Scudo Sports

İstanbul'un Kapıları : 55 Kapılı İstanbul

Derya AKYILDIZ

Forum Bağımlısı
Kayıt
17 Ocak 2006
Mesaj
1.532
Tepki
1.634
Şehir
Ataşehir
Bu yazı www.turkeyistanbul.com sitesinden alınmıştır. Kaynak linki yazının altındadır.

Surlarla çevrili olduğu dönemde kente giriş çıkış kontrol ediliyordu; eski
kapılardan geriye adları kaldı

http://www.azizistanbul.com/foto/yedikule1920.jpg


Istanbul'un Kapıları : 55 Kapılı İstanbul

Yaşadığımız şu günler tarihin derinlerinde kaldığında acaba ne diyecekler? İstanbul'un karayolu ile iki giriş kapısı olduğunu ve Avrupa Yakası'nda Mahmutbey, Asya yakasında Çamlıca adında iki gişeden kente parayla girildiğini mi yazacaklar!

Bugün bizim, düne ait bildiğimiz; Osmanlı ve Bizans döneminde İstanbul'a para ile girilmiyordu, ama özel izinle giriliyordu ve hele dengini sırtına alan İstanbul'a yerleşemiyordu.

Surlarla çevrili İstanbul'un 55 kapısı vardı.

Surlar Marmara, Haliç ve Kara Surları olarak üç kısımdı.Sabah açılan kapılar, akşam kapanıyordu.

Gelin şimdi İstanbul'u " kapı kapı" dolaşalım!

Marmara'daki Kapılar

Marmara Denizi kıyısında 19 Kapı bulunuyor.

Marmara'dan Haliç'e Doğru:

Mermer Kule Kapısı; şimdi her ne kadar Yedikule'de sahil yolunun üstünde kalıyorsa da zamanında denizin içindeydi.

Kule duvarlarındaki taşlarda imparator ailelerine ait izler, kulenin Yıldırım Beyazıt 'ın kuşatmasına karşı devşirme malzemelerle yapıldığını gösteriyor.

Debbağ Kapı da deniyor.Narlı Kapı; Ayios Studios Kapısı.Kapının yanına bir nar ağacı dikmek yetiyor.

Samatya Kapısı; Psamathia Kapısı.Davutpaşa Kapısı.

Yeni Kapı; Bizans döneminde Blanga veya Vlanga Kapısı; Osmanlı döneminde önce Yeni Langa Kapısı ve sonra Yeni Kapı.

Kumkapı; Bizans döneminde küçük iskele anlamında Kontoskalion Kapısı.

Sofia Kapısı; burada bir liman vardı;Osmanlı'da Kadırga Limanı Kapısı olmuştu.

Küçükayasofya Kapısı'ndan sonra Çatladı Kapı.Çatladı Kapı'nın Osmanlı'daki ilk adı Çatladısu Kapısı.Bizans'taki adı ise Porta Leonis; kapının önündeki aslan heykellerinden Aslanlar Kapısı.

Bukoleon Sarayı Kapısı; Bizans sarayına açılan kapı.

Ahır Kapısı, Topkapı Sarayı'nın ahırlarına açılan kapı.Tarihi yarımadanın en güzel manzarasına sahip bir yer ve burası ahır.

Balıkhane Kapısı, Bizans'taki adı bilinmeyen Osmanlı'dan kaldığı sanılan bir kapı.

Ayia Maria Hodegetria Manastırı Kapısı; bugün taşlarla örülmüş kapı.

Mangana Kapısı; Bizans döneminin Mangana Sarayı'nın Kapısı, artık kapalı bir kapı.

Aya Yorgi Kapısı; adını Bizans'ın azizlerinden Ayios Yeoryios'ten alan eski bir kapı.

Demirkapı; Osmanlı döneminde açılan bir kapı.

Değirmen Kapısı; yine Osmanlı döneminde açılmış bir kapı ve büyük olasılıkla değirmene açılan kapı.

Top Kapısı; Topkapı Sarayı'nı korumak için yerleştirilen toplardan adını alan kapı.

