İleri Sürüş Teknikleri - Panik Fren

Ahmet Can Yakışır

Forum Bağımlısı
Kayıt
8 Kasım 2008
Mesaj
749
Tepki
1.137
Yaş
38
Şehir
Maltepe / İstanbul
Bisiklet
Sedona
Gördüğüm kadarıyla herkes, yolda aniden karşılarına çıkan abuk subuk tehlikelerden şikayetçi. Yakın zamanda birçok üyemizden farklı kaza haberleri geldi; Konya'daki mobese kameralarının kaydettiği kaza görüntüleri ise beni hepten düşünmeye itti. Bu konuda ne yapabileceğimi düşündüm ve sonunda ileri sürüş teknikleriyle ilgili alıştırmalar içeren bir rehber hazırlamaya karar verdim. Rehberin tamamını yazmak birkaç günümü aldı ve sonuçta epey uzun bir metin ortaya çıktı, hatta halen tam olarak bitmiş değil. Bu yüzden ben de parçalara bölerek yazı dizisi halinde yayınlamayı daha uygun gördüm. Her bir konuyu 1-2 gün arayla yayınlamayı düşünüyorum; böylece sizler de teorik olarak sunacağım bilgileri bizzat deneyip pratiğe döktükten sonra tecrübelerinizi paylaşabilir ve bir eksiğim varsa tamamlayabilirsiniz hatta bazı konularda sunacağım önerileri de tartışmaya açabiliriz, böylece yapılacak en doğru şeyleri belirlemiş oluruz.

Yazı dizisinin ilk konularında; zor anlarınızda ölümle yaşam arasındaki çizgiyi kalınlaştırarak hayatınızı kurtarabilecek çeşitli ekstrem sürüş tekniklerini okuyacaksınız. her birini boş zamanlarınızda uygun alanlara giderek deneyebilir, ve belli bir ustalık kazandıktan sonra gelecekte karşılaşacağınız tehlikeleri kolaylıkla bertaraf edebilirsiniz. Yine de belirtmek zorundayım ki; bahsedeceğim teknikleri çalışırken de bir miktar riske girmek durumundasınız. mesela hayatında hiç ön fren kullanmamış biri, ilk konu olan panik freni çalışırken takla atabilir. durduk yere başınıza iş almak istemiyorsanız, lütfen alıştırmaları yaparken dikkatli davranın ve acele etmeden, yavaş ve kalıcı bir şekilde öğrenin. Yazı dizisinde geçecek tekniklerin tamamını öğrendiğinizde kaza yapma riskiniz oldukça azalacaktır, ancak yine de bazen hiç bir teorik ve pratik bilgi maalesef kazanın önüne geçemiyor. bu nedenle siz yine de her zaman kaskınızı takın, hiç bir şeyi güvenliğinizden daha çok önemsemeyin, ve gözünüzü yoldan ayırmayın herkese güvenli pedallamalar diliyor ve ilk konudan başlıyorum:

PANİK FREN
sürüş rehberimizde ilk durağımız, panik fren. bu yöntemin amacı; frenlerimizin performansını en üst düzeyde ortaya koymalarını sağlayarak, düz bir çizgi boyunca mümkün olan en az sürede ve en kısa mesafede durmak. öncelikle frenlerinizin iyi durumda olduğundan mutlaka emin olun; zira kask, eldiven, dizlik vb. malzemelerden de önce gelen güvenlik ekipmanlarıdır frenlerimiz. v-fren kullanıyorsanız tekerleklerinizin akortu her zaman tam olsun ve kaliteli pabuç kullanın. disk frenler için ise 8-10 TL'ye satılan temizleyicilerle rotorunuzun (diskinizin) ve balatalarınızın bakımlarını mutlaka aksatmadan yapın. ayrıca hidrolik frenler için de; hava yapmaya ve yağ kaçaklarına karşı mutlaka düzenli olarak sisteminizi kontrol edin ve bakımlarınızı aksatmayın. bugün üşeneceğiniz bir bakımın, yarın hayatınıza mal olabileceğini asla aklınızdan çıkarmayın. bisikletinizin herhangi bir parçasındaki ufak tefek arızaları idare edebilirsiniz, ancak fren arızası affetmez; unutmayın.

