Mustafa Özkara
Forum Demirbaşı
- Kayıt
- 28 Haziran 2009
- Mesaj
- 592
- Tepki
- 444
- Şehir
- Kayseri
http://www.sizir.bel.tr/sizir/wp-content/uploads/sizir_waterfall.jpg
Fotoğraf: www.sizir.bel.tr
Sızır Şelalesi Gemerek İlçesine bağlı Sızır beldesine yaklaşık 1 kilometre mesafede bulunan çok güzel doğaya sahip bir şelale. (Gemerek'e yaklaşık 20 kilometre.) Şelale Kayseri il merkezine yaklaşık 110 kilometre mesafede.
Biz de bu güzelliği değerlendirmek adına dostum Teoman ile birlikte Kayseri'den Sızır'a gitmeye karar verdik. Sızır Şelalesine nasıl gidilir diye soracak olursanız, Kayseri-Sivas Karayolunu takip edilerek Sarımsaklı ve Sultanhanı geçildikten sonra, Gemerek ve Yeniçubuk'un içinden geçiliyor. Yeniçubuk içerisinde iken Sızır tabelalarını görebilirsiniz; Yeniçubuk ilçesinden sola dönülüyor.
Sızır'da bir de Alabalık tesisi varmış. Her ne kadar biz göremesek de tesisteki herkes görmemizi önerdi.
Gelelim bisiklet günlüğümüze
Aslında sabah 5.30'da buluşup hareket kararı almıştık ama Teoman'ın uyuya kalması üzerine ne yazık ki çıkışımız 8.30'u buluyor. Buradan da afişe edeyim kendisini.
Güneşe kalmayı göze almanın yanı sıra bizim pek hafife aldığımız şey ise rüzgardı. Her ne kadar hava durumunda görsek de 20 kilometre hızla Kuzeydoğudan (yani tam olarak karşımızdan) esen rüzgar planımızı değiştirmedi. Saat 8.30'u geçerken düştük yola.
https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash3/s720x720/545413_10150977886294706_1857662326_n.jpg
https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash4/s720x720/318068_10150966808829706_1823306641_n.jpg
Karşıdan esen rüzgarla hızımızı pek de yükseltemeden Sızır şelalesine doğru gidiyoruz. Ancak aksilikler durmuyor. Teoman'ın lastiğinde problem çıkıyor. Onu onarmak için uzuun bir mola veriyoruz
Mekan güzel olunca molalar da uzuyor tabi ki.
https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash3/s720x720/575762_10150966808989706_2046927133_n.jpg
Teoman'ın patlak bulma yöntemi ise tanıdık
Sohbet ederek eğlenerek yolumuza devam ediyoruz.
https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-prn1/s720x720/538094_10150966809344706_333566887_n.jpg
Öğlen yaklaşırken Sultanhanı'na varıyoruz. Tabi karnımız da acıktı. Kahvedeki abiye yiyecek birşeyler olup olmadığını soruyoruz. Yokmuş ama öğle namazından sonra bir cenaze yemeği olduğunu söylüyor öğle namazından sonra kahvedeki birkaç abiyle birlikte cenaze evine doğru gidiyoruz. İç anadolu'da genellikle Kıymalı pide, ayran veya meyve suyu verilir. Biz de bunlarla karnımızı doyuruyoruz. Cenaze evi olmasına rağmen köylülerin eğlenceli sohbetleri gülümsetiyor bizi. Yemeğimizi yedikten sonra teşekkür ederek Sultanhanı'ndan ayrılıyoruz.
Önümüzde sağlam bayırlar var bunun yanı sıra karşı rüzgar tüm hızıyla esmeye devam ediyor. Beştepeler'e tırmanırken yavaş giden bir tırı yakalayıp tutunuyoruz.
https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-prn1/562264_10150977887674706_1450298887_n.jpg
https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-prn1/562118_10150977887619706_2003596161_n.jpg
Beştepeler'e çıktıktan sonra yol boyu inişlerle Gemerek'e iniliyor. Gemerek ilçesi merkezi yolun daha solunda kalıyor.
https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash3/s720x720/598654_10150977886194706_698190216_n.jpg
https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash4/s720x720/250694_10150966809479706_482614444_n.jpg
Birşeyler atıştırmak için girmeyi düşünüyoruz ama Yeniçubuk'ta hallederiz diye düşünüyoruz. Ve basıyoruz pedallara. Birkaç kilometre sonra Yeniçubuk. Tabelalar Sızır'ı göstermeye başladı.
