bikergrrl
Forum Bağımlısı
- Kayıt
- 18 Ocak 2006
- Mesaj
- 1.096
- Tepki
- 756
Ne kadar cekilmez bir sehir oldu burasi yahu! Simdi bugunumu ozetleyeyim, ondan sonra da eger bu sehirde her yere bisikletimle gidebilseydim hayatim iyi yonde nasil degisirdi onunla kiyaslayayim istedim burada, belki yorumlari ya da onerileri olan olur aranizda...
Goztepe'de oturuyorum, karsiya bir toplanti icin gecmem gerekiyor, cadde'de dolmus bekliyorum sabah saat 11, haliyle bir tane bile dolmus yok.. Yagmur baslamis, onemsemiyorum, gune yeni basladik ne de olsa, tazeyiz.. Taksinin biri dolmus yapmis, son yolcu olarak biniyorum.. Taksinin ici les gibi ter kokuyor, allahtan sisliye kadar gidiyor, yoksa gaz maskesi takmak zorunda kalacagim!! O kadar kotu yani!!! :Skull-175
Mecidiyekoyde iniyorum, metroya biniyorum, adamcagizin birisi sagolsun yerini veriyor, taksimde iniyorum, ama bu arada mecidiyekoy metro girisinden metronun kendisine, metrodan cikisda da istiklale kadar yurudugum mesafeyi, dolmustan sislide inseydim taksime yurudugum mesafeden cikarsam, fazla bir fark kalmiyor arada.. Cantam omzumda kulce olmus artik..
Taksim'den Odakuleye yuruyorum, canta onde, aman aman, gecenlerde kaptirdik cuzdani zaten, hayir sonra geri aldik, zararsiz ziyansiz o da ayri hikaye ama.. neyse baska zaman baska yerde isler, toplantilar, sıkıntı dolu bir kac saat sonrasinda, yuru yuru bitmeyen yollar, ve karakoyden kadikoye vapur... mis gibi deniz havasi vs, kadikoyde is uzuyor, yagmur basliyor, hava karariyor, dolmuslar taksiler doluyor, ben de yogurtcu parkina inmisim, artik baska sansim yok, yuruyorum yagmurda, el kol dolu, kiziltopraga kadar.. Tam o sirada onde bir koltuk bos dolmus soforu vinlayip geciyor beni, kosuyorum pesinden, zar zor biniyorum dolmusa, adam burnundan kil aldirmiyor, birak onu, bir de hava nasilsa yagmurlu ya, ben de goztepeye kadar gidiyorum, yari yolda insem baska musteri alacak namussuz, telefon caliyor, karsi taraf duymuyor, yuksek sesle konusuyorum diye sofor araya girip susturuyor beni.. :boese157: trafik kilit, baska arac yok, alemin agasi beyfendi.. birden bisikletim olsaydi nasil bir gun gecerdi diye dusunuyorum... :ci:
Sabah evden cikar, karakoy vapuruna yetisirdim.. karakoyden basardim pedala, sishane yokusunda biraz zorlansam da sinirlerim alinmis bir sekilde varirdim toplantiya.. tabii bunlar duzgun bisiklet yollari, bisikletimi zincirleyebilecegim demir "park" yerlerinin oldugu gozonunde bulunduruldugunda... Sonra toplantidan cikar, karakoy uzerinden kadikoy yapardim.. yagmur mu yagiyor, cekerdim yagmurlugumu uzerime, cantama yerlestirirdim elimdekilerimi sirtima atardim, basardim pedal eve kadar.. bisiklet yolunda, cam kiriklarinin olmadigi bir seritte, kimsenin benim uzerimdeki "garip" kiyefete laf etmeyecegi bir dunyada, efendi efendi.. otursun millet trafikte, dolmus soforu de mumkunse hayatinin sonuna kadar musterisiz kalsin..
ben de ne ter kokusu cekeyim, ne de baskalarinin mutsuz hayatlarinin gereksiz kaprisini.. :rolleyes:
Goztepe'de oturuyorum, karsiya bir toplanti icin gecmem gerekiyor, cadde'de dolmus bekliyorum sabah saat 11, haliyle bir tane bile dolmus yok.. Yagmur baslamis, onemsemiyorum, gune yeni basladik ne de olsa, tazeyiz.. Taksinin biri dolmus yapmis, son yolcu olarak biniyorum.. Taksinin ici les gibi ter kokuyor, allahtan sisliye kadar gidiyor, yoksa gaz maskesi takmak zorunda kalacagim!! O kadar kotu yani!!! :Skull-175
Mecidiyekoyde iniyorum, metroya biniyorum, adamcagizin birisi sagolsun yerini veriyor, taksimde iniyorum, ama bu arada mecidiyekoy metro girisinden metronun kendisine, metrodan cikisda da istiklale kadar yurudugum mesafeyi, dolmustan sislide inseydim taksime yurudugum mesafeden cikarsam, fazla bir fark kalmiyor arada.. Cantam omzumda kulce olmus artik..
Taksim'den Odakuleye yuruyorum, canta onde, aman aman, gecenlerde kaptirdik cuzdani zaten, hayir sonra geri aldik, zararsiz ziyansiz o da ayri hikaye ama.. neyse baska zaman baska yerde isler, toplantilar, sıkıntı dolu bir kac saat sonrasinda, yuru yuru bitmeyen yollar, ve karakoyden kadikoye vapur... mis gibi deniz havasi vs, kadikoyde is uzuyor, yagmur basliyor, hava karariyor, dolmuslar taksiler doluyor, ben de yogurtcu parkina inmisim, artik baska sansim yok, yuruyorum yagmurda, el kol dolu, kiziltopraga kadar.. Tam o sirada onde bir koltuk bos dolmus soforu vinlayip geciyor beni, kosuyorum pesinden, zar zor biniyorum dolmusa, adam burnundan kil aldirmiyor, birak onu, bir de hava nasilsa yagmurlu ya, ben de goztepeye kadar gidiyorum, yari yolda insem baska musteri alacak namussuz, telefon caliyor, karsi taraf duymuyor, yuksek sesle konusuyorum diye sofor araya girip susturuyor beni.. :boese157: trafik kilit, baska arac yok, alemin agasi beyfendi.. birden bisikletim olsaydi nasil bir gun gecerdi diye dusunuyorum... :ci:
Sabah evden cikar, karakoy vapuruna yetisirdim.. karakoyden basardim pedala, sishane yokusunda biraz zorlansam da sinirlerim alinmis bir sekilde varirdim toplantiya.. tabii bunlar duzgun bisiklet yollari, bisikletimi zincirleyebilecegim demir "park" yerlerinin oldugu gozonunde bulunduruldugunda... Sonra toplantidan cikar, karakoy uzerinden kadikoy yapardim.. yagmur mu yagiyor, cekerdim yagmurlugumu uzerime, cantama yerlestirirdim elimdekilerimi sirtima atardim, basardim pedal eve kadar.. bisiklet yolunda, cam kiriklarinin olmadigi bir seritte, kimsenin benim uzerimdeki "garip" kiyefete laf etmeyecegi bir dunyada, efendi efendi.. otursun millet trafikte, dolmus soforu de mumkunse hayatinin sonuna kadar musterisiz kalsin..
ben de ne ter kokusu cekeyim, ne de baskalarinin mutsuz hayatlarinin gereksiz kaprisini.. :rolleyes: