Malatya Bisiklet Topluluğu- Nemrut Dağı Turu

Malatya il sınırlarında bulunan bir bölümü ise Adıyaman tarafına bakan Nemrut dağında güneşin batışını ve doğuşunu seyretmek bir masal gibidir insanı büyülüyen bu güzelliği yaşamak ve o coğrafyayı keşfetmek için 12 arkadaş yollara koyulduk.

Afiş Çalışmamız
Afiş çalışmamızın Önünde Mustafa Ekici ve bendeniz Genç Osman Bircan
Afişlerimizi astığımız yerleden bir tanesi
Zorlumu zorlu rotamız
Kamp Malzemelerimizi kişisel malzemeleri, yemek,su,soda,enerji yiyecek ve içeceklerimizin taşınacağı turumuza büyük destek veren "Muko Motor ve Bisiklet Evinin" sahibi Mustafa Ekici ağabeyimizin aracından görüntüler. 23.06.2011 akşamı tüm ihtiyaçlarımızı market alışverişi ile tamalayıp kamp malzemelerimizi de araca yüklemiştik sabaha büyük yolculuğun heyecanı sarmıştı bizleri.

Solda Fehmi Fırat ve yanında ise Berat arkadaşımız
Buluşma Yeri İnönü Stadı Önü saat 03:30
Saatler 04:07 yi gösteriyor ve pedallar dönmeye başlıyor
Malatya-Elazığ yolu üzerinde Pötürge yol ayrımına dönülerek Nemruta gidilmekte

Pötürge yol ayrımına girdikten bir kaç km sonra Yenice sizi karşılıyor ve burada Leylek yuvası dikkatimi çekiyor.Leyleği havada göremedim ama, Yeniceden hemen sonra Yaygın gelmekte, Malatyadan Nemrut turu yapmak isteyen olursa diye söylüyorum Yaygında mutlaka sularını bolca doldurmalısınız,çünkü 17 km lik Kubbe Dağı çıkışı boyunca su sıkıntısı çok fazla. Yaygından hemen sonra sözleştiğimiz üzere Halikan göletinde kahvaltı yapmak için duruyoruz.Halikan Göleti Malatya Merkeze 25 km uzaklıkta buraya saat 5:31 de ulaşıyoruz. Nemruta işleri nedeniyle gelemyen ama bizi Kubbe Dağı zirvesine kadar yanlız bırakmayan Ramazan arkadaşıma çok teşekkür ederim, selamlarımı gönderiyorum. Halikan göletindeki kısa kahvaltı molamızı bitirip Kubbe Dağı çıkışına başlıyoruz,Kubbe Dağı çıkışı Halikan göletinin bitiminden başlayıp 17 km sürmektedir. Hareket saatimiz 05:51

Çok güzel bir tur olmuş. Kadro sağlam Paylaşım için teşekkürler

Bu ağacın alt tarafında yaklaşık 50 Metre aşağıda buz gibi bir su kaynağı var mutlaka içiniz derim. Bu yol ayrımının ikise de Tepehana doğru gitmekte,sağdaki asfalt olan yol soldaki toprak yola göre 2,5 km daha uzun,biz toprak olan yolu tercih ediyoruz.bu iki yolda 3 Km sonra Karayolları Bakım Evinin önünde birleşiyorlar. Toprak yolda ilerlerken manzaranın güzelliği bizi o kadar cezbetti ki sarıldık fotoğraf makinalarına. Toprak yolda 1,5 km ilerledikten sonra sağda suyu buz gibi akan bir çeşme var,suyundan içmezseniz size küser unutmayın. Toprak yolu bitiriyoruz Saat 7:40 Karayolları Bakım Evi yakınları. Kubbe Dağı ile Tepehan arasında bulunan Pazarcık yolu üzerindeyiz 4 km boyunca devam eden yol çalışması mevcut diğer kısımlar ise iyi kalite de olmasa da asfalt. Pazarcık yolu üzerinde biri sağda bir diğeri ise solda olmak üzere iki ayrı lokanta var,İnsanların tercih ettiği ve kalabalık olan ise soldaki lokantadır. Pazarcıktayız. Sabah buluşma noktasına geç kalan ve arkamızdan yetişmek için pedalları zorlayan Kadir Koç arkadaşımız zincirin kopup arka attırıcıyı kırması sonucu yolda kalmıştı Mustafa abimiz Kadir Koç arkadaşımızı ve bisikletinide alarak Pazarcıkta bizlere yetişiyor,İşte Kadir Koç arkadaşımız ve Mustafa abimiz. Pazarcık ve Şiro çayı arası iniş ve bir tek alışveriş yapacağınız yer mevcut oda burada konuşlanmış olan bakkal. Şiro Çayı Üzerindeki Köprü,Şiro çayı pek öyle ihtişamlı akmıyordu,sular durulmuştu. Şiro Çayından itibaren Tepehan a giden yol sürekli viraj ve yokuşlardan ibaret 3-4 km lik kısmı asfalt geri kalan kısım ise tamamen çarşak,toprak karışımıdır.18 km lik bu zorlu yolun asfalt kısmını bitirdikten sonra Yazıca yol ayrımında bir şeyler atıştırmak için mola veriyoruz. Tepehana ulaşmak için14 km lik zorlu tırmanış önümüzde duruyordu,çarşak ve topraktan ibaret bu tırmanışın bir çok yerinde yol genişletme çalışmaları mevcut. Saatim 11:00 ı gösterirken Tepehan Belediyesinin Tabelasını görüyorum ve Tepehan Belediyesinde bizi bekleyen yetkiliyle karşılaşıp sohbet ediyoruz, Tepehan Belediyesi bizimle ilgilenmesi için bir personel tahsis etmiş ve çadırlarımızı kuracağımız yer, duş ,lavabo,tuvalet ve soğuk su imkanlarının yanında güler yüzde sergilediler.Buradan Tepehan Belediye Başkanına ve Başkanın nezlinde personellerine teşekkür ediyorum. 24.06.2011 Cuma günü saat04:07 de başladığımız bisikletler ile çıktığımız Nemrut turunun 71 km sinde ve Tepehandayız Saat 11:00 İyice dinledikten ve Tepehan ilçe merkezini gezdikten sonra akşama doğru çadırlarımızı Tepehan Belediye Binasının önüne kuruyoruz. Çadır Kent