Bilmem dikkat ettiniz mi, her nerede bir doğal güzellik varsa, orada bir hidroelektrik (HES) santral bitiveriyor. Bunun üzüntüsü ile yola devam ediyorum.
Yeniçubuk merkezinde hemen bir BİM yakalıyoruz.
Turcunun dostudur BİM, yaklaşık 20 liraya her türlü ihtiyacımızı gideriyoruz. (Konserve barbunya, powerade, su, ekmek, limonata, karpuz, puding, çikolata vs.) Barbunya, karpuz, ekmek ve limonata ile yemeğimizi yiyoruz tıka basa. Yolumuzun az kalmasının verdiği rahatlıkla dinleniyoruz da. Ancak Yeniçubuk-Sızır yolu hakkında duyduklarımız pek hayra alamet değil
Bu rüzgarda bayır duymak isteyeceğimiz en son şey ama evet, Yeniçubuk-Sızır yolu oldukça bayırlı
https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash4/s720x720/382413_10150966809664706_1004086759_n.jpg
Yeniçubuk'tan çıkarken ilginç bir manzara
Fazla vakit kaybetmeden karnımızı doyurup, Sızır'a doğru hareket ediyoruz. Bu arada güneşin batımına yaklaşık bir saat kaldı. Eninde sonunda varacağız
https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash3/s720x720/550919_10150966810094706_1376786110_n.jpg
Kızılırmak'ın üzerinden geçiyoruz. Gün batarken Kızılırmak bambaşka.
https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-prn1/s720x720/532866_10150966809819706_345803024_n.jpg
Güneş battıktan yaklaşık yarım saat sonra Sızır'a ulaşıyoruz. Dendir köyünde köylülerin söyledikleri pek korkutmuyor ama güneş battıktan sonra dünya bambaşka bir hal alır. Bilirsiniz kurtlar, ayı falan
120 kilometre karşı rüzgarda sürdükten sonra istediğimiz tek şey yemek yemek yemek! Şelale içerisindeki tesiste birer kahve içip soluklandıktan sonra yukarıda ormanlık alana kampımızı atıp yemek faslına geçiyoruz. Menüde makarna, tatlı mısır ve barbunya gözüküyor. Pek iç açıcı gözükmese de bence bir kamp için fena sayılmaz. Evden çıkarken tuz almayı unutmuşuz bunun için Teoman tesise tuz almaya gidiyor. Ve gelince manzara müthiş! Elinde iki kocaman tabak karpuz, domates ve ekmek! Bu harika. Hemen yemeği hazırlıyoruz.
https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-snc6/s720x720/181828_10150977886639706_1107431745_n.jpg
https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash4/401869_10150977887849706_800840111_n.jpg
Yemeği yedikten sonra üzerimize ağırlık çöküyor ama uyku değil
Matlarımızın üzerine uzanıp, şehirden uzak olmanın verdiği rahatlıkla ışık kirliliğinden uzak gökyüzünü izliyoruz. Hep şaşırır insan yaz gecelerinde ne çok yıldız olduğuna. Şaşırıyorum.
Saat gece yarısını bulurken uykuya dalıyoruz.
https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash3/545517_10150966810439706_732657578_n.jpg
Sekiz saatlik tertemiz bir uyku, güneşli bir sabah ve şelaleden gelen su sesi... İnsan başka ne ister ki!