Şimdi frenlerinizin gayet iyi durumda olduğunu varsayarak, ön ve arka fren için ayrı ayrı yapılacak egzersizi anlatıyorum:

ön fren: daha önce takla atmış olanlar iyi bilir; ön freni sıkarken dikkat etmeniz gereken bir kritik nokta vardır. bu kritik nokta; düz çizgi halinde ilerlerken arka tekerleği havalandıran, virajda ya da kaygan zeminde ise ön tekerleğin kaymasına sebep olan fren kuvvetidir. işte amacımız, bu kritik noktayı yakalamak ve geçmemek. alıştırmaya başlamak için, elbette düz bir yolda belli bir hıza çıkmaya ihtiyacınız var. yeterince yüksek olan bir hıza ulaştığınızda, iki freni birden hafifçe sıkmaya başlayın ve ön frene verdiğiniz kuvveti seri ama dikkatli bir şekilde arttırarak, arka tekerlekten gelecek "kaymaya başlama sesi"ni bekleyin. işte tam bu sesi duymaya başladığınızda; arka tekerleğin yerle teması o kadar azalmıştır ki, çok az bir fren kuvvetine rağmen kilitlenmeye zorlanmaktadır.

işte ön fren için kritik noktanız budur. bunu bir anlığına yakaladığınızda, sadece birkaç salise sonra arka tekerlekten gelen kayma sesinin kesildiğini farkedeceksiniz. bunun sebebi, bisiklet yavaşladıkça lastiklerin yere daha iyi tutunmasıdır. dolayısıyla hız azaldıkça kritik nokta daha ileriye kayar, siz de ön freni daha fazla sıkma imkanına sahip olursunuz. öyle ki; bisiklet durmak üzereyken ön freni neredeyse tüm gücünüzle sıksanız bile artık arkanın havalanma şansı yoktur. işte bu şekilde; yüksek hızdayken ön frene kontrollü bir kuvvet vererek kritik noktayı yakaladıktan sonra bisiklet yavaşladıkça kritik noktanın ilerleyişini takip edip, tam durma anında ise en yüksek kuvveti vererek en kısa fren mesafesini sağlayabilirsiniz. bu alıştırmayı 3-5 defa daha yaptığınızda, kritik noktayı çok daha iyi takip ettiğinizi farkedeceksiniz.

arka fren: ön fren ile kritik noktayı yakaladığınızda, fizik kanunlarından dolayı bisiklet üzerindeki ağırlığın yaklaşık %80'i ön tekerleğe binecektir. bu nedenle arka tekerlek üzerindeki ağırlık büyük ölçüde azalmaktadır. bu dengesiz ağırlık dağılımını yenmek için, öncelikle ağırlığınızı arkaya vermeniz gerekiyor. bunu da panik fren anında doğrulup dik durarak yapabilir, hatta ayağa kalkıp gövdenizi selenin arkasına geçirebilirsiniz. özellikle yokuş aşağı yapılacak frenlemelerde, bu hareket oldukça işe yarar. bu arada selenin arkasındayken fazla alçalmamaya da dikkat edin, hareket halindeki bir arka tekerleğin üzerine oturmayı kesinlikle istemezsiniz.

şimdi arka tekerlek üzerindeki ağırlığı arttırmış olduğumuza göre, arka lastiğimizi de frenlerimizle birlikte zorlayabiliriz. ne var ki arka frenin kritik noktası, ön frene göre çok daha anidir. ön fren hissettire hissettire kritik noktaya girerken, arka tekerlek bir anda kilitlenir. "nasıl olsa dümdüz gidiyorum, arka tekerlek de kilitleniversin ne olacak" diye düşünebilirsiniz. düşünmeyin öyle... çünkü kilitlenmiş bir tekerleğin yola tutunuşu, dönmekte olan bir tekerleğe göre çok çok azdır. o nedenle arka tekerleğin de her halukarda dönmeye devam etmesi gerekiyor.

ne var ki arka tekerleği tam kilitlenme sınırında tutmak kolay değildir ve beynimiz zaten ön freni ayarlamakla meşguldür, bu yüzden arka tekerlekte biraz daha farklı bir taktik uygulayacağız. bu taktik doğrultusunda, arka fren kolunu titreteceğiz. yani kritik noktayı yakaladığımız an arka freni biraz gevşetip, hemen arkasından tekrar sıkacağız ve kilitlenme gerçekleşirken tekrar bırakıp, tekrar sıkacağız. bu hareketi saniyede 2-3 defa yapmalıyız ki; otomobillerdeki ABS sistemine yakın bir etki gösterebilsin. bu arada kesinlikle yanlış anlaşılmasın; burada arka freni tamamen sıkıp tamamen gevşetmekten bahsetmiyorum. en gevşek bıraktığımız anda bile aslında epey bir sıkıyor olacağız, en çok sıktığımız anda ise kritik noktayı az birşey geçeceğiz. bu titreşimi yaparken de giderek daha fazla sıkacağız; böylece aynı ön frendeki gibi, bisiklet durmak üzereyken tamamen asılmış olacağız.

