ulas
Forum Bağımlısı
- Kayıt
- 5 Mayıs 2006
- Mesaj
- 3.954
- Tepki
- 9.587
- Şehir
- İstanbul
- Bisiklet
- Geotech
Küresel Isınmaya Karşı Bisikletle Ağrı
Dağı’na Zirve Tırmanışı
2-9 Ağustos 2009
Küresel ısınma için Türkiye’nin Zirvesine bisikletle tırmandık. Çevreci kuruluşlar yaptıkları eğlemelerle küresel ısınmaya dikkat çekmek istiyor. Dünyanın en büyük sorununun küresel ısınma olduğu sürekli söyleniyor.”İklimsel değişimler başladı, dünyamız büyük tehdit altında” diyorlar ama özellikle ülkemiz bu konuya duyarlı değil. İşte bu yüzden dünyanın en çevreci taşıtı bisiklet ile ülkemizin zirvesine Ağrı dağına (5317m) çıkarsak belki sesimizi duyan olur diye düşündük. Bir kez de ülkemizin zirvesinden zirvesine seslenmek istedik. Ağrı dağı küresel ısınmanın en belirgin yerlerinden biri çünkü zirvesindeki buzul eriyor ve her yıl zirvemiz biraz daha alçalıyor. İşte bunu da ispatlamak istiyorduk. Delta bisiklet gurubu olarak böylesi bir amaçla 2 Ağustosta yola çıktık. Yol uzun şartlar çetin. Onlarca basın mensubu bizi Kars Hava Limanında karşıladı. Hepsi zirveye bizimle gelmek istiyor bizimle çevreci duyarlılığımızı paylaşıyordu. Hatta bizi duygulandıran bir olay bile oldu. Iğdır valimiz bisiklete atladığı gibi bizi yolda karşıladı. Mutluyduk. Daha şimdiden ses getirmeyi başarmıştık. Yollarda genç yaşlı kadın erkek hatta çocuklar üç tekerlekli bisikletleri ile “ Küresel ısınmaya hayır”sloganları ile bizlerle pedal basıyorlardı.
Bölge halkının duyarlılığı bizi daha da umutlandırdı güç verdi. Artık bisikletle Ağrı zirvesine çıkmak bizi artık zor gelmeyecekti.
İlk gün Iğdır’dan yola çıkan Delta Bisiklet ve gazetecilerden oluşan ekip Doğubeyazıt Ağrı dağı eteklerine gelerek tırmanışa başladı. Dağ bisikletinin bile yol almakta zorluk çektiği patikalar sivri kayaların arasında yol buldukça pedal basıyor kimi zamanda bisikleti sırtımıza alarak ilerlemeye çalışıyorduk. İlk hedefimiz ana kamp 3200 metreydi. Zoru başarmak için yola çıkan ekip bir yandan zorlu parkurda ilerliyor diğer yandan da yüksekliğin verdiği zorluklarla boğuşuyordu. Nefes nefese kan ter içinde insanüstü bir güçle çabalıyordu. 3200 kampı göründüğünde bedenler tükenmiş güç bitmişti. Dağcıların bile hayretle izlediği bisikletçileri kampa vardığında alkışlanıyordu. Geleceğimiz duyulmuş bahisler bile yapılmıştı. 3200 kampına bisikletle gelmek imkânsız diyenlerin utandıran ekibimizin hedefinin başlangıcıydı. Onları bekleyen daha zorlu bir etap vardı.4200 kampı ve zirve 5137.
Zor parkur 20 kişilik ekibimizden dört kişiyi güçsüz bırakmış hasta etmişti bile. İlk kez dağa çıkan bisikletçilerimizden 4 kişi yükseklik hastalığına yakalandı pedalları sustu. Gazetecilerden bir kısmı ise hala bizimleydi. Gün ağarırken plan yapıldı. Usta dağ rehberimiz Hasan Çağdaş karar verdi. 4200 kampına iki bisiklet gidecek. “Artık yol zorlu. Bisiklet sürmek artık çok zor.”
