İstanbul-Şarköy

süleyman abi sana çok özeniyorum..şöyle bi bisikletle uzun yola çıkamadığım için....ailem izin vermiyor..

duygun sanırım bugün yolculuk başlıyor..hayırlı yolculuklar sana..kolaylıklar diliyorum..

Çağatay,,
Benim yaşım 32 olmasına rağmen annem babam bisiklet olayına halen kızıyor..
Bu konuda bir tek Çok sevgili eşim destek veriyor..
Şimdi yapmayacaksında ne zaman yapacaksın diye gazıda salıyor..Gelde dur şimdi..

Bisiklet ile kuşadasına gideceğim dediğimde kayınvalidem yolda ölür kalırsın dedi..
Annem'e ve babam'a hoş olmayacak belki ama mecburum..
Yalan söyleyeceğim..
İş için bir haftalığına bir yere gidiyorum diyeceğim..
Ama bisiklet için değer be abi..

Düşünsene bir tek sen varsın o ıp ıssız yolda..
Yolun ne zaman biteceği çok önemli değil..


Hoşcakal..

Çağatay merhaba,

Ben bisiklete 52 yaşında başladım. Geçen yıl Nisan ayında 14 yaşımdan sonra 38 yıl sonra tekrar bisiklete binmiş oldum… Artık emekli olduğum için, yaz aylarında hemen hergün, kış günleri yağışsız, çok soğuk olmayan günlerde bisiklete biniyorum… Fatih'te oturduğum için, haftada 2-3 gün Kadıköy'e vapurla geçiyorum. Sahilden Kartal'a kadar gidiyorum ve dönüyorum…

Turlara gelince… Önceleri günübirlik kısa turlar yaparak başladım. Trafik yoğunluğu az olan yollarda… Son günlerde de 2-3 arkadaşla birlikte bu turlara katılıyorum… Yanında arkadaş olunca, insanın kendine daha çok güven geliyor… Daha emniyetli yol alıyorsun… Araç sürücüleri, birkaç bisikletliyi birarada görünce daha ciddi davranıyorlar…

Benim ailem de, uzun turlara çıktığım zaman tedirgin oluyor… Sağ salim döndüğüm zaman da derin bir oh çekiyorlar… Beni vazgeçiremedikleri için, artık sadece yalnız gitmemem konusunda beni uyarıyorlar… Aslında yollar gerçekten çok tehlikeli… İnsanın çok dikkatli olması gerekiyor…

Bence sen şimdilik eğer Kadıköy tarafında oturuyorsan, Fenerbahçe - Kartal arasındaki bisiklet yollarında dolaş… Daha ileriki yaşlarda, bu turlara çıkarsın. Ama benim gibi 52 yaşını da bekleme…

Süleyman Şatır

bu kadar hevesliysen başka zaman çıkarız tura... olmadı burada misafir edebilirim seni...
şarköyde yazlığım war yalnız kalıyorum...

Merhaba arkadaşlar ;
şarköy'e dün wardım... uzun zamandır yapmak istediğim turu yapmış bulunuyorum...

