@carraro25 Büyük geçmiş olsun, Allah her arkadaşımı saklasın..
Genellikle Gürpınar sahilde içen, Ehliyetsiz tipler ve Perlavista istikametinde sık yapılan polis kontrolü dolayısıyla aradan "sıvışmaya" çalışanlar böyle işlere başvuruyor.
Polis marifeti en doğru seçim fakat olay akışı buna müsaade etmemiş..
Bu tip araçların Tuning i de bol olduğundan Çevredeki tuning'çilerde denk gelme olasılığınız yüksek..
Marmara Park'ın hemen arkasına geçtiğinizde, o bölgede 1km yarıçaplı alanda 6-7 tane tuning çi var.
İntikam istiyorsanız soğuk yenmesi evla; fakat en önemlisi kendinize zarar getirmeyecek, sizden bilinmeyecek şekilde hareket etmeniz.
İntikam kötü bir örnek ama dediğim gibi polis marifeti mümkün değilse bazen tek seçenek olarak kalıyor elinizde..
Kötü örnek olmamasını dileyerek 2 mucizevi intikam modeli söyleyebilirim :
1-) Yakalanmayacak görülmeyecek şekilde Motor kaputunun üstüne Fren hidrolik yağı (Araç/otomobil) dökün..
Fren hidroliği döküldükten sonra 1-2 saat içinde emilir, nüfuz ettiği yerlerde Motor kaputu ısıtıp soğuttukça Astar ve Antipas dahil metalin üstündeki herşeyi 1 hft kadar süre sonra kabartmış, patlatmış, söküp atmış olur

1 ay içinde de kaportayı değdiği noktalarda çürütür.
Hidrolik yağı emilmeden farkeder temizlerse araç sahibi için en iyi ihtimal boyanın solması, çok ciddi lekelenmesidir. Bu durumda bile ya boyatacak ya da satarken ciddi fiyat kıracak..
Emildikten sonra ise Bundan kurtuluş şansı 3tür..
a-) 1-2 gün içinde kaput boyası patlama yapmadan aracı elden çıkaracak
b-) Paraya kıyıp Kaputu komple değiştirecek (Boyama vs 3-5 bini geçer zararı)
c-) Bir daha o aracın kontağını çevirmeyecek (motorun ısıtmasına gerek yok güneş te iş görür, sadece süre uzar)
2-) Mobylette bujisi..
Bir mobylette bujisi alınır, üzerindeki seramik kırılır.. seramik parçaları kum tanesinden hallice küçüklükte, fırlatabileceğiniz kadar büyüklükte parçalanır.
O parçalardan bir tanesi Hem kaydırıcı hem ıslatıcı bir sıvı ile (ideali tükürük) 3-5 dk ıslatılır ve araç camına dik açı ile cama değecek şekilde uzaktan fırlatılır.
Belli-belirsiz bir çıt sesi duyulunca (seramiğin cama çarpma sesi) uzaklaşılır.
Sonra gezilir yarım saat- bir saat kadar, dönüş istikametinde aracın ordan geçilir ve camın tuzla buz olarak dağıldığı gözlenip bir nirvana'lı ohhh çekilir

)
Dikkat etmeniz gereken 3 husus var :
1-) Seramiği ağzınızda ıslatırken dişinize değirmeyin. Aksi halde bir kaç gün sonra dişe değdiği noktanın kırıldığını görürsünüz.
2-) En az 4-5 metre mesafeden atın.. Yakın atarsanız cam hayvani bir poff sesiyle patlar yakalanırsınız. Merak etmeyin çok hızlı olmasa bile dik açıyla 5-6 yaş çocuk fırlatımı hızında cama değmesi dahi seramiğin camı kurşun gibi delmesine ve kısa süre sonra dağılmasına yol açmasına yeterlidir.
3-) Bu yöntem; 93-97 arası bir tarihte gazetelere haber olmuş; 1,5-2 aylık süre içinde, biri 9 diğeri 11 yaşında 2 veled-i zina'nın hala kırılamamış rekor miktarda( galiba piyasa değeri 40 milyar TL idi..Düşünün o dönem asgari ücret 15-30 milyon TL arası filandı) oto teybi hırsızlığı yöntemidir. Herhangi bir şekilde seramik parçaları üzerinizde görülürse hiç affı yok 5 dk bile bulunmuş olsanız, bulunduğunuz her bölgenin bütün oto hırsızlıkları üstünüze yüklenir..
P.S. :
Bu 2 veled-i zina şu an ingilterede yaşayan çocukluk arkadaşımın babaannesinin komşularıydı..Yöntemi oradan biliyorum..
Aynı zamanda bu yöntem, 81 model Ford Capri'si olan bir "üniformalı artiz komşu" nun evini, gözü gibi baktığı arabasını satıp başka ile tayinini isteyene kadar aylarca uğraştığım ve hiç benden bilinmeyen bir yöntemdir



Adam yaptırıyor camı ben döküyordum.. adam yaptırıyor ben döküyordum.. Maaşı araç camlarına yatırıyordu..
Satıp-savıp gitmeden önce son demlerinde 2 hafta kadar uykusuz, elinde beylik silahı, balkonda nöbet beklettim




O bir yandan çay içip bir yandan nöbet tutarken aşağıdan selam verip, afiyet olsun diyerek döktüm camını koltuğunun üstüne..
Yanlış anlaşılmak istemem.."İnsan" oldukları sürece polislerle aram iyidir..İnsan olabilenini, erdemli olanını çok ta sever-sayarım.
Fakat bu komşu olma talihsizliğini yaşadığımız dallama sırf isim benzerliğinden dolayı Ahmet Kaya isimli çok naif, çok düzgün bir insana, komşusuna akla hayale gelmeyecek eziyetler etti..Merdivenden çıkarken kardeşine "çekil önümden" diye küfredip tekme atarak merdivenden yuvarlamışlığı var..
Site olarak karşı çıktık, hepimizle uğraşmaya başladı..Özellikle biz gençlerle..
Kendi yaşadığım uğraşma örneği : Düşünün.. şort-terlik yürüyorsunuz Mavi Bulvarda ( Adana'da gürpınar sahil gibi insanların yürüyüş-gezinti yaptığı bir yer)..Polis ekibi geliyor, kimlik soruyor..Kimliği uzatıyorsunuz, alıp gidiyor..N'oluyor? derken şaşkınlıkla başka bir ekip geliyor kimlik soruyor; kimlik olmadığından şüpheli şahıs olarak sizi nezarete alıyorlar

)
Vesaire vesaire..Yığınla buna benzer mevzuu var zat-ı şahaneleriyle.. O yüzden ağır bir "ceza" elzem olmuştu artık..