Scudo Sports

Kazaların nasıl olduğunu açıklayalım

güncelleme yapar isek,

özellikle kavşaklarda hatalar yapılmaktadır,kavşağın sağından devam etmeyecek iseniz,geçeceğiniz yola girmek için kavşağın tam başladığı yerde sağda hızı azaltın ,araçlar son anda sağa kırar buna çok dikkat edin
araç gelmeyince geçin

arkadan araç kollamak istiyorsanız bisiklete ayna koyun ya da kaska monte edin,böylelikle araçları kontrol edersiniz ,

sağda park eden araçlara dikkatınızi verin ve yavaşlayın ,sola kaçmayın,(arkadan araç çarpabilir)sağda duran araçtan kapı hızla açılabilir onun için aracın şöför mahalline dikkatle bakın

yayaları kollayın,aniden yola çıkarlar

otobüsleri asla sollamayın durağa sizden önce otobüs ulaşır ise bekleme yapın yayaların binmesine ve inmesine müsade edin

trafiğin yoğun olan yerlerinde yarış olmaz ,kazaya davetiye çıkarmayın

yolun sağını takip ederken mazgallara dikkat edin arkayı kollayın,hafif sollama yapıp tekrar sağa girin

kırmızıda durun

bisiklet yolu olmayan yerlerde kesin sağı takip edin

bisiklet yolunda hep sağda olun yan yana konuşa konuşa bisiklet yolunda gidilmez

istanbulun en kalabalık yerlerinde bisiklet sürmek dikkat gerektirir,kazalara davetiye çıkarmamak en önemli trafik kuralımızdır
 
Scudo
Konya'da sürücülerden çok çekiyorum. Sadece bisiklet değil yaya ikendede. %60 sinyal vermez %15 sinyal lambası güçsüzdür %7 dönünce sinyal verir.
 
  • Beğen
Tepkiler: Ronin45
İlk kazamı geçen hafta yaptım. Buradaki uyarıları özellikle takip etmeme ve dikkate almama rağmen malesef bu kazadan kaçamadım. 4 Ağustos Perşembe sabah erkenden işe gitmek için her sabah olduğu gibi bisikletime bindim. O sabah gün aydınlanırken hava bulutlanmış ve biraz yağmur çiselemişti. O yüzden yollar biraz ıslaktı. Lakin bütün kış sadece kar yağışı dışında bisikleti terk etmediğim için bunu çok umursamadım. Sağanak yağış varken bile seleden inip arabaya binmedim. O yüzden yine tereddüt etmeden bisikletimi evden çıkardım. Sadece yollar biraz ıslak olduğu için bir süre önce söktüğüm arka çamurluğu yola çıkarken hemen taktım. İstanbul Anadolu yakasındakiler bilirler Libadiye Caddesinin E5'e bağlanmadan önceki son çıkışından sağdan Ünalan'a dönen bir yol var. Rampa aşağı, sağa doğru, biraz keskin bir virajdır. Bu viraja bana göre gayet makul bir hızda girmeme rağmen o ıslak zeminde hiç ummadığım şekilde ön teker dışa doğru kaydı. ben de bir anlık refleksle virajın iç tarafına doğru yattım. Ancak yattığım sağ tarafta çenem ve ağzım kaldırıma denk gelince sağlam bir darbe almış oldum. Bisikletin yattığı tarafta kalan sağ pedalı yamuldu. benim ise sol dirseğim ve sağ bileğimde hafif sıyrıklar vardı. Esas problem çeneden aldığım darbe oldu. Bu darbe çenemin altında derin sıyrıklar, ön iki dişimin ucunda kırıklar ve patlak bir üst dudak ile beni hastanelik etti. Çok şükür her hangi bir kırık, iç kanama vs olmadı. Kazadan sonra bisikleti hemen yol kenarına çektim ve ön muayenemi yaptım. Kırık çıkık olmadığına kanaat getirince bisikleti yakındaki bir marketin önüne bağladım ve hanımı aradım, 10 dk içerisinde geldi beni arabayla en yakındaki hastane olan Medical Park'a götürdü. Acilde detaylı bir muayeneden sonra dudağı toparlayıp güzelce diktiler sağolsunlar. Bu kazadan sonra 4 gün evde istirahat ettim. 5. gün evden çıkarken baktım bisikletin yerinde yeller esiyor. Kazanın üstüne bir de bisikleti çaldırmış olmak moralimi çok bozsa da bu kadarla atlattığıma şükrediyorum.
 
