Scudo Sports

İstanbul Köpek Haritası

,

Sen bu anlayış ile birşey anlatamazsın.
Dünden itibaren başlık altına yazdıklarınızı okuyorum ve sorunun sizin olayları anlama biçiminizde olduğunu düşünüyorum. Sadece sokak hayvanları özelinde değil, hayatın her alanında sıkıntı yaratır bu durum.
1-Ben sadece mama veriyorum demek sorunu hiç anlamadığınızı gösteriyor. Sadece vicdani kaygılar ile mama vererek yaşamasını sağladığınız 1 adet dişi hayvan en az 4-5 tane daha vicdani kaygılar duyacağınız yavru doğuruyor. Evet bügün ölmemiş 1 dişi köpek 5 sene sonrasında kaç adet yavrunun doğmasına sebep olacak ? En az 8-10 adet yavru sokaklarda ölmüş olacak, bir onun kadar da yaşayan köpek olacak. Bu sabah yüzmeye gittim. Geçen seneler aktif olarak kullandığım rotada gördüğüm 3-4 tane köpek sürü haline gelmişti. Sağda solda koşuşturan 5-6 tane daha yavru vardı.
2-Köpeklerin doğal ortalamları yok. Köpekler yapay seçilim yoluyla insan eliyle üretilmiş canlılar. Farklı amaçlar için üretildiler. Doğal yaşam içirisinde yerleri yok. Sokaklarda bir düşmanları yok, av gibi bir dertleri de olmuyor mama verenler tarafından. Dünya üzerinde popülasyonu bu kadar hızlı artan bir canlı türü yoktur. Eğer sokaklar onların doğal yaşam alanı diyorsanız mama vermemeniz gerekir zaten. Dağdaki kuşu, kurdu, geyiği vb beslememiz gerekmiyorsa aynısı köpekler için de geçerli olurdu.
3- Köpekler kaynaklı sağlık sorunlarını yukarıdaki arkadaşımız çok güzel açıklamış. Ama siz Hindistan kısmına takılıp çok açık şekilde belirtilmiş bir gerçeği anlamak istememişsiniz. Hindistan kelimesini içeren son cümleyi çıkartıp geri kalan kısıma cevap yazarsanız haklı olabilirsiniz.
 
Scudo
Yukardan biri yazmış ki:

''Biri de yazmış
kamyonun altında kalıp ölen çocuklar, bahçesinin dışına kaçan topu almaya çıkan 4-5 yaşındaki bebenin köpek grubu saldırısına uğraması
Elbetteki üzücü bir durum, Trafik de de bu dedikleriniz gerçekleşiyor trafikle ilgili bu kadar hassasmısınız. ''


Tamam ben ikna oldum beyler. Siz mermer dövmeye devam edin. :koptum: :koptum::koptum:
 
Bakın insani diyolog kurmak önemli biri ite tapanlar yazmış, biri hindistandan bahsetmiş, biri mermerden bahsediyor biri çocuğu olmayan kişilere bir şeyler yazmış. Beyler bu şekilde bir yere varamazsınız bana da birşey anlatamazsınız önce siz duyarlı olacaksınız sonra karşınızdakinden duyar beklentiniz olacak düzgün cümleler kuran arkadaşlar düzgün yanıtlar alıyor. Burada hem hayvanlar mağdur hem insanlar mağdur çözüm yerel yönetimlerde inekte değil, mermerde değil çocuğu olmayan insanların hayvan sevgisinde hiç değil. Yazdıklarımda alaycı veya başka kişilere hakaret edici bir cümle yok. Bazı hayvanları bazı insanlardan çok sevdiğim doğrudur.
 
  • Beğen
Tepkiler: templeos
O zaman özür dileyerek samimiyetinizi gösterirsiniz.