ön-arka fren kombinasyonu: şimdi iki freni birden kullanacak olursak; panik fren anına geçtiğimiz anda bizi dışarıdan izleyecek biri için şöyle bir durum olacak: aniden ortaya çıkan bir tehlike anında; popomuz seleden biraz kalkarak geriye kayıyor ve duruma göre selenin arkasına geçiyoruz. gövdemiz doğrularak dikleşiyor, kollarımız dışında bütün ağırlığımızı mümkün olduğunca gidondan uzak tutuyoruz. bu esnada parmaklarımız fren kollarını kavrıyor ve saliseler içinde önce sol el (ön freni tutan), hemen ardından da sağ el (arka fren) kritik noktasını buluyor. takip eden birkaç saniye boyunca sol el fren kolunu gittikçe daha fazla sıkarken, sağ elin parmaklarında aynı doz artışına ek olarak bir de gözle zor görülecek bir titreşim hareketi oluyor.

bütün bunları tam olarak seri bir şekilde yapabildiğiniz an, panik freni öğrenmişsiniz demektir. bu teknikle; kuru ve düz asfaltta, sıfır eğimde, saatte 40 km hızla giderken 3 saniye içinde durabilirsiniz. fren mesafesi hakkında net birşey söyleyemiyorum, açıkçası şimdiye kadar hiç elime mezurayı alıp da ölçme ihtiyacı hissetmedim. evde hesap makinesiyle yaptığım kısa ama karışık bir hesaptan sonra, 17-18 metre gibi bir sonuca ulaştım; ama siz yine de buna pek güvenmeyin. mesafeyi gerçekten ölçecek olursam videoya falan da çekerim zaten, orada daha güzel görürüz.

elbette hayat güneşli havalardan, yepyeni lastiklerden ve dümdüz asfaltlardan ibaret değil... farklı durumlarda, panik frenle ulaşacağınız en kısa fren mesafesi de farklı olacaktır. özellikle yeni başlayan yağış, bir yolun olabilecek en kaygan haline sebep olur; ona özellikle dikkat. yol suyu emdikten sonra ise yol tutuşunda bir miktar artış olur, ama siz yine de kendinizi kuru zeminde sanmayın.

şimdiye kadar hep düz çizgi halinde ilerleyen halimizden bahsettim, ama viraj içindeyken de buna ihtiyaç duyabilirsiniz tabi. öncelikle şunu belirteyim; kaptırmış gidiyorken hiç beklemediğiniz bir anda keskin bir virajla karşılaşırsanız, mümkünse frenlemenin tamamını viraja girmeden önce yapın. çünkü viraja bir kez girdiğinizde lastikler zaten yeterince zorlanıyor, ve fren yapma imkanınız çok daha az oluyor. yine de fren yapmak durumunda kaldınız diyelim... bir kere, normalde vereceğiniz fren kuvvetinin çok daha azına razı olmalısınız. onun dışında dikkat etmeniz gereken asıl şey; frenleme kuvvetini arka tarafa biraz daha ağırlıklı olarak vermek ve gidonu normalde kıracağınızdan daha az kırmak. çünkü virajdayken panik fren yapıp arka tekerleği kilitlediğimizde, arka tekerlek hafif hafif savrulacaktır. işte bu savrulmayı da gidonla dengeliyoruz. bu konuda daha ayrıntılı bilgi için; yanlama konusunu bekleyin. oradaki viraj alma altbaşlığını tamamen bu konuya ayırdım.

bu alıştırma sayesinde; yarın bir gün karşılaşacağımız bir tehlike anında hiç bocalamadan, güvenli bir mesafede durabiliriz. bu şekilde bile duramıyorsak da; kendimize bir çıkış noktası belirleyip, gerekli manevrayı yapmadan önce mümkün olduğunca yavaşlayabiliriz. bu tür durumlarda; önünüzdeki engele hızla yaklaşırken panik frenle mümkün olduğunca yavaşlayın, son ana kadar bekleyin, ve neredeyse çarpacak kadar yaklaştığınızda frenleri bırakıp gidonu kırarak manevranızı yapın. en güvenli kurtuluş yolu kesinlikle budur.

böylece en önemli tekniği anlatmış bulunuyor, ve yazı dizisinin bu kısmını burada noktalıyorum. okuduğunuz için çok teşekkür ederim...
 
Scudo

OMER AYYILDIZ

Daimi Üye
Kayıt
17 Haziran 2011
Mesaj
220
Tepki
211
Şehir
ESKİSEHİR
Böyle kaliteli bir foruma da böyle kaliteli yazılar yakışır anlatım çok güzel devamını merakla bekliyoruz ;)

Eminim bir çok kişi için faydalı olacaktır.

Ben de izninizle ufak bir noktaya değinmek istiyorum;

Fren teknikleri gerçekten çok önemli tabiki burada düz bir çizgide en kısa mesafede durmak amaçlanmış ve çok güzel anlatılmış,

ama fren yaparken manevra konusunu da akıldan çıkarmayalım. Bu zamana kadar kazasız atlattığım ufak tefek risklerin hemen hepsinde bu çok daha büyük bir unsurdu benim için.
Yani panik durumlarında ani karar vermeniz gerekiyor ve kendinizi devamlı frenlemeye alıştırırsanız her durumda hemen frenlere sarılmak durumunda kalırsınız ve alışkanlık haline gelirse pekte iyi olmaz kanaatindeyim.
Çünkü iyi bir deneyimiz yoksa genellikle istediğiniz mesafede duramazsınız (ki bazen deneyimli olmak ta pek işe yaramayabiliyor ;) )

Bu noktada, ani durumlardaki bilinçli manevralar da sizi koruyacaktır. Bu manevralar için en iyi alıştırma olarak slalomu öneririm. Boş bir alanda bisikletinizle dikkatli şekilde ani manevralar yapın.

Aslında bunu yapabilmek bisikletle bir olmak anlamına gelir. Bisikletinizi ne kadar iyi tanırsanız, vereceği tepkileri bilirseniz o kadar rahat hareket edersiniz.

Özellikle yeni başlayan arkadaşlara sesleniyorum. Yeni aldığınız bisikleti iyice tanımadan tartmadan, ağırlığını dinamiğini hissetmeden trafiğe veya uzun yollara gitmeyin ;)

Her bisikleti rahatlıkla sürersiniz ama her bisikletin ani durumlarda vereceği tepki farklıdır.

Özellikle İstanbul Adalara vb yerlerde bisiklet kiralayıp giden arkadaşlar bu konuda çok büyük riske giriyorlar...


Saygılarımla...
 

emre karakoç

Daimi Üye
Kayıt
2 Kasım 2010
Mesaj
348
Tepki
212
Şehir
adana
Yazı için teşekkürler. Ben bir yere takıldım ki deneyimlerim tam tersini gösteriyor.
"ön fren ile kritik noktayı yakaladığınızda, fizik kanunlarından dolayı bisiklet üzerindeki ağırlığın yaklaşık %80'i ön tekerleğe binecektir. bu nedenle arka tekerlek üzerindeki ağırlık büyük ölçüde azalmaktadır. bu dengesiz ağırlık dağılımını yenmek için, öncelikle ağırlığınızı arkaya vermeniz gerekiyor. bunu da panik fren anında doğrulup dik durarak yapabilir"

Panik fren anında doğrulup dik durmak pek mantıklı görünmüyor, Bisikletin takla atmasını bu şekilde belki önlersiniz ama kesinlikle kendinizin takla atmasını sağlarsınız. Judocuların rakibin gücünü kullanarak onu yenmesi ne demek fren yaparken ayağa kalkarsanız çok iyi anlarsınız. Sanki bisiklet sizi omzunun üzerinden atan judocu gibi yere seriverir.Üstelik çok hızlı gitmesenizde bu durumu yaşayabilirsiniz. Başıma 3-4 kere geldiği için bu konuda tecrübelendim.:)
 