Geçmiş olsun.
Islak zeminin hele yüzey pürüzsüzse ne kadar tehlikeli olduğunu tarif etmek mümkün değil. Onlarca kilometre gidersiniz bir şey olmaz bir anda bisikleti altınızdan sanki çekip alırlar. Lastiğiniz ne kadar ıslak zemin için olsa da sadece bir ölçüde ye kadar güvenlik sağlayabiliyor
 
Şamil arkadaş geçmiş olsun. Benzer kazayı 2015 Eylül' ün de Maltepe dolgu alanında, bir pazar sabahının erken saatinde ben yaşadım. Islak lastikle, süratimide düşürmeden (ıslak zemin ayaklarıma su sıçratıyor diye) bisiklet yolundan çıkıp yayalar için ayrılan pürüzsüz asfalt yola geçmek isteyince sanki birisi bisikleti altımdan almış gibi oldu. Netice başka hiç bir yerimde bir şey yok ancak bütün enerjiyi alan sol femur kemiği topuza yakın yerden kırık. Başarılı geçen bir ameliyat (35 cm.platin uygulaması ile) sonrası şimdi yüzme sporuyla toparlamaya çalışıyorum. Sözün özü, bisiklet sporu çok zevkli, ancak dikkati ve tedbiri hiç elden bırakmamak koşuluyla. Özellikle ıslak zeminlerde, yağışlı havalarda. Birde lastiklerin aşınmasını çok iyi takip etmek koşuluyla.
 
@cetinkayamust Size de büyük geçmiş olsun. İnşallah kısa sürede toparlar ve eski sağlığınıza kavuşursunuz. Allah'a şükür ciddi bir kırık almadan bu kazayı atlattım. Dudaktaki dikişleri dün aldırdım. Bugün itibariyle kırık dişlerin dolgusunu da yaptırdım. Şükürler olsun görünür veya görünmez bir iz kalmadı kazadan. Arkadaşlarımız lütfen ıslak zeminde virajlara girerken dikkat etsinler. Bu işin şakası yok Allah'tan arkamdan gelen bir araba yoktu. O kazada viraja arkamdan giren bir araba olsaydı çok daha üzücü bir durumla karşılaşabilirdim. Süratten taviz verelim ama sürüş emniyetinden vermeyelim. Bir de imkanınız varsa işinize veya okulunuza bisikletle gidin :)
 
Geçenlerde viraj içinde yola akmış bir su yüzünden düşüyordum, son anda üst borunun üstüne oturup sarılarak toparladım bisikleti. Üstelik iyice yavaşlamama ve kontrollü olmama rağmen oldu bu, sabunlu su gibi bişeydi büyük ihtimal. 2 hafta öncede bir kavşakta yaaşlarken arka freni sıkınca bisiklet altımdan kaydı resmen, sulanmış göbekten yola akmış sular sebebiyle, bisiklette yağmurdan da ıslak zeminde de iyice nefret ettim. Çoğu kaza tehlikem ya bu yüzden oluyor ya da dikkatsizce açılan araba kapıları sebebiyle.
 
