Nuri Kongur
Forum Demirbaşı
- Kayıt
- 30 Ağustos 2008
- Mesaj
- 565
- Tepki
- 817
- Şehir
- Kocaeli/ Başiskele Merkez
- Bisiklet
- Ümit
@serhad k
serhad bey merhaba,
bedevi kelimesinin çölde yaşayan millet adı olarak kullanılması belkide rahatsız etmiştir sizi. benim kastım elbetteki o değil.
bizde "medeniyet" kavramı medine kelimesinden gelir, büyük şehir demektir, yani medeni insan dediğimizde büyük şehire ait, büyük şehirde yaşamasını bilen demektir. bedevi ise büyük şehirde yaşamayan kişidir. yani bir ırk değil yaşam biçimidir. aynen yörüklük gibi. hatta kuran da insanlar görgü kuralları konusunda uyarılırken, bir yere girerken bedeviler gibi kapıyı çalmadan , haber vermeden değil , kapıyı çalarak ve veya haber vererek girin diye uyarılır inanlar. bir başka deyişle bedevi büyük şehirli olmayan, bedevilik ise büyük şehirde yaşamasını bilmeyen manasına gelir. medeni kavramının zıddı bedevidir.
şimdilerde benim bedeviden kastım olan anlam yerine "barbar" kavramını kullanmak moda. barbar kelimesi yunancadan gelmektedir ve atinalı veya yunanlı olmayan demektir. bu yazının konusunu aşar belki ama eskiden yönetim demek din demekti. yani atina bir ırk değil o kurallara yönetilen devlet demekti. daha sonraları bunu hırıstiyanlar aldı ve hırıstiyan olmayan manasında kullanmaya başladı. yani barbarlık kavramı adam öldüren ya da vahşi davranan değil bizden olmayan anlamındadır. hırıstiyanlıkta bizden olmayan manasına gelen kelime bizde "gavur" kavramının karşılığıdır. yani adamlar eskiden bizden bahsettiklerinde barbar kelimesi ni kullanırken bize kendi meşreplerince gavur diyorlardı. eee bir hırıstiyanın gözünden bakınca doğru bir kavram, yani sonuçta bizler hırıstiyan değiliz. ama şu anda bizim bizi barbarlıkla itham etmemiz doğal olarak ağzımda acı bir tad bırakmakta.
her millet kendi problemlerini kendi kavramları ile kavramadıkça veya adlandırmadıkça, doğru yolu bulmakta hayli zorlanır. benim kaygım kendi kavramlarımızı kullanma kaygısı. bizi anlatan kavramlar.
referans kaynaklar olarak cemil meriç'in "bu ülke" adlı kitabını ve atina, devlet kavramları için "sokrat'ın savunması"nın okunmasın tavsiye edebilirim. kendi öğrencilerinin sokratı yargılaması sırasında sokratın kendisini savunurken kullandığı argumanlar daha da ötesi niçin suçlandığı çok açıklayıcı olacaktır okuyanlar için.
umarım kastımı anlatabilmişimdir. kaygınız için çok teşekkürler ayrıca. nasıl ki kendi milletimizin tümünü bir hakaret malzemesi gibi kullanılmasını hoş karşılamıyorsam elbette başka milletlerinde hakaret kavramı olarak kullanılmasını hoş karşılamıyorum. tekrar etmek gerekirse, bedevilik bir yaşam biçimidir aynen yörüklük gibi ve burada sosyolojik anlamda büyük şehirde yaşamasını bilmeyen anlamaındadır.
saygılar bizden efendim...
serhad bey merhaba,
bedevi kelimesinin çölde yaşayan millet adı olarak kullanılması belkide rahatsız etmiştir sizi. benim kastım elbetteki o değil.
bizde "medeniyet" kavramı medine kelimesinden gelir, büyük şehir demektir, yani medeni insan dediğimizde büyük şehire ait, büyük şehirde yaşamasını bilen demektir. bedevi ise büyük şehirde yaşamayan kişidir. yani bir ırk değil yaşam biçimidir. aynen yörüklük gibi. hatta kuran da insanlar görgü kuralları konusunda uyarılırken, bir yere girerken bedeviler gibi kapıyı çalmadan , haber vermeden değil , kapıyı çalarak ve veya haber vererek girin diye uyarılır inanlar. bir başka deyişle bedevi büyük şehirli olmayan, bedevilik ise büyük şehirde yaşamasını bilmeyen manasına gelir. medeni kavramının zıddı bedevidir.
şimdilerde benim bedeviden kastım olan anlam yerine "barbar" kavramını kullanmak moda. barbar kelimesi yunancadan gelmektedir ve atinalı veya yunanlı olmayan demektir. bu yazının konusunu aşar belki ama eskiden yönetim demek din demekti. yani atina bir ırk değil o kurallara yönetilen devlet demekti. daha sonraları bunu hırıstiyanlar aldı ve hırıstiyan olmayan manasında kullanmaya başladı. yani barbarlık kavramı adam öldüren ya da vahşi davranan değil bizden olmayan anlamındadır. hırıstiyanlıkta bizden olmayan manasına gelen kelime bizde "gavur" kavramının karşılığıdır. yani adamlar eskiden bizden bahsettiklerinde barbar kelimesi ni kullanırken bize kendi meşreplerince gavur diyorlardı. eee bir hırıstiyanın gözünden bakınca doğru bir kavram, yani sonuçta bizler hırıstiyan değiliz. ama şu anda bizim bizi barbarlıkla itham etmemiz doğal olarak ağzımda acı bir tad bırakmakta.
her millet kendi problemlerini kendi kavramları ile kavramadıkça veya adlandırmadıkça, doğru yolu bulmakta hayli zorlanır. benim kaygım kendi kavramlarımızı kullanma kaygısı. bizi anlatan kavramlar.
referans kaynaklar olarak cemil meriç'in "bu ülke" adlı kitabını ve atina, devlet kavramları için "sokrat'ın savunması"nın okunmasın tavsiye edebilirim. kendi öğrencilerinin sokratı yargılaması sırasında sokratın kendisini savunurken kullandığı argumanlar daha da ötesi niçin suçlandığı çok açıklayıcı olacaktır okuyanlar için.
umarım kastımı anlatabilmişimdir. kaygınız için çok teşekkürler ayrıca. nasıl ki kendi milletimizin tümünü bir hakaret malzemesi gibi kullanılmasını hoş karşılamıyorsam elbette başka milletlerinde hakaret kavramı olarak kullanılmasını hoş karşılamıyorum. tekrar etmek gerekirse, bedevilik bir yaşam biçimidir aynen yörüklük gibi ve burada sosyolojik anlamda büyük şehirde yaşamasını bilmeyen anlamaındadır.
saygılar bizden efendim...