Kırdığım kimse varsa kusura bakmasın hayvan hakları ve korunması konusunda çok hassasım, ancak, özür dilemesi gerekenler bence özür dilese daha samimi olacak. Dediğim gibi kimse ile alay etmedim saçma sapan atıfta bulunmadım alaycı arkadaşlar, saçma örnekler gösterenler samimi midir. Bakacağız
 
Kırdığım kimse varsa kusura bakmasın hayvan hakları ve korunması konusunda çok hassasım, ancak, özür dilemesi gerekenler bence özür dilese daha samimi olacak. Dediğim gibi kimse ile alay etmedim saçma sapan atıfta bulunmadım alaycı arkadaşlar, saçma örnekler gösterenler samimi midir. Bakacağız
Çocuğu olmayanların hayvanları çocuk yerine koymalarınımben yazdım ve yazdığım yazının hiç bir kelimesinde özür gerektiren bir söylem yoktur.
 
  • Beğen
Tepkiler: Plsty
Çocuğu olmayanların hayvanları çocuk yerine koymalarınımben yazdım ve yazdığım yazının hiç bir kelimesinde özür gerektiren bir söylem yoktur.
Benim çocuğum yok 3 adet evimde kedim var 3 üde benim için çok kıymetli çok seviyorum, besliyorum, aşılarını yaptırıyorum birinin gözü görmüyordu Bursa'dan kalkıp İstanbul'a getirdim göz ameliyatı yaptırdım, diğerini sokakta ayağı kırıkken buldum veterinere götürüp tedavi ettirdim, diğeri küçük bir yavru sokakta bir aracın motorundan çıktı aldım besledim büyüttüm. Sokakta mağdur olan birçok köpeğin de tedavilerini yaptırdım besledim. Özellikle evimdekileri çocuğum yerine koyduğum oluyor, bu söylediğiniz beni bağlıyor. Bence bir daha düşünün söylediğinizi derim.
 
  • Beğen
Tepkiler: templeos
Benim çocuğum yok 3 adet evimde kedim var 3 üde benim için çok kıymetli çok seviyorum, besliyorum, aşılarını yaptırıyorum birinin gözü görmüyordu Bursa'dan kalkıp İstanbul'a getirdim göz ameliyatı yaptırdım, diğerini sokakta ayağı kırıkken buldum veterinere götürüp tedavi ettirdim, diğeri küçük bir yavru sokakta bir aracın motorundan çıktı aldım besledim büyüttüm. Sokakta mağdur olan birçok köpeğin de tedavilerini yaptırdım besledim. Özellikle evimdekileri çocuğum yerine koyduğum oluyor, bu söylediğiniz beni bağlıyor. Bence bir daha düşünün söylediğinizi derim.
Bakın sevginize saygı gösteriyorum, hayvanlara da, anlamak istemediğiniz nokta şu,

Biz çocukları orda burda bulmuyoruz, benim oğlumun kolu yandı, hiç bir yerde kolunu tedavi ettirdim demedim demem de, tekrar söylüyorum saygı duyuyorum ama yarın o 3 hayvandan biri ya da hepsi öldüğünde sokaktan yeni bir hayvan bulma ya da barınaktan sahiplenme şansınız var. Hâlâ 18 yaşında beslediğim kaplumbağanın öldüğünde duyduğum üzüntüyü hatırlarım. Allah kimseye evlat acısı yaşatmasın.

Bence bu noktadan sonra daha bir şey yazmayın. Yeter gayri..
 
Son düzenleme:
Bu meselede "artık yazmayacağım" dediğim her an; yine aynı nobran demagoji, yine aynı cehalet yüklü retorikler, yine aynı kasvetli melankolizmi gördükçe yeminimi bozasım geliyor...

Türkiye'de başıboş köpek meselesinde çok ciddi bir ayrışma ve tehlikeli bir kamplaşma ortaya çıktı. Başlarda başıboş köpek savunusunu; tecavüz, cinayet, trafik kazaları vb. ilgisiz argümanlar üzerinden temellendirmeye çalışanlar, özellikle son günlerde kadın, yaşlı, genç ve çocukların yaşadığı ölümler, sakatlanmalar, yaralanmalar vb. dehşetengiz olayların yarattığı toplumsal tepkiler nedeniyle eskisi gibi kolay savuşturamıyorlar. Peki ne yapıyorlar? Hala "bir kap su, bir kap mama" ajitasyonu ile sosladıkları "can dostu" polemiğine sığınıyorlar.

