Scudo Sports

Kadir Kelleci'nin bisikletini satmak zorunda kalması

Anonim

Silinmiş hesap
Kayıt
27 Nisan 2005
Mesaj
467
Tepki
316
Evet, dağ bisikleti kategorisinde dünyada ilk 40 içerisinde olan bir tane sporcumuz var ona da böyle sahip çıkıyoruz.

Sadece bu da yetmiyor, federasyon tarafından 'bu sene yarıșa katılamayacaksın.' deniyor. Hiç șașırmadığımız bir șekilde bu kararın sebebini açıklayan yok. 🙄

Milli sporcumuz antrenman yaptığı bisikletini satıyor; satmak zorunda kalıyor, duruma bak! Niçin peki? Dünya șampiyonasına katılacak maddi kaynak bulamadığı için.

Bisiklet federasyonu ne ișe yarıyor benim ülkemde? Ya da spor bakanlığımızın bir amacı, görevi var mı?

Kadir abinin instagram hesabında gördüm bütün bu olanları, herșeye rağmen hiç bitmek tükenmek bilmeyen azmine hayran olmamak elde değil. 🙃

(link)
 
Scudo
Bi b*ka derman olduğunu göremediğimiz, medyada sürekli göz önünde olan futbolculara 20 milyon maaş ödenen ülkemizde medya kendi spor dalında ülkemize önemli bir başarı getirmiş olan bu sporcumuza da en azından kendisine yetecek kadar bir maaş bağlanabilseydi, ekipman masrafları karşılansaydı, medya bunu da göz önüne çıkarsaydı ne olurdu? Yahu benim ortaokul arkadaşım okçuluk Avrupa şampiyonu oldu benim 2 yıl sonra haberim oldu. Bakın ortaokul arkadaşım diyorum, öyle alelade okul arkadaşım da değil, ortaokuldayken benim 1 sınıf altımdaki kardeşimle yakın arkadaş olan, o dönemlerde ailelerimizin birbirimizin evine ziyarete gittiği gayet yakın bir arkadaşımdı ve okçuluk Avrupa şampiyonluğundan 2 yıl sonra haberim oldu. Kim bilir ülkenin %90'ından fazlasının bilmediği daha kaç tane böyle başarılı sporcularımız var sırf futbol harici bir spor yaptığı için.
 
Buraya yazıp ağlaşacağınıza Cimer'e yazın.
Bu forumu kimsenin salladığı yok.
Resmî makamların bu durumdan haberi yok.
Gençlik ve Spor Bakanlığına mail atın.
Cimer'e şikayet dilekçesi verin.
Ne kadar fazla kişi başvuru yaparsa o kadar etkili olur.

"Uci dağ bisikleti dünya sıralamasında ilk 40'ın içine girmeyi başaran ilk ve tek Türk bisikletçisi Abdülkadir Keleci, Türkiye Bisiklet Federasyonu tarafından dünya şampiyonasına gönderilmemiştir.
82 milyon nüfuslu Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nde bir bisiklet sporcusunun dünya şampiyonasına gitmek için bisikletini satmak zorunda kalması ulusal bir utanç kaynağıdır.
Tek bir sporcusunu bile dünya şampiyonasına göndermeyen Türkiye Bisiklet Federasyonu'na derhâl kayyum atanmalıdır.
Bu ulusal utanç durumunun oluşmasında sorumluluğu olanlar kamu denetçileri tarafından incelenmeli, tarafsız mahkemeler tarafından suçlu olduğu kanıtlanan sorumlulardan hesap sorulmalıdır."

Yukarıdaki metni kendinize göre düzenleyip Cimer'e şikayet edin. Yasal haklarını kullanan bilinçli bir vatandaş olun.
Forumlarda, Facebook gruplarında ağlaşmayı kesin. Sosyal medyada ya da forumlarda hak aranmaz.
 
Buraya yazıp ağlaşacağınıza Cimer'e yazın.
Bu forumu kimsenin salladığı yok.
Resmî makamların bu durumdan haberi yok.
Gençlik ve Spor Bakanlığına mail atın.
Cimer'e şikayet dilekçesi verin.
Ne kadar fazla kişi başvuru yaparsa o kadar etkili olur.