Aslında II.Mehmet 'in yaptırdığı sarayın adı Saray-ı Cedid-i Amire'ydi ve fakat toplar ve kapı sarayın adı oldu.

Bizans dönemindeki adı Ayia Barbara Kapısı.

Haliç'teki Kapılar

Haliç'teki surların büyük bölümü ve dolayısıyla kapıların çoğu artık yok.

Marmara'dan Haliç'in içine doğru 25 Kapı vardı ve adları şöyleydi:

Eugenios Kapısı ya da Kentenarios Kapısı.Ne kapı kalmış ne menteşe!

Uğrakkapı; Osmanlı döneminde açılan bir kapı.

Yalı Köşkü Kapısı, Fatih Sultan Mehmet'in açtırdığı ve bir zamanlar kıyıdaki yalıya gidilen kapı.

Porta Veteris Rectoris ya da Porto Bonu; Sirkeci.

Bugün burada bir kapı olduğunu düşünün ve sonra trafiğin halini!

Bahçe Kapı; yerinde yeller esen kapının adından günümüzde İstanbul'un en yoğun taşıt ve yaya trafiklerinden birinin yaşandığı bu yerde bir zamanlar bahçe olduğu anlaşılıyor. Biradı da Çıfıt Kapı.

Yeni Cami Kapısı, Balık Pazarı Kapısı, Zindan Kapı, Odun Kapısı, Ayazma Kapısı, Unkapanı Kapısı .

Galata Köprüsü ile Unkapanı Köprüsü arasında artık olmayan kapılar.

Geride, Osmanlı dönemindeki pazarların, iskelelerin ve zindanların adı kalmış.

Yeni Cami Kapısı, Latinler için San Marco Kapısı.

Cibali Kapısı; bir zamanlar ''karakol'' uyla ünlüydü.

Porto İspigas.

Aya Kapısı, çocukluğumdaki ''ayakkabı'' ydı.

Eyüp'e doğru giderken otobüsün biletçisi, ''Ayakapı'' diye seslense de ben ''ayakkabı'' anlardım.

Bizans'ın azizlerden Aya Teodosia'nın adından geldiğini sonraları anlamıştım. Kapı bugün de yerinde duruyor.

Profitu Prodorumu Kilisesi Kapısı'ndan sonra Yeni Ayakapı; Bizans döneminde olmayan, Kanuni Sultan Süleyman 'ın açtırdığı bir kapı.

Petri Kapısı; geride kapısı kalmasa da Porta Petrion, Porto Sidera, Pili Petriou adlarını bırakıyor.

Fener Kapısı; Porto Faros önce Porta Fenari oluyor sonra da bugünkü adını alıyor.

Diplofaros Kapısı, İtalyanlar Porta Diplofaros diyor.

Basileos Kapısı;İmparatorluk Kapısı anlamında Basilike Kapısı da deniyor.

Küngoz Kapısı,Bizans dönemindeki adı Kinegion Kapısı.İtalyanlar Chinico Kapısı diyor.

Balat Kapısı; Rumca saray anlamındaki ''palatiyon'' un Türkçe'de ''Balat Kapusu'' na dönüşmesinden oluşuyor.

Kapının Bizans dönemindeki adının hünkâr kapısı anlamında Vasiliki Pili olduğu sanılıyor. İmparator, Blahernai Sarayı'na bu kapıdan gidiyor.Bizans döneminde kapının bir başka adı da Ayios İoannes Kapısı.

Atik Mustafa Paşa Kapısı, adını II.Beyazıt' ın sadrazamlarından olup da Yavuz Sultan Selim 'in öldürttüğü Atik Mustafa Paşa 'dan alıyor.

Mustafa Paşa'nın adının burada kalması ise eski bir Bizans kilisesini camiye çevirtmesinden geliyor.Bizans döneminde Ayia Anastasia Kapısı olarak biliniyor.

Ayvansaray Kapısı; adını tabii ki ''Ayvan Saray'' dan alıyor. Peki, Ayvan Saray ne oluyor? Görüşler çeşitli.