  • Beğen
Tepkiler: cetinkayamust
@şamilkafkas yol bisikletine geçmekte kararsız kalışımın en büyük nedeni ıslak zeminde yol bisikletlerinin tam bir emniyet sağlamıyor oluşu. siz ve sizden önce bir çok defa bu konuyla ilgili ucuz atlatılmış kazalar duydum. sanırım sırf bu sebepten vazgeçeceğim yol bisikletinden.
 
yol bisikletlerinde su birikisinden geçerseniz lastikleriniz ıslandıktan hemen sonra kurumaya başlayacaktır, ama siz özellikle sağa sola kırıp yanakları da kurutmazsanız sadece orta çizgi kurur, siz kuru lastiklerle gittiğinizi düşünürken önünüze gelen ilk virajda lastiklerinizin yanaklarının sizi düşürmeye yetecek kadar kaygan olduğunu farkedersiniz :) lastiklerinizin her tarafının kuruduğundan emin olmadan keskin virajlarda bisikleti yatırmayın
 
Şu çok meşhur zenginlerden İngiliz Richard Branson'ın kaza haberiyle bir bisiklet tutkunu olduğunu öğrendik. Kendi ifadesine göre çoğu kazada olduğu gibi aşırı hızla yokuş aşağı inerken muhtemelen hatalı frenlemeden ötürü uçuşa geçmiş. Kask olmasaydı halim haraptı diyerek mesaj vermiş.

(link)

(link)
 
  • Beğen
Tepkiler: Road_Runner
Bisiklet yolu da neki sağolsun bizim memlekette bisikletin halen çocuklar olduğunu sanıyorlar onuda evin önündr binsin derler. Biraz zor görürüz. Yazı güzeldi elinize sağlık
 
Bayan ve keko-erkek şoförler olmasa gerisi sorun değil.

Yol bomboş olmadığı sürece agresif sürmüyorum, salak salak hareket edenlere sürekli atarımı yapıyor ve her ihtimale karşı muştamı yanımda bulunduruyorum.
 
Aslında herkesin yaptığı kazaları konu alan bir bahis açacaktım amma açan açmış, fırsatı kaçırdık yazık oldu.
Ben de buna binaen yaşadığım bazı kazaları anlatayım:

Kaza1 (en büyüğü)

Evet bu kaza hayatımın en büyük kazası, hayatımın diyorum zira yaşım 46.
Rahmetli babamın henüz orta üçü bitirdiğimde bana hediye olarak aldığı balon teker çift demirli bisikletimle yaptığım kaza.
Eskiler hatırlar ama gençleri bilmem, o zamanlarda taş gibi sağlam vitessiz bir bisikletti, enteresan içten pabuçlu frenleri vardı.
Düşünü o ağır bisikleti izmirin bayırlarında 16 yaşımın verdiği azimle aşmaya çalışyordum.
Rahmetli babama
-baba neden vitesi olmayan bisiklet aldın?
-oğlum sordum bu daha sağlammış