"Uci dağ bisikleti dünya sıralamasında ilk 40'ın içine girmeyi başaran ilk ve tek Türk bisikletçisi Abdülkadir Keleci, Türkiye Bisiklet Federasyonu tarafından dünya şampiyonasına gönderilmemiştir.
82 milyon nüfuslu Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nde bir bisiklet sporcusunun dünya şampiyonasına gitmek için bisikletini satmak zorunda kalması ulusal bir utanç kaynağıdır.
Tek bir sporcusunu bile dünya şampiyonasına göndermeyen Türkiye Bisiklet Federasyonu'na derhâl kayyum atanmalıdır.
Bu ulusal utanç durumunun oluşmasında sorumluluğu olanlar kamu denetçileri tarafından incelenmeli, tarafsız mahkemeler tarafından suçlu olduğu kanıtlanan sorumlulardan hesap sorulmalıdır."

Yukarıdaki metni kendinize göre düzenleyip Cimer'e şikayet edin. Yasal haklarını kullanan bilinçli bir vatandaş olun.
Forumlarda, Facebook gruplarında ağlaşmayı kesin. Sosyal medyada ya da forumlarda hak aranmaz.
Dediklerin doğruda hukukun doğru düzgün işlediği ülkelerde wushu federasyonuyla ilgili iddialar destan oldu üstelik ülke basınında da yeraldı ama ne değişti federasyon yönetimi hala yerinde bisiklet federasyonuda Kadir kelleci yi suçlarsa şaşırmam burada
 
Dediklerin doğruda hukukun doğru düzgün işlediği ülkelerde wushu federasyonuyla ilgili iddialar destan oldu üstelik ülke basınında da yeraldı ama ne değişti federasyon yönetimi hala yerinde bisiklet federasyonuda Kadir kelleci yi suçlarsa şaşırmam burada

Hukunun doğru düzgün işlemesi konusunda yapabileceğimiz bir şey yok.
Zira karar alıcı ve uygulayıcı mekanizmaların içinde de başında da değiliz.
Her ne olursa olsun bir vatandaş olarak hukuk içinde kalarak hakkımızı aramalıyız.
Bizim elimizden gelen budur.
Haaa mevcut hukukun uygulanmasından memnun değilsen bir sonraki seçimlerde mevcut hukuku doğru dürüst uygulayacak ve mevcut hukukun günün gerçeklerine uymayan kısımlarını demokratik kurumları çalıştırarak yeniden düzenlemeyi vaat edeceklere oy vereceksin.
Olan bu. Elimizde bir sihirli değnek olmadığına göre sistem içindeki çözüm süreçlerini işletmek zorundayız.
Sonuçta hepimiz kanunlara saygı duyan ve kanunlar çerçevesinde meşru yaşamlar süren insanlarız.
 
Yakın zamandan bilgi vereyim. Kulübümüzdeki C milli olan arkadaşımızın Gençlik Spor İl müdürlüğü altındaki yol bisikletini almıştır ! Alırken de 15 gün sonra vereceğiz deyip ağzına bal çalıp 3 aydır da ses seda çıkmamıştır. Almalarının sebebi ise bir başka ilçedeki birilerinin takım kuracağı bahanesi. Ayrıca bu çocuk bu bisiklete gözü gibi bakmış bu bisikletler çok sayıda alınmış fakat sadece bu arkadaş da ki kalmış. Düşünün artık diğerleri nerede? Yazardım da artık terbiyem müsait değil yemin ederim çıldırmamak elde değil.
İkincisi ise İşitme engelliler Olimpiyatlarında yarışmış diğer milli sporcumuzun altından da bisikleti alınmıştır. Bu çocuk iki senedir bisikleti olmadığı içinde antrenman yapamıyor. ABD de düzenlenen dünya şampiyonasına da gidememiştir. Adamın elinden geleceği alınmıştır. Bu konu ile ilgili tabi ki görüşmeler oldu az daha bizim bisikletleri de isteyecekler diye korktuk. Durum böyle iken bu spor bu ülkede kesinlikle gelişmez. Birileri cebini doldurur , reklamını yapar , biz amatörlerde yarışlara gitmek için cebimizden para harcar bu adamları ihya ederiz.
Saygılar....
 