Neden "başıboş köpek" meselesi diyoruz da, sokak hayvanı tabirini kullanmıyoruz? Çünkü toplum sosyolojisini etkileyen ve sosyal yaşamı tehlikeli biçimde domine eden hayvan türü KÖPEKLER! Sokak hayvanı denilince ilk akla gelen kedi ve köpekler. Neden kuşlar, kaplumbağalar, sincaplar vb. demiyoruz? Çünkü bu hayvanlar doğanın asli birer unsuru ve kendi habitatlarında insanoğluna zararsız ve hatta yararlı biçimde yaşamlarını sürdürüyorlar. Neden doğal yaşamın bir parçası olmayan ve insan eliyle yetiştirilen köpeklere pozitif ayrımcılık yapılmasında ısrar ediyoruz? (Arama kurtarma, polis, narkotik, bekçi, vs. gibi amaçlarla özel olarak yetiştirilen köpek cinsleri konumuz dışıdır tabii ki). Neden Avrupa'daki parklarda sincaplar özgürce yaşayabiliyorlar ancak orada sahipsiz başıboş köpeklere izin verilmiyor? Bir biz hayvan dostuyuz ama bütün uygar ülkeler hayvan düşmanı vahşi yaratıklar mı? Neden uygar ülkelerde hemen her ailenin bir evcil hayvanı var ama sokaklarda hiç sahipsiz hayvan görülmez? Bir biz hayvan seviyoruz ama uygar ülkeler hayvan sevmez ilkel kabileler mi? Neden bizim hayvan severler! sokaklarda başıboş köpek terörünü görmez ama afiyetle diğer hayvanların etini yerler? Neden bizim hayvan severler! kedi köpek yaşamını savunur ama onları besledikleri mamanın içeriğinde başka hayvanların canının olduğunu bir türlü dile getirmezler?

Soruları çoğaltmak mümkün. Ancak örümcek zihinleri aydınlatmak sanıldığı kadar kolay değil. Hele de sözde uygar ülke normları ile barışık olduğunu iddia eden özellikle beyaz yakalı kesimi ikna etmek...Özellikle son on yıldır müthiş bir kedi köpek seviciliği pompalandı bu ülkeye. Bunda özellikle reklam, rant, mama pazarı, canlı hayvan sektörü, veterinerlik kazancı, vb. etmenler çok büyük. Çoğu insan da samimi olarak destek verdi buna. Çünkü müthiş bir PR çalışması ile özellikle bazı kurumlar, ünlüler, fenomenler, yazarlar, gazeteciler, siyasiler, bürokratlar, belediyeler, vs. buradaki pastadan dilim kapma yarışına girdiler. Toplumda bunun bir karşılığı olduğunu fark ettiler. Toplumsal düzenin yara bere aldığını görmezden gelerek, sanki ulvi bir amaca hizmet ediyor görüntüsü ile kişisel portföy oluşturma yarışına girdiler...

Daha çok yazılır ama malum pek okumaz bizim millet...kısa kes tıraşı der...:)

Peki, kısacası bu mesele ancak ve ancak devlet aygıtının sorunu fark etmesi, önlem alması ve çözüm üretme inisiyatifi alması ile çözülür. Mutlaka da çözülecek, yoksa bu rezalet sürdürülebilir değil. Böyle forum yazışmaları da bir yere kadar...Öncelikle sorunun kaynağı olan ve çözümün önündeki en büyük engel 5199 sayılı yasa, uygar ülke normları dikkate alınarak revize edilecek ve bu toplumsal ayrışma bir noktada sönümlenecek. Sonrası gelir zaten...
 
Peki ne yapıyorlar? Hala "bir kap su, bir kap mama" ajitasyonu ile sosladıkları "can dostu" polemiğine sığınıyorlar.

Hala "bir kap su, bir kap mama" ajitasyonu ile sosladıkları "can dostu" polemiğine sığınıyorlar.