dediğini hala hatırlarım. O zamanlar sene 86 civarı vitesliler uza bisikleti gibi geliyordu gözüme.
İşte başlarda pedalına zor yetiştiğim o mavi bisikletle, yaklaşık bir iki sene sonra 15-16 yaşların da idim sanırım,
İzmirin bir caddesinde aşağı doğru son sürat inmeye başladım.
Önümde hafifçe sağa kıvrılan bir viraj vardı, yanı da kaldırım.
Tabi ben mantıken daha güvenli olsun diye virajın tam sağına içten neredeyse kaldırıma sıfır yanaştım son gaz pedallamaya devam.
Ama bu arada uzaktan bir mobilet sesi de duyuyorum, lakin mobilet herhalde yolun bana göre solundan geliyordur diyorum içimden, banane diyorum.
Banane diyordum ki!, kafamı kaldırmamla birlikte mobiletlin de yokuş yukarı virajı sağdan kendi yolundan alması gerekirken tam soldan benim parkurun önünden aldığını görmeyeyim mi!
Aman Allahım! Bu ne!!!!
Son süratim, yan taraf kaldırım, bir anda göz göze geldik!, aramızdaki mesafe yaklaşık 10-15 m.
Tamam dedim yavaşlamanın ve durmanın imkanı yok (o eski ağır bisikleti bilen bilir durduramazsın)
Bari hafifçe sola kırayım da yanından geçeyim dedim,
Ne oldu?, mobileti süren çocuk da (evet çocuktu) o da gayri ihtiyari olarak zannediyorum (bu rekleks yayalarda da oluyor, sizin kırdığınız tarafa yöneliyorlar)
benim kırdığım tarafa kırmazmı!
Evet sonu malum tam iki keçi gibi kafa kafaya ben son sürat, o normal süratinde çarpıştık.
O neydi o!
Bedenim bisikletimin ön gidonundan havaya doğru yükseldiğini çok iyi hatırlıyorum. Ama asfalta nasıl düştüğüm pek berrak değil :)
Asfalta kıç üstü düştüğümde gördüğüm manzara bisikletin ve mobiletin üzerinden üç metre havalanıp 4m öteye asfalta düşmüş olduğum.
Ama o ne acı öyle! Kalçamda feci bir acı, her tarafımı yokluyorum o sıra eksik gedik yok acı dışında tabi!
Tabi o zamanlar hiçbir koruma tedbirim yok, ne kask ne de başka bir şey.
O sinirle kalkıp çocuğa ağız burun gireceğim! Ama kalkamıyorum ki!
Neyse bir baktım ki balkondan kazayı gören ve muhtemelen sarhoş bir vatandaş aniden geldi çocuğa pata küte girişmeye başladı :)
Oh olsun diye düşünüyorum tabi bu arada, çocuğun dayak yiyişini görmenin zevki ile acının zevki bir metafor oluşturuyor ki sormayın.
Sonra adam geldi beni ayağa kaldırdı sağolsun, kazayı gördüm tamamen o suçlu filan dedi.
Yavaş yavaş bisikletin yanına geldim bisiklette hemen hiç hasar yok!, ama mobilet daha fazla hasar görmüş!
Anlayın ne kadar sağlam bisiklet. Sonra ne mi yaptım.
Hafif morarmış bacağımla (eve gidince daha fazla morardı) bisikletin sağını solunu yokladıktan sonra aynen devam!
Hey gidi günler, serde gençlik var tabi...

Alınacak dersler çok:
-Asla kasksız olmayın
-Çarpışma kaçınılmazsa gidonu çok sağlam tutun bu sizi denge pozisyonunuz çok bozulmadan düşmenizi sağlar, sağa sola savrulmanızı azaltır.
-Karşınızdakinin refleks olarak kırdığınız tarafa kırabileceğini hiç bir zaman unutmayın

Kaza2 de görüşmek üzere....
 
@şamilkafkas çok geçmiş olsun. İyi ki arkadan arabalar gelmiyordu. Bisikletinizin çalınmasına ayrica üzüldüm, bu kadar olay üzerine ciddi moral kaybı. Arabaya atıp hastaneye öyle gitmek en iyi seçenekmiş . Hırsızların kazada ölmüş veya yaralanmış insanların bile ceplerini karıştırdığını haberlerde gormustum. İnsanlık ölmüş bence.
 
güncelleme,

özellikle kavşaklarda hatalar yapılmaktadır,kavşağın sağından devam etmeyecek iseniz,geçeceğiniz yola girmek için kavşağın tam başladığı yerde sağda hızı azaltın ,araçlar son anda sağa kırar buna çok dikkat edin
araç gelmeyince geçin

arkadan araç kollamak istiyorsanız bisiklete ayna koyun ya da kaska monte edin,böylelikle araçları kontrol edersiniz ,

sağda park eden araçlara dikkatınızi verin ve yavaşlayın ,sola kaçmayın,(arkadan araç çarpabilir)sağda duran araçtan kapı hızla açılabilir onun için aracın şöför mahalline dikkatle bakın

yayaları kollayın,aniden yola çıkarlar

otobüsleri asla sollamayın durağa sizden önce otobüs ulaşır ise bekleme yapın yayaların binmesine ve inmesine müsade edin