Şelaleye dün gece ulaşabildiğimiz için tam olarak bir keşif yapamamıştık. Hemen kalkıp şelaleyi geziyoruz.
https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-snc7/403402_10150966810969706_457067552_n.jpg
https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash3/547248_10150977886424706_1542129656_n.jpg
https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash3/182378_10150977886334706_1814428271_n.jpg
https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash3/527791_10150977886124706_1773669696_n.jpg
Şelale yaklaşık 10 metre yukarıdan çağlıyor. O kısma merdiven ile de çıkılabiliyor. Biz de çıkıyoruz tabi ki ve yorgun bacaklarımızı Sızır'ın buz gibi sularına daldırıyoruz. Aslında burada yüzmemek için hiçbir sebep yok!
Zaman su gibi akıyor. Saat ikiyi geçerken, Sızır'a gelmişken alabalık yemeden gidilmez diyoruz. Şelalenin hemen üzerinde bulunan tesisin balığı çok güzel. Ve fiyatları da uygun, bir porsiyon balığın fiyatı 6 TL idi. Balıklarımızı beklerken dönüşün planını yapıyoruz.
https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-snc6/206036_10150977885879706_293237561_n.jpg
https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-prn1/545013_10150977887159706_1669220290_n.jpg
Saat üçü geçmişken dönüş yoluna başlıyoruz. Önceki gün karşımızdan esen rüzgar bugün tam olarak arkamızdan esiyor. Ve ortalama hızımız 30 km'nin altına çok nadir düşüyor. Ciddi bayırlarda bile.
Yanılmıyorsam Gemerek'e yaklaşırken bir grup çocuk sesleniyor bize. Rüzgar avantajını düşünüp dönüş yolunda insanlarla konuşmak istediğimizden hemen duruyoruz ve çocuklarla sohbete başlıyoruz. Birinin üstünde Yılmaz Güney tişörtü var. Soruyorum tanıyor musun Yılmaz Güney'i diye. Evet tanırım sinemacıdır diyor.
Bu çocukların "Abi suyun bitmişse doldurayım?" demesi tur boyunca karşılaştığımız en güzel şeylerden birisi olmalı. Önceki gün aldığımız puding ve çikolataları bu çocuklarla paylaşıyoruz. Bu çocuklarla paylaşmak öyle güzel ki. Hepsine sıkı sıkı sarılmak istiyorum.
Minikler sorular soruyorlar, biz soruyoruz onlar cevap veriyorlar. Bilirsiniz bu muhabbetler nerelisiniz eksenli başlar ve gelişir. Urfa'dan geliyormuş bu çocuklar. Ve tarlalarda işçi olarak çalışıyorlar. Aileleri burada çadırda yaşıyorlar. İzmir'de okuduğumu öğrenince birkaç gün sonra İzmir'e domatese gideceğiz diyorlar. Ve birçoğu hiç okula gitmemiş. Adaletini sevdiğim dünyanın halini ancak bu çocuklar düşündürtüyor bize.
Vedat -üzerinde Yılmaz Güney tişörtü olan- abi teker patlayınca napıyorsunuz diye soruyor Teoman'a. Patlak malzemesi ve pompa taşıyoruz patladığı yerde yapıyoruz cevabını alınca gözleri ışıldıyor
Pompanız vardır? diye sorup bir koşu bisikletini getiriyor.
https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-snc7/599543_10150966813524706_1931620064_n.jpg
Lastiklerini yaptıktan sonra miniklerle vedalaşıp dönüş yolumuzda devam ediyoruz.
https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash3/550465_10150977886564706_1179382607_n.jpg
https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-snc6/181862_10150977886739706_269508346_n.jpg
Gemerek tarafında yol çalışması olduğu için yolun bir tarafı tamamen boş. Biz de bu boş yola geçip rahat rahat pedal basıyoruz. Gemerek'i yaklaşık 15 kilometre geçmişken tarladan işçiler sesleniyorlar. Durup bekliyoruz. Bisikletli olmanın en güzel tarafı bence budur. İnsanlara karışmak, hayatları hakkında bilgi sahibi olmak.
