- Mesaj
- 589
- Tepki
- 627
- Şehir
- Marmaris/Gökova
Herkese Merhaba, geçen hafta sevgili Salcano NG 600’ümü bir arkadaşımın
NG 450’si ile değiştirdik.
Ne garip sanki eski bir dostumu kaybetmiş gibi hissediyorum!
Yeni NG 450’im ile ilk turumu Marmaris-Turunç arasında yapmaya karar
verdim. Tony’ye fikrimi söylediğimde sağolsun kabul etti, gerçi benim
24 vitesle zar zor çıktığım yokuşlarda 18 vitesli yol bisikletiyle fark atarak moralimi bozsa da,
beraberinde birinin olduğunu bilmek iyi oluyor
Bir gece önceden çantamı hazırlamıştım, içinde yiyecekler, tamir aletleri, eşofman altı
gibi eşyalar vardı ve yaklaşık 3 kg geliyordu ama bu 3 kg’lık
ağırlık içinde ne yazık ki fotoğraf makinam yoktu.
İçmelerden sonraki
rampayı tırmanırken fotoğraf makinemi almadığımı hatırladıktan
sonra benim beynimdeki gri hücre sayısı normalin altında olduğuna
karar verdim.
Tabii bunu daha kaba tabirlerle itiraf ettim… Saat 09:30 da
Armutalan’daki evimden çıktık, ufaktan İçmelere doğru yol almaya
başladık, tam Mares
Otelin önünden geçerken sağ tarafımdaki dağdan yola deli gibi su aktığını
fark ettim, eğer yavaşlamazsam her tarafımın ıslanması kaçınılmazdı tam yavaşlamaya çalışırken,
sol tarafımdan bir araç deli gibi geçti Allahtan tam zamanında yavaşlamış ve ıslanmaktan son anda
kurtulmuştum, tabii aracı kullanan şahsa saygı ve sevgilerimi uygun bir dille ilettim. Neyse bir süre
sonra İçmelere vardık, şimdi karşımda duvar gibi bir dağ dikiliyordu, , daha önce arabayla da
geçtiğim için zorlu bir yokuş olduğunu biliyordum. İçmelerin sonundan 3,3 km’lik zorlu bir tırmanma başladı. Aşağıda göreceğiniz resimleri
cep telefonumla çektim ve ne yazık ki çok kötü çıktılar, kusura bakmayın…
http://img161.imageshack.us/img161/4600/136qr7.jpg
Aşağıda görünen yer İçmeler
http://img161.imageshack.us/img161/724/135kr2.jpg
Bu da benim yeni Salcano NG 450’im
http://img161.imageshack.us/img161/1560/137ky0.jpg
Tırmanma bittikten sonra
Bozburun ayrımının oralarda yol bir süre düz gidiyor ve sonrasında
muhteşem bir manzara sizi kucaklıyor.
http://img161.imageshack.us/img161/6427/124ux3.jpg
http://img161.imageshack.us/img161/5995/128py0.jpg
http://img161.imageshack.us/img161/8677/127oo0.jpg
http://img161.imageshack.us/img161/3342/120cu1.jpg
http://img161.imageshack.us/img161/9352/119mp5.jpg
http://img161.imageshack.us/img161/9364/118yr1.jpg
Bu yukarıda gördüğünüz resimleri keşke dijital makinamla çekebilseydim
( ya da Umarım sizlerle birlikte canlı bir şekilde görürüz…) inanılmaz bir manzara,
İniş oldukça dik ve virajlıydı zaman zaman 50 km ye çıksamda yine de
çok sık fren yapmak zorunda kalıyordum.
http://img161.imageshack.us/img161/3641/116tr7.jpg
Bu gördüğünüz yokuşun yaklaşık 300 – 400 metre öncesinde U dönüşü şeklinde çok keskin bir viraja
normal bir hızla her zamanki gibi arka fren daha fazla sıkılı bir şekilde
iki frenimi de kullanarak girdim, bir an kendimi araba camına yapıştırılmış Garfield gibi asfalta yapışmış ve sürüklenmekte buldum, sağımdan
solumdan çıngır çungur diye bir şeyler geçiyor ve ben ne olduğunu
anlamaya çalışıyordum, muhteşem idrak gücümle :rolleyes: düştüğümü anladığımda sürüklenmem çoktan durmuştu, hatta Tony, Turunca varmıştı.