Bir noktada anlaşabildiğimizi sanmıştım. Hatta kırdığım insanlar varsa kusura bakmasın demiştim
Bu nasıl bir yaklaşımdır, bu nası bir nefrettir, biz hayvan severler ne insanların ne hayvanların zarar görmesinden yana bir tavır takınamayız. Bu durum merhametin sevginin doğasına ters, hakikaten bunu yazmanızı ne yere ne göğe koyabildim diğer yazdıklarınız kabul edilebilir belki. SABAHA KADAR YEMİN BOZSAN KAÇ PARA

Yazar "can dostu" polemiğine sığınıyor.
 
Bir noktada anlaşabildiğimizi sanmıştım. Hatta kırdığım insanlar varsa kusura bakmasın demiştim
Bu nasıl bir yaklaşımdır, bu nası bir nefrettir, biz hayvan severler ne insanların ne hayvanların zarar görmesinden yana bir tavır takınamayız. Bu durum merhametin sevginin doğasına ters, hakikaten bunu yazmanızı ne yere ne göğe koyabildim diğer yazdıklarınız kabul edilebilir belki. SABAHA KADAR YEMİN BOZSAN KAÇ PARA

Hala "biz hayvan severler" retoriği üzerinden katı bir analoji peşindesiniz. Problem de bu zaten. Sevgili dostum, sadece siz hayvan sever değilsiniz işte...tartışmaya bu retorik üzerinden başlanınca zaten çözüme de kavuşamıyoruz. Bakın hala aynı demagojiyi sürdürüyorsunuz. Siz doğa dostu, merhametli, sevgi pıtırcığı dolusunuz ama sokaklarda başıboş köpek olmaması gerektiğini savunan aklı başında ve hatta inanmayabilirsiniz ama hayvan sevgisi ile dolu insanlar tu kaka, öyle mi? Yok öyle bir dünya...

Diğer yazdıklarımı lütfen kabul edilebilir bulmuşsunuz ama bir tek "bir kap su, bir kap mama"ya mı takıldınız? Peki o bir kap mamada hangi hayvanların eti var? Neden bunu eleştirmezsiniz ama demagojinin dibine vurursunuz siz hayvan severler! Yok hocam yok, bu travmayı atlatamayız bu şekilde. Önce bir durup, düşünüp, neyi nasıl savunduğumuzu akıl yoluyla irdeleyeceğiz, sonra konuşacağız. Hoş, yine fark etmeyecek ama olsun...
 
Hala "biz hayvan severler" retoriği üzerinden katı bir analoji peşindesiniz. Problem de bu zaten. Sevgili dostum, sadece siz hayvan sever değilsiniz işte...tartışmaya bu retorik üzerinden başlanınca zaten çözüme de kavuşamıyoruz. Bakın hala aynı demagojiyi sürdürüyorsunuz. Siz doğa dostu, merhametli, sevgi pıtırcığı dolusunuz ama sokaklarda başıboş köpek olmaması gerektiğini savunan aklı başında ve hatta inanmayabilirsiniz ama hayvan sevgisi ile dolu insanlar tu kaka, öyle mi? Yok öyle bir dünya...

Diğer yazdıklarımı lütfen kabul edilebilir bulmuşsunuz ama bir tek "bir kap su, bir kap mama"ya mı takıldınız? Peki o bir kap mamada hangi hayvanların eti var? Neden bunu eleştirmezsiniz ama demagojinin dibine vurursunuz siz hayvan severler! Yok hocam yok, bu travmayı atlatamayız bu şekilde. Önce bir durup, düşünüp, neyi nasıl savunduğumuzu akıl yoluyla irdeleyeceğiz, sonra konuşacağız. Hoş, yine fark etmeyecek ama olsun...