Osmanlı döneminde Bizans surlarındaki mahzenlere hayvan konduğu ve bu yüzden semte ''hayvan sarayı'' denildiği söyleniyor. Osmanlı buradaki Bizans sarayına kemerli yüksek bina anlamında ''eyvan'' denildiği için ''eyvan saray'' adı ortaya atılıyor.

Kapının Bizans dönemindeki adı Kliomenes Kapısı.

Dideban Kapısı; Bizans dönemindeki Ksiloporta Kapısı.

Haliç surlarının en uç noktasındaki bu kapı bir ara Eyyub el-Ensari Kapısı adıyla da anılıyor.

Osmanlı'nın Farsçadan aldığı dideban,nöbetçi karakol, bekçi anlamına geliyor.

Kara Surlarındaki Kapılar

İstanbul'un kara surlarını Haliç kıyısından Marmara kıyısına doğru izleyince 11 Kapı bulunuyor:

Blahernai Kapısı; Ayvansaray sırtlarında kara surlarından Bizans sarayına açılan kapı.

Sarayın kalıntıları günümüzde Tekfur Sarayı olarak biliniyor. Porto Regia; Regia Kapısı.

Eğri Kapı, adı kapının eğriliğinden geliyor.

Edirne Kapısı, Bizans dönemindeki adıyla Harisius veya Andrinopolis Kapısı.

Trakya'daki Andrino kentine doğru gidilen bu kapının adı Osmanlı döneminde Edirne yoluna dönüşüyor.

Sulukule Kapısı; Bizans'ta Pempton Kapısı.Sulukule adı, mahallede sakalarla yapılan su kavgalarından geliyor.

Top Kapısı, Bizans'taki adı Romanos Kapısı. Topkapı Sarayı ile ilgisi olmayan bir kapı. Sultan II. Mehmet, kuşatma sırasında karargâhını buraya kuruyor.

En ağır top atışları da buradan yapılıyor. Öyle ki sonradan buradaki mahallenin adı Top Yıkığı Mahallesioluyor.

Mevlevihane Kapısı;günümüzde Mevlana Kapı olarak biliniyor.Kapının adı Osmanlı döneminde buradaki Mevlevi tekkesinden geliyor.

Bizans dönemindeki adı Rhesium Kapısı.

Kalagru Kapısı; Bizans dönemindeki adıyla Porta tou Kalagru.

Silivri Kapısı; Bizans dönemindeki adı Pege Kapısı.

Belgrad Kapısı; Bizans döneminde Ksilokerkos Kapısı olarak biliniyor.

Yaldızlı Kapı; bir adı da Altın Kapı. Bizans dönemindeki adı Porta Auera.

Bugün Yedikule Surları'nın içinde ve ayakta duruyor fakat kapalı. Bizans döneminde seferden dönen imparatorun büyük törenle girdiği kapı.

Sur Dışındaki Kapılar

İstanbul'un surlarda 55 kapısı var ama kapıları surlardakilerle sınırlı değil.

Örneğin Galata'daki Azapkapı ve Üsküdar'daki Paşakapısı da İstanbul'un kapılı semtlerini oluşturuyor.

Azapkapı'nın adı Osmanlı döneminde Haliç Tersanesi'nin yanına kurulan Azepler Kışlası'ndan geliyor.

Bölge, Cenevizlilerin elindeyken Galata surlarındaki bu kapıya Porta di San Antonio deniyordu.

Paşakapısı ise sadrazamların hem oturdukları hem de görev yaptıkları yerdi.

Ne var ki, 1600'lü yıllarda sadrazamlar konaklarını Üsküdar'ın bu semtinde yaptırınca İstanbul'un karşı yakasında kapılı yeni bir semt ortaya çıktı.