Neyse bir inek hızıyla düşünüp, düştüğüm konusunda kesin kanaat
getirdikten sonra ilk işim üstümü kontrol etmek oldu. Sağ kolum ve
dizimde çizikler vardı, kıyafetlerimi kontrol ettim
( Yeşil Bisikletten sağolsun Can’ın getirttiği uzun kollu içlikte hiç bir
şey yoktu, kendilerine teşekkür ederim böyle sağlam bir malzeme
sattıkları için),
Deltadan aldığım eldiven iç kısımları biraz sıyrılmasına rağmen avuç
içlerimi son derece iyi korumuş ve takdiri de hak etmişti. ( reklamları izlediniz )
Taytım sağlamdı ama NG 450’min gidonu ve ön lastik 180 derece dönmüştü, alüminyum pedalımın bir kısmı kırılmıştı ama iş görecek haldeydi. Kısacası fazla bir hasar yoktu, haytımda ilk defa bisikletten düşüyordum. Daha önce bir iki kere dengemi kaybedip usturuplu bir şekilde yumuşak iniş yapmıştım ama daha önce hiç bu kadar kontrolsüz biçimde “zaten inecektim! “ tarzı bir duruş sergilememiştim. Biraz kendime geldikten sonra neden düştüğümü anlamaya çalıştım, aslında cevap basitti: Sağ elcik normalde arka freni, sol elcik ise ön freni sıkardı; ama yeni bisikletimde ise durum tam tersiydi yani ben ön frene daha fazla asılmıştım ve bu yüzden arkasını atmasını beklediğim bisikletim bana adilik yapmıştı.
5.3 kmlik inişten sonra Turunca girdik, harika görünüyordu, sessiz, sakin, sıcacık bir hava.
http://img125.imageshack.us/img125/1766/19mn0.jpg
Ortada benim koca kafa olmasa fena çıkmayacakmış ama kusura bakmayın bisikletten dengesiz düşünce adam feleğini şaşırıyor…
http://img125.imageshack.us/img125/1280/112ep0.jpg
http://img125.imageshack.us/img125/4520/115jv4.jpg
Uçan İtalyan Tony ve güzel bisikleti
http://img125.imageshack.us/img125/392/16mc2.jpg
Bir çay bahçesinde 2 şer çay içtikten sonra Tony ile iki laflayıp geri dönüş yoluna başlıyoruz,
5.3 km yokuşun eğimi gelişdekinden daha az olduğu için dönüş yolu
bana daha kolay geldi.
http://img125.imageshack.us/img125/783/129ys2.jpg
Toplam mesafe 42 km
Bisiklet üzerindeki süre 3 saat
Ortalama Hız 14 km/saat
Sağlık ve Esenlikler dileklerimle
NG 450’si ile değiştirdik.
Ne garip sanki eski bir dostumu kaybetmiş gibi hissediyorum!
Yeni NG 450’im ile ilk turumu Marmaris-Turunç arasında yapmaya karar
verdim. Tony’ye fikrimi söylediğimde sağolsun kabul etti, gerçi benim
24 vitesle zar zor çıktığım yokuşlarda 18 vitesli yol bisikletiyle fark atarak moralimi bozsa da,
beraberinde birinin olduğunu bilmek iyi oluyor
Bir gece önceden çantamı hazırlamıştım, içinde yiyecekler, tamir aletleri, eşofman altı
gibi eşyalar vardı ve yaklaşık 3 kg geliyordu ama bu 3 kg’lık
ağırlık içinde ne yazık ki fotoğraf makinam yoktu.
İçmelerden sonraki
rampayı tırmanırken fotoğraf makinemi almadığımı hatırladıktan
sonra benim beynimdeki gri hücre sayısı normalin altında olduğuna
karar verdim.
Tabii bunu daha kaba tabirlerle itiraf ettim… Saat 09:30 da
Armutalan’daki evimden çıktık, ufaktan İçmelere doğru yol almaya
başladık, tam Mares
Otelin önünden geçerken sağ tarafımdaki dağdan yola deli gibi su aktığını
fark ettim, eğer yavaşlamazsam her tarafımın ıslanması kaçınılmazdı tam yavaşlamaya çalışırken,
sol tarafımdan bir araç deli gibi geçti Allahtan tam zamanında yavaşlamış ve ıslanmaktan son anda
kurtulmuştum, tabii aracı kullanan şahsa saygı ve sevgilerimi uygun bir dille ilettim. Neyse bir süre
sonra İçmelere vardık, şimdi karşımda duvar gibi bir dağ dikiliyordu, , daha önce arabayla da
geçtiğim için zorlu bir yokuş olduğunu biliyordum. İçmelerin sonundan 3,3 km’lik zorlu bir tırmanma başladı. Aşağıda göreceğiniz resimleri
cep telefonumla çektim ve ne yazık ki çok kötü çıktılar, kusura bakmayın…
http://img161.imageshack.us/img161/4600/136qr7.jpg
Aşağıda görünen yer İçmeler
http://img161.imageshack.us/img161/724/135kr2.jpg
Bu da benim yeni Salcano NG 450’im
http://img161.imageshack.us/img161/1560/137ky0.jpg
Tırmanma bittikten sonra
Bozburun ayrımının oralarda yol bir süre düz gidiyor ve sonrasında
muhteşem bir manzara sizi kucaklıyor.