Yakın zamandan bilgi vereyim. Kulübümüzdeki C milli olan arkadaşımızın Gençlik Spor İl müdürlüğü altındaki yol bisikletini almıştır ! Alırken de 15 gün sonra vereceğiz deyip ağzına bal çalıp 3 aydır da ses seda çıkmamıştır. Almalarının sebebi ise bir başka ilçedeki birilerinin takım kuracağı bahanesi. Ayrıca bu çocuk bu bisiklete gözü gibi bakmış bu bisikletler çok sayıda alınmış fakat sadece bu arkadaş da ki kalmış. Düşünün artık diğerleri nerede? Yazardım da artık terbiyem müsait değil yemin ederim çıldırmamak elde değil.
İkincisi ise İşitme engelliler Olimpiyatlarında yarışmış diğer milli sporcumuzun altından da bisikleti alınmıştır. Bu çocuk iki senedir bisikleti olmadığı içinde antrenman yapamıyor. ABD de düzenlenen dünya şampiyonasına da gidememiştir. Adamın elinden geleceği alınmıştır. Bu konu ile ilgili tabi ki görüşmeler oldu az daha bizim bisikletleri de isteyecekler diye korktuk. Durum böyle iken bu spor bu ülkede kesinlikle gelişmez. Birileri cebini doldurur , reklamını yapar , biz amatörlerde yarışlara gitmek için cebimizden para harcar bu adamları ihya ederiz.
Saygılar....
Spor il müdürlüğü bir insanın halihazırda kullandığı bisikleti nasıl alabiliyor anlayamadım. Komünizm mi geçerli yoksa devlet malı mı kullanılıyordu?
 
Buraya yazıp ağlaşacağınıza Cimer'e yazın.
Bu forumu kimsenin salladığı yok.
Resmî makamların bu durumdan haberi yok.
Gençlik ve Spor Bakanlığına mail atın.
Cimer'e şikayet dilekçesi verin.
Ne kadar fazla kişi başvuru yaparsa o kadar etkili olur.

"Uci dağ bisikleti dünya sıralamasında ilk 40'ın içine girmeyi başaran ilk ve tek Türk bisikletçisi Abdülkadir Keleci, Türkiye Bisiklet Federasyonu tarafından dünya şampiyonasına gönderilmemiştir.
82 milyon nüfuslu Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nde bir bisiklet sporcusunun dünya şampiyonasına gitmek için bisikletini satmak zorunda kalması ulusal bir utanç kaynağıdır.
Tek bir sporcusunu bile dünya şampiyonasına göndermeyen Türkiye Bisiklet Federasyonu'na derhâl kayyum atanmalıdır.
Bu ulusal utanç durumunun oluşmasında sorumluluğu olanlar kamu denetçileri tarafından incelenmeli, tarafsız mahkemeler tarafından suçlu olduğu kanıtlanan sorumlulardan hesap sorulmalıdır."

Yukarıdaki metni kendinize göre düzenleyip Cimer'e şikayet edin. Yasal haklarını kullanan bilinçli bir vatandaş olun.
Forumlarda, Facebook gruplarında ağlaşmayı kesin. Sosyal medyada ya da forumlarda hak aranmaz.
Ben metni Cimer'e gönderdim. Grupdaşlarımız da göndermeye devam ederse ilgili kurumlar tarafından daha kısa sürede işleme alınacağını düşünüyorum.
 
Yakın zamandan bilgi vereyim. Kulübümüzdeki C milli olan arkadaşımızın Gençlik Spor İl müdürlüğü altındaki yol bisikletini almıştır ! Alırken de 15 gün sonra vereceğiz deyip ağzına bal çalıp 3 aydır da ses seda çıkmamıştır. Almalarının sebebi ise bir başka ilçedeki birilerinin takım kuracağı bahanesi. Ayrıca bu çocuk bu bisiklete gözü gibi bakmış bu bisikletler çok sayıda alınmış fakat sadece bu arkadaş da ki kalmış. Düşünün artık diğerleri nerede? Yazardım da artık terbiyem müsait değil yemin ederim çıldırmamak elde değil.
İkincisi ise İşitme engelliler Olimpiyatlarında yarışmış diğer milli sporcumuzun altından da bisikleti alınmıştır. Bu çocuk iki senedir bisikleti olmadığı içinde antrenman yapamıyor. ABD de düzenlenen dünya şampiyonasına da gidememiştir. Adamın elinden geleceği alınmıştır. Bu konu ile ilgili tabi ki görüşmeler oldu az daha bizim bisikletleri de isteyecekler diye korktuk. Durum böyle iken bu spor bu ülkede kesinlikle gelişmez. Birileri cebini doldurur , reklamını yapar , biz amatörlerde yarışlara gitmek için cebimizden para harcar bu adamları ihya ederiz.
Saygılar....
80 milyonluk ülke olarak nasıl bizi dünyada temsil edebilecek kadar yetenekli insanların arkasında duramıyoruz anlamıyorum.