Evim evim güzel evim
Yorgun düşmüş bisikletçi, oyyy ölemmm ölemmm
Mustafa abimizin döşşeği, ayrıca çift kişilik karyola,komidin,yatak odası dolabı,askılık,abajurda getirmiş
Fikret Hocamızın Löküs müstakil evi
Fehmi Fırat arkadaşımız ve yazlık malikanesi
Tepehan Belediyesinin bahçesinde geçirdiğimiz saatlerden çeşitli kareler;
Meşe Odunuyla demlediğimiz Çayımız
Berat arkadaşımız karpuz kesme işini üstlenmiş
25.06.2011 sabah saat 06:00 Sabah kahvaltısı hazırlıkları,Belediyenin hemen yan tarafında 24 saat boyunca açık bir fırın var,bu fırının bir açık ekmeği var tadı tarfi edilemez,uğrayıp tadına bakmanız gerek
Kahvaltıdan hemen önce arabanın içini tekrar düzenliyoruz,birtazdan Nemruta doğru harekete geçeceğiz.
Bahsettiğim Ekmek Kadir Oktay arkadaşımızın kucağında duruyor, nasılda sahiplenmiş kimse kapmasın diye

Ekmeğine sahip çık tabi

Münibüsü ile halı,kilim vb eşyalar satan ağabeyimizin bir karesi
Tepehandan 25.06.2011 sabahı saat 08:40 da ayrılıyoruz 13 km lik inişten ibaret bir yolumuz var bu 13 km sonunda Karasuya ulaşacağız.Karasu Nemrut tırmanışından önce soluklanıp dinlenebileceğiniz bir yer.Karasudan sonra çok sert bozuk mu bozuk zeminli 17 km lik Nemrut tırmanışı başlıyor.
Tepehan çıkışı

Tepehan Karasu arası çok rahat ve sürekli iniş, asfaltta gayet iyi

Karasuya yaklaşıyoruz
Karasuda mola vermiştik ki bir İngiliz çift Münibüsleriyle önümüzde durdu ve bize selam verdi,Fikret Hocamız sohbete başladı Münibüsün arkasında Bisikletlerinin olduğunu daha sonra fark ettim.

Karasuda otantik güzel bir motel yapmışlar,ayrıca alabalık çiftliği olarakta kullanılıyor.Nemruta çıkmadan önce burada dinlenebilir, yemek yiyebilir,buz gibi suyundan ve çaylarından içebilirsiniz.

Biz Karasu da çok kısa bir mola verdik ve hemen Nemrut tırmanışına geçtik. Bu tesisin hemen bitiminden itibaren nemrutun çetin 17 km lik çıkışı sizi bekliyor.
Teyzem yolda durmuş, gölgede dinleniyordu

Karasudan 2 km sonra Büyüköz karşısına çıkıyor Nemruttan önceki son yerleşim bölgesi burasıdır, birde sağlık Ocağı bulunmaktadır.

Tırmanış esnasında Büyüköz'ün görünüşü
17 km lik Nemrut Tırmanışı sırasında verdiğimiz ilk ve tek molamız
Hala tırmanıyoruz, yol hiç bitmeyecekmiş gibi geliyor...
Virajlar o kadar keskin ki...
Geride tekerlek izlerimizi bıraktığımız yollar....
Benim güzel kırmızı bisikletim

100 metre sonra düzlük bir alan başlıyor,Güneş otele kadar 1,5 km lik unuttuğunuz düzlüğü hatırlıyorsunuz,düzlüjkte var bu dünyada diyorsunuz.