Levent Sönmezer

Daimi Üye
Kayıt
8 Haziran 2011
Mesaj
291
Tepki
91
Şehir
Ankara
Bisiklet
Mosso
Yazı için gerçekten teşekkürler.
Ellerinize sağlık.:)
Disk frenlerin doğal olarak yaratmış olduğu lineer etki (Türkçesi; değişmesi bir doğru ile gösterilen. ki buda disk çapı ile ilişkili..) faydalı oluyor bu dozlama durumlarında.
V Frenlerde ise özellikle parelel baskı bacakları olanlar bilir(Shimano BR-M970 yada 760 gibi) dozlama etkisi oldukça iyi düzeyde oluyor. Islak,kuru yakın değerler var. Fren kolları doz ayarı iyi yapılırsa istenen cevap her zaman alınıyor.
Sizinde özellikle belirttiğiniz gibi fren ekipmanlarının daima bakımlı olması şart..Rahat ve yumuşak bir alanda takla atarak öğrenmek şart.Zamanında bedenime böyle öğrettim.:D
Kimsenin panik fren kullanmaya ihtiyacı kalmaması dileğiyle saygılar sunuyorum.:)
 

Ahmet Can Yakışır

Forum Bağımlısı
Kayıt
8 Kasım 2008
Mesaj
749
Tepki
1.137
Yaş
38
Şehir
Maltepe / İstanbul
Bisiklet
Sedona
@OMER AYYILDIZ

hocam öncelikle övgülerin için çok teşekkür ederim :)

1) elbette bizi asıl kurtaran şey manevradır, dümdüz fren yapmak nadiren yeterli olur. hatta bazen öyle durumlar gelişiyor ki; fren yapmaktansa hızlanıp kıvrak manevralarla aradan sıyrılmak gerekiyor. bunlara da ileride değineceğim ;)

2) slalom gerçekten çok işe yarayan bir alıştırma, sanırım yazı dizisinin ilerleyen bölümlerinde ona da geniş olarak yer vereceğim.

3) işte bu; çoğu kişinin hiç gerek duymadığı bir olay. insanlar zannediyor ki onlar bisikleti sakin sakin sürdükleri sürece hiç bir tehlike onlara uğramaz. ama öyle değil işte... bir gün aniden bir araba yan sokaktan burnunu uzatıverir, ellerini fren koluna bile götürmeye fırsat bulamadan kendilerini havada bulurlar. ya da aniden bir çocuk fırlar önlerine; sağa mı sola mı gideceklerine karar veremeyip bocalarken hem çocuğu ezer, hem de kendileri yaralanırlar. yani yine Allah korusun tabi de; 15 km/h ile giderken bile gayet olabilecek şeyler bunlar.

o yüzden kimse başına ters bir durum gelmeyeceğini sanmasın; gelecek. belki ben de yarın bir arabanın altında kalıp bu yazı dizisini bile tamamlayamayacağım, kimbilir... ama en azından gerekli önlemleri aldım, bir arabayla karşılaştığımda sahip olduğum son saliseye kadar mücadele edeceğim. bir yerden sonra hiç birşeyin ecele faydası olmuyor tabii ki; ama gerekli önlemleri almamak da bana göre intihardan farksız...

işte bu yüzden, evet; bisikletimizin limitlerini zorlayıp onu tanımalı ve tepkilerini mutlaka öğrenmeliyiz. bunu da boş bulduğumuz her yolda çeşitli alıştırmalar yaparak gerçekleştirebiliriz. "aman şimdi düşerim müşerim, bir yerim sıyrılır, bisiklete birşey olur, kim uğraşacak pansumanla tamirle, boşver anacım" diye düşünenler; yarın bir hastane odasında gözlerinizi açtığınızda çok daha büyük sorunlarla yüzleşiyor olabilirsiniz. o yüzden üşenmeyin, alıştırmaları yapın. yarın bir gün biri sizin canınıza kastettiğinizde; ikinizi de kurtaran bu alıştırmalar olacak ;)

@emre karakoç

doğru söylüyorsunuz, bu konuyu atlamışım. önce doğrulup, sonra o ağırlık dağılımıyla fren yapmamız gerekiyor. elbette doğrulmak derken ayağa kalkmaktan da bahsetmiyorum, bütün olay gövdemizi gidondan mümkün olduğunca uzaklaştırarak ağırlığı arkaya vermek. ancak bu sırada bisiklet üzerinde de yükselmiyoruz kesinlikle, sadece popomuzu sele üzerinde geriye kayabilecek kadar yükseltiyoruz o kadar ;)

@Levent Sönmezer

düşmeyi öğrenmek işin apayrı bir boyutu, ama maalesef onu teorik olarak anlatmanın bir yolu yok :D

şahsen ben de 18 yaşıma kadar olan dönemde düşmeyi epey iyi öğrendim; ama bu bana birçok diz ve dirsek yaralanması, çalıların ortasına yapılan balıklama dalışlar, ve 2 tane porselen dişe mal oldu :rolleyes:

düşe kalka öğreniyoruz, yapacak birşey yok :cool:
 

şans topoğraf

Daimi Üye
Kayıt
10 Eylül 2010
Mesaj
231
Tepki
106
Şehir
Sofia
İşin özü,ağırlık merkezini olduğunca arkada tutmak...

