Scudo Sports

Kafayı yiyeceğim yardım eder misiniz? Okula bisikletle gitmek

Orkun KnighTR34

Kara atlı prens
Kayıt
14 Ocak 2017
Mesaj
1.014
Tepki
1.969
Yaş
26
Şehir
İstanbul
İsim
Orkun
Başlangıç
2006—07
Bisiklet
Peugeot
Merhaba Arkadaşlar,
Geçen yıl annemle hafif bir çekişmeden sonra şehir içi yollarda bisiklet kullanma iznini alarak mezuna kaldığım dersaneye her gün bisikletle gittim. Her gün gidiş dönüş toplam 9 km yol yapıyordum. 2 ya da 3 haftada 1 kere de haftasonları sahilde 30 km hobi sürüşü yapıyordum. Sınavlara hazırlanan herkes kilo alırken ben dersaneye başlarken 92 kilo, YKS'ye girerken 86 kiloydum. TYT ve AYT sınavlarını iyi kötü atlattım, tercihlerimi de yaptım, Maltepe Üniversitesi tam burslu bilgisayar mühendisliği bölümü nasip oldu.

Ve İngilizce hazırlık sınıfında güz yarıyılı başladı. Ev okul arası 15 km idi ve bunun 5 km'si boyuna yokuş. Başlarda "herhalde bu yolu da bisikletle gitmek için delirmek lazım" diye düşünerek uzunca bir süre metro ve otobüs ikilisiyle okuluma gidip geldim. Yılbaşından önceki son hafta arkadaşlarımla okul çıkışı Molero'da (okulumun içinde yer alan Starbucks benzeri kahve içme yeri) otururken sohbet konusu bir şekilde bisiklete kaydı ve benim bisikletle aram iyi olduğundan arkadaşlarım sürekli bisikletle ilgili sorular soruyor ben cevaplıyordum sonra şeytan dürttü ve arkadaşlarımla ertesi gün okula bisikletle gelebileceğime dair iddiaya girdim. Yılbaşı tatilinden önceki son iş gününün sabahında da terlemeye karşı çantama yedek üstümü de koyup orada antrenman yapan forumdaşların iyi bildiği meşhur Büyükbakkalköy yokuşunu bisikletle 2-2, bazen de 1-2 vitesle aşarak, narcity'den geçerken bisikleti elimle iterek okula vardım ve işin ilginci onca zorluğa rağmen evden okula varma sürem toplu taşıma kullandığım günlerdekiyle neredeyse aynıydı.

Ertesi gün tatil olduğundan eve dönüşü sahil parkında deniz manzarası eşliğinde ağır aksak sürüp keyif yapa yapa gittim bir de yokuş aşağı olduğundan tepeden iniş kolay oldu. Okula bisikletle gitmek beni sarmıştı. Ben de hava şartları el verdikçe haftada 2 veya 3 kere okula bisikletle gitmeye karar verdim. Yılbaşı tatilinden sonraki ilk gün de okuluma bisikletle gittim. Aynı okulun psikoloji bölümünde de bir kuzenim okuyor ve okula bisikletle geldiğimi fark etti. Kendisinden hiç beklemediğim kadar kızdı ve bir takım şeyler anlattı. Büyükbakkalköy yolunun ıssız olmasından, kaza falan olursa kimsenin ulaşamayacağından, kötü niyetli kişilerin para vb. istemek için yol ortasına yattığından falan söz etti. Ben de 1. dönemin sonuna kadar bir daha okula bisikletle gitmedim. 2. dönem başladığında şeytan yine dürtmelere başladı ve Mart ayı içinde çeşitli günlerde 8 kere okula bisikletle gittim. Ve bisikletle gittiğim günlerde ilk derse daha zinde ve motive başlıyordum, güvenlik görevlileri artık beni tanıyordu ve okula girişte bana selam veriyorlar, öğrenci kimliği sormuyorlardı. Günlerden cuma ise eve sahil parkında keyif yapa yapa yolu uzatarak dönüyordum falan yani çok keyifli bir şeydi. Tabi kuzenim yine durumu fark edip el attı, iki kere daha aynı şeyleri anlatıp sözlü darlamalarda bulundu.