Ben bir vatandaș olarak o kadar çok üzüldüm ki, konuda bahsedilen bisiklet federasyonundaki karar mekanizmasının bașındakiler nasıl rahat uyuyorlar acaba?

Bunu siyasal bir konu anlamayın lütfen, benim ülkemde 80-90 yıldır bu böyle. Bașarılı insanlar her zaman cezalandırılır! En azından bahsettiğim zamandan bu zamana kadar bu böyleydi.

Yok yani, kendime bile bu soruyu sormam o kadar saçma ki. Bir tane milli sporcumuzu bizi temsil etmesi için dünya șampiyonasına göndermek ne kadar zor olabilir? Neyse, aklıma geldikçe canım sıkılıyor.
 
Spor il müdürlüğü bir insanın halihazırda kullandığı bisikleti nasıl alabiliyor anlayamadım. Komünizm mi geçerli yoksa devlet malı mı kullanılıyordu?
Anlatsam neler var neler ? Alınan bisikletlerin nerede olduğunu bilmiyorlar ? Soruşturma geçiriyorlar zaten şuan.Ama bu konu ile ilgili değil.
İl müdürlüğünde çalışan depocusundan tutunda işte bisikletleri kullanıyorlar.Adam birde demez mi bakın bende de bisiklet var ne güzel değil mi ?
Kullandığı bisiklet alınan dağ bisikletlerinden bir tanesi.Adamın biri yol bisikletini çaldırdım diyor gidiyor hurda bisikleti envantere giriyor.Kimse sormuyor bu ne diye bisiklet varmı var işte.Allah topunun cezasını versin inşallah.Gün gelecek hepsi çıkacak çoluğundan çocuğundan.
 
Adını aldığı spora bu kadar zarar vermiş bir federasyon yoktur sanırım.
Seçildiği günden bu yana bize:" şunu iyi yaptı, katkısı oldu, gelişim gösterdi" gibi bir örneği olan var sa beri gelsin...
 
Yazıklar olsun! İnşallah bir gün bu Nefretinizde boğulursunuz. Umarım bir gün size de merhamet göstermezler...
Konuyu baştan bilenler bu yazdıklarımı anlarlar.

Ekleme: İnsan hata yapar cezasını çeker. Ama bu yapılan resmen zulüm.
 
Son düzenleme:
Buraya yazıp ağlaşacağınıza Cimer'e yazın.
Bu forumu kimsenin salladığı yok.
Resmî makamların bu durumdan haberi yok.
Gençlik ve Spor Bakanlığına mail atın.
Cimer'e şikayet dilekçesi verin.
Ne kadar fazla kişi başvuru yaparsa o kadar etkili olur.

"Uci dağ bisikleti dünya sıralamasında ilk 40'ın içine girmeyi başaran ilk ve tek Türk bisikletçisi Abdülkadir Keleci, Türkiye Bisiklet Federasyonu tarafından dünya şampiyonasına gönderilmemiştir.
82 milyon nüfuslu Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nde bir bisiklet sporcusunun dünya şampiyonasına gitmek için bisikletini satmak zorunda kalması ulusal bir utanç kaynağıdır.
Tek bir sporcusunu bile dünya şampiyonasına göndermeyen Türkiye Bisiklet Federasyonu'na derhâl kayyum atanmalıdır.
Bu ulusal utanç durumunun oluşmasında sorumluluğu olanlar kamu denetçileri tarafından incelenmeli, tarafsız mahkemeler tarafından suçlu olduğu kanıtlanan sorumlulardan hesap sorulmalıdır."