Bu arkadaşlar da Urfalılar. Herkesin derdi ekmek. Onlar bisiklet hakkında soruyorlar, biz hayat hakkında. Bir ara konuşma ağalığa geliyor. Hala ağalık var mı Güneydoğuda diyorum. Olmaz olur mu ben buradaki ağanın gözünü seveyim diyor. Bunu duymak o kadar acı ki. Her ne kadar Teo ile geyik çeviriyor olsak da canım sıkılıyor bu duruma. Fotoğraf çekinip ayrılıyoruz.
https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-snc6/269392_10150977886989706_550704078_n.jpg
https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-snc6/181143_10150977887299706_1232462676_n.jpg
Buradan ayrıldıktan sonra neredeyse hiç mola vermeden güneş batmadan Kayseri'ye giriyoruz. Önceki gün 13 saat kadar süren tur mesafesi Sızır yönünden Kayseri'ye yalnızca 6 saat kadar sürüyor. Hey rüzgar sen nelere kadirsin...
Yollarda görüşmek üzere
Kayseri - Sızır = 120 km.
Toplam mesafe = 245 km
Teoman&Mustafa
(link)
Fotoğraf: www.sizir.bel.tr
Sızır Şelalesi Gemerek İlçesine bağlı Sızır beldesine yaklaşık 1 kilometre mesafede bulunan çok güzel doğaya sahip bir şelale. (Gemerek'e yaklaşık 20 kilometre.) Şelale Kayseri il merkezine yaklaşık 110 kilometre mesafede.
Biz de bu güzelliği değerlendirmek adına dostum Teoman ile birlikte Kayseri'den Sızır'a gitmeye karar verdik. Sızır Şelalesine nasıl gidilir diye soracak olursanız, Kayseri-Sivas Karayolunu takip edilerek Sarımsaklı ve Sultanhanı geçildikten sonra, Gemerek ve Yeniçubuk'un içinden geçiliyor. Yeniçubuk içerisinde iken Sızır tabelalarını görebilirsiniz; Yeniçubuk ilçesinden sola dönülüyor.
Sızır'da bir de Alabalık tesisi varmış. Her ne kadar biz göremesek de tesisteki herkes görmemizi önerdi.
Gelelim bisiklet günlüğümüze
Aslında sabah 5.30'da buluşup hareket kararı almıştık ama Teoman'ın uyuya kalması üzerine ne yazık ki çıkışımız 8.30'u buluyor. Buradan da afişe edeyim kendisini.
https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash3/s720x720/545413_10150977886294706_1857662326_n.jpg
https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash4/s720x720/318068_10150966808829706_1823306641_n.jpg
Karşıdan esen rüzgarla hızımızı pek de yükseltemeden Sızır şelalesine doğru gidiyoruz. Ancak aksilikler durmuyor. Teoman'ın lastiğinde problem çıkıyor. Onu onarmak için uzuun bir mola veriyoruz
https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash3/s720x720/575762_10150966808989706_2046927133_n.jpg
Teoman'ın patlak bulma yöntemi ise tanıdık
https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-prn1/s720x720/538094_10150966809344706_333566887_n.jpg
Öğlen yaklaşırken Sultanhanı'na varıyoruz. Tabi karnımız da acıktı. Kahvedeki abiye yiyecek birşeyler olup olmadığını soruyoruz. Yokmuş ama öğle namazından sonra bir cenaze yemeği olduğunu söylüyor öğle namazından sonra kahvedeki birkaç abiyle birlikte cenaze evine doğru gidiyoruz. İç anadolu'da genellikle Kıymalı pide, ayran veya meyve suyu verilir. Biz de bunlarla karnımızı doyuruyoruz. Cenaze evi olmasına rağmen köylülerin eğlenceli sohbetleri gülümsetiyor bizi. Yemeğimizi yedikten sonra teşekkür ederek Sultanhanı'ndan ayrılıyoruz.