trafiğin yoğun olan yerlerinde yarış olmaz ,kazaya davetiye çıkarmayın

yolun sağını takip ederken mazgallara dikkat edin arkayı kollayın,hafif sollama yapıp tekrar sağa girin

kırmızıda durun

bisiklet yolu olmayan yerlerde kesin sağı takip edin

bisiklet yolunda hep sağda olun yan yana konuşa konuşa bisiklet yolunda gidilmez

istanbulun en kalabalık yerlerinde bisiklet sürmek dikkat gerektirir,kazalara davetiye çıkarmamak en önemli trafik kuralımızdır
 
Bu konuda naçizane düşüncelerimi paylaşmak istiyorum. Trafikte bisiklet kullanmak bu ülkede bu yollarda bu şartlarda oldukça zor ve hayati tehlike arz ediyor. Ben bun duruma kesin ve köklü bir çözüm bulunulmasının gerekliliğine inanıyorum. Nasıl ki metrobüsün ayrı bir yolu var otomobile kapalı bir yol ise , bisiklete de ayrı bir yol ayrılmalı. Tıpkı metrobüs yoluna ayrıldığı gibi her yoldan, otoban dahil 1-2 metre genişliğinde bariyerli bir bisiklet yolu olmasının gerekliliğine dikkatınizi çekmek istiyorum. Türkiye de özellikle İstanbul da trafiğe bisiklet ve elektrikli bisikletten başka çare olamayacağı bundan 30 sene sonra bu yollar hindistan trafiği gibi adım adım ilerleyecek olunca anlaşılacak. İstanbul da insanlar neden okula yada işlerine bisikletle gidip gelmelerine olanak ve imkan sağlanmıyor. Nasıl ki bir otomobil sahibi yolda araç kullanma ve karayollarından hizmet alma hakkına sahip ise bisikletli olarak bende o yoldan bir parsel bana ayrılmasını doğal hakkım olarak kabul ediyorum. Benim tercihim otomobilden değil de bisikletten yana. Bu mantıktan yola çıkılarak hukuksal girişimler ve bu yol için gerekli projeler çizilip yetkililere ulaştırılması ve bunun için bisiklet kullanıcıları ve bisiklet federasyonu tarafından hükümetimize bu talebin iletilmesini mantıklı buluyorum. Bunun için imza kampanyası düzenlemek mantıklı görünüyor. Değerli dostlar kimse minibüslerde toplu taşıma araçlarında balık istifi yolculuk yapmaya mecbur değil. Mevcut yollardan 2 metre bisiklet kullanımına yer ayırıp bariyerlemek zor bir olay değil. Trafiğin bisikletliye alışmasını beklemek yada bunu sağlamaya çalışmak değirmeni taşıma su ile çevirmeye benziyor. Topluca hukuksal bir girişimin sonuç vereceğine inanıyorum.
 
Bir sitede denk geldiğim bir makalede yol dizaynının da kazalarda ne kadar etkili olabileceğinden bahsediyor.

ipley-cross.jpg


Yukarıdaki yol ayrımında farklı üç kazada üç bisikletçi yaşamını yitirmiş.

ipley-cross-pillar-shadows-6-seconds.png


Yukarıdaki fotoğrafta ise farklı noktalardaki sürücülerin kör noktaları belirtilmiş.

ipley-cross-before-after.jpg


Bunun yerine yol bu şekilde tasarlanmış olsa sürücü her türlü yavaşlayacağı için üç bisikletli şu an yüksek ihtimalle hayatta olacaktı.

Yazının tam metni aşağıdaki linkte var (İngilizce): (link)
 
@mmehmedd Çok geçmiş olsun ben de çocukken kontrapedallı (geriye doğru basınca fren yapan) bisikletimle yokuşaşağı tepetaklak yuvarlanmıştım gidon kırıldı Allah korudu demekki bende sıyrıklar dışında hiç kırık falan yoktu ... :ssrtcbya:
 
Geri