Haklıda, kayalık ve çakıl yolda gitmek imkânsız gibi. Bisikletler daha çok sırtta taşınacak. Bu yüzden iki bisikleti yanımıza alıyoruz. 4200 artık son kamp. Gün boyu yürüyoruz. Tam dört saat sırtlarda bisiklet çakıl ve kaygan yollar. Kampa vardığımızda çadıra giren soluksuz baygın uyuyor ayaklarda derman kalmamış durumda. Diğer kamp yapanlar dağcılar ile sohbet ettiğimizde hedefimizde belirleniyor. Hava güzel bu fırsatı değerlendirmek lazım. Yüksekliye uyum için kalırsak ertesi gün fırtına korkusu var. O zaman dinlenmek yok bu gece yola devam. Ekip giderek eksiliyor. İki kişi daha file veriyoruz. Yükseklik hastalığı iki arkadaşımızı daha güçsüz bırakıyor. Gelirlerse turu zora sokacaklar. Bu da zirveye çıkacak bisikletlerin sayısını bire düşürmesine neden oldu. Artık hedefimiz zirve. Yolumuz ise sadece karlı buzlu dik kayalardan kaplı uçurumların yamaççındaki zirve yolu. Hava eksi 10 . Saat gece yarısı 2 de kalk veriliyor. Kimse çadırından çıkmak istemezcesine uyku tulumundan çıkmamak istercesine sıkı, sıkı sarılarak isyan ediyor. Bisiklet parçalanarak Delta ekibine bölüştürülüyor. Kimi tekerleği kimi ana parçayı sırtlanıyor. Gözün alabildiği beyaz karın kapladığı zirveye kafa fenerleri ile çıkmak için 4200 kampından ayrılıyoruz. Oksijen azlığı yolun kar ve buz tutmuş aman vermez zorluğu ve havanın soğukluğu bizi durduramıyor. Hedefe kitlenmişçesine ilerliyoruz. Minik adımlar bizi zirveye yaklaştırıyor ama soluğumuzu kesen soğuk nefes almakta zorluk çektiğimiz yükseklik bizi epey zorluyor. Son güç son enerjimizi kullanıyoruz. Minik adımlar mikro adımlara dönüşüyor. Ama yılmak yok. Çünkü bir ilki gerçekleştiriyoruz. Ağrı zirvesine bisikletle çıkacağız.
Ve tüm yorgunluğu unutturan son. Evet zirvedeyiz. Zirveyi sevinç çığlıkları kaplıyor. Kimi bisikleti havaya kaldırırken kimi zirvede adeta bisikleti ile şov yapıyor. CPS cihazı ile kötü haberi veriyoruz. Zirve yüksekliği 5132. Zirve tam 5 metre erimiş. Delta macera gurubu ile başarmanın verdiği gurur ile zirvede bayraklarımızı dalgalandırıyoruz. Hep beraber Türkiye’nin zirvesinden sesleniyoruz “ Lütfen çevreye ve küresel ısınmaya duyarlı olun.”
İnişimiz çıkışımızdan daha zor oldu. Çok yorulmuştuk, dik kayalıklardan inmek çok zordu. Bazı arkadaşlarımız düşme tehlikesi yaşadı ve ufak sıyrıklarla tehlikeyi atlattı. Buzulu geçtikten sonra biraz rahatladık. İlk önce 4200 Kampına vardık. Çadırlarımıza koşarak uykusuzluğumuzu gidermemiz gerekiyordu. Saatlerdir yorgun ve açtık. Kampta kalan diğer arkadaşlarımız hemen bize yardımcı oldu ve yeme içme ihtiyaçlarımızı karşıladılar. Çorbalarımız hazırlanmıştı bile. Bardakta çorba içmek çok güzel.
Hemen ertesi gün 3200 kampına indik ve kamptaki diğer arkadaşlarımızı alarak İshak Paşa Sarayı’na doğru pedal bastık. Artık her şey daha da kolaylaşıyordu ve hep iniş yapmak çok güzel bir duyguydu. Bazen küçük kazalar atlattığımız da oluyordu. Bisikletle Zirve Yapmış olma sevinci bu acıları unutturuyordu.
Artık İshak Paşa Sarayı’ ndayız ve geceyi orada kamp kurarak geçireceğiz. İyice yorulmuştuk… Sabah kuş sesleriyle uyanmak çok güzel. Sarayı gezdikten sonra Iğdır’a doğru yol alıyoruz. Iğdır Valisi bizi karşılıyor ve sevincimize ortak oluyor. Bir şehir turu yaptıktan sonra Delta Bisiklet ve Katılımcıları olarak ihtiyaç sahibi ve başarılı öğrencilere hediyelerimizi veriyoruz.