Normalde çok iplemezdim ama söz konusu kuzenimin annemle arası çok iyi, yalnızca 1 sokak arkamızda oturuyor ve bizim eve sık sık gelir. Yakın bir zamana kadar da her gelişinde bir darlama seansı oluyordu. Ben de biraz kuzenimin anlattığı olası tehlikelerin korkusuyla biraz da belirttiğim nedenlerden dolayı araya mesafe koyamadığım kuzenime hesap verme durumunda kalmamak adına (son dönemlerde yağan yağmurların da etkisi yok değil) son 3 haftadır hiç bisiklete binmiyorum.

Son zamanlarda hayatımda sağlıklı kiloya sahip olabildiğim 1 yıllık bir dönemi de geride bırakmış durumdayım. Yeniden 90 kiloya dayandım ve eski günlerime geri dönmek istiyorum. Ama kuzene hesap verme korkusu ve anlatılanların gerçekten yaşanma korkusu beni okul yolunda sabah sporu yapıp vücudumu eski günlere döndürmekten alıkoyuyor. Üstelik yokuş zorluğuna rağmen okula bisikletle gitme zevkinden de mahrum kalıyorum. Bir yandan da gerekse bu forumdan gerekse çeşitli bloglardan Aydos gezisi için Büyükbakkalköy yolunu tırmanıp Maltepe Üniversitesi önünden de geçerek Aydos'a giden bisikletçilerin yazılarını okuyarak "demek ki başkaları da yapıyormuş" diyerek kendimi avutuyorum ama o kuzene hesap verme korkusu işte o beni yiyip bitiriyor ne yapsam bilemiyorum şu an resmen forumu ağlama duvarına çevirmiş durumdayım ve forumdaşlarımdan yardım bekliyorum gecenin saat 1'inde
 
Scudo
Beni yanlış anlama ama üniversiteye giden kocaman adam olmuşsun hala kime neyin hesabını vermekten çekiniyorsun ki? Kimseye hiçbir şey için hesap vermek gibi bir mecburiyetin yok. Hele ki kuzeninin sana bu şekilde engel olma gibi bir hakkı da hiç yok. Eğer bisikletinle gitmek istiyorsan bisikletinle gidersin ve bu kimsenin üzerinde söz sahibi olabileceği bir konu da değil.
 
İlk cümlelerinizi okuduktan sonra doğrudan yaşınıza baktım. Üniversite diyorsunuz, 20 diyorsunuz... Kusura bakmayın ama hayatın dizginlerini elinize alma yaşı gelmişte geçiyor bile.
Dipçe: Anamla kavga, gürültü Fethiye'ye uçmaya gittiğim geldi aklıma ?.
 
Olay tamamen sende bitiyor. Ben işe gidiş geliş yaparken hergün yaklaşık 25 km pedal atıyordum. Yani birilerine hesap vermek yada çekinmek yerine durumu anne ve babana güzelce açıklayıp hayatını birilerinden çekinip hesap vermek yerine istediğin şekilde yaşayabilirsin.
 
Kuzeninin gazozuna ilaç atarak sonrasinda tehtid edebilecegin konusmalar yaptirip , kaydedip şantaj yapabilirsiniz.
"Vay be icimden saf kötülük fışkırdı"
 
Öncelikle bisiklet sürmek iyi birşey. Sağlığına kilona gayet iyi gelir. Kendin de zaten kilondan bahsetmişsin. Senin iyiliğini isteyen biri olsa sürme demezdi.
Bi laf var. İt ürür kervan yürür. Sen bisikletini sürmeye devam et.
 
