Dostum durumuna çok üzüldüm. Senin durumun bisikleti aşmış, bireyselliğine saygısızlık haline gelmiş gibi görünüyor. Sen de hayatın boyunca buna izin vermişsin sanki. Bu konularla ilgili yetkin biri değilim ama benzer şeyler yaşadığımıza inanıyorum. 14 yaşındayken akşam ezanı eve giriş zilim gibiydi mesela. 16 yaşında Antalya' dan Denizli' ye taşındığımda, sadece 1 yıl Antalya' da yasayanların bile şehri benden kat kat daha iyi bildiğini gördüm.
Bana öyle geliyor ki sen, kendi hayatının merkezinde değilsin. Önünde bir yol var. yolda sağlı sollu insanlar var ve bu insanlar sırtına taş koyup duruyorlar da sen bu ağırlığın altında eziliyormuşsun gibi. "Ben bu taşları neden taşıyorum?" dediğin an taşlar yavaş yavaş sırtından kaymaya başlayacaklar. Ot da yaşar, insanlar da yaşar. Hatta bazı insanlar ot gibi yaşar ki bunlardan biri ben(d)im. Sana öğretilen, dayatılan her şeyi sorgulamalısın. Varolduğunun ve bir birey olduğunun farkına varmalısın. Okumalısın, araştırmalısın, sorgulamalısın. Kendine "bu hayat benim değil mi, kuzenim bana nasıl karışabiliyor?" diye sor. Zaten sorduysan bunu kuzenine sor

Sen kimsin ki benim hayatıma karışma yetkisine sahip olduğunu düşünüyorsun de. Ailene " beni dünyaya getirdiğiniz için minnettarım ama bu demek değil ki hayatımın üstünde ölene kadar söz sahibi olacaksınız" de mesela ne bileyim.
Dedim ya akşam ezanı eve giriş zilimdi. 21 yaşındayım, ailemle aynı evde yaşayıp üniversitede okuyorum. Bazen eve hiç girmiyorum. Bazen eve çok geç gelip erkenden derse gittiğim için beni görmüyorlar bile

İnanışıma, giyinişime, aklına gelecek ne varsa hepsine karıştılar.(sanırsam) 18 yaşında ailemi karşıma alıp(dindar bir müslüman olacak şekilde yetiştirildim) dinleri mantığa aykırı bulduğumu, hiçbirini kabul etmediğimi söyledim. Vah ettiler, vazgeçirmeye çalıştılar, birkac yıl tartıştılar, bayramda seyranda laf soktular. Hiçbiri işe yaramayınca kendi halime bıraktılar
Ilk defa dizimin üstünde kalan bir kıyafet giydiğimde galiba 17 yaşındaydım ve çıplak gibi hissetmiştim. Şimdi taytı formayı geçirip günlük kıyafetlerin içindeymiş gibi rahat rahat dolaşiyorum ve en ufak bir kötü bakış yakaladığımda daha kötüsünü atıyorum. Bisiklet içinse babam evlenince alabilirsin diyordu

19 yaşımda 1060 liraya zar zor ilk bisikletimi aldım (ufakken evin önünde binilen hariç) 2.5 yıldır üstüne 4500 lira masraf yapmışımdır, hala yapmaya devam ediyorum. Artık sadece senin derdin bitmez diyorlar ( sürekli arıza çıkıyor

) gülüp geçiyorum.
Daha anlatabileceğim çok şey var ama bu kadarı forum için yeterli bence. Özet olarak sen kendini, çevreni, yaşadığın toplumu, aklına ne gelirse sorgula ve bulduğun cevapları mantığına dayandırarak özümse derim ben. Çevrende hayatın hakkında söz hakkına sahip olan insanlar elbette varlar ama onlara bu hayatın onlarin değil senin olduğunu, onlar söz hakkına sahip olsa da karar merciinin sen olduğunu HISSETTIRMELISIN.
Arzu edersen özelden yazabilirsin. Konuşuruz, varsa derdin dertleşiriz, hemen hemen aynı yaşta ve aynı durumların içinden geçen iki kişi tecrübelerimizi paylaşabiliriz.