Scudo Sports

İzmir - Samsun (5 etap - 1340 KM)

sccetin

SCC
Yönetici
Kayıt
26 Haziran 2016
Mesaj
594
Tepki
5.663
Şehir
Samsun
İsim
Serhat C
Merhaba arkadaşlar,

6 Kasım'da Velotürk Gran Fondo Çeşme'ye katıldıktan sonra 7 ya da 8 Kasım'da aşağıdaki rotaya başlıyorum. Günde ortalama 268 KM'ye denk gelecek şekilde rotayı 5'e böldüm.

Rota: (link)

İzmir'de başladıktan sonra konaklayacağım yerler sırasıyla Çanakkale, Istanbul, Bolu, Osmancık ve son durak Samsun.

Sürüş boyunca dikkat çekmemi istediğiniz bir sosyal sorumluluk projesi varsa çekinmeden iletiniz. Ayrıca, -her ne kadar sanmasam da- sponsor olmak isteyen kurumsal bir yer olursa haber ediniz.

Yol bisikletiyle gidiyorum; dolayısıyla sırt çantası ya da heybe olmayacak. Forma cebine ne sığarsa o (yağmurluk, 2 iç lastik, yama seti ve pompa, lisans, banka kartı, telefon ve şarj aleti). Her etabı güneş doğarken başlayıp batarken bitirmeyi hedefliyorum. Hava şartları engel olmadığı sürece maksimum 6 ya da 7 günde bitirme planım var.

Herhangi bir öneriniz (özellikle rota üzerinde yaşayan arkadaşların o yöreye ait Kasım ayı hava şartları ve beslenme hakkında), sorunuz ya da teklifiniz varsa buradan ya da mesaj yoluyla iletebilirsiniz.

Tarih yaklaştıkça buradan güncellemeleri geçiyor olacağım.

Teşekkürler,
Sevgiler.
 
Scudo
Kasım'da Samsun başkadır :)
Kazasız belasız sürüşler dilerim.
 
  • Beğen
Tepkiler: sccetin
Yarista başarılar, keyifli bir tur olur umarim:) istanbul tuzla da konaklama konusunda yardimci olabilirim:)
 
  • Beğen
Tepkiler: sccetin
Pastırma sıcakları dedikleri sonbahar güneşlerine den kgelemezseniz burda bayaa bi yağmurlu hava sizi bekliyor olacak o tarihlerde ve ayrıca akşamlarıda yeterince soğuk olur.
 
  • Beğen
Tepkiler: sccetin
@sccetin Bolu civarı, Bolu - Merzifon arası ayaz soğuk, yağmur ihtimali bu bölge için yüksek, Çanakkale ve İstanbul arası rüzgar tersten olmazsa sanslisiniz. Havanın erken kararacak olmasi bir sorun ama ben turu başarı ile tamamlayacağınızı düşünüyorum. Örnekleri var. Şimdiden iyi yolculuklar
 
  • Beğen
Tepkiler: sccetin
@sspl

Teşekkürler :) Evet, Kasım'da Samsun her zamanki gibi yağmur çamur...

@deadlistcach

Üsküdar'da arkadaşta kalacağım. İnceliğiniz için teşekkürler :)

@Ahmet.YILDIZ

Evet, ona göre giyinmem gerekecek. Bu yüzden ıslanıp akşam soğuğunu yememek için güneş batmadan etapları bitirmem lâzım.

@M.Ozkul

Evet, Bolu ve sonrası 1000m yükseklik civarı ve dediğiniz gibi ayaz... Kışlık eldiven alsam mı diye düşündürüyor. Güzel dilekleriniz için teşekkürler :)


------------------------------

Bu arada,

Bu tip uzun tur yapıp yanıma keşke şunu alsaydım YA DA yanıma keşke şunu almasaydım dediğiniz şeyler var mı arkadaşlar?
 
Merhaba
Kısaca...
Kışlık eldiven alın. Ben nisanda ellerimin dondugunu bilirim.
Bir kat fazla kıyafet alın. Yani 2 değil 3 takım diyelim .
Gece için soğuğa karşı uzun kollu bir kıyafet olsun.

Kazasız ve keyifli turlar
five
 
  • Beğen
Tepkiler: sccetin
Hep böyle bir tur hayalim vardı.Yol bisikleti ve sadece para ile yapabileceğim bir tur:) Biraz tuzlu olsa da katedilen yol daha fazla olacağı için buna değer.Kazasız belasız sürüşler dilerim.
 
  • Beğen
Tepkiler: sccetin
Arkadaşlar merhaba,

Gran Fondo Çeşme yarışından sonra turun büyük bir bölümünü 3 günde gerçekleştirdim. Buraya fotoğraf koymadan sadece sürüşlerin linklerini ve belli başlı dönüm noktalarını yazacağım (fotoğraflar Strava kayıtlarında mevcut). Uzun olabilir; canı sıkılan ve okuyacak bir şeyler arayıp vakti olan varsa buyursun.