100 metre sonra sağa dönen virajdan sonra düzlük bir alan başlıyor, Güneş otele kadar 1,5 km lik unuttuğunuz düzlüğü hatırlıyorsunuz,düzlükte var bu dünyada diyorsunuz

Güneş otelin önündeyiz Saat 12:05

Güneş Otelin arka bahçesinden Nemrutun Doğu terası görünmekte

Otel duvarına yaslanmış bisikletlerimiz

Küçük Nemrut Heykelleri

Güneş Otelin yetkilileri bize otelin önündeki çim alanı tahsis ettiler,hummalı bir çalışma içindeyiz

Çadırını kuranlar Çadırına bakarak dalıp gidiyorlar Nemrutu fethettik, sıradaki hedefimiz neresi olsun diye planlar yapmaktalar herhalde
Güneş Otelin içinden görüntüler

Sadece biz mi hummalı bir çalışma içindeyiz? hayır, Kültür bakanlığı da otelin yanına Hizmet evi adı altında bir inşaat yapmakta,ve çalışmalar çok hızlı bir şekilde ilerlemekte.

Mustafa abi karyolasının,döşşeğinin,komidinin,yatak dolaplarının ve abajurunun sığacağı 55 metrekarelik çadırını kurmakla iştigal etmekte

Fikret Hocamız kaba inşaatı bitirmiş ince işçiliğe geçmiş

Çadırın yönü konusunda epey bir uğraşıldı

Berat kardeşimde alt yapı çalışmalarını tamamlamak üzere
Birol abi çadıra nasihat verirken,ben yokken akıllı uslu ol çocuğum diyor

Murat hocam için şiş yanmış kebap yanmış hiç mühim değil, el ense en güzeli
Çadır kurulma işleri bittikten sonra öğlen yemeği,çay dinlenme ve sohbetle geçiyor, 18:00 gibi Güneş Otelle heykellerin arasındaki mesafe olan 4 km yi tırmanmaya başlayacağız.
Saat 17:00 da Murat Hocam ve ben tırmanışa başlıyoruz
Güneş Otel çok aşağılarda kaldı
Yok böyle bir rampa
İnadım inat kamp malzemelerimi ve heybemi arabaya vermemmmmmmm vermem
Nemrut Malatya Merkezden 98 km uzaklıkta tabi bu benim bisikletimin km saatine göre,200 metre sonra heykellerin önünde olacağım
İşte başarının yüzümdeki ifadesi tabi yanında kıpkırmızı bir yüz,kıpkırmızı kollar ve bacaklarda tuzu biberi
Hocamız bu işe şaşıyor
Malatya tarafından geldiğimiz için doğu tarafı tarası bizi karşıladı,şimdi ise batı terasına doğru gidiyoruz
Tümülüs
Bize epey sorun çıkartan,kafamızı şişiren oranın bekçisi.Nemrutta kala kala Kalbi nemrutlaşmış
Mehmet Emin arkadaşımız ve arkasında Bisiklet Katili Kadir Koç arkadaşımız bindiği her bisikleti parçalamıştır....
Mustafa Ekici,ben ve afiş çalışmamız

Güneşin batışı esnasında çektiğimiz karelerden demetler devam ediyor...
Meraklı bakışlar hep üstümüzde,soru soranlar,dönüp dönüp bakanlar,bizlerle fotoğraf çektirenler,yada bisikletlerimizle fotoğraf çektirenler,sohbet edenler Nemrutun ilgi odağı olduk.Bu yolları bisikletlerle geldiğimize inanamıyorlardı...
Güneş batmak üzere...
Turistlerin dahi ilgi odağı olduk...