KAYNAK: (link) amp;pa=showpage&pid=41
 
Scudo
Bu yazınızı okuyunca aklıma bir hikaye geldi ve arayıp buldum. Okursanız eminim ki sizde beğeneceksiniz :

4. Murat devri. Padisah tarafindan, mey (sarap), afyon ve fal bakmak yasaklanmis. 4. Murat bi gece, tebdil-i kiyafet Istanbul'a indiginde, karsiya geçmeye karar verip bi sandal kiralamis.
Sandalci müsterisinin sultan oldugunu bilmiyomus tabii. Bi ara, sandalin yanindan sarkan bi ipi çekmis. Ipin ucunda bi testi! Sultan, "Ne var o testinin içinde?" diye sormus. Sandalci "Ne olacak, mey iste" diye gülerek müsterisine ikram etmis. Her ne kadar yasaklamis olsa da, 4. Murat'in alkolle arasinin iyi oldugu bilinir. Ikrami kabul etmis ama yine de, "Mey yasak. Hünkarimiz görse kafani vurdurtur diye korkmuyo musun?" diye sormaktan da geri kalmamis. Sandalci da haliyle, "Yahu hünkar ner'den görecek bizi denizin ortasinda" demis.
Aradan biraz zaman geçmis. Sandalci bu kez de, teknenin tahtalarindan birini kaldirip aradan afyon çikarmis ve nargilesine atarak körüklemeye baslamis.
Gönlü zengin adam, hemen müsterisine de ikram etmis. Sultan yine kabul etmis ama yasagi gene hatirlatmis. Sandalci ayni sekilde, "Kim görecek ki bizi denizin ortasinda" demis. Biraz daha vakit geçmis. Bizim sandalci cebinden fal taslarini çikarmis. Hünkara, "Ver 5 akçe de falina bakayim" demis. Fal 4. Murat'in en kizdigi seymis, ama "Hadi biraz daha sabredeyim" diye düsünüp, "Bak bari" demis.
Fal taslarini elinde çalkalayip atan sandalci, "Efendi, sorunu sor bakalim" demis. 4. Murat, "Hünkar su anda nerededir?" diye sormus. Sandalci taslara bakip "Hünkar su an denizdedir" demis. 4. Murat güya endiselenmis havalarina girip, "Sakin yakinimizda bi yerde olmasin" diye sormus sandalciya ve tekrar iyice bakmasini söylemis. Sandalci taslara tekrar bakmis ve birden, 4. Murat'in ayaklarina kapanip, "Affet beni hünkarim " diye yalvarmaya baslamis. Kiyiya dönene kadar yalvarmaya devam etmis. Padisah dayanamayip, "Sana bi soru sorucam. Eger bilirsen seni affederim. Bilemezsen boynunu aninda vurduracam" demis. Sandalci sevinçle, "Padisahim çok yasa" demis ve merakla soruyu beklemeye baslamis.
4. Murat, sandalciya, "Dönüste Istanbul'a hangi kapidan giricem?" diye sormus. Tabii sandalci hemen itiraz etmis, "Hünkarim, simdi ben hangi kapiyi söylesem, siz baska kapidan girersiniz. Affiniza siginarak, gireceginiz kapiyi bi kagida yazsam ve size versem; kapidan geçtikten sonra okusaniz olur mu?" demis. Hünkar basini "Olur" anlaminda sallayinca, sandalci tahminini yazip kagidi vermis.
4.Murat kagidi alir almaz, daha bakmadan, yanindaki fedaisine, "Hemen boynunu vur su kafirin" emrini vermis. Sonra da, "Surlara yeni bir kapi açila! Istanbul'a oradan giricem" demis çevresindekilere. Kapi 5-10 dakikada açilip, padisah ve erkani sehre girmis. 4. Murat bi ara, sandalcinin kagida hangi kapiyi yazdigini merak etmis. Kendinden çok eminmis, laf olsun diye cebindeki kagida bakmis. Ama okuyunca hayretler içinde kalmis. Sandalci kagida sunlari yazmismis: "Hünkarim, yeni kapiniz vatana millete hayirli ugurlu olsun"
O gün bugündür de iste o kapi, "Yenikapi" olarak aniliyormus.


ALINTIDIR
 
Derya abim kültürel mirasımıza katkıda bulunmaya devam ediyor.
Konu başlığını okur okumaz tereddüt etmeden içeri girdim.

Sağolasın, varolasın...
 
  • Beğen
Tepkiler: Derya AKYILDIZ
Geri