http://img161.imageshack.us/img161/6427/124ux3.jpg
http://img161.imageshack.us/img161/5995/128py0.jpg
http://img161.imageshack.us/img161/8677/127oo0.jpg
http://img161.imageshack.us/img161/3342/120cu1.jpg
http://img161.imageshack.us/img161/9352/119mp5.jpg
http://img161.imageshack.us/img161/9364/118yr1.jpg
Bu yukarıda gördüğünüz resimleri keşke dijital makinamla çekebilseydim
( ya da Umarım sizlerle birlikte canlı bir şekilde görürüz…) inanılmaz bir manzara,
İniş oldukça dik ve virajlıydı zaman zaman 50 km ye çıksamda yine de
çok sık fren yapmak zorunda kalıyordum.
http://img161.imageshack.us/img161/3641/116tr7.jpg
Bu gördüğünüz yokuşun yaklaşık 300 – 400 metre öncesinde U dönüşü şeklinde çok keskin bir viraja
normal bir hızla her zamanki gibi arka fren daha fazla sıkılı bir şekilde
iki frenimi de kullanarak girdim, bir an kendimi araba camına yapıştırılmış Garfield gibi asfalta yapışmış ve sürüklenmekte buldum, sağımdan
solumdan çıngır çungur diye bir şeyler geçiyor ve ben ne olduğunu
anlamaya çalışıyordum, muhteşem idrak gücümle :rolleyes: düştüğümü anladığımda sürüklenmem çoktan durmuştu, hatta Tony, Turunca varmıştı.
Neyse bir inek hızıyla düşünüp, düştüğüm konusunda kesin kanaat
getirdikten sonra ilk işim üstümü kontrol etmek oldu. Sağ kolum ve
dizimde çizikler vardı, kıyafetlerimi kontrol ettim
( Yeşil Bisikletten sağolsun Can’ın getirttiği uzun kollu içlikte hiç bir
şey yoktu, kendilerine teşekkür ederim böyle sağlam bir malzeme
sattıkları için),
Deltadan aldığım eldiven iç kısımları biraz sıyrılmasına rağmen avuç
içlerimi son derece iyi korumuş ve takdiri de hak etmişti. ( reklamları izlediniz )
Taytım sağlamdı ama NG 450’min gidonu ve ön lastik 180 derece dönmüştü, alüminyum pedalımın bir kısmı kırılmıştı ama iş görecek haldeydi. Kısacası fazla bir hasar yoktu, haytımda ilk defa bisikletten düşüyordum. Daha önce bir iki kere dengemi kaybedip usturuplu bir şekilde yumuşak iniş yapmıştım ama daha önce hiç bu kadar kontrolsüz biçimde “zaten inecektim! “ tarzı bir duruş sergilememiştim. Biraz kendime geldikten sonra neden düştüğümü anlamaya çalıştım, aslında cevap basitti: Sağ elcik normalde arka freni, sol elcik ise ön freni sıkardı; ama yeni bisikletimde ise durum tam tersiydi yani ben ön frene daha fazla asılmıştım ve bu yüzden arkasını atmasını beklediğim bisikletim bana adilik yapmıştı.
5.3 kmlik inişten sonra Turunca girdik, harika görünüyordu, sessiz, sakin, sıcacık bir hava.
http://img125.imageshack.us/img125/1766/19mn0.jpg
Ortada benim koca kafa olmasa fena çıkmayacakmış ama kusura bakmayın bisikletten dengesiz düşünce adam feleğini şaşırıyor…
http://img125.imageshack.us/img125/1280/112ep0.jpg
http://img125.imageshack.us/img125/4520/115jv4.jpg
Uçan İtalyan Tony ve güzel bisikleti
http://img125.imageshack.us/img125/392/16mc2.jpg
Bir çay bahçesinde 2 şer çay içtikten sonra Tony ile iki laflayıp geri dönüş yoluna başlıyoruz,
5.3 km yokuşun eğimi gelişdekinden daha az olduğu için dönüş yolu
bana daha kolay geldi.
http://img125.imageshack.us/img125/783/129ys2.jpg
Toplam mesafe 42 km
Bisiklet üzerindeki süre 3 saat
Ortalama Hız 14 km/saat
Sağlık ve Esenlikler dileklerimle