Bu tip takla atma vs durumlar daha çok inişlerde olur.Kendinizi ne kadar geriye verirseniz okadar fazla fren gücü elde edersiniz...

Tabi ön tekerleğinde kitlendiğinde kayabiliceğini unutmamak lazım..
özellikle gevşek toprak,ıslak,buzlu vs.. zeminlerde
 

Ahmet Can Yakışır

Forum Bağımlısı
Kayıt
8 Kasım 2008
Mesaj
749
Tepki
1.137
Yaş
38
Şehir
Maltepe / İstanbul
Bisiklet
Sedona
Bundan sonra en ani gelişen durumlarda bile refleks olarak son derece kontrollü bir şekilde panik freni uygulayıp, bir daha hiç takla atmamanız dileğiyle...
 
  • Beğen
Tepkiler: Oguz kumcular
Kayıt
2 Mayıs 2010
Mesaj
16
Tepki
1
Şehir
izmir
Bisiklet
Scott
ellerinize sağlık gerçekten hoş ve kulak arkası edilmemesi gereken bir yazı olmuş...
 

egecay

Daimi Üye
Kayıt
27 Temmuz 2012
Mesaj
395
Tepki
151
Şehir
Bolu
Baya bir emek harcamışsınız elinize sağlık çok güzel bir yazı olmuş :) Ben yüksek hızlara çıktığımda her zaman ön-arka fren kombinasyonu oluştururum arkayla başlarım önü sıkarım sonra kademe kademe daha çok güç veririm. Burada püf nokta sanırım fren kolunu sıkarken limon sıkarmış gibi davranmak (altın elbiseli adamdan alıntı) siz sonuçta bir limonu birden sıkmazsınız yavaş yavaş arkan şekilde güç verirsiniz :) Elciklerede bir hanım elini tutuyormuş gibi davranmalısınız (yine aea dan alıntı) çok sıkarsanız bisiklet rahatsız olur sizi üstünden atmaya çalışır, çok gevşek tutarsanız bisikletin kontrolünü sağlayamazsınız kendi başına buyruk hareket eder :)
 
  • Beğen
Tepkiler: HAYRO35
Kayıt
15 Ekim 2012
Mesaj
12
Tepki
5
Şehir
İstanbul
@Ahmet Can Yakışır

sınav zamanı ders çalışmaktansa soda şişesi üzerindeki bütün yazıları okumayı tercih eden bir insan olarak söylüyorum ve eminim ki derslerine bu kadar özen göstermemişsindir :)

eklemek istediğim birşey var. zaten çok güzel olarak ön ve arka olarak anlatmışsın eline sağlık. eklemek istediğime gelince, frene bastıgımızda iki yerde sürtünme oluşur. birisi fren papuçları(veya balatalar) diğeri ise dış lastik ile zemin arasında. dış lastiğimizin yere olan tutunması ne kadar kötü ise kilitleme olayı o kadar kolay olur. velhasılkelam iyi bir dış lastik fren mesafesindeki en önemli etkenlerden birisidir.
 

Emre Akcan

Forum Bağımlısı
Kayıt
3 Ocak 2012
Mesaj
774
Tepki
345
Şehir
Antalya / Arapsuyu
Bisiklet
Scott
anlatım için teşekkürler daha yarıdayım :) öğrendikçe öğreniyorum
 

Uzbay YELCE

Aktif Üye
Kayıt
23 Aralık 2013
Mesaj
142
Tepki
42
Şehir
İstanbul/Bostancı
Bisiklet
Giant
Cok yararli bir yazi olmus.. Tesekkurler.. Yagisli havalarda frenlemeye cok daha fazla dikkat edilmeli.. 1 hafta once yerler islakken girdigim bir viraj sonucu ne oldugunu anlamadan yerdeydim. Galba arka freni sikinca kitlenip kaydi ve dustum.. Herkesin cok cok dikkat etmesi lazi...
 

Gürkan Ç.

Forum Bağımlısı
Kayıt
30 Nisan 2014
Mesaj
621
Tepki
195
Şehir
İstanbul
Çok faydalı bir yazı olmuş. Devamı da geldiğinde konu sabitlenmeli.