Güneşin doğuşu için 04:30 a kalkıyor ve Nemrut Zirveye bir kez daha çıkmak için hazırlanıyoruz.
Nemrutta güneşin doğuşu da batışı gibi büyülü,herkesin ömründe bir defa bu iki sahneyi izlemesi gerekir.
Güneş doğar doğmaz aşağı Güneş Otel önündeki kamp yerimize indik ve toplanmaya başladık,aracı tekrar boşaltıp düzenledikten sonra kahvaltımızı yaptık ve saat 7:40 da geri dönüş yolculuğuna başladık.
Çıkarken çok fazla fotoğraflama yapamamıştım ama inerken bol fotoğrafa bol zaman ayırdım,zeminin durumunun görülmesi içinde bir çok kare aldım
Geri dönüş yolunda km saatimden bir kare
Yandere köyünden olan Mehmet Can ağabeyimiz 18 yıldır bu bölgede Korculuk yapmaktaymış,Hayvanları çok sevdiğini ve birde Kangal köpeği olduğunu anlattı.Elinde tuttuğu kağıt köpeğinin kayıt kartı bize göstermek için cebinden çıkardı, köpeğinin adı ise Generalmiş
Nemruttan aşağıya karasuya 40 dakikada indik,kontrollü inmek gerekiyor...
Büyüköz de bir ev
Karasudan 13 km boyunca yokuş çıkarak Tepehana ulaştık, bu 13 km yi 50 dakikada aldık gerçekten çok hızlı bir dönüştü
Tepehan Belediye önünde çok kısa dinelenerek Şiro çayına doğru inişe başladık
Sağda Belediye Mesire alanı
Tepehandan Şiro çayı 18 km ve biz 30 dakika gibi bir sürede iniş yaptık
Şiro çayından Pazarcığa öyle uzun bir rampa varkşi insanı bitiriyor,çok fazla mola verdik...

abi karasu resimlerinden itibaren resimler açılmıyor

Pazarcıktan Kubbe Dağına yükselirken güneş ensemizde boza pişiriyordu,asfalt inanamayacaksınız ama resmen cıvımıştı ve lastiklerimizi tutuyordu.Çok zorlu bir şekilde 12:05 de Kubbe dağı tesislerine geldik ve yemek molası verdik. Öyle acıkmışız ki lokantayı silip süpürdük Sınav nedeniyle aramızda olamayan Sedat Seçkiner abimiz bize sürpriz yaparak Kubbe dağı civarlarında bizi aramak için yola düşmüş,kendisine buradan çok selamlarımızı ve saygılarımızı gönderiyoruz,sürpriziyle bizi çok sevindirdi, moralimizi yükseltti. Kubbe dağı Lokantasından 14:00 da ayrılıyor ve Toprak yolla asfalt yolun kesiştiği yere geliyoruz,burada Nemruta giderkende dönerkende güvenliğimizi alan İlçe Jandarmadaki arkadaşlarla hatıra fotoğrafı çekilerek vedalaşıyoruz. Kubbe dağını hızla inip Malatya Merkeze yol alıyoruz saat 16:00 da Şehrin girişinde toparlanarak Kernek Şelalesi önünde dostlarımızla vedalaşıyor,bir sonraki turda birlikte olmak ümitlerimizi birbirimize iletiyoruz. Turda emeği geçen Malatya Valiliğine,Gençlik Spor İl Müdürlüğüne,Malatya Emniyet Müdürlüğüne,Pötürge İlçe jandarma Komutanlığına,Tepehan Belediyesine,Güneş Otele,Çok büyük katkılarından dolayı Muko Motor ve Bisiklet Evinin işletmecisi sayın Mustafa Ekici ye ve tüm dostlarımıza teşekkürü bir borç biliriz.Tura katılan arkadaşlarıma pedallarına sağlık diyor en kısa zamanda bir başka turda görüşmek ümitlerimi tekrarlıyorum saygılarımla sevgilerimle...

Organizasyona katılan tüm topluluk üyelerini derin takdir duygularımla kutluyorum. bravo hepinize. :in: :in:

Arkadaşlar belliki harika bir tur olmuş... Tebrikler...

Malatya Nemrut Dağı Turunun Detayları

Başlangıç Zamanı:24.06.2001 Saat: 04:00
Bitişi Zamanı : 26.06.2011 Saat 16:00
Toplam Mesafe :201.25 km
Bisiklet Üstündeki Zaman : 16 saat 20 dakika
Ortalama Hız: 12.30 km/saat
Maksimum Hız : 72.26
Başlangıç Rakımı : 964
En Düşük Rakım : 760
En Yüksek Rakım : 2.157

Öncelikle tura katılan ve destek veren tüm dostlara tebriklerimi iletiyorum.Gerçekten büyük ve güzel bir organizasyon olmuş.Yol gerçekten zorlu.Hava ve yol koşulları işi dahada zorlaştırıyor.Ama gözlemlediğim kadarı ile arkadaşlar grup halinde ve gayet organize bir şekilde bu işi gerçekleştirmişler.Malatya ve bölgesi için çok değerli bir faaliyet olduğu kanısındayım.Temennim bu organizasyonun geleneksel hale gelebilmesi.Bu organizasyonda büyük emekleri olduğunu bildiğim Genç Osman ve Mustafa abiler başta olmak üzere tüm arkadaşları içtenlikle kutluyor bu tip organizasyonların devamını diliyorum.Unutmayınki Eskişehir de sizi takip eden bir dostunuz var........