Önce kısaca yarış:

Kızarkadaşımın ilk yarışı olduğu için en sonlarda başladık ve onu sakinleştirmek ve güven vermek için ilk 5KM beraber gittik. Daha sonra yüzlerce bisikletli geçtim ama ön lastiğim patlayınca geçtiğim arkadaşları tekrar geçmek zorunda kaldım. Yarışın en başında lastiği patlayan 2 Fiberli takımı bisikletçisinden sonra gün içinde en fazla geçiş yapan bisikletçi olduğumu düşünüyorum. Videolar mevcut fakat editlemek için zaman lâzım. Yarıştaki zemin bozukluğu ve rüzgâr olayına burada girmiyorum.

Strava linki: (link)


Turun 1. günü: İzmir - Çanakkale = 358.3km - 2,325m - 12:51:44

Strava linki: (link)

05:00 - İzmir'den 5 saatlik uykuyla yola çıktım.
07:45 - 80. KM - Güneş açtı
09:20 - 106. KM - İlk lastik patlaması (taktigim yedek iç lastik de patladı. Lastiğin gerginliğinden dolayı yanımdaki tek levye de kırıldı. Şans eseri yoldan geçen boyama aracındaki arkadaşların yardımıyla dış lastiği parçalaya parçalaya kanirtarak ikinci iç lastiği taktik. 1 saat 45 dk uğraştım).
13:00 - 175. KM - Yolun tam yarısı - Ayvalık'ta zor zar bulduğum Ayvalık tostundan ilk defa yedim.
15:00 - 210. KM - Yanımdaki yiyecek ve içecek bitince Burhaniye'de yol kenarındaki İlyas Abi'den 2 bardak karadut suyu içtim, 4 mandalina yedim. 4 yaşında oğlu varmış, adı Hasan. 35 yaşında evlenmiş. Bir şey yemedin, borcun yok, dedi.
17:00 - 230. KM - Edremit'te lastik yine patladı. Yedek iç lastik kalmadığı için yama yaptım, ilki tutmadı. Uğraşırken arka lastik iyice yırtıldı. Geçen pazar Çeşme'de yarışta yarılan ön lastiğe yedek aldığım katlanır lastiği takmak zorunda kaldım. Sanayide alternatif iç lastik buldum. 1.5 saat kaybettim ve yağmur başladı. Lastik işlemi yol üzerindeki galericide geçti. Lastiğe 120 PSI hava vurulduğuna inandıramadım :) Sende kabahat yok, lastiğin ibneliginden bunlar hep be ya, dediler :) ((link) Abi, az kalsın Tanrı misafiri oluyordum ama vaktim yoktu, kusura bakma. Bir dahaki sefere söz).
20:00 - 270. KM - KAZ DAĞLARI - Hayatımın en tehlikeli ve zor yoluydu. Zifiri karanlık. Git gel tek yön. Işığım yok. Kamyon/TIR kaynıyor. Hava musluktan damlar gibi yağışlı, yer buz pisti gibi. O kadar kaygan ki tırmanışta bir anda bisiklet altimdan kaydı gitti ve sol kalçamin üzerine çok sert düştüm; kırıldı sandim. 450m yüksekliğe tirmandim ama 2 metre önümü ya da sağımı solumu görmedim. Kalın sesli, saldırgan, iriliklerini kestiremedigim ve zifiri karanlıkta görmediğim köy köpekleri sagdan soldan atladı. Bisiklette tam tersi olması gereken ciktigin vitesle in zevkine varamadim fakat düşmeden indigim için ilk benzinlikte yeri öpmek yerine oradaki köpeği sevdim ve su içip çikolata yedim. Ya lastiğim yine patlarsa ya da düşersem düşünceleri yol boyu beynimi yedi. Fiziksel olarak ne kadar hazır olursanız olun psikolojik dayanıklılik bambaska bir şey...
21:00 - 310. KM - Ezine'de yarım ay ilk defa yüzünü gösterdi ve yoldaki çizgileri biraz secebilmeye başladım. Çanakkale'ye yaklaştıkça rüzgâr, fırtına şeklini aldı :(
23:00 - 358. KM - Binlerce zeytin ağacı, yüzlerce koyun, onlarca yeni insan/köy/kasabadan ve 18 saatten sonra kardeşim Samet'e kavuştum.