Ben sokakta hayvan olsun onlara zorla yiyecek verelim diye ısrarcı davranmıyorum maalesef hangi dünyada yaşıyorsunuz, bazı şeyleri yanlış algılıyorsunuz. Geri zekalı insanlar birçok sokak hayvanını evlerine aldılar pandemi döneminde bakınız şimdi sokaklarda birçok cins hayvan dolaşıp duruyor. Bunun yanında Belediyeler topladıkları sokak hayvanlarını bir yerden alıp başka bir yere bırakıyor ben bunları görünce 1 kap mama 1 kap su alıp veriyorum şimdi suçlu mu oluyorum ne yapmamı bekliyorsunuz.
 
Hala "biz hayvan severler" retoriği üzerinden katı bir analoji peşindesiniz. Problem de bu zaten. Sevgili dostum, sadece siz hayvan sever değilsiniz işte...tartışmaya bu retorik üzerinden başlanınca zaten çözüme de kavuşamıyoruz. Bakın hala aynı demagojiyi sürdürüyorsunuz. Siz doğa dostu, merhametli, sevgi pıtırcığı dolusunuz ama sokaklarda başıboş köpek olmaması gerektiğini savunan aklı başında ve hatta inanmayabilirsiniz ama hayvan sevgisi ile dolu insanlar tu kaka, öyle mi? Yok öyle bir dünya...

Diğer yazdıklarımı lütfen kabul edilebilir bulmuşsunuz ama bir tek "bir kap su, bir kap mama"ya mı takıldınız? Peki o bir kap mamada hangi hayvanların eti var? Neden bunu eleştirmezsiniz ama demagojinin dibine vurursunuz siz hayvan severler! Yok hocam yok, bu travmayı atlatamayız bu şekilde. Önce bir durup, düşünüp, neyi nasıl savunduğumuzu akıl yoluyla irdeleyeceğiz, sonra konuşacağız. Hoş, yine fark etmeyecek ama olsun...
Beyefendi toplum sağlığından söz ettiğimizi anlamıyor. Bencilce meseleyi tek hayvan sevgisine indirgiyor, halbuki mesele hayvanlar değil, biziz. Bizim sağlığımız. Sokakta hayvan olmayınca siz hayvan sevgisinden eksik olmuyorsunuz. Tam tersine, sokaklar insanlar için de hayvanlar için de güvenli hale geliyor.
Köpekler çok aptal hayvanlardır. Sırf bisikletle giderken yolumu kesmek için bir tanesinin yola çıkıp otobüsün altında kaldığını gördüğümü hatırlarım, ben üniversiteye gitmeden önce. Beni kovalayacağını düşünürken yolun ortasına çıktığında ışıkları farkedip geri geri yürürken tam 5 saniyesi vardı, yoldan çekilebilirdi ama bu kadar asosyal, korkma-korkutmaya hevesli ama kendi canını kurtarmaktan aciz, yoldan çekilecek aklı olmayan ama başkasını korkutmak için kendi canı bile hiçe sayabilecek hayvanlara şehirde terör estirsin diye sahiplenilmeye çalışılması doğru değil. Bu hayvan ya korkutucak, ya ezilecek. Başkasından anlamıyor.
 
Faturayı sokak hayvanlara kesen söylemlere pek itibar etmiyorum.

Daha birkaç gün önce İstanbul’un Beykoz ilçesindeki bir çöp konteynerinde 19 köpek ölü halde bulundu. Birkaç hafta önce ise Başakşehir’de bir saldırgan kulübesine bağlı sahipli bir köpeği silahla ateş ederek öldürdü. Bunun gibi sayılamayacak kadar çok saldırı vakası mevcut.

Sokaklardaki hayvanları kontrol altına almanın yolu, belediyelerin ve insanların, hayvanlardan kurtulma hissiyatıyla değil, hayvan hakları temelinde hareket ederek sokaktaki hayvanları kısırlaştırması, bakımlarının ve aşılarını yapılması, sahipsiz hayvanların yuvalandırılması ve köpek ticaretinin tamamen durdurularak ortadan kaldırılması ile mümkün. Benim bir tas mamama bir tas suyuma laf edemezsiniz.

Saldırgan köpek haberlerini gerekçe göstererek tüm köpekleri cezalandırmak ne derece doğru.
 