NEMRUT DAĞI HAKKINDA

Nemrut Dağı Adıyaman'ın Kahta ilçesi ile Malatya'nın Pütürge ilçesi sınırlarının kesiştiği 2150 metre yüksekliğinde olan bir dağdır. Bu dağ Malatya'ya 94 km. mesafededir. İlk bakışta dağın doruğu gibi görülen tepe, tahminen 50 metre yüksekliğinde ve 150 metre çapında bir höyüktür. Bu höyüğün doğusu ve batısında Kommagene kralı I. Antiochos tarafından yaptırılmış çok ilginç heykeller ve tapınak bulunmaktadır. Birbiri üzerine yığılan taşlarla meydana getirilmiş höyük çağımıza ulaşabilmiş ender hazinelerden birisidir. 1953 yılından itibaren Connecticut American School Of Orient Research adına Theresa Goel tarafından yapılan araştırmalara göre, tümülüs topraktan yapılmamış, yumruk büyüklüğünde kırılmış taşlardan meydana gelmiştir. Bu höyüğün altında kral I. Antiochos'un mezarının olduğu sanılmaktadır. İşte bu önemli fark onu diğer tümülüslerden ayırır. Doğu, batı ve kuzeydeki üç teras kayalar içine oyularak yapılmıştır. Doğu terastaki eserler mimari ve heykeltraşlık yönünden çok ilginç ve ilk çağ sanatını yansıtmasıbakımından çok önemlidir. Batı kısmındaki dev heykeller, doğuda, piramidal ve taht altları, kuzey ve güneyde alçak duvarlar uzun bir şekilde devam eder.

Antiochos'un pers tipli ve giysili röliyefi vardır. Ayrıca Makedonyalı atalar tasvir edilmiştir. Kabartmaların ön kısımlarındaki kişi adları kazıldığından önemli oranda tahrip olmuştur. Bu parçaları toplayan Prof. Friedrich K. Dömer üzerinde çalışıp, Kommagenelilerin ana tarafı Slevkoslar-Makedonya, baba tarafı Pers yönünü bulmaya çalışmıştır. Doğu terastaki anıtlar büyük zorluklarla yapılmış olup, doğu kültür ve sanatının önemli temalarını yansıtmaktadır. Bu heykellerin yükseklikleri 8-10 metre arasında değişmektedir. Blok halinde 8 yontma taşın üst üste konulmasıyla meydana getirilmiş tahtların arkasındaki yazılar bugün bile kral I. Antiochos'un tanrıları ve buyrukları hakkında bilgi vermektedir.

Heykellerin üzerindeki yazılara göre, soldan sağa doğru, şu şekilde bir sıralama görülür: 1. Apollon (Güneş Tanrısı), 2. Fortuna (Bereket Tanrısı), 3. Zeus (Baş Tanrısı), 4. Herakles (Kudret Tanrısı), 5. Kuzey başta Kommagene'nin ilk kralı I. Antiokhos (M.Ö. 69-38). Bu tanrı ve tanrıça heykellerinin iki yanında doğuya özgü bir kartal ve arslan heykeli kuvvet ve kudret simgesi olarak yerleştirilmiştir. Büyük İskender çağından itibaren antik Pers ve yakındoğu inançlarının birleştiği yer olması bakımından doğu ile batının bir köprü niteliğini taşımaktadır. Bu eserler son Hellenistik çağı sanatının Anadolu'ya özgü eşsiz belgeleridir. Tanrıların elbiseleri Kommagene ülkesine özgü ve

Pers etkisiyle yapılmıştır. Anıtların yan ve arka taraflarındaki yazılarda kralların doğum günleri, doğum günlerinde yapılanlar, emirler, ülkenin yönetimi ve idari kanunlarıyla ilgili yazılardır. Batı terasta bulunan aslan kabartması çok ilginç bir şekilde işlenmiştir. Bir varsayıma göre bu bir astronomi dönemini simgeleyen aslan kabartmasıdır. Aslan kabartmasının bedeninde 19 yıldız, çenesinin başladığı yerde hilal şeklinde bir ay vardır.



"Dünyanın 8. Harikası" nitelemesini hakeden Nemrut Dağı, Commagene Kralı I. Antiochos tarafından yaptırılmış bir açık hava mabedidir. Mabedde yer alan tanrı heykelleri ve kralın anıt mezarı olduğu tahmin edilen tümülüsün bulunduğu Nemrut Dağı, Malatyave Adıyaman il sınırları içerisinde bulunmaktadır.

Güneydoğu Toroslarm (Tümülüsle birlikte 2.150 metre) en yüksek noktası olarak kabul edilen zirvedeki arkeolojik kalıntılar, sadece ülkemiz bazında değil, dünya bazında da büyük öneme sahiptir. 19601ı yıllara kadar zirveye herhangi bir motorlu araçla ulaşmak mümkün değildi. O yıllara dek Nemrut'a ancak yürüyerek veya at sırtında ulaşmak mümkündü. Sonraları, Malatya ve Adıyaman tarafından ayrı ayrı, yapılan yollar, zirveye minibüs, taksi gibi araçlarla ulaşmayı mümkün kıldı.

Tümülüsün yapımıyla oluşturulmuş 50 metre yüksekliğindeki tepe, onlarca kilometre uzaktan bile görülebilir. Uzaktan bakıldığında tepe, ucu sivriltilmiş bir kalem ucu görüntüsü vermektedir. Bu tepenin altında kral ve yakınlarının mezar odaları ile hazinenin olduğu ortaya atılmışsa da, şimdiye kadar yapılan çalışmalarda henüz böyle bir şeye rastlanmamıştır. Tümülüs, baş ve kafa büyüklüğündeki taşlarla kapatılmıştır. Taban yarıçapı 1.50 metre olan tepeyle birlikte, Nemrut Dağı 2.150 metreye kadar yükselir.

Nemrut Dağı'na Mayıs ve Kasım ayları arasında ulaşılabilir. Diğer aylarda, yöreye özgü iklim koşulları ve coğrafya nedeniyle, dağa gidilmez. Bu aylarda karla dolu yollar ve dağlar geçite izin vermez. Dağın eteğinde Malatya Valiliğince yaptırılan 40 yataklı Güneş Otel, ziyaretçilere turizm sezonu boyunca hizmet verir.

Nemurt Dağı, sadece heykeller ve röliyefleri görmek için ziyaret edilmez. Güneşin doğuşu ve batışı, yörenin diğer çekiciliğidir. Akşam bulutların arasında yavaş yavaş kaybolan, sabah ise tersini yaparak yükselen güneş, izleyicilere unutulmaz dakikalar yaşatır ve karelerce film harcatır. Acele etmeden, yavaş yavaş yüzünü gösteren güneşin ışıkları çevresinde, aylara göre değişen, renk cümbüşleri oluşur. Bazen inanılmaz güzellikteki rengin adı mor olur, bazen kızıl, bazen de menekşe... Gece vakti, güneş battıktan sonra, bu kez ay sahneye çıkar. Eğer ay yüzünü tamamıyla gösterdiği bir dönemde ise, yani dolunaysa, zirveden bakarak Adıyaman, Malatya, G. Antep, Diyarbakır ve Ş.Urfa'yı kıvrıla kıvrıla kateden Fırat'ı seyretmek apayrı bir zevktir.

M.Ö. I. yüzyılda Commagene Krallığı'na hükmetmiş, I. Antiochos tarafından yaptırılan heykeller, tanrıları simgeler. Nemrut'un kalıntıları yapımından sonra, yüzyıllar boyu yalnızlığa terkedilmişlerdir. Sadece Dutluca, Harik, Gerger, Pütürge gibi yörelerden gelen avcılar ve çobanlar haberdar olabilmişler ve bunlar, günümüzden yaklaşık 150 yıl önce askeri amaçlarla yöreyi gezen, Prusyalı subaylar Helmut ile Moltke'yi kalıntılardan haberdar etmişlerdir. Sonrasında Nemrut Dağı zirvesindeki heykel başlarından tüm dünya haberder olmuş, araştırmalar, kazılar birbirini izlemiş, Nemrut ile ilgili bir yığın bilgi ortaya çıkarılmıştır.

Zirvedeki Arkeolojik Eserler

Törenler için kullanılan yol, zirveye güneyden ulaşır. Platformlar kuzey, batı ve doğu'da yapılmıştır. Zirveye kadar gelip aracınızdan indiğinizde, zirveye doğu, batı ve kuzeyden ulaşabilirsiniz. Batı ve doğu platformlarında yan yana konulmuş tahtlar bulunur. Yıllar önce tahtların üzerinde Kral Antiochos ve tanrıların heykelleri bulunmaktaydı. Sonrasında heykeller tahtlarla birlikte yıkıldı. Ayrıca, geriye kalan başlar koptu.

Heykeller birbirinin üzerine konulmuş sekiz mermer bloğundan oluşur, tik iki blok baş, üçüncüsü omuz, dördüncüsü bel ve göğüs, beşincisi kalça, altıncısı baldır ve taht, yedincisi ayak ve baldırın arka bölümleri ve son olarak sekizincisi tahtların ayağıdır.

Heykellerin ve tahtların yapımında kullanılan beyaz mermerler 30 km. mesafedeki Gerger'den, röliyeflerin yapımında kullanılan siyah mermerler ise 5 km. uzaklıktaki Karabela'dan getirtilmiştir. Heykeller doğu ve batı platformlarında simetrik olarak yan yana dizilmişlerdir. Bu heykeller şunlardır:

Herkül: Yunan Mitolojisinde yarı insanyarı tanrı bir karakter.

Artragenes: Mitolojide savaş tanrısı.

Ares: Pers tanrısı.

