Konunun neticeye bağlanması niyetiyle:
Yazışmalar, tartışmalar sonucu olaydan altı ay sonra Corelli alu maşa gönderildi, karbon maşa gelene kadar kullandım. Yine olaydan dokuz ay sonra karbon maşa takıldı, niye bu kadar geciktiğini sorduğumda da yeni sezon Kron RC 4000'de karbon maşa kullanılmadığı için ellerinde olmadığını söylediler. Ve yine kelebek parçayı, yani karbon maşaya uygun olmayan parçayı kullandılar, artık bunaldığım, ve sürüşe çıkarken ne zaman kırılacak diye düşünmekten bıktığım için, bisiklet zaten kardeşimindi, kardeşimin arkadaşına sattım. Maşa masraflarını fiyattan düşerek. Alan kişi maşanın durumundan haberdar. En başta satın alırken almadığım faturayı da kestirip teslim ettim.
Bundan sonra yan ürünler hariç, yani tayttır, vidadır, matara kafesidir, hiçbir şekilde yerli malı almamam gerektiğini, çünkü "kardeşim bir şey olmaz, kaç yıldır bu işi yapıyoruz, benden daha sağlam oldu bak" mantığının devam ettiğini tekrar öğrendim. Yeni makineyi topladıktan sonra arızasıyla, problemiyle uğraşmak istemiyorum, bu yüzden tamir, alet edavat takımlarını tamamladım, az çok öğrenmeye başladım, bir adet de tamir standı edindim. Yerli malın kaliteli olup olmadığından önce müşteri hizmetlerini oturtursak, o zaman daha doğru başlangıç yapmış olur yerli firmalar.
Kısacası Gürkan Genç'e sempatiyle başlayan hikaye kötü bir finişle kayda geçti.