Turun 2. günü: Çanakkale - Istanbul = 315.6km - 4,545m - 12:32:31

Strava linki: (link)

05:00 - Çanakkale'den, Eceabat arabalı vapuruna binip yaklaşık yarım saat sonra zifiri karanlıkta gökyüzünü ve yıldızları müthiş parlak bir şekilde izleye izleye yola koyuluyorum (gökyüzünü bu kadar net, yakın ve parlak en son 2010'da Amerika'da gormustum).
05:55 - Zifiri karanlığı jandarmanın çakarlari ve gazetecilerin flaşlari bölüyor. Mültecileri gemiden kayiklara almaya çalışıyorlar. İçim cız ediyor...
06:05 - Hiç alışık olmadığım bir gürültü kopuyor bisiklette. Bir bakıyorum arkadaki janttan bir tel istifa etmiş ve yuvasından ayrılmış. Karanlıkta söküp devam ediyorum.
09:30 - Ucmakdere'ye gitmek üzere Şarköy'e çıkan köy yollarına daliyorum ve kangal köpeklerinin ne kadar vahşi olduklarını yakinen öğrenme firsatim oluyor. Köpeklerle arasi iyi olmayanların kesinlikle tecrübe etmemesi gereken bir olay. Çünkü bir anda çiftliklerinden/bahcelerinden firlayip son surat cogala cogala ustunuze sizi parçalamaya geliyorlar. Ödünüz bokunuza karisacaksa geçmiş olsun. Yapmanız gereken en kesin şeyi söylüyorum: hızınızi azaltıp her köpeğin aşina oldugu opucuk/islik olayını deneyin. Ama bu azmanlara islemeyebiliyor. O zaman bisikletten inip onlarla konuşmaya (siz bağırmaya ve azarlamaya olarak okuyun) başlayın.
10:20 - Ön iç lastik patlıyor. Hemen degistiriyorum (artık lastikci olduk).
11:00 - Murfete'de ön dış lastik komple yariliyor ve ön lastiği söküp Şarköy'e minibüsle 12 km lastik almaya geri dönmek zorunda kalıyorum ama dünyalar tatlısı 30 yıllık bisiklet ustası İbrahim abiyle tanisiyorum (buradaki vakit kaybı tamamen kendi hatam: Çanakkale'deki katlanır lastiği markası ve modelini begenmedigim için almamistim).
13:30 - 125. KM: Bisiklet yolunun nirvanasi Ucmakdere'ye tırmanmaya başlıyorum. Kendimi cennette hissediyorum. Şu yolu mutlaka arabayla da olsa geçmeniz lâzım.
21:00 civarı - 260. KM: İstanbul tüm ses ve hava kirliliğiyle beraber kalabalığı ve yamyam halkıyla E5 pisliğinde sikistirmalarla, kornalarla, sellektorlerle karşılıyor. E5'te emniyet şeridi olmamasından dolayı canımı daha fazla tehlikeye atmayip, gözü karartip TEM'e daliyorum ve sonuna kadar da gidiyorum. 22:30 - Yol, 315. KM'de Beşiktaş'ta, hayatımda gördüğüm en güzel sofrayla son buluyor.


Turun 3. ve son günü: Istanbul - Izmit = 104.3km - 708m - 4:08:01

Strava linki: (link)

06:20 Beşiktaş'tan karşıya (Uskudar'a) geçen ilk motora atlayıp 10 dakika sonra yola başladım.
12:00 - 105. KM: Tüm yol boyunca kuvvetli ve soğuk karşı rüzgâr İzmit'te otobüse binmeme sebep oldu. 4 saat hiç durmadan karşıdan rüzgâr yemek hem mental hem fiziksel inanılmaz yorucu ve sıkıcıydı.
14:00 Günün hedefi olan Bolu'ya erken geldiğim için lise yıllarında gitmekten büyük zevk aldığım Gölcük'e çıktım hemen. 1200m yükseklikte soğuğa rağmen tam bir cennet... Girişi yayalara da ücretli (4 TL) yapsalar da para doğaya ve doğru kullanıldığı için sorun yok. Fotoğrafları daha sonra atacağım ve Türkiye'de böyle bir yer mi varmış ya, diyeceksiniz :)

Havanın maalesef müthiş soğumasından dolayı (Bolu'dan Samsun'a devam etmeyi planladığım Çarşamba günü kar yağışı bekleniyor) ve ustumdeki kıyafetin 5 C° altında sıcaklığı koruyamaya elverişli olmadığı için bozkırda geri kalan 2 günlük ve 460 KMlik yolu başka bir bahara bırakıyorum :)
3 gün ve 810 KM boyunca muazzam yerler görüp müthiş tecrübeler edindim. Uzun yolun tamamen planlama, hava şartlarını takip etme/uyum sağlama, konsantrasyon ve gerekli ekipmandan ibaret olduğunu deneyerek öğrenmek oldukça yararlı oldu. Bunun yanısıra, limitlerimi görmek ve aşmak sevindiriciydi :)

Bu yıl neredeyse 13.000 KM oldu. Yılın geri kalanında da biraz koşmak gerek...

Vaktiniz için teşekkürler;
Yolda görüşmek üzere...
 
Sürekli lastik patlaması normal olmaması lazım
Nasıl bir lastik kullanıyorsunuz
Acaba
Ama tek kelime tebrik ediyorum güzel bir macera
Bende 3. Aralıkta
Balıkkesir ayvalık yaptım
130 km gezerek falan 160 de
11 saat te vardım
 
@Selocu_aziz

Balıkesir - Ayvalık
Balıkesir - Burhaniye/Ören
Balıkesir - Edremit

Bu rotaları sürekli yapıyorum. Çok güzel ve eğlenceli/zevkli yollardan geçiyorsunuz.

Amaa...

Dönüş yolu çok çok daha zevkli ve bir o kadar da acılı. Şapçı rampasını Edremit'te deniz seviyesinden 20 m yükseklikten başlayarak çıktığınızda çok acımasız oluyor :D

@sccetin çok güzel, tebrikler..

Küçükkuyu - Ayvacık yolu çok tehlikeli bir yol. Hem iniş hem de çıkış açısından. Hem dar olması, hem de virajlı olması yokuş olmasından daha da önemli etkenler, negatif yönden. Her ne kadar çileli geçse de sonucunda aldığınız zevk her şeye değmiştir eminim..
 
@gokhantig hocam bisikleti alalı 2 hafta olmuştu ögünün tatil olması farkındalık olsun diye kendimce
Bir fikir ansızın gelişti kondisyonum sıfırdı yapabilirim dedim
Ama şapcı rambaları bitirdi beni
Sonuc benim icin cok güzel bir anı olarak kaldı sadce istemek
Kac saatte varıyorsunuz hocam
Ben gezerek her yerde her an durdum
07:10
17;30 gibi Ayvalık taydım cok oyalandım ama
 
  • Beğen
Tepkiler: sccetin
Böyle bir rotada sürüş saatlerini de göz önüne alırsak neden aydınlatma kullanmadığınızı merak ettim doğrusu. Büyük risk almışsınız.
 
  • Beğen
Tepkiler: cycling ve sccetin
Güzel tur olmuş ayağınıza sağlık. Fakat ekipman eksikleriniz nedeniyle kendinizi tehlikeye atmışsınız. Fazladan yedek iç lastik ve jant tellerini en kötü ihtimalle kadronun çeşitli yerlerine bantlayabilirdiniz. Aydınlatma konusundaki yetersizliğinizi zaten Kaz dağlarında siz de farketmişsinizdir...
 
  • Beğen
Tepkiler: sccetin
Tebrikler,
Yalnız lastik patlama olayı çok fazla olmuş,
Köpeklerden çok korkarım. O kangal tecrübesini yaşamak istemezdim kesinlikle,,,
Aydınlatma olmadan o saatlere kalmak da iyi cesaret...
 
  • Beğen
Tepkiler: sccetin
@Selocu_aziz

@Selocu_aziz teşekkürler. Ben de sizi tebrik ederim. Çok memnun kaldığım ve binlerce kilometredir patlamayan Schwalbe Lugano kullanıyordum. Yarışta öne çok sivri bir cismin girip delik açması talihsizlik oldu...


@gokhantig

@gokhantig teşekkür ederim. Aynen dediğiniz gibi, tur sonunda ve sırasında; geri dönüp fotoğraflara, kayıtlara ve anılara baktığımda aldığım haz tarifsiz :)


@husseinerol

@husseinerol evet, haklısınız fakat sürüş sürelerini güneş batmadan bitmek üzere hesaplamıştım. Yolda çıkan aksilikler karanlığa sarkmama sebep oldu fakat ayakkabı kılıfı ve üstümdeki rüzgârlık inanılmaz yüksek seviyede parlak yansıtıcı malzeme içeriyordu neyse ki...


@uguryilmaz144

@uguryilmaz144 teşekkürler. Evet, haklısınız fakat binlerce kilometredir patlamayan lastikler için 2 yedek iç lastik ve 1 katlanır dış lastik kâfi olur diye düşünmüştüm; jant teli kırılması da 11.000 kilometrede hiç başıma gelmediği için yedekleme konusu aklıma gelmedi... Neyse ki sorun çıkarmadı yolun geri kalan kısmında. Aydınlatma konusunda kesinlikle haklısınız fakat uyarıcı olarak arkada bir ışık vardı. Orada kastetmeye çalıştığım önümü göremememdi ve gereksiz bir eksiklikti...


@oenaj

@oenaj teşekkürler. Evet, lastik bakımından oldukça şanssızdım... O derecede bir Kangal tecrübesini umarım hiçkimse yaşamaz.
 
Geri