Kral I. Antiochos: Kral kendisini tanrı sayardı. Bu nedenle heykelini eril ve dişil tanrı heykellerinin arasına koydurdu.

ZeusOramasdes (Ahuramazda): Bu tanrı, Pers ve Yunan uygarlıklarındaki belli başlı bütün tanrıları semebolize eder. Bu heykelin başı, en büyük Zeus heykel başlarından biri olarak bilinir.

Fortuna: Şans ve kader tanrıçası. Bu heykelin başı sebze ve meyve figürleriyle süslenmiştir.

Apollo: Mitra, Helio ve Hermes karışımı güneş tanrısı. Bunların yanı sıra, heykellerin hemen yanında kartal ve aslan heykelleri mevcuttur. İnanışa göre, kartal gökyüzünden, aslan ise yeryüzünden gelecek tehlikeleri savuşturacaktı.

Ayrıca, güney platformda Pers Kralı Darius'a ait bir portre bulundu. Kralın annesine mi, yoksa karısına mı ait olduğu belirlenemeyen bir portre de doğu platformda bulundu. Antiochos'un anne tarafından Büyük İskender’e, baba tarafından Darius'a dayandığı söylenir. Bu yüzden heykellerin tamamında Pers ve Yunan etkileri gözlenir. Bazı tanrı başları taçla süslenmiştir.

Kitabeler

Heykellerin önünde birer kitabe vardır. Kitabelerde 5 cm. uzunluluğunda Pers ve Yunan dilinden yazılara rastlanır. Bunlar Kralın doğum gününü, başarılarını ve yasalarını anlatır. Bir kitabede Antiochos, "dinine bağlı olduğunu göstermek için bütün bunları yaptırdığını ve bu kutsal huzur tören yerinin zaman içerisinde asla zarar görmeyeceğini" anlatırken, bir başkasında "halkının doğum günlerinde buraya gelip dans etmesini" ister.

Röliyefler

Zirvede ilginç denebilecek röliyefler (kabartma) de mevcuttur. Bazıları kralın tanrılarla el sıkışmasını gösterir. Tanrılarla el sıkışma ve aslan heykelleri Hitit etkisinin varlığını gösterir. Özellikle, kuzey platformunda birçok aslan ve kartal heykeli vardı.

Boyutları 1.75 X 2.40 olan aslan kabartmaları tarihteki en eski burçlardan biri olarak kabul edilir. Göğüs ve çene arasında bir hilal, 19 yıldız ve vücudun değişik bölgelerinde üç Yunanca harf (Jüpiter, Merkür ve Mars'ı simgeleyen) vardır. Başlangıçta bu sembollerin anlamı bilinmiyordu. Brown Üniversitesi'nden Otto Nongrtovver, uzun araştırmalar sonrası, kabartmaların esrarını çözdü. Ona göre, M.Ö. 62 yılını gösteren bu semboller, Kral Antiochos'un tahta çıktığı ve tapmağı bu tarihte yaptırmaya başladığını gösteriyordu.

Yukarıda, hakkında özet bilgi verilen Nemrut Dağı, günümüzde birçok turistin ilgisini çekmektedir. Mart ayından başlayarak Nemrut'a Malatya'dan ulaşmak mümkündür. Malatya Nemrut arasındaki Pütürge ilçesi üzerinden giden yol, Mart ayında dağa 10 km. mesafadeki Büyüköz köyüne kadar ulaşır. Büyüköz'e kadar araçla gelen turistler, yollarına at sırtında devam ederler. Çünkü, yol halen karla kaplıdır. Nisan ayından başlayarak Nemrut Dağı'nın girişine kadar gitmek Malatya tarafından sorun değildir. Kasım ayma kadar Nemrut için ziyaretçi akını başlamıştır. Avustralya ve Yeni Zelanda'dan tutun Avrupa ülkelerine kadar, hatta haritada gösterilmesi güç, ismini çoğu kimsenin bilmediği ülkelerden bile turist gelmiştir. (Örneğin, 1995 yılında Makao'dan ziyaretçi gelmiştir. Bu ülke, Çin'in güneyinde, HongKong'a yakındır).

Nemrut en yoğun ilgiyi, gezipgörmeyi adeta meslek haline getirmiş, kendilerine "backpacker" denen sırt çantalı turistlerden görür. Yanlarına gezdikleri ülkelerle ilgili bilgilerin yer aldığı kitaplardan tutun çadır malzemelerine kadar herşeyi alan bu tür turistler, Turizm îl Müdürlüğü'nün öncülük ettiği "organize turlar" sayesinde Nemrut'a gider ve dönerler. Seyahat acentalarının organize ettiği gruplara dahil olan turistler, backpacker'lar kadar yoğun sayıda gelmezler. Turistler Nemrut ziyaretlerinden ve Malatya'da gördükleri konukseverlik ve ilgilerden o kadar memnun kalırlar ki; bugün Avrupa'da yayınlanan birçok rehber kitapta kentimizden övgüyle bahsedilmekte, turistlerin Nemrut ziyareti için Malatya'yı tercih etmeleri önerilmektedir. Bu "memnun ayrılan bir turist bin turist demektir" sloganının çarpıcı örneklerinden sadece bir tanesidir.