Öncelikle turda ufak 1 değişiklil oldu..
çarşamba akşamından amcamlara gidince amcam e-5 ten gitmenin oldukça tehlikeli olacağını söyleyince ben de 1az korktum (özellikle geçen reha abiyle pendik turu yaparken 5 cnm yanımdan 100km hızla geçen aracı düşününce...) amcamın teklifi şuydu benim şantiye tekirdağa doru 1 yerde ben seni yolda bırakayım ordan dewam edersin dedi...
yola tam olarak başladığım yeri tam olarak bilmiyorum marmara ereğlisi oluyormuş sanırım...
tekirdağa 25-30 km kala 1yerden başladım turuma....
fatihin ve diğer arkadaşlarımın tawsiyeleri üzerine yolculuğuma rahat 1 tempoylaa başladım yol düzgündü.. ufak rampalar vardı sonradan 1az daha arttı rampalar..
30 km tempoyla giderek 1 saat içinde tekirdağı geçtim..
yolum iyice kısaldığı için yolda mola wermeyi düşünmüyordum... (eğer istanbuldan başlamış olsaydım tekirdağda mola werecektim...) tekidağı geçtikten sonra çok anlatılan 4 yola geldim... orda ışıklarda tekrardan arabadaki 1 çifte barbaros yolundanmı yoksa çanakkale istikametinde gidip karıştıran danmı daha rahat giderim diye sordum...
onlar karıştıran dediler sanırım tam duymadım ama ben gene kendi bildiğimi okuyarak sonradan pişman olacağım 1 karar vererek barbaros yoluna girdim...
yolda tekrar 1 minibüse sordum bu yol şarköye gider diye onay aldım... 25-30 km arası 1 tempoyla yoluna dewam ediyordum... barbarosu geçtim daha sonra aynen dewam ederek kumbağa geldim fakat 1 anda yolun bittiğini gördüm... ordan 1 çocuğa şarköye giden 1 yol warmı die sordum olduğunu ama yolun çok bozuk we uçurumlardan dolayı tehlikeli olduğunu söyledi.. ben gene kafamın dikine giderek ne kadar kötü olabilir dedimki...
çok uzun süre arnawut kaldırımda rampa çıktım... ondan sonra toprak yol daha sonradan büyük taşlarla kaplı çok kötü 1 yolda rampama dewam ettim... düz diyebileceğim 1 hizaya gelince deniz sewiyesinden rahat 100-200 m tırmandığımı gördüm... yol cidden çok kötüydü hem rampalarla uğraşıyor hemde kafam kadar büyük taşlara çarpmamak için yol şartlarıyla uraşıyordum... tempom 7-8 km ciwarındaydı... inişlerde ise gene zorlanıyordum çünkü eğimli inişler olmasına rağmen zeminin bozukluğundan hızımı 30 kmnin üstüne çıkaramıyordum... en sonunda 1 köye wardım... bu uçmakdereden önceki yerleşim yeriydi süleyman abimin dediği naipler köyü tabelası ve diğer tarafta uçmakdere-şarköy tabelasını gördüm.. fakat o yöndede gaziköy-uçmakdere arasındaki çalışmadan dolayı yol kapalıdır yazıyordu orda oturan 1 çocuğa yolu sordum ... yol çalışmasının bittiğini yolun açık olduğunu söyledi 1de gideceğim yolun geldiğim yola göre nispeten daha iyi olduğunu söyledi... o köyüde geçtim ondan sonra uçmakdereye geldim 3 km sonra fakat yol bilgisayarımın gösterdiği kmle ile yoldaki tabelaların pek tutmadığını farkettim... (5 km olan yeri ben 9 km gitmiştim..) uçmakdereden sonra sırtımdaki çantadaki su depomun azaldığınada farkederek yedek suluğuma su doldurmak amacıyla 1az da yüzümü yıkarım dedim ve kenardaki çeşmeye yanaştım... burda 5dk durdum ... red bull umu içtim barımla beraber...yoldada bol bol snickers ve barlarımı powerrade le
götürüyordum... daha sonra dewam ettim.. gene bozuk 1 yoldan dewam ettim yolun bozukluğu yetmiyormuş gibi çeşmenin başında dadanan sinekler gene işbaşındaydı hem rampa çıkıyor hemde sinekleri ellerimle kowalıyordum...
o yoluda geçince gaziköye kadar olan yolda 1km boyunca yol çalışması wardı kenarda boş dozerler ve kamyonlar duruyordu kapalı olmadığını düşünerekten yoluma dewam ettim kenardaki kayalıklardan taş delerek yolu kapatıyorlardı bu taşlarla neyse bundan sonra düzlüğe çıktım gaziköye de geldim.. yol gayet düzgündü asfalttı çok iyi olmasa bile genede önceki yollardan sonra süper geldi bana arkamdan hafif rüzgarda wardı ben bazı düz yerlerde 40 km ye kadar çıkıyordum fakat bu yolda ortalamam 35 km idi... yol düzelince hızımda artınca oldukça keyiflendim hatta yeni i-riverımla dinlediğim şarkılarada yüksek sesle eşlik ettim ve yaklaştığım için oldukça da heyecanlandım... yaklaşık 33 km yolum kalmıştı... ondan sonra yerleşim yerleri mürefte-eriklice diye dewam etti tahminimce 10-15 km yolum kalmıştıki iyice gaza geldim ve daha da hızlanarak şarköyümün girişini gördüm... içimden cidden çığlık atmak geldi!

şarköyün içinde geçerken oldukça keyifliydim... hem yazlığıma gelmiş olmanın heyecanı hemde yolu tamamlamış olmanın mutluluğu wardı içimde...
ewime doru giderken arkadaşımı görüp onla konuştum 1az (oldukça yorulduğumu hissettim o an durunca...) neyse ewe gittim heryeri örümcek ağları kaplamıştı kapıda komşuyla sohbet ettim 1az koltuğa yığıldım... bana yemek ikram etti ama yolda en az 5 çikolata 2 bar 1litre powerrade ve red bull ve 3 lt sudan sonra ben ikramını red ettim... daha eşyalarım yoktu çünkü 6.30 da gelecek otobüsle gönderilmişlerdi...

