Teşekkürler arkadaşlar,
@alp değer tanrıverdi
Alp bey,
Bendeki hasarın kalıcılığı belirsiz. Doktorlar kesin kalıcı bir hasardan söz etmiyor. Bu yönde bir rapor alınamadıktan sonra dava açsak nasıl ispatlayacağız? Bir de aşırı cahil bir aile var karşımda. Kazanın hemen sonrasından dava açılana kadarki süreçte sürekli sözlü taciz oldu. Bırakın geçmiş olsun dilemeyi sürekli aracın hasarı talep edildi. İnanın beni en çok rencide eden de karşı tarafın bu davranışı oldu. Dizimin yaralanmasından çok insanların bu çiğliğine üzüldüm. Bu cahil takımıyla daha fazla muhatap olmak istemiyorum ve çok geriliyorum. Dizimde kalıcı hasar oluşmayacaksa tekrar dava açmayı düşünmüyorum ki devam eden iyileşme süreci kalıcı bir durumun olmadığı yönünde.
@Murat YIL
Murat Bey,
(link)nde şu şekilde geçiyor:
Madde 136
2) Ayrı bir bisiklet yolu olduğu halde, bisiklet ve motorlu bisikletlerin taşıt yollarında sürülmesi, Yasaktır.
c) Bisiklet sürenlerin en az bir elleri, motorlu bisiklet sürenlerin manevra için işaret verme halleri dışında iki elleri ve motosiklet sürenlerin devamlı iki elleri ile taşıtlarını sürmeleri zorunludur.
Mevzuattaki cetvele göre bisiklette bulundurulması gereken teçhizatların far, kuyruk lambası veya reflektör, fren ve ihbar alet (zil, korna vb.) olması gerektiği belirtilmiş.
Diğer bir cetvelde de bisiklet, motorlu bisiklet ve motosiklet için:
"Sürücüler ve taşınması halinde yolcular için, gece seyahatlerinde görünürlüklerini sağlayacak şekilde giyinecekler veya giysilerine reflektif işaret takacaklardır." denilmiş.
(link)nda:
Motorsuz taşıtlar ve motorlu bisiklet - Madde 103
Motorsuz taşıtlar ile motorlu bisiklet sürücülerinin hukuki sorumluluğu genel hükümlere tabidir.
Kaza durumunda aynı motorlu araçlar gibi muamele görüyorsunuz.
@cenkduran
Kesinlikle Cenk bey. Kazadan sonra en çok bunun eksikliğini hissediyorsunuz. Motorlu araç sürücüsü de insafsız biriyse hemen baskı yapılmaya başlanıyor. Ülkemizde 2 tekere bakış açısı da malumken bu şekilde bir desteğe çok ihtiyaç var.
@Cuneyt Erkman
Katılıyorum Cüneyt bey, insan başına gelmeden idrak edemiyor ancak öyle suçlanıyor ve çaresiz kalıyorsunuz ki ben de keşke dedim. Keşke bir kamera olsaydı da kayıt altına alsaydım. Hatta bilinciniz yerinde ise ve acınız müsaade ediyorsa hemen cep telefonunuz ile yaşanan diyalogları kayıt altına alın derim. Kazadan sonraki yaşanan şoktan insanın aklına gelmiyor böyle şeyler. Mesela yerinizi polis gelmeden değiştirmeyin. Ben kazadan sonraki konumumu değiştirdiğime (yol dar olduğundan diğer araçların geçmesi için kazanın hemen sonrası beni ve bisikletimi kendi şeridimden çarpan aracın şeridine taşıdılar, buna izin vermemeliydim. Bundan dolayı polis tutanağı da kısmen aleyhimde tutuldu.) pişman oldum. Kaza sonrası yerden doğrulurken bir an aklıma telefonun kamerasını açmak geldi ama gerek görmedim, uğraşamadım da. Ancak sürücü kaza şokuyla beni görmediğini itiraf eder, nasıl çarptığını sorgularken ilerleyen dakikalarda beni görüp korna çaldığını, fren yaptığını ama duramadığını anlatmış polise ve kaza tutanağı bu şekilde tutulmuş. Tabi bütün bunlar olurken ben acildeydim.