Niçin Dağ Başı

Altaistik kültürlerde dağ kültürü özel bir öneme sahip olup, yüksek dağlar kutsal sayılır. Ona ulaşmak zordur. Bu inanca dayanarak Antiokhos mezarını ve tanrı heykellerini buraya yaptırmıştır. Bu Anadolu'nun eski inançlarından biridir. Kommagene krallığının üstünlüğü siyasal alanda olmayıp, ekonomik ve kültürel alanda olmuş ve doğu kültürünü batıya benimsetmiştir. M.O. 325-261 yılları arasında yaşamış Kommagene kralı I. Antiokhos kendisine tanrısal bir hava vermek için ulaşılması zor bir tepeye kutsal anıtlar yaptırmış, heykellerin sol kısmına yazdırdığı Grekçe kitabe ve ayrıca düzgün ve açık hatlarla yapılmış portreli kolossal taşlar ile bunu hissettirmiştir. Kommagene isminin nereden geldiği bilinmemektedir. Kommagene krallığının tarihi konusunda da fazla bir bilgi yoktur. M.Ö. 69'da I. Antiokhos Romalı general Luculus'a yenilmiştir. Bu kral hatırasını ebedileştirmek için Nemrut Dağı'nın tepesine büyük bir mezar anıtı ile tapınaklar yaptırmıştır.

Turunuz çok güzel ve organizasyonda süper olmuş. :in: Tura katılan herkesi tek tek tebrik ederim. Şimdiye kadar bu forumda gördüğüm en düzgün organizasyon diyebilirim. Böyle güzel bir ekiple ve organizasyonla bırak nemrutu Ağrı dağına bile çıkılır. GençOsman ve Mustafa abiyide ayrıca Tebrik ederim. Artık turlarınızın devamını Eskişehirden takip edeceğim. Bülent'in dediği gibi Eskişehirde bir değil iki dostunuz var unutmayın. Ben sizleri unutmayacağım. Sedat abi süprizin ekibe moral olmuştur eminim. hepinize bol bol selamlar.

Müthiş bir tur, çok tebrik ederim

Diyecek hiç bir şey yok. Hepinizin ayağıan sağlık. Tebrikler.

Harika bir gezi...
tüm ekibi tebrik ediyorum...
Manzara, gün batımı ve doğumunu görmek için dünyanın her yerinde turislerin geldiği bu yeri bizlerde sizlerle görmüş olduk, bol fotograflı paylaşım için çok teşekkürler sağlıcakla kalın malatyaya selam ve sevgiler

Emeğimize,ayaklarımıza sağlık Özellikle Mustafa Ekici (Muko Motor)sponsor ve Genç Osman Bircan il temsilcimize bu işlere gönül veren kişilere saygılarımızı sunuyoruz.Teşekkürler....

tek kelime ile harika bir tur gerçekleştirmişsiniz.tura katılan herkesin ayaklarına sağlık...

Katılan arkadaşları tek tek tebrik ederim güzel bir performans gerçekten, Nemruta çıkmak yine nasip olmadı bana inşallah başka sefere

Tüm tura katılan arkadaşlarımı tebrik ediyorum. Mükemmel bir tur olmuş, Malatya bisiklet sporunun tanıtımı için de faydalı olacağına ve bisiklet sporcularının daha da artacağına inanıyorum.

Tura katılan tüm arkadaşları tebrik ediyorum.Aranızda olmayı çok istedim malesef işlerin yoğunluğu nedeniyle katılamadım.Resimlere bile ancak şimdi bakmaya fırsat buldum.Gerçekten harika bir tur olmuş ama inşallah bir sonraki tura katılırım.Akgün

Tebrikler arkadaşlar. Ayaklarınıza sağlık. Bir Adıyaman'lı olarak 1 senedir hayalini kurduğum turu gerçekleştirmişsiniz. Çok da güzel yapmışsınız. Ramazan bayramında memlekete gidiyorum ve sonunda hayalini kurduğum tırmanışı gerçekleştireceğim ve sizlere bir sorum olacak? Ben yola Besni ile Adıyaman arasında kalan Şambayat beldesinden çıkacağım ve tırmanış Kahta'dan başlıyor sanırım. Oradaki yol durumu da bu şekilde toprak yol mu? Çünkü yol bisikletimle gelmeyi düşünüyorum. Yolun geneli asfalt ve aralıklarla taşlı kayalı yollar değil de düz toprak yol varsa sorun değil. Diğer türlüyse mtbyi alacağım yanıma.