Yaptığım bu yoldan dolayı oldukça keyifliydim.. aslında şu ana kadar yaptığım en uzun turu ve km yi yapmayı düşünüyordum ama tur kısalınca...
neyse ben desteklerinden dolayı anneme, sewgilime, süleyman abiye, babama,fatihe, bisiklet servisime ve diğer arkadaşlarıma çok teşekkür ederim...

Toplam yapılan yol : 92 km
Toplam gidilen süre : 4saat 2 dakika
Ortalama hız : 23.5 km/sa

İlerdeki turları daha uzun ve topluca yapmak dileğiyle görüşmek üzere

Öncelikle tebrik ediyorum ve şimdiden oralarda iyi eğlenceler diliyorum

Duygun merhaba...

Sen de bizim gibi aynı parkurdan geçmişsin... Barbaros'tan sonraki kavşaktan Naip Köyüne dönmen gerektiğini söylemiştim... Naip yolu asfalt ve ilk köye yani Yeniköy'e kadar asfalttan gitmiş olacaktın... Çünkü minibüsler de bu yoldan gidiyormuş...

Yolun en kötü kısmı, yani kuru bir dere yatağı gibi taşlı bir yol olan Kumbağ - Yeniköy arasıydı. Sen de o yoldan geçmiş oldun...

Ama bence senin için iyi bir tecrübe olmuştur... Yol yine de Belgrad ormanında 6 tur yaptığın yarış parkurundan biraz daha iyiydi...

İyi tatiller diliyorum...

Süleyman Şatır

Tebrik ederim duygun

süleyman abi ilk önce komşu sayılırız..bende Eyüp sultan'da oturuyorum..hergün eyüp'ün içne inip gelirim.bu gün(18.06.2005) güzel bi ist turundan geldim.ve ailem beni eyüp'te biliyor.sense en aşağı 30 yada 35 km yol aldım..ilk zamanlar böyle habersiz geziice kendimde suçluluk duygusu hissediyordum..ama artık çok huzurlu dolaşıyorum.neden dersen artık habersiz dolaşmalara alıştım...

ewet süleyman abi sölediğin şeyi hatırlıyorum zaten kumbağa gelmeden barbarosu geçince dediğin gibi 1 kawşak gördüm ama kaçırdım neyse yorucu oldu ama genede iyi 1 tecrübeydi antreman olmuş oldu...

1de foto çekemedim kusura bakmayın... dijital makinem yok ayrıca diğer makinayıda ağırlık olur diye almadım...

burası gerçekten harika ama bisiklet açısından...
Gaziköy tarafına doğru düz asfalt yol 28km lik war ordan sonra toprak parkur war
Kızılcaterzi köyü yönünde 14 km asfalt ve sonrasında gene toprak yol war...
Gelibolu yolu gayet güsel inişli çıkışlı rampalı asfalt bugün gelibolu yaptım 115 km
Karıştıran ise süpe diyebilirim git-gel 74 km asfalt ama hiç 1 yeri düz olmayan 1 yol...

kapadokya yarışına ve ilerdeki yarışlara cidden çok iyi hazırlanma imkanı buluyorum burda... 6 günde 550 km yol yaptım....

Herkese tekrardan çok teşekkür ederim...

yürü be duygun kim tutar sizi..

bugün tekirdağa gittim geldim...
140 km yaptım...
kocaeli yarışı öncesi iyi antreman oldu...
fakat yolda 1 aksilik geldi başıma...
ilk önce kumbağa gitmekti amacım toprak parkuru geçemk için ama sonra tekirdağa gittim..
gaziköyden uçmakdereye giderken yol çalışması wardı bisikleti kaldırarak geçtim...
fakat dönüşte naptılarsa yol yoktu ortalıkta onun yerinde ise aşağı doru 45 dereceyle yuwarlanmış halde duran kayalar wardı... başka geçiş yoktu eli mahkum deli cesaretiyle geçtim fakat geçerken yukardan kayalar yuwarlanmaya dewam ediyordu ilk yuwarlanan partide kafam kadar 1 kaya bileğime çarptı bileğim sargıda şu anda... acıya aldırmadan yoluma dewam ettim iyikide etmişim ben geçtikten 2 dk sonra yukardaki tepenin tamamı benimgeçtiğim yere düştü ucuz atlattığım için allahıma şükürler ettim ve 1 daha böle tehlikeli işlere kalkışmayacağım için kendime söz werdim...
umarım yaralarım yarışa kadar geçer

Duygun büyük geçmiş olsun, kendin de demişsin gerçi ama böyle tehlikeli hareketlere hiç gerek yok..