Yukarıdaki metni kendinize göre düzenleyip Cimer'e şikayet edin. Yasal haklarını kullanan bilinçli bir vatandaş olun.
Forumlarda, Facebook gruplarında ağlaşmayı kesin. Sosyal medyada ya da forumlarda hak aranmaz.
O kadar haklisin ki ....
Yakın zamandan bilgi vereyim. Kulübümüzdeki C milli olan arkadaşımızın Gençlik Spor İl müdürlüğü altındaki yol bisikletini almıştır ! Alırken de 15 gün sonra vereceğiz deyip ağzına bal çalıp 3 aydır da ses seda çıkmamıştır. Almalarının sebebi ise bir başka ilçedeki birilerinin takım kuracağı bahanesi. Ayrıca bu çocuk bu bisiklete gözü gibi bakmış bu bisikletler çok sayıda alınmış fakat sadece bu arkadaş da ki kalmış. Düşünün artık diğerleri nerede? Yazardım da artık terbiyem müsait değil yemin ederim çıldırmamak elde değil.
İkincisi ise İşitme engelliler Olimpiyatlarında yarışmış diğer milli sporcumuzun altından da bisikleti alınmıştır. Bu çocuk iki senedir bisikleti olmadığı içinde antrenman yapamıyor. ABD de düzenlenen dünya şampiyonasına da gidememiştir. Adamın elinden geleceği alınmıştır. Bu konu ile ilgili tabi ki görüşmeler oldu az daha bizim bisikletleri de isteyecekler diye korktuk. Durum böyle iken bu spor bu ülkede kesinlikle gelişmez. Birileri cebini doldurur , reklamını yapar , biz amatörlerde yarışlara gitmek için cebimizden para harcar bu adamları ihya ederiz.
Saygılar....
O kadar aç insan varken dunyamizda, bunlarin aclıgıni tarif edebilecek bir bilim dali olduğunu sanmıyorum. Herseye saldiriyorlar. Gasp ediyorlar. Ama bu ciftligin bir gun bali kaymagi, meyvesi uzumu, eti yumurtasi bitecek. Iste o zaman yem olacaksiniz sirtlanlara
 
Beyler, burası Türkiye şaşırmayın bu kadar, büyütmeyin de.. Güreşçiden banka yönetim kurulu üyesi, rektörün manav akrabasının su ürünleri dekan yardımcılığına gelmesi, mecliste hiç bir oturuma katılmadığı halde maaşını alan adamların olduğu, kadro boşaltılıp akademik yetersizliğine rağmen MSB yapılması için kastırılan adamlar, colanın fantanın da hak sahibi olduğunun farkında olmayan valiler, passatı beğenmeyip a6 aldıran belediye başkanları, aşure ayı kutlaması yaparken altın bayraklı çeşmeler ve bakır bakraçla arka plan, fıstık kaju, fındık, beyaz çay, ördek götünde marine edilmiş ejder meyveli simothi eşliğinde aşure ayı kutlaması yapan first ladyimiz var.. Ne bekliyorsunuz? Abartmayın
 
Son düzenleme:
Federasyonun en iyi yaptığı iş granfondadan kazandığı paraları bir güzel yemek...
İtibardan taviz verilemez olunca böyle oluyor..maşallah, bizim devlet adamlarımız itibarları söz konusu ise her şey mübahtır.
 
Buraya yazıp ağlaşacağınıza Cimer'e yazın.
Bu forumu kimsenin salladığı yok.
Resmî makamların bu durumdan haberi yok.
Gençlik ve Spor Bakanlığına mail atın.
Cimer'e şikayet dilekçesi verin.
Ne kadar fazla kişi başvuru yaparsa o kadar etkili olur.
Cimer'e yazılsa ne farkedecek ki? Zaten o cimere bakan zihniyet adam kendi siyasi fikrini söyledi diye milli takımdan çıkartmadımı geçtiğimiz senelerde ? Kimi kime şikayet edeceksin.
 
Adını aldığı spora bu kadar zarar vermiş bir federasyon yoktur sanırım.
Seçildiği günden bu yana bize:" şunu iyi yaptı, katkısı oldu, gelişim gösterdi" gibi bir örneği olan var sa beri gelsin...
Son zamanlarda da "ooo granfondoya gidoyomuşun kardeşim bize de bi sakal at tirrek" modundalar
 
Buraya yazıp ağlaşacağınıza Cimer'e yazın.
Bu forumu kimsenin salladığı yok.
Resmî makamların bu durumdan haberi yok.
Gençlik ve Spor Bakanlığına mail atın.
Cimer'e şikayet dilekçesi verin.
Ne kadar fazla kişi başvuru yaparsa o kadar etkili olur.

"Uci dağ bisikleti dünya sıralamasında ilk 40'ın içine girmeyi başaran ilk ve tek Türk bisikletçisi Abdülkadir Keleci, Türkiye Bisiklet Federasyonu tarafından dünya şampiyonasına gönderilmemiştir.
82 milyon nüfuslu Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nde bir bisiklet sporcusunun dünya şampiyonasına gitmek için bisikletini satmak zorunda kalması ulusal bir utanç kaynağıdır.
Tek bir sporcusunu bile dünya şampiyonasına göndermeyen Türkiye Bisiklet Federasyonu'na derhâl kayyum atanmalıdır.
Bu ulusal utanç durumunun oluşmasında sorumluluğu olanlar kamu denetçileri tarafından incelenmeli, tarafsız mahkemeler tarafından suçlu olduğu kanıtlanan sorumlulardan hesap sorulmalıdır."

Yukarıdaki metni kendinize göre düzenleyip Cimer'e şikayet edin. Yasal haklarını kullanan bilinçli bir vatandaş olun.
Forumlarda, Facebook gruplarında ağlaşmayı kesin. Sosyal medyada ya da forumlarda hak aranmaz.


Kardeşim cimerin açılımını sana söyleme gerek yok, eminim biliyorsun.. Kimi kime şikayet edeceğiz? Hangi kamuya bu hassas konuyu dile getirelim? Neden bu konudan rahatsız oldun? Sen neden rahatsızlık duymuyorsun da konudan, eleştirdiğimize tripleniyorsun? Aklıma bir örnek geldi, onu vereyim.. Jöleli diye tabir edilen adamı tanırsın.. Zamanında iktidara hayli giydiriyordu.. Sonra birşeyler değişti, limaktan, Türk telekomdan, 1-2 üniden maaş ümmetin lideri, mazlumların umudu reisimizin baş danışmanlarından biri oluverdi ve bir anda U dönüşü yapanlar kervanına katıldı ve yolsuzluk davaları patlak verince aynen şu ifadeyi kullandı "yolsuzluk yok demiyorum, her şey ortada ama asıl sorun yolsuzluğu iktidara yakıştırmak.. İşte asıl operasyon bu.." dedi.. Sen de böyle bir çıkış yapınca, af buyur ama bu örnek geldi aklıma 😅 mazur gör.. Burası bir sivil toplum örgütü.. Aynı yaşam standartları olan, ortak bir noktada buluşmuş, paylaşımları olan bir yer.. Hatta ötesi var, kültür burası.. Milli sporcuyu spor bakanlığı, iç işleri bakanlığı, hazine bakanlığı vb kurumlardan hariç mi tutalım? Cimer'e yaz demişsin.. Pandemi sürecinde arkadaşım adına mail attım.. Esnaf kendisi.. Geçen sene.. İsteyen maili özelden atarım.. Duruyor.. İletişime aynen şöyle girdik.. Usülsüz, mantıksız, suçlayıcı bir itham ve tahayyül potansiyeline girmeden.." İyi çalışmalar, x tarihten bu yana işletme sahibi olduğumuz x firmasının icraatini yürüten x isimli vergi mükellefi olarak sizlere bizzat ulaşmaktayım.. 2 çocuğum ve eşim ile, dükkan ve ev giderlerini karşılamakta zorluk çekiyoruz.. Vergiler ağır geliyor.. Pandemi sürecinde ben ve benim gibi nice yardıma ihtiyacı olan vatandaşlarınız için hizmet olarak nasıl bir çıkış yolu sunabilirsiniz? Arz ediyoruz "" şeklinde.. Çok da uzatmak istemiyorum.. Cevap ne geldi biliyor msn? X isimli mükellefimiz, üzerinize kayıtlı 1 hususi otomobil bulunuyor.. Anne ve babanız ile eşinizin anne ve babaları hayatta olup emekli maaşları aktif olarak ödeniyor.. Babanızın üzerine 2 katlı taşınamaz gayrimenkul görünüyor.. Eğer bunlar da çözüm getirmezse, devlet bankalarından uygun ödeme tercihleriyle kredi kullanabilirsiniz... " deniyor.. Buna ne diyeceksin? 😅 Yani lafın gelişi soruyorum.. Araban var onu sat, yok satamıyorsan annrnlere kayınpederlerine çök o da olmazsa kredi borcuna gir denip şutungen.. Böyle bir memleket artık kardeşim.. Elbette her yerde olduğu gibi burada da sesimizi çıkaracağız.. Fixi bisiklet sürmek zorunda kaldığını söyleyen biri olarak herkezden önce senin bu konuya yorum paylaşman gerekirdi..
 
Geri