  • Beğen
Tepkiler: Yeni_kullanıcı
Kuzeniniz veya reşit olduğunuza göre hiçkimse hayatınıza dair yönlendirmede bulunmamalıdır bunun yanısıra kaza endişesinde olan annen haklı tenha yollarda sürüş her zaman bu riski taşır ancak hem can sağlığın hem de annenin rahat etmesi için Apple Watch vb. almayi düşünebilirsin. Tr de sistemi var mı bilmiyorum ancak takla, çarpıntı vb. durumları algılayarak senden yanıt almazsa acil servise haber verme yetisine sahip. ABD de de birçok hayat kurtardı.
 
  • Beğen
Tepkiler: Yeni_kullanıcı
@Aruera
Apple watcha bir sürü para israf etmeye gerek yok. GPSi olan ucuz bir android ceptelefonu yeterli. Stravanın anlık olarak bulunduğun noktayı yakınlarına bildirme özelliği var.
 
@gezgin gezer
Niyet yerinizin bilinmesi değildi bütçe olarak da zorlayıcı olabileceğini biliyorum zira ben o saat parasını bisiklet için denkleştirmekte zorlanıyorum :D
Apple Watch'u da örnek verdim illa ki benzer işler yapan ürünler vardır ancak Apple Watch sevdiklerinize yerinizi söylemekten fazlasını yapar, kalp krizi, düşme, takla atma, tansiyon vb. durumlarda sizi sevmekten fazlasını yapabileceklere haber verir ? (bkz: 911)
 
  • Beğen
Tepkiler: Noldor
3 yıl sonra mezun olup bir şirkette çalışmaya başlayacaksın yahu, kuzene hesap vermekten korkmak nedir? Sonra bu ülkede neden fikir üretilmiyor... Üniversite zaten en başında yanlış anlaşılıyor, meslek edinme kurumu gibi. Sen daha kuzenine kendi fikrini söylemekten çekiniyorsun. Herkesin ailesi bir değil tabii ama 20 yaşından sonra izin almak da ne bileyim, biraz değişikmiş.
 
Yazdıklarını okuyunca gerçekten üzüldüm. Anneden izin al, kuzene hesap ver... Keşke başka şehirde bir üniversite tercih etseydin. Kendi kararlarını kendin alacak yaştasın artık. Bunun sadece yaşta olmadığını ve ayaklarının üzerinde kendin durabildiğini göster.
 
acilen ayrı eve çıkıp , kendi ayakların üzerinde durmalısın. lütfen yazdıklarımı olumlu eleştirel bakış açısıyla oku kardeşim. geç bile kalmışsın ama bir an önce bağımsızlığını ilan edemezsen hayatının geri kalanında alacağın önemli kararlarında ipotekli olmaya devam edeceksin. bu evliliğine de çok olumsuz olarak yansıyacak. sen bağımsızlığını illaki bir yerde kazanacaksın. bunu ne kadar çabuk yaparsan o kadar az sancılı olur. mesele kesinlikle bisiklet değil. hayır demeyi öğrenmeli ve kendi kararlarını alabilmelisin. ailen seni çok seviyor. sen de onları. ama senin onlara duyduğun saygı onlarda yok. bu kadar müdahaleci olmak sevginin sonucu olsa da saygı eksikliği gibi geldi. saygılar , sevgiler. :harika:;)
 
Kafayı yemek,bu ülkede gayet normal bir şey..Korkmana gerek yok:booo:
Şeytan nerenden/nasıl dürttü,bunu merak ettim:D

Eğer gittiğin yolda,seni rahatsız eden/edecek insanlar varsa,o yoldan gitme..Başka yol yoksa da,bisiklete binme o zaman..
''İlla bisiklete bineceğim'' diye bir şey yok..
 
kendine bir sevgili yap aynı muhitten kuzende sana sarmaz sevgilinle gider gelirsiniz bisikletle.. arada el ele tutuşup bisiklet üstünde çevreyede motive edici mesajlar verin düşmanda çatlatırsınız...
 
Geri