KATILIMCILAR
BENGÜÇ ÖZERDEM
ULAŞ BAYDAR
GÖKCAN BAYDAR
YÜKSEL BAYDAR
SELAM BAYDAR
EVREN OKCU
BURAK KİNET
SERHAD KANGÖZ
ÖZDEM VELİ ERDEM
HASAN ÇAĞDAŞ
UMUT BEKTAŞ
TANER DOĞRU
ORKUN DOĞRU
BURAK MURAT BAYRAM
BARIŞ TOPCU
Saygılarımızla,
Delta Bisiklet
Dağı’na Zirve Tırmanışı
2-9 Ağustos 2009

Küresel ısınma için Türkiye’nin Zirvesine bisikletle tırmandık. Çevreci kuruluşlar yaptıkları eğlemelerle küresel ısınmaya dikkat çekmek istiyor. Dünyanın en büyük sorununun küresel ısınma olduğu sürekli söyleniyor.”İklimsel değişimler başladı, dünyamız büyük tehdit altında” diyorlar ama özellikle ülkemiz bu konuya duyarlı değil. İşte bu yüzden dünyanın en çevreci taşıtı bisiklet ile ülkemizin zirvesine Ağrı dağına (5317m) çıkarsak belki sesimizi duyan olur diye düşündük. Bir kez de ülkemizin zirvesinden zirvesine seslenmek istedik. Ağrı dağı küresel ısınmanın en belirgin yerlerinden biri çünkü zirvesindeki buzul eriyor ve her yıl zirvemiz biraz daha alçalıyor. İşte bunu da ispatlamak istiyorduk. Delta bisiklet gurubu olarak böylesi bir amaçla 2 Ağustosta yola çıktık. Yol uzun şartlar çetin. Onlarca basın mensubu bizi Kars Hava Limanında karşıladı. Hepsi zirveye bizimle gelmek istiyor bizimle çevreci duyarlılığımızı paylaşıyordu. Hatta bizi duygulandıran bir olay bile oldu. Iğdır valimiz bisiklete atladığı gibi bizi yolda karşıladı. Mutluyduk. Daha şimdiden ses getirmeyi başarmıştık. Yollarda genç yaşlı kadın erkek hatta çocuklar üç tekerlekli bisikletleri ile “ Küresel ısınmaya hayır”sloganları ile bizlerle pedal basıyorlardı.
Bölge halkının duyarlılığı bizi daha da umutlandırdı güç verdi. Artık bisikletle Ağrı zirvesine çıkmak bizi artık zor gelmeyecekti.
İlk gün Iğdır’dan yola çıkan Delta Bisiklet ve gazetecilerden oluşan ekip Doğubeyazıt Ağrı dağı eteklerine gelerek tırmanışa başladı. Dağ bisikletinin bile yol almakta zorluk çektiği patikalar sivri kayaların arasında yol buldukça pedal basıyor kimi zamanda bisikleti sırtımıza alarak ilerlemeye çalışıyorduk. İlk hedefimiz ana kamp 3200 metreydi. Zoru başarmak için yola çıkan ekip bir yandan zorlu parkurda ilerliyor diğer yandan da yüksekliğin verdiği zorluklarla boğuşuyordu. Nefes nefese kan ter içinde insanüstü bir güçle çabalıyordu. 3200 kampı göründüğünde bedenler tükenmiş güç bitmişti. Dağcıların bile hayretle izlediği bisikletçileri kampa vardığında alkışlanıyordu. Geleceğimiz duyulmuş bahisler bile yapılmıştı. 3200 kampına bisikletle gelmek imkânsız diyenlerin utandıran ekibimizin hedefinin başlangıcıydı. Onları bekleyen daha zorlu bir etap vardı.4200 kampı ve zirve 5137.
Zor parkur 20 kişilik ekibimizden dört kişiyi güçsüz bırakmış hasta etmişti bile. İlk kez dağa çıkan bisikletçilerimizden 4 kişi yükseklik hastalığına yakalandı pedalları sustu. Gazetecilerden bir kısmı ise hala bizimleydi. Gün ağarırken plan yapıldı. Usta dağ rehberimiz Hasan Çağdaş karar verdi. 4200 kampına iki bisiklet gidecek. “Artık yol zorlu. Bisiklet sürmek artık çok zor.”