Önümüzde sağlam bayırlar var bunun yanı sıra karşı rüzgar tüm hızıyla esmeye devam ediyor. Beştepeler'e tırmanırken yavaş giden bir tırı yakalayıp tutunuyoruz.
https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-prn1/562264_10150977887674706_1450298887_n.jpg
https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-prn1/562118_10150977887619706_2003596161_n.jpg
Beştepeler'e çıktıktan sonra yol boyu inişlerle Gemerek'e iniliyor. Gemerek ilçesi merkezi yolun daha solunda kalıyor.
https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash3/s720x720/598654_10150977886194706_698190216_n.jpg
https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash4/s720x720/250694_10150966809479706_482614444_n.jpg
Birşeyler atıştırmak için girmeyi düşünüyoruz ama Yeniçubuk'ta hallederiz diye düşünüyoruz. Ve basıyoruz pedallara. Birkaç kilometre sonra Yeniçubuk. Tabelalar Sızır'ı göstermeye başladı.
Bilmem dikkat ettiniz mi, her nerede bir doğal güzellik varsa, orada bir hidroelektrik (HES) santral bitiveriyor. Bunun üzüntüsü ile yola devam ediyorum.
Yeniçubuk merkezinde hemen bir BİM yakalıyoruz.
https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash4/s720x720/382413_10150966809664706_1004086759_n.jpg
Yeniçubuk'tan çıkarken ilginç bir manzara
Fazla vakit kaybetmeden karnımızı doyurup, Sızır'a doğru hareket ediyoruz. Bu arada güneşin batımına yaklaşık bir saat kaldı. Eninde sonunda varacağız
https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash3/s720x720/550919_10150966810094706_1376786110_n.jpg
Kızılırmak'ın üzerinden geçiyoruz. Gün batarken Kızılırmak bambaşka.
https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-prn1/s720x720/532866_10150966809819706_345803024_n.jpg
Güneş battıktan yaklaşık yarım saat sonra Sızır'a ulaşıyoruz. Dendir köyünde köylülerin söyledikleri pek korkutmuyor ama güneş battıktan sonra dünya bambaşka bir hal alır. Bilirsiniz kurtlar, ayı falan
120 kilometre karşı rüzgarda sürdükten sonra istediğimiz tek şey yemek yemek yemek! Şelale içerisindeki tesiste birer kahve içip soluklandıktan sonra yukarıda ormanlık alana kampımızı atıp yemek faslına geçiyoruz. Menüde makarna, tatlı mısır ve barbunya gözüküyor. Pek iç açıcı gözükmese de bence bir kamp için fena sayılmaz. Evden çıkarken tuz almayı unutmuşuz bunun için Teoman tesise tuz almaya gidiyor. Ve gelince manzara müthiş! Elinde iki kocaman tabak karpuz, domates ve ekmek! Bu harika. Hemen yemeği hazırlıyoruz.
https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-snc6/s720x720/181828_10150977886639706_1107431745_n.jpg
https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash4/401869_10150977887849706_800840111_n.jpg
Yemeği yedikten sonra üzerimize ağırlık çöküyor ama uyku değil
Saat gece yarısını bulurken uykuya dalıyoruz.
https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash3/545517_10150966810439706_732657578_n.jpg
Sekiz saatlik tertemiz bir uyku, güneşli bir sabah ve şelaleden gelen su sesi... İnsan başka ne ister ki!
Şelaleye dün gece ulaşabildiğimiz için tam olarak bir keşif yapamamıştık. Hemen kalkıp şelaleyi geziyoruz.
https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-snc7/403402_10150966810969706_457067552_n.jpg
https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash3/547248_10150977886424706_1542129656_n.jpg
https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash3/182378_10150977886334706_1814428271_n.jpg
https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash3/527791_10150977886124706_1773669696_n.jpg
Şelale yaklaşık 10 metre yukarıdan çağlıyor. O kısma merdiven ile de çıkılabiliyor. Biz de çıkıyoruz tabi ki ve yorgun bacaklarımızı Sızır'ın buz gibi sularına daldırıyoruz. Aslında burada yüzmemek için hiçbir sebep yok!
Zaman su gibi akıyor. Saat ikiyi geçerken, Sızır'a gelmişken alabalık yemeden gidilmez diyoruz. Şelalenin hemen üzerinde bulunan tesisin balığı çok güzel. Ve fiyatları da uygun, bir porsiyon balığın fiyatı 6 TL idi. Balıklarımızı beklerken dönüşün planını yapıyoruz.
https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-snc6/206036_10150977885879706_293237561_n.jpg
https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-prn1/545013_10150977887159706_1669220290_n.jpg
Saat üçü geçmişken dönüş yoluna başlıyoruz. Önceki gün karşımızdan esen rüzgar bugün tam olarak arkamızdan esiyor. Ve ortalama hızımız 30 km'nin altına çok nadir düşüyor. Ciddi bayırlarda bile.
Yanılmıyorsam Gemerek'e yaklaşırken bir grup çocuk sesleniyor bize. Rüzgar avantajını düşünüp dönüş yolunda insanlarla konuşmak istediğimizden hemen duruyoruz ve çocuklarla sohbete başlıyoruz. Birinin üstünde Yılmaz Güney tişörtü var. Soruyorum tanıyor musun Yılmaz Güney'i diye. Evet tanırım sinemacıdır diyor.
Bu çocukların "Abi suyun bitmişse doldurayım?" demesi tur boyunca karşılaştığımız en güzel şeylerden birisi olmalı. Önceki gün aldığımız puding ve çikolataları bu çocuklarla paylaşıyoruz. Bu çocuklarla paylaşmak öyle güzel ki. Hepsine sıkı sıkı sarılmak istiyorum.
Minikler sorular soruyorlar, biz soruyoruz onlar cevap veriyorlar. Bilirsiniz bu muhabbetler nerelisiniz eksenli başlar ve gelişir. Urfa'dan geliyormuş bu çocuklar. Ve tarlalarda işçi olarak çalışıyorlar. Aileleri burada çadırda yaşıyorlar. İzmir'de okuduğumu öğrenince birkaç gün sonra İzmir'e domatese gideceğiz diyorlar. Ve birçoğu hiç okula gitmemiş. Adaletini sevdiğim dünyanın halini ancak bu çocuklar düşündürtüyor bize.
Vedat -üzerinde Yılmaz Güney tişörtü olan- abi teker patlayınca napıyorsunuz diye soruyor Teoman'a. Patlak malzemesi ve pompa taşıyoruz patladığı yerde yapıyoruz cevabını alınca gözleri ışıldıyor
https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-snc7/599543_10150966813524706_1931620064_n.jpg
Lastiklerini yaptıktan sonra miniklerle vedalaşıp dönüş yolumuzda devam ediyoruz.
https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash3/550465_10150977886564706_1179382607_n.jpg
https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-snc6/181862_10150977886739706_269508346_n.jpg
Gemerek tarafında yol çalışması olduğu için yolun bir tarafı tamamen boş. Biz de bu boş yola geçip rahat rahat pedal basıyoruz. Gemerek'i yaklaşık 15 kilometre geçmişken tarladan işçiler sesleniyorlar. Durup bekliyoruz. Bisikletli olmanın en güzel tarafı bence budur. İnsanlara karışmak, hayatları hakkında bilgi sahibi olmak.
Bu arkadaşlar da Urfalılar. Herkesin derdi ekmek. Onlar bisiklet hakkında soruyorlar, biz hayat hakkında. Bir ara konuşma ağalığa geliyor. Hala ağalık var mı Güneydoğuda diyorum. Olmaz olur mu ben buradaki ağanın gözünü seveyim diyor. Bunu duymak o kadar acı ki. Her ne kadar Teo ile geyik çeviriyor olsak da canım sıkılıyor bu duruma. Fotoğraf çekinip ayrılıyoruz.
https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-snc6/269392_10150977886989706_550704078_n.jpg
https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-snc6/181143_10150977887299706_1232462676_n.jpg
Buradan ayrıldıktan sonra neredeyse hiç mola vermeden güneş batmadan Kayseri'ye giriyoruz. Önceki gün 13 saat kadar süren tur mesafesi Sızır yönünden Kayseri'ye yalnızca 6 saat kadar sürüyor. Hey rüzgar sen nelere kadirsin...
Yollarda görüşmek üzere
Kayseri - Sızır = 120 km.
Toplam mesafe = 245 km
Teoman&Mustafa
(link)


