Bugün çok fantastik bir sürüş yaptım, 60 kmlik bir rotayı Cannondale CAAD 8 ile gidip, Cannondale SuperSix ile döndüm

İnanılmaz güzeldi, ilginç bir sürüş oldu gerçekten. Her ne kadar bisiklet sürmeyi unutmuş olsam da (fazladan 15 kilom var

) aynı firmaya ve benzer geometriye bu karbon ve alu bisikletlerin hissi inanılmaz farklıydı!
Yanılmıyorsam neredeyse aynı geometriye sahip bu iki bisiklet, aynı zamanda aynı kadro boyuna da sahip (54) fakat Caad kadrosunun üst borusunun daha uzun olduğu çok açıktı. Fotoğraflarda maşa ve ön teker de daha önde görünüyor, hatta alt boru ile ön teker arası mesafe de CAAD 8'de daha fazla. Yani Supersix kesinlikle daha agresif!
Grupset kıyaslamasına çok da ihtiyaç yok, SuperSix'de daha iyi bir grupset var, fakat CAAD 8 de boş değil, Mavic Ksyrium Pro SL diye efsane bir jant seti var, SLK karbon aynakolu var

Fakat bu üstünlüklere rağmen, kadro sürüşe kesinlikle damgasını vurdu SuperSix'in. Yani Alu bisikletine über ekipmanlar takmak isteyen forumdaşlara da cevabım: Takmayın

CAAD 8 gibi Aluminyum kadroların kralı bir kadroda bile karbon aynakol performansa dönüşemiyorsa (benim kendi fikrim tabi) hiçbir alu kadroya üst seviye ekipman takmaya gerek yok
İlk 30 km Alu CAAD 8 kullandım, Zone2 ve tempolu (zone 3) sürüşte, yani düzde pedal tepkisi gayet yeterliydi. Hatta yanımda süren arkadaşıma "bu bisiklet gayet iyi!" dedim heyecanla, (bkz. Supersix görmeyen masum köylü) Fakat irtifa açısından fakir olan rotamızın bir bölümünde bir köprüye tırmanmaya başladık, 100-150 metrelik kısa bir tırmanış. Vitesimi ayarlayarak ve STI kolların hoodlarından tutarak oturduğum yerde pedala asılarak çıkmaya başladım bu kısa tırmanışı. Sanıyorum 400+ watt civarı bir değerden bahsediyorum. Kadro beni acayip şaşırttı. Pedalı almıyor... Pedala ne kadar yüklenirsem yükleneyim, arka tekerin asfaltta neredeyse patinaj çekmeye yeltenmesi gerekirken ve bisikletin her bir pedalın ardından öne doğru ufak hamleler yapması gerekirken, hızımda pedala en güçlü bastığım (saat 3-6 arası) yerlede anlık minik hızlanmalar olması gerekirken hiçbir tepki alamıyordum. CAAD, yokuşta beni bırakmıştı

Rotamızda başka tırmanış olmadığı için bu kötü anımla 30 kmyi tamamladım ve Beşiktaş'tan geri döndük. Dönerken hain planlarım vardı
İkinci 30 kmyi karbon Supersix ile sürdüm... Tamam grupsetin daha üst seviye olması sebebiyle vites geçişleri daha kararlı ve toktu. Fakat pedala ayağımla değer değmez, bisikletteki "öne atılmayı" anında arka tekerde hissedebiliyordum. Bilen bilir, fakat ben şöyle izah etmeye çalışayım. Her iki bisikletle de 500 metre boyunca tam gaz bassam, karbon kadro ile 50 km/h hıza ulaşmam çok daha hızlı olur. Ve muhtemelen ulaşabileceğim maksimum hız da birkaç sayı yüksek olurdu. Bisiklet ve orta göbek çok tok karbon kadrolarda. Aynı yolu alu ile gidip karbon ile dönünce daha iyi anladım

(Bisikletlerin ikisi de benim değil, special thanks to my secret friend

)
Fark inanılmaz arkadaşlar. Eğer gaza basıyorsanız karbon kadronun his üstünlüğü kabak gibi ortada. Hele ki ayağa kalkıyorsanız, alu kadro altınızda resmen jelibon gibi esnerken, karbon kadro o kadar sert bir tepki veriyor ki pedalınıza, elinizde gidonu itmek zorunda kalıyorsunuz. Ve bilin bakalım ne oluyor, kadro çok tok olduğu için gidon-pedal-arka göbek arası esneme neredeyse yoka yakın (alu kadroya kıyasla) ve bisiklet gücünüzün neredeyse tamamını tekere aktarıyor
Büyük bir heyecanla naçizane tecrübemi paylaşmaya çalıştım, hele art arda sürmek farkı görmek açısından inanılmaz oldu! Ciddi düşünenler için karbon kadro kesinlikle mecburi! Alu kadro ise ulaşım amaçlı veya sakin sürüşler için yeterli

Alu kadro ile yapılmaya çalışılan her bir performans sürüşü gücünüzü tam olarak yansıtamadığı için iyi bir eşleşme olmayacaktır diyorum ben şansen

Olay sadece hafiflik değil, denediğim 2 bisiklet de 7.5 kilo civarındaydı... Karbon=esnemezlik yani daha iyi güç aktarımı. Çünkü esnetemiyorsunuz!
Selamlar

Test sürüşlerimin devam etmesi ümidi ile