Faturayı sokak hayvanlara kesen söylemlere pek itibar etmiyorum.

Daha birkaç gün önce İstanbul’un Beykoz ilçesindeki bir çöp konteynerinde 19 köpek ölü halde bulundu. Birkaç hafta önce ise Başakşehir’de bir saldırgan kulübesine bağlı sahipli bir köpeği silahla ateş ederek öldürdü. Bunun gibi sayılamayacak kadar çok saldırı vakası mevcut.

Sokaklardaki hayvanları kontrol altına almanın yolu, belediyelerin ve insanların, hayvanlardan kurtulma hissiyatıyla değil, hayvan hakları temelinde hareket ederek sokaktaki hayvanları kısırlaştırması, bakımlarının ve aşılarını yapılması, sahipsiz hayvanların yuvalandırılması ve köpek ticaretinin tamamen durdurularak ortadan kaldırılması ile mümkün. Benim bir tas mamama bir tas suyuma laf edemezsiniz.

Saldırgan köpek haberlerini gerekçe göstererek tüm köpekleri cezalandırmak ne derece doğru.
Sizin bir tas mama bir tas suyunuza laf ediyoruz. Sizin istediğiniz, hayvanlar bize dert olsun. Daha az önce anlattım, kendi canına mesul olamayan hayvanlara bizim mesul olmamızı bekliyorsunuz. Bu taşıma değirmenin suyu nereden geliyor?
Bu hayvanların sizin düşlediğiniz gibi bir tas su bir tas mama gibi bir yaşantıları yok ki? Bu hayvanlar sokağa atılmış ve vahşiler. Siz bunları ehlileştiremezsiniz.
 
Sizin bir tas mama bir tas suyunuza laf ediyoruz. Sizin istediğiniz, hayvanlar bize dert olsun. Daha az önce anlattım, kendi canına mesul olamayan hayvanlara bizim mesul olmamızı bekliyorsunuz. Bu taşıma değirmenin suyu nereden geliyor?
Bu hayvanların sizin düşlediğiniz gibi bir tas su bir tas mama gibi bir yaşantıları yok ki? Bu hayvanlar sokağa atılmış ve vahşiler. Siz bunları ehlileştiremezsiniz.


Hayvan haklarını savunmayanlar koro halinde yakında köpek katliamı talep etmeye, köpeklere “zehirli et verilmesi gerektiğini” söylemeye başlarlar.
 
Hayvan haklarını savunmayanlar koro halinde yakında köpek katliamı talep etmeye, köpeklere “zehirli et verilmesi gerektiğini” söylemeye başlarlar.
Ben zaten diyorum. Bu hayvanların kendine faydası var mı, size bir faydası var mı? Siz sahiplenmediğiniz köpeği sokakta bakma hakkı için uğraşıyorsunuz. Böyle mesuliyetsizlik olmaz. O zaman sahiplenin. Sonra köpekleri salıyorlar diye yalandan sitem etmeyin. Sokak köpeği demek, sokağa atılmış köpek demektir. Ya sahiplenin ya karışmayın. Hayvanın çektiği acıya sanki karışıyorsunuz. Kaç hayvan kaç hayvanı sokakta parçalıyor, haberiniz var mı? Sokaklar evcil hayvanlara göre bir yer değildir. Ya şehir dışına salınır, ya da uzaklaştırılır.
Ayrıca, sizden korkmayan köpek sizi yem olarak görüyordur. Hiçbir sokağa atılmış evcil köpek rintintintintin diye şehirde dolaşırken korkudan yanınıza yanaşamaz. Kedi gibi kaçar.
 
Hayvan haklarını savunmayanlar koro halinde yakında köpek katliamı talep etmeye, köpeklere “zehirli et verilmesi gerektiğini” söylemeye başlarlar.
Hocam hayvanların acı çektiği çözümleri doğru bulmuyoruz zaten. Peki siz nasıl bir çözüm düşünüyorsunuz köpeklerin sokaklarda olmaması için ? Ama öyle vicdanı duygular ile değil, mantığa uygun bir çözüm olsun.
 
Geri