Haklıda, kayalık ve çakıl yolda gitmek imkânsız gibi. Bisikletler daha çok sırtta taşınacak. Bu yüzden iki bisikleti yanımıza alıyoruz. 4200 artık son kamp. Gün boyu yürüyoruz. Tam dört saat sırtlarda bisiklet çakıl ve kaygan yollar. Kampa vardığımızda çadıra giren soluksuz baygın uyuyor ayaklarda derman kalmamış durumda. Diğer kamp yapanlar dağcılar ile sohbet ettiğimizde hedefimizde belirleniyor. Hava güzel bu fırsatı değerlendirmek lazım. Yüksekliye uyum için kalırsak ertesi gün fırtına korkusu var. O zaman dinlenmek yok bu gece yola devam. Ekip giderek eksiliyor. İki kişi daha file veriyoruz. Yükseklik hastalığı iki arkadaşımızı daha güçsüz bırakıyor. Gelirlerse turu zora sokacaklar. Bu da zirveye çıkacak bisikletlerin sayısını bire düşürmesine neden oldu. Artık hedefimiz zirve. Yolumuz ise sadece karlı buzlu dik kayalardan kaplı uçurumların yamaççındaki zirve yolu. Hava eksi 10 . Saat gece yarısı 2 de kalk veriliyor. Kimse çadırından çıkmak istemezcesine uyku tulumundan çıkmamak istercesine sıkı, sıkı sarılarak isyan ediyor. Bisiklet parçalanarak Delta ekibine bölüştürülüyor. Kimi tekerleği kimi ana parçayı sırtlanıyor. Gözün alabildiği beyaz karın kapladığı zirveye kafa fenerleri ile çıkmak için 4200 kampından ayrılıyoruz. Oksijen azlığı yolun kar ve buz tutmuş aman vermez zorluğu ve havanın soğukluğu bizi durduramıyor. Hedefe kitlenmişçesine ilerliyoruz. Minik adımlar bizi zirveye yaklaştırıyor ama soluğumuzu kesen soğuk nefes almakta zorluk çektiğimiz yükseklik bizi epey zorluyor. Son güç son enerjimizi kullanıyoruz. Minik adımlar mikro adımlara dönüşüyor. Ama yılmak yok. Çünkü bir ilki gerçekleştiriyoruz. Ağrı zirvesine bisikletle çıkacağız.
Ve tüm yorgunluğu unutturan son. Evet zirvedeyiz. Zirveyi sevinç çığlıkları kaplıyor. Kimi bisikleti havaya kaldırırken kimi zirvede adeta bisikleti ile şov yapıyor. CPS cihazı ile kötü haberi veriyoruz. Zirve yüksekliği 5132. Zirve tam 5 metre erimiş. Delta macera gurubu ile başarmanın verdiği gurur ile zirvede bayraklarımızı dalgalandırıyoruz. Hep beraber Türkiye’nin zirvesinden sesleniyoruz “ Lütfen çevreye ve küresel ısınmaya duyarlı olun.”
İnişimiz çıkışımızdan daha zor oldu. Çok yorulmuştuk, dik kayalıklardan inmek çok zordu. Bazı arkadaşlarımız düşme tehlikesi yaşadı ve ufak sıyrıklarla tehlikeyi atlattı. Buzulu geçtikten sonra biraz rahatladık. İlk önce 4200 Kampına vardık. Çadırlarımıza koşarak uykusuzluğumuzu gidermemiz gerekiyordu. Saatlerdir yorgun ve açtık. Kampta kalan diğer arkadaşlarımız hemen bize yardımcı oldu ve yeme içme ihtiyaçlarımızı karşıladılar. Çorbalarımız hazırlanmıştı bile. Bardakta çorba içmek çok güzel.
Hemen ertesi gün 3200 kampına indik ve kamptaki diğer arkadaşlarımızı alarak İshak Paşa Sarayı’na doğru pedal bastık. Artık her şey daha da kolaylaşıyordu ve hep iniş yapmak çok güzel bir duyguydu. Bazen küçük kazalar atlattığımız da oluyordu. Bisikletle Zirve Yapmış olma sevinci bu acıları unutturuyordu.
Artık İshak Paşa Sarayı’ ndayız ve geceyi orada kamp kurarak geçireceğiz. İyice yorulmuştuk… Sabah kuş sesleriyle uyanmak çok güzel. Sarayı gezdikten sonra Iğdır’a doğru yol alıyoruz. Iğdır Valisi bizi karşılıyor ve sevincimize ortak oluyor. Bir şehir turu yaptıktan sonra Delta Bisiklet ve Katılımcıları olarak ihtiyaç sahibi ve başarılı öğrencilere hediyelerimizi veriyoruz.
KATILIMCILAR
BENGÜÇ ÖZERDEM
ULAŞ BAYDAR
GÖKCAN BAYDAR
YÜKSEL BAYDAR
SELAM BAYDAR
EVREN OKCU
BURAK KİNET
SERHAD KANGÖZ
ÖZDEM VELİ ERDEM
HASAN ÇAĞDAŞ
UMUT BEKTAŞ
TANER DOĞRU
ORKUN DOĞRU
BURAK MURAT BAYRAM
BARIŞ TOPCU
Saygılarımızla